Web tarayıcısını ele alırken konuşulması gereken başka bir konu daha var. HTML, bu iş için ne kadar yeterli? Bana göre kesinlikle yetersiz. Öncelikle HTML'in en büyük kısıtlaması, yapılan her işlemden sonra sayfanın olduğu gibi yenilenmesi. Bu gereksiz bir sürü band genişliği harcamasına neden olduğu gibi, oturum yönetimi gibi bir sürü derdi de beraberinde getirir. Ayrıca sizi gelişmiş arabirimler tasarlamak yerine, basit ve kullanılabilirliği şüpheli tasarımlara doğru götürür.
Bu noktada, işin içine tarayıcının genişletilebilmesi imkanı ortaya çıkıyor. IE, bu konuda COM ile kendisine bir yer edinmiş. HTML'in kısa geldiği yerlerde, VB gibi basit bir dille yazabileceğiniz uygulamalarla size özel çözümler üretebiliyorsunuz. Elbette Microsoft platformu üstündesiniz. Buna alternatif olarak Mozilla XPCOM (cross platform) teknolojisini geliştirmiş ve kendi mantığını oturtmaya çalışmış. Gerçekte güzel bir iş çıkarmışlar bana göre ancak o kadar kötü bir dokümantasyona (aslında dokümantasyon var demek iyi niyetlilik olur) sahip ki, şu an için yalnızca Netscape mühendisleri tarafından kullanılabilir halde.
Web tarayıcılarının bir diğer olumsuz yanı, kendi isteğinize göre kolay kolay eğip büküp bir şekle sokamıyor olmanızdır. Bu konuda Mozilla IE'den daha önde, oturttukları skin mantığı ile tarayıcıyı sanki size özel bir platformmuş gibi bir hale sokabiliyorsunuz. Ancak bunu yaparken yüzlerce dosyayı düzenlemeniz gerekiyor, ve bir sürümden diğerine geçerken yaptığınız her şeyi çöpe atmak zorunda kalmanız çok yüksek ihtimal. IE ise bu konuda elbette burnundan kıl aldırmıyor.
Yukarıdaki olumsuzlukla paralel olarak, web tarayıcısı üzerinden istemci bilgisayarda kurulu başka uygulamaları tetiklemeniz oldukça zor. Bunu yapmanın tek yolu yine COM nesneleri kullanmak, ancak güvenlik önemli bir sorun. İstemci kendisine gelen isteği kabul ettiği anda, hard diskinin formatlanmasını onaylıyor olabilir, halbuki onun istediği yalnızca dosya sistemindeki belli dosyalara erişim izni vermektir.
Elbette, web tarayıcıları, HTML`e bağımlı kalmak şartıyla şu an için platformdan bağımsız çalışmak konusunda bir numaralar. Ancak, gerçekten uygulanan projelerin böyle bir ihtiyacı var mı? Şahsi fikrim, Linux client düşüncesini savunanların ciddi ciddi düşünmesi gereken bir durum bu. Çünkü Microsoft bu pazarı hiç de kolay kolay Linuxa bırakırmış gibi gözükmüyor, hele Linux halen akademisyenlerin dilinden konuşuyorken ;)
Ufff, web tarayıcıları bölümü düşündüğümden daha uzun oldu :) Ama web tarayıcılarının alternatifleri hakkında da bir iki şey eklemek istiyorum. Öncelikle SUN, bu konuda hem Applet hem de netclient olarak kullanılabilecek Java teknolojisinin öncüsü konumunda. Ancak, Java teknolojisi de cross-platform söz konusu olduğunda istenen esnekliğe sahip mi tartışılması gereken bir konu. Bir applet üzerinde arabiriminizi tasarlayabilirsiniz, ancak halen Netscape ve Mozilla tarayıcıları üzerinde appletler sorunlu çalışıyor ve çökmelere neden oluyor. Ayrıca performans en önemli problemlerden biri haline geliyor. Son olarak, appletlar ile bir database sunucusuna bağlanıp veri almak cidden kolay bir iş değil. Bunların ardından öğrenme kolaylığı, derlenen bir dil ile uygulama yaratmanın yorumlanan bir dile göre daha fazla zaman alması, Java'nın halen çok zor deploy edilen bir yapıya sahip olması, kafamızdaki soru işaretleri (sizin değilse de benim, inşallah sizin değildir ve güzel bir çözümünüz vardır).
Kısa bir süredir IBMin çözümleriyle ilgileniyorum, WebSphere dolayısıyla Java teknolojisi onların sunduğu bir çözüm ama benim hiç kullanmışlığım yok, o yüzden bir yorum yapamayacağım.
