İmece Usulü Bilim Cinayeti Konferansları

0
FZ
Bazı suçlar vardır, o kadar büyüktürler ki, aslında ortada bir suçlu yoktur.

ABD'de doktora çalışmalarını sürdürmekte olan A. Murat Eren, Türkiye'deki akademik ortamın barındırdığı trajikomik ve içler acısı bir konferansa dair zehir zemberek eleştirlerini İmece Usulü Bilim Cinayeti Konferansları başlıklı blog girdisinde sıralamış
A. Murat Eren'in yazdıkları sadece belli bir üniversiteyi, birkaç kişiyi ya da birkaç akademisyeni ilgilendirmiyor. Herkesi ilgilendiriyor, ilgilendirmeli. Eren'in yazısında bahsedilen örnekler buzdağının görünen kısmı. Suların altında fokurdayan çamurlar, eğer tedbirini almaya başlamazsak, yavaş yavaş hepimizi saracak bir bataklığın hammadesini oluşturuyor.

Görüşler

0
okanakyuz
Denecek hiç birşey yok. Akadamisyen olmadığıma sevindim en azından iş yerinde iki satır rapor yazarken dahi olsa matematik ve fen bilimlerini kullanabiliyorum. Demekki sistem buna izin vermiyor. Demekki bir yanlışlık var.

Bu yazıyı birkaçyüz gazeteci ile de paylaşmalı sanırım.
0
ez_guard
Ne olursa olsun yapılan iyi şeyler de var mesela http://www.ultraindir.com/Pardus.html gibi
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Ticari istihbaratta hangi rengi seçtiniz?

FZ

Rakip firma hakkında bilgi toplamak, her zaman 'yasa dışı' bir iş değil. Tüm mesele, sınırların doğru çizilmesinde. Yani nereye kadar uzanacaksınız? Rekabet ve istihbarat uzmanları bu işi çözmüşler. İstihbarat çalışmalarını üçe ayırmışlar. Beyaz, gri ve siyah bölgeler...

... İstihbaratın hiçbir zaman modası geçmedi. Sadece biçimi, yöntemi değişti. İşin içine elektronik girdi. Casuslar da işsiz kalmadı. Üstelik devletlerin yanına bir de dev şirketler eklendi. Öyle ki artan rekabetle birlikte 'istihbarat' şirketlerin önemli yatırım konuları arasına girdi. Geçtiğimiz günlerde bu konu İstanbul'da bir konferansa da konu oldu. Yeditepe Üniversitesi ve SESAR'ın (Siyasi Ekonomik Sosyal Araştırmalar ve Strateji) düzenlediği konferansta 'endüstriyel espiyonaj' masaya yatırıldı. Yazının girişinde kullandığım iki örnekte bu konferansta 'model' olarak ele alındı.

Şaziye Karıklı'nın yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

TV'leri Kapatıp Kitap Okumaya ve Öğrenmeye Başlamanın Zamanı Gelmedi mi!

FZ

En nihayetinde zoru başardık gene. Türkiye televizyon seyretme istatistiklerinde 1. sıraya oturdu, ne kadar gururlansak azdır. Günde 4 saatlik ortalama ile ABD'yi geçerek televizyon konusundaki azmimizi cümle aleme kanıtladık.

Bunlar olurken bir de baktık ki kitap okuma konusunda da gelişmekte olduğunu iddia eden bir ülke olarak kırılması zor bir rekora imza atmışız: Ortalama bir Japon vatandaşı yılda 25, ortalama bir İsviçreli yılda 10 ve ortalama bir Fransız yılda 7 kitap okuyorken Türkiye'deki dünyaya bedel her 6 vatandaşımıza yılda bir kitap düşüyor! Çocuklarımızın kitap okumasındaki en önemli engelleyici faktörlerden biri olarak TV görünüyor.

Feza Gürsey´i ve Cavit Erginsoy´u Tanır Mısınız?

oeylem

Kendileri hem Türk hem fizikçi hem de dünyaca tanınmış sıfatlarını bir arada taşıyan ender şahsiyetlerdendir. Her ikisi de hakkın rahmetine kavuşmuş ve umarım gittikleri yerde mutludurlar. Bu kişilere ait aşağıda ki iki yazıya dikkatinizi çekmek isterim.her iki yazı da kendi başlarına çok güzel yazılar olmakla birlikte ayrıca 30 senede kat edilen mesafeyi gösteriyorlar Cavit Erginsoy'unki 1962 Feza Gürsey'inki ise 1992'de yazılmış. her iki yazıda Tübitak Bilim Teknik Dergisi'nden alıntıdır. Feza Gürsey'in yazısı parçaçık fiziği üzerinedir ama orada ki parçaçık fiziği kısımlarını temel bilim olarak okusanız da bir şey değişmez.

Milliyet'e göre telif hakkı ne demek?

mrtksn

Milliyet'teki haberleri okurken sağ tıkladığınızda fotoğraf ve metinlerin kopyalanamayacağına dair uyarı ile karşılaşırsınız. Bunun sebebinin telif hakları olduğunu tahmin etmek güç değil; peki Milliyet'in benim fotoğrafımı izin almaksızın kendininmiş gibi kullanması ve bir haberlerine yaptığım yorumun metnini resmin bana olduğunu belli etmeyecek şekilde değiştirmesi telif haklarına nekadar uygun?

Türkiye, Internet, Güzel (!) ve Güçlü (!) Web Siteleri

FZ

Az önce bir dostumdan gelen mesajı sizlerle paylaşmak istedim:

Selamlar,

Türkiye'nin en zengin adamlarının bir araya gelerek oluşturduğu TÜSİAD'ı herkes bilir. Ama TÜSİAD'ın Web sitesini kimse bilmez sanıyorum. En azından ben ilk defa gördüm ve irkildim. Web sitesi tam evlere şenlik. http://www.tusiad.org adresine tıkladığınızda karşınıza gelen ana sayfada (gelmesini bekleyecek kadar sabrınız varsa), sol tarafta bir menü kullanılmış herhalde. Herhalde diyorum çünkü Java class'i gelmediği için soldakinin ne olduğu hayal gücünüze kalıyor. Üst kısımda bir tane Son guncelleme Friday (ya da 13) yazısız var. Son güncelleme derken insan bir tarih bekliyor ama Friday çıkıyor sadece. Solda bir tane Ara düğmesi koymuşlar, bi deneyim dedim. Verilen kutuya Tuncay yazdim; Tuncay Özilhan hesabi ;-). Tam 61 tane dokuman buldum dedi.