Gelecek Linux; İnceledik Yorumladık

0
sundance
Yaklaşık üç-dört yıldır Linux'la ilgilenen, iki yıldır da bizzat kullanan birisi olarak denediğim Linux dağıtımlarının sayısını unuttum diyebilirim.
RedHat 7.2'i ve FreeBSD 4.3'ü beklediğimiz bu günlerde sessiz sedasız Gelecek Linux geçti elime, bakalım bir deneyelim dedim.
İyiki de demişim, bütün Gelecek tayfasının eline sağlık, çok güzel bir çalışma çıkartmışlar ortaya
Öncelikle Gelecek Linux paketini istediğinizde, size orta boy bir zarf geliyor. Üstünde sık sık görmeye alıştığımız penguenimiz olan bir zarf. Zarfın içinde ise, üç cd, bir kurulum klavuzu, bir acil yardım kartı var. Fakat asıl önemli olanlar ise size özel bir danışma nosunun bulunduğu bir mektup ve Gelecek Linux çıkartmaları :) Nesi önemli diyebilirsiniz ama Linux hareketinin arkasındaki yaklaşımı (güzel zaman geçirmek) bundan daha iyi hiçbir şey özetleyemezdi bence.

Gelelim kuruluma.

Kurulum olarak RedHat'a çok benziyor. Fakat Vector ve Peanut Linux gibi preconfigure sistemlerden sonra şimdiye kadar hiç bu kadar kolay kurduğum bir Linux dağıtımı olmamıştı. İşyerindeki (Linux'a göre nispeten ters mizaçtaki) makinamda, gerek monitörümü, gerek ekran kartımı, gerekse Alsa Driver yüklemeden tanıtamadığım ses kartımı Gelecek Linux direkt olarak tanıdı. Ve şimdiye kadar birçok defalar başarısızlığa uğradığından dolayı vazgeçtiğim grafik kurulum hiçbir problem çıkartmadan çalıştı.

Kurulum olarak özel sistemi seçtim. Böylelikle hem hangi paketlerin varolduğuna bakabilecektim hem de bissürü saçmalığı harddiskime doldurumayacaktım. Bu sırada gördüm ki, Gelecek bir başka güzel hareket daha yapıp Türkiye`den Linux dünyasına katkıda bulunan yazılımlara da dağıtımlarında yer vermiş. Gerek Postacı WebMail yazılımı, gerek Efsane pencere yönetim sistemi, gerekse GTK-Sözlük ilk aklımda kalanlar.

Dağıtımla birlikte gelen yazılımlara gelince, bazılarınız bunların altı ay önceki sürümler olduğunu söyleyip dert yanabilirler. Fakat bana sorarsanız temel libraryler dışında sistemin üstündeki yazılımların güncelliği çok sorun değil. KDE 2.0`mı istiyorsunuz oturup kurun, ama eski KDE'de gayet işinizi görür (bana sorarsanız XFCE kurun ama sormazsınız herhalde :) Dediğim gibi başınızı ağrıtabilecek tek şey belki GLIB ve QT`nin eski versionlar olması. Yeni programlar kurmak istediğiniz zaman bu bir problem olabilmekte.

Bunun dışında güzel gelişmeler var. Mesela artık güncelliğini kaybetmiş Inetd (Solaris 8'de hala var) yerine çok daha güvenli ve verimli çalışan Xinetd konulmuş, default olarak SSHD çalışıyor, konfigürasyonda gözle görülür optimizasyonlar yapılmış (RedHat 6.2'e göre ) vs.

Açıkcası öyle ciddi bir Security auditten geçirmedim sistemimi, fakat direkt olarak Root'a konsol erişimi verilmiş olması pek hoşuma gitmedi :) Fakat bunun 1.0 version olduğunu göze almakta fayda olduğunu düşünüyorum ve Gelecek Internet üzerinden muhakkak ki bazı updateler yaptıracaktır, bu ve benzer bazı açıkları kapatmak için.

Gelelim en önemli noktaya; Türkçeleştirme. Açıkcası Gelecek oldukça iyi bir iş yapmış. Star Office`di vs. di herbir yerde Türkçe yazabiliyorsunuz (sadece Yahoo Messenger ve Opera'da problem yaşadım) Dahası Midnight Commander vs. dahil olmak üzere birçok paket de Türkçeleştirilmiş. Bu noktada birçoğunuzun Microsoft Türkçesi`ne hayır dediğinizi duyar gibiyim, ama bence bu biraz haksız bir yaklaşım (Robin`e selamlar :) Ortada gözardı edilmemesi gereken bir çaba var.