Bunların haricinde netclient felsefesini XP ile ilk benimsemiş firma Microsoft olarak gözüküyor. XPde bütün bir işletim sistemini netclient olarak tasarlamak gibi düşüncede güzel ama pratikte berbat bir iş yapılmış. Yalnız, iletişim konusunda Microsoft'un ürünlerinin güzel bir entegrasyona sahip olduğunu düşünüyorum. Open-Source camiasında benzer bir entegrasyon yok. Halen herkes kendi kafasına göre birtakım uygulamalar kullanıyor, ama örneğin hotmailden gelen mesajınızı messengerdan size bildiren, ya da messengerdaki bir arkadaşınıza direk hotmail üzerinden zahmetsizce mail gönderebilmenizi sağlayan yapı gibi uygulamalar mevcut değil. Bu konuda Linuxseverler desktoplarının görünümüne fazla takılmış gibi gözüküyorlar ;) (Evet jabberı biliyorum, ama henüz daha bir bebek)
Son olarak, Microsoftun da iş ortaklığı kurduğu Citrix firmasının sunduğu çözümler var. Bu alandaki mantık biraz daha farklı. Siz yeni uygulamalar yazmıyorsunuz, varolan uygulamalarınızı kullanıyorsunuz. Citrix sizin için bir altyapı oluşturuyor, bu altyapı üzerine siz ofis uygulamanızı, muhasebe uygulamalarınızı vs. koyuyorsunuz. Citrix sizin uygulama sunucu bilgisayarınızda çalışıyor, böylece bütün uygulamalar ve datalar tek bir merkezde toplanıyor. Sonra istemcilerinizde thin client makinalar kullanabilir, ve internet üzerinden bu uygulamaları kendi bilgisayarınızın başındaymış gibi kullanabilirsiniz.
Citrix kullandığınızda istemcileriniz Windows oluyor. Sunucu tarafında da yanılmıyorsam NT ve devamı teknolojiler kullanılmakta. Bu da bye bye cross platform anlamına geliyor. Ama istediğim programı istediğim yerden çalıştırabilecek olduktan sonra, cross platform kimin umrunda ;)
Citrix konusunda tek aklıma yatmayan konu, band genişliğinin çok fazla kullanıcının olduğu sistemlerde istenildiği kadar verimli kullanılamayacağı oldu. ABDdeki bir arkadaşım bana bu teknolojiyi Canon firmasında kullandıklarını, istenilen sonucun alınamadığını, daha sonra kendi uygulamalarını yazdıklarını söyledi. Şu anda başka bir firmada IE + COM tabanlı bir proje üzerinde çalışıyorlar.
Benim şimdiye kadar gözüme çarpan ve devler tarafından öne sürülen piyonlar bunlar. Ancak bunların hepsi gelişmelerini sürdüren teknolojiler. Java bile halen istenen noktaya ulaşmış değil. Linux cephesi ise henüz sessiz, umarım IBM Linuxun elinden tutmaya devam eder, şu haliyle bu alanda Microsoft ile rekabet edebilmesi oldukça zor gözüküyor.
* Mozilla gercekten iyi bir yolda. En son versiyonu gayet kulanilabilir durumda..
* Java'nin zor ogrenildigi konusu ise neyle neyi karsilastirdigina bagli. C veya Pascal bilen birisi icin cok zor oldugunu dusunmuyorum..
* Hotmail - MS messenger entegrasyonuna yapilan vurguya ise guluyorum sadece :) Yahoo meesenger veya ICQ da da benzer imkanlar var. Biraz kurcalarsaniz gorursunuz. MS un pazarlama taktiklerine alismis olmamiz lazim artik. Size dünyalari vaad ediyorlar ama elinize gecen ne yazik ki bos bir hayal oluyor her zaman. Ama insan hayal ettikce yasar. :)
* Konu disi ama bence devletin okulllarda open-source uygulamalari bilincli bir sekilde ogetmesi lazim. Ekonomik cikarlarimiza cok daha uygun. MS Office kullanmanin Star Office e gore verimliligi arttirdigina inanmiyorum. Ayrica bilgisayar egitimini gelistirebilirsek neden Hindistan (veya Irlanda) gibi bilisim konusunda soz sahibi olmayalim? Sirketler MS a para dokmeye devam edebilir isterlerse. Asil beni endiselendiren bazi universitelerin de icin MS yanlisi bir tutum tercih etmeleri. Kaleyi icten fethetmis durumdalar yani..