Geleceğin [Net-Enabled] Yazılımları - Bölüm I

0
anonim
Birkaç haftadır kafamda çözümünü aradığım (bu mesajı yazarken Sundance ile de tartıştığım) bir soru var: Geleceğin net-enabled yani internet üzerinde çalışan uygulamalarının geleceği, hangi temellerin üzerine oturacağı ve yazılım dünyasını nasıl etkileyeceği, tabii bilişim devlerinin (Microsoft, Sun, IBM vs.) bu gelişmenin neresinde duracağı. Ya da başka bir açıdan, böyle bir gelişim olacak mı?
Elimizin altındaki web tarayıcılarından başlayalım. Eğer platformdan bağımsız olmak gibi bir düşünceniz varsa, IE'yi unutmak durumundasınız. Bu durumda elinizin altında, kullanılabilir durumda olan Netscape ve Opera tarayıcıları kalıyor. Operanın ücretli olması, benim için hep itici olmuştur, Operaya ödenilen para ile bir WinClient edinmek arasında da çok büyük bir uçurum yok. Bu durumda tek alternatifimiz Netscape ya da Mozilla olarak gözüküyor. Peki bu iki tarayıcının geleceği nedir? Bu soruya uzun süre cevap aradım ama maalesef net bir cevap bulduğumu söyleyemeyeceğim.

Web tarayıcısını ele alırken konuşulması gereken başka bir konu daha var. HTML, bu iş için ne kadar yeterli? Bana göre kesinlikle yetersiz. Öncelikle HTML'in en büyük kısıtlaması, yapılan her işlemden sonra sayfanın olduğu gibi yenilenmesi. Bu gereksiz bir sürü band genişliği harcamasına neden olduğu gibi, oturum yönetimi gibi bir sürü derdi de beraberinde getirir. Ayrıca sizi gelişmiş arabirimler tasarlamak yerine, basit ve kullanılabilirliği şüpheli tasarımlara doğru götürür.

Bu noktada, işin içine tarayıcının genişletilebilmesi imkanı ortaya çıkıyor. IE, bu konuda COM ile kendisine bir yer edinmiş. HTML'in kısa geldiği yerlerde, VB gibi basit bir dille yazabileceğiniz uygulamalarla size özel çözümler üretebiliyorsunuz. Elbette Microsoft platformu üstündesiniz. Buna alternatif olarak Mozilla XPCOM (cross platform) teknolojisini geliştirmiş ve kendi mantığını oturtmaya çalışmış. Gerçekte güzel bir iş çıkarmışlar bana göre ancak o kadar kötü bir dokümantasyona (aslında dokümantasyon var demek iyi niyetlilik olur) sahip ki, şu an için yalnızca Netscape mühendisleri tarafından kullanılabilir halde.

Web tarayıcılarının bir diğer olumsuz yanı, kendi isteğinize göre kolay kolay eğip büküp bir şekle sokamıyor olmanızdır. Bu konuda Mozilla IE'den daha önde, oturttukları skin mantığı ile tarayıcıyı sanki size özel bir platformmuş gibi bir hale sokabiliyorsunuz. Ancak bunu yaparken yüzlerce dosyayı düzenlemeniz gerekiyor, ve bir sürümden diğerine geçerken yaptığınız her şeyi çöpe atmak zorunda kalmanız çok yüksek ihtimal. IE ise bu konuda elbette burnundan kıl aldırmıyor.

Yukarıdaki olumsuzlukla paralel olarak, web tarayıcısı üzerinden istemci bilgisayarda kurulu başka uygulamaları tetiklemeniz oldukça zor. Bunu yapmanın tek yolu yine COM nesneleri kullanmak, ancak güvenlik önemli bir sorun. İstemci kendisine gelen isteği kabul ettiği anda, hard diskinin formatlanmasını onaylıyor olabilir, halbuki onun istediği yalnızca dosya sistemindeki belli dosyalara erişim izni vermektir.