Sonuçta temel amaç, Linux tabanlı (ve Windows'a alternatif) kullanılabilir bir desktop oluşturmak. Nedir bu ? Açıkcası bunun tanımı evrensel ;) Kullanılabilir bir desktop, annemin ya da annanemin kullanabildiği bir desktop demektir :)) Daha aşağısı bir hobi sistemidir (çok keyiflidir, ama Linux'dan anlamayan birisi için en iyi tabirle korkutucurudur)

Peki Gelecek bunu gerçekleştirebilmiş mi ? Bence gerçekleştirmiş (tabi gerçek testi yapmadan bunu söyleyemem ama :) Bazı şeyler daha iyi olabilir miydi ? Olurdu tabi ve inanıyorum olacaktır da. Ama şu haliyle bile bence gayet yeterli bir işletim sistemi. Şu kadarını söyleyeyim, Windows install ediyorsunuz makinanıza, neden Gelecek Linux etmeyesiniz ki ?

Starcraft`ı (kırık versionunu) Linux altında çalıştırmayı beceren bana haber versin, bir daha Windows açmayacağım anlamına gelir bu çünkü :))

İlgili Yazılar

İyi yıllar

butch

Malum, birkaç saat sonra 2002 yolcu. Birbirimizi tebrik edelim, coşalım. Bu sene hayatlarımızın en güzel yılı olsun. Seneye yine fazlamesai.net'de görüşelim. Sağlık ve sevgiyle kalın.

fazlamesai.net neden sevilir?

FZ

Evet, 1 yıldan uzunca bir süredir yayın yapan bu site benim tarafımdan neden sevilir ve de takdir edilir? İşte ilk aklıma gelen sebepler :

fazlamesai.net'e soralım: J2EE mi yoksa .NET mi?

FZ

MIT hocalarından Philip Greenspun tercihini .NET'ten yana kullanmış. Greenspun'ın 11 Nisan 2002 tarihli yorumlarından sonra en son 8 Mart 2005'te bir yorum gelmiş. Son 3 sene içinde gelen yorumlar ağırlıklı olarak .NET taraftarı yorumlar. Genel hava şu: Eğer bir sürü programcı çalıştırmak istiyorsanız, çok büyük şirketseniz, bol bol paranız varsa, vs. buyrun J2EE ile sistem geliştirin. Daha sıkı koşullar altında çalışıyorsanız şu anda .NET çok daha hızlı ve etkin sistem geliştirmeye ve programlamaya izin veriyor. Tabii buna itirazlar da var: EJB'den yola çıkarak J2EE'yi kötüleme hatasına düşmeyin! gibi. Bir başka yazılımcı ise "yahu bir satır kod değiştiriyoruz, application server'ı başlatmak 3 dakika sürüyor, el insaf" şeklinde şikayet ediyor.

IT sektörünün acar FM üyeleri bu konuda ne der? Acı dolu yazılım deneyimlerini bizimle paylaşmak isteyenler, hodri meydan, yanınızda rakamlarla gelin ve hangi platformu neden tercih ettiğinizi güçlü bir şekilde açıklayın.

İçeriden Gelen Tıkırtı

butch

Bir CNBC-E´ye hastayım, bir de sabah uykusuna...

butch

Sonunda dayanamadım ve CNBC-E kanalının haftalık yayın akışı tablosunu (gerçi 300Kb ama) duvar kağıdı yaptım. Çünkü artık takip edemez oldum. Gerçek bir fazlamesai'ci olarak sabaha karşı 2-3 gibi mekandan (bir nevi büro) çıkıp, ertesi gün saat 16:00 sularında yine mekana döndüğümden benim için vazgeçilmez oldu bu kanal. Saat 02:00 gibi başlayan komedi kuşağı, 03:00'de başlayan -hergün başka bir tarz- süpper filmleriyle benim için ikinci bir hayat oldu adeta. Tabi durum böyle olunca sabah 6 gibi başlayan uyku süreci iyice keyifli bir hal alıyor. Eminim birçoğunuz benim gibisiniz, özellikle memleket şartları ve işsizlik gözönüne alınınca. Eğer öyleyseniz siz de duvar kağıdınızı değiştirin...
Not: Bu bir reklam değildir...