İgilenenler için makale:
http://www.olympos.org/article/articleview/268/1/2/ adresinde, orjinali ise
http://www.seifried.org/security/os/20011107-linux-openbsd.html adresinde. Ayrıca ingilizce olarak aksi görüş için: http://www.seifried.org/security/os/20011107-openbsd-linux.html. Makalelerin ikisinin de aynı kişi tarafından yazılmış olması güzel tabii :)
Not: Makaleleri okuduktan sonra arada kalanların kafasını biraz daha karıştırmak için birde üçüncü alternatif var: http://www.linuxfocus.org/Turkce/September2002/article260.shtml
Internette dolaşırken tesadüfen rastladığım makale oldukça ilginç. Makalede GNU/Linux'un neden hiçbir zaman OpenBSD kadar güvenli olamayacağı açıklanıyor. Başlıktaki iddaya önce şüpheyle yaklaşsam da savunulan tezler oldukça mantıklı gözüküyor. OpenBSD desktop uygulaması olarak belki Linux'un karşısına kolay kolay çıkamayacak. Ama sunucu hizmetlerinde... Neyse bakalım gelecek kimin olacak?
gsu.linux.org.tr sitesinde okuduğum (tam hatırlamıyorum,başka bir yer olabilir) şifreleme makalesinde Amerika nın şifreleme yazılımlarına ve yazılımcılarına iyi gözle bakmadığını anlayabilmiştim.Diğer taraftan fazlamesai de debian ile pgp nasıl kullanılır -gibi- bir yazı okuduğumu hatırlıyorum.Makaleyi yazan adamın değindiği konu bana biraz windows kullanıcılarını hatırlattı.Bazı şifrelemeler için kerneli patchlememiz ve düzenlememiz gerekiyormuş.Elbette yazılımın içinde varsayılan olarak gelmesi hoşumuza gider,gelmedi diyede güvensiz diyemeyiz.
Sonra freebsd nin windows2000(nt5) ve macosX tabanını oluşturduğunu,hatta free bsd deki (telnet) server açıklarının windows da çalıştığını duyduğumda (internet kullanıcıları derneği ve küpeli abim sağolsun) bsd ye yan yan bakmadım diyemem.Torvalds ın Amerika ya gitmesi şifreleme yazılımlarını bize göndermek içindir umarım:)
Nede olsa şifreler kırılmak içindir.
zahter