Elbette, web tarayıcıları, HTML`e bağımlı kalmak şartıyla şu an için platformdan bağımsız çalışmak konusunda bir numaralar. Ancak, gerçekten uygulanan projelerin böyle bir ihtiyacı var mı? Şahsi fikrim, Linux client düşüncesini savunanların ciddi ciddi düşünmesi gereken bir durum bu. Çünkü Microsoft bu pazarı hiç de kolay kolay Linuxa bırakırmış gibi gözükmüyor, hele Linux halen akademisyenlerin dilinden konuşuyorken ;)

Ufff, web tarayıcıları bölümü düşündüğümden daha uzun oldu :) Ama web tarayıcılarının alternatifleri hakkında da bir iki şey eklemek istiyorum. Öncelikle SUN, bu konuda hem Applet hem de netclient olarak kullanılabilecek Java teknolojisinin öncüsü konumunda. Ancak, Java teknolojisi de cross-platform söz konusu olduğunda istenen esnekliğe sahip mi tartışılması gereken bir konu. Bir applet üzerinde arabiriminizi tasarlayabilirsiniz, ancak halen Netscape ve Mozilla tarayıcıları üzerinde appletler sorunlu çalışıyor ve çökmelere neden oluyor. Ayrıca performans en önemli problemlerden biri haline geliyor. Son olarak, appletlar ile bir database sunucusuna bağlanıp veri almak cidden kolay bir iş değil. Bunların ardından öğrenme kolaylığı, derlenen bir dil ile uygulama yaratmanın yorumlanan bir dile göre daha fazla zaman alması, Java'nın halen çok zor deploy edilen bir yapıya sahip olması, kafamızdaki soru işaretleri (sizin değilse de benim, inşallah sizin değildir ve güzel bir çözümünüz vardır).

Kısa bir süredir IBMin çözümleriyle ilgileniyorum, WebSphere dolayısıyla Java teknolojisi onların sunduğu bir çözüm ama benim hiç kullanmışlığım yok, o yüzden bir yorum yapamayacağım.

Bunların haricinde netclient felsefesini XP ile ilk benimsemiş firma Microsoft olarak gözüküyor. XPde bütün bir işletim sistemini netclient olarak tasarlamak gibi düşüncede güzel ama pratikte berbat bir iş yapılmış. Yalnız, iletişim konusunda Microsoft'un ürünlerinin güzel bir entegrasyona sahip olduğunu düşünüyorum. Open-Source camiasında benzer bir entegrasyon yok. Halen herkes kendi kafasına göre birtakım uygulamalar kullanıyor, ama örneğin hotmailden gelen mesajınızı messengerdan size bildiren, ya da messengerdaki bir arkadaşınıza direk hotmail üzerinden zahmetsizce mail gönderebilmenizi sağlayan yapı gibi uygulamalar mevcut değil. Bu konuda Linuxseverler desktoplarının görünümüne fazla takılmış gibi gözüküyorlar ;) (Evet jabberı biliyorum, ama henüz daha bir bebek)

Son olarak, Microsoftun da iş ortaklığı kurduğu Citrix firmasının sunduğu çözümler var. Bu alandaki mantık biraz daha farklı. Siz yeni uygulamalar yazmıyorsunuz, varolan uygulamalarınızı kullanıyorsunuz. Citrix sizin için bir altyapı oluşturuyor, bu altyapı üzerine siz ofis uygulamanızı, muhasebe uygulamalarınızı vs. koyuyorsunuz. Citrix sizin uygulama sunucu bilgisayarınızda çalışıyor, böylece bütün uygulamalar ve datalar tek bir merkezde toplanıyor. Sonra istemcilerinizde thin client makinalar kullanabilir, ve internet üzerinden bu uygulamaları kendi bilgisayarınızın başındaymış gibi kullanabilirsiniz.

Citrix kullandığınızda istemcileriniz Windows oluyor. Sunucu tarafında da yanılmıyorsam NT ve devamı teknolojiler kullanılmakta. Bu da bye bye cross platform anlamına geliyor. Ama istediğim programı istediğim yerden çalıştırabilecek olduktan sonra, cross platform kimin umrunda ;)

Citrix konusunda tek aklıma yatmayan konu, band genişliğinin çok fazla kullanıcının olduğu sistemlerde istenildiği kadar verimli kullanılamayacağı oldu. ABDdeki bir arkadaşım bana bu teknolojiyi Canon firmasında kullandıklarını, istenilen sonucun alınamadığını, daha sonra kendi uygulamalarını yazdıklarını söyledi. Şu anda başka bir firmada IE + COM tabanlı bir proje üzerinde çalışıyorlar.

Benim şimdiye kadar gözüme çarpan ve devler tarafından öne sürülen piyonlar bunlar. Ancak bunların hepsi gelişmelerini sürdüren teknolojiler. Java bile halen istenen noktaya ulaşmış değil. Linux cephesi ise henüz sessiz, umarım IBM Linuxun elinden tutmaya devam eder, şu haliyle bu alanda Microsoft ile rekabet edebilmesi oldukça zor gözüküyor.

Görüşler

0
anonim
Butun makaleyi troll olarak algilamak isterdim aslinda (veya MS reklami) :) Yorumlarima gelince:

* Mozilla gercekten iyi bir yolda. En son versiyonu gayet kulanilabilir durumda..

* Java'nin zor ogrenildigi konusu ise neyle neyi karsilastirdigina bagli. C veya Pascal bilen birisi icin cok zor oldugunu dusunmuyorum..

* Hotmail - MS messenger entegrasyonuna yapilan vurguya ise guluyorum sadece :) Yahoo meesenger veya ICQ da da benzer imkanlar var. Biraz kurcalarsaniz gorursunuz. MS un pazarlama taktiklerine alismis olmamiz lazim artik. Size dünyalari vaad ediyorlar ama elinize gecen ne yazik ki bos bir hayal oluyor her zaman. Ama insan hayal ettikce yasar. :)

* Konu disi ama bence devletin okulllarda open-source uygulamalari bilincli bir sekilde ogetmesi lazim. Ekonomik cikarlarimiza cok daha uygun. MS Office kullanmanin Star Office e gore verimliligi arttirdigina inanmiyorum. Ayrica bilgisayar egitimini gelistirebilirsek neden Hindistan (veya Irlanda) gibi bilisim konusunda soz sahibi olmayalim? Sirketler MS a para dokmeye devam edebilir isterlerse. Asil beni endiselendiren bazi universitelerin de icin MS yanlisi bir tutum tercih etmeleri. Kaleyi icten fethetmis durumdalar yani..

0
SHiBuMi
Ben Microsoft da dahil olmak üzere bütün firmalara ve ürünlere önyargısız yaklaşmaya çalışıyorum, ve hangi platformun gelecekte daha ön planda olacağının sorusunu arıyorum. Şu an için Microsoftun rakiplerinin bir adım önünde olduğunu düşünmek yanlış olmaz. En azından yarattığı marka müşteriler nezdinde bir artı değer oluşturmakta. Yoksa MS reklamı yapmak gibi bir niyetim yok :)

Mozillanın bir tarayıcı olarak yeterliliği konusunda aksi düşüncem yok. Ancak konu browser tabanlı uygulamalar geliştirmeye geldiğinde iş değişir. XPFE ve XPCOM dediğim gibi bu konuda atılmış iki önemli adım, ama bir Microsoftun sitesindeki kendi ürünleri için hazırladığı dokümantasyon ile, Mozillanın bu platformlar için hazırladıklarını karşılaştırınca, Mozilla ile uygulama geliştirme süreci halen Microsofta göre çoook daha uzun kalıyor.

Java benim için mühendislerin kullanımına yatkın bir dil. Web ortamında uygulama geliştirmek Javaya da haksızlık gibi gözüküyor. Kaldı ki, Java ile 100 satırda üretebileceğin kodu, herhangi bir script dilinin webe yatkınlığı sayesinde 30-40 satırda çözebiliyorsun. Benim için önemli olan bu.

Hotmail - Messenger yalnızca bir örnek. Senin verdiğin ICQ örneği de yine Windows platformuna bağımlı bir özellik. Asıl vurgulamak istediğim buydu. Dün akşam 15 dakikalık bir çalışma ile daha birkaç gündür üzerinde çalıştığım bir uygulamanın içine Netmeeting SDKsını kullanarak video konferans desteğini ekleyebildim. Linux altında bunu yapabilmek mümkün mü bilemiyorum, ancak bu platform altında henüz stable bir video konferans uygulaması bile olmadığını düşünürsek, bu işi 15 dakika içersinde yapabilmem pek mümkün gözükmüyor. Yani elimde hayal yok, somut bir uygulama var :)

Ancak takip ettiğim kadarıyla Ximian da böyle bir entegrasyona doğru ilerliyor. Ama bunun ne kadar zaman alacağı hakkında hiçbir fikrim yok, en azından şu anda referans alabileceğimiz böyle bir entegrasyon yok.

MS elbette pazar payını arttırmak için çalışacak, bunun için adamları suçlayamazsınız. Babanızın ya da anneninizin yıllarca çalıştığı şirket de pazar payını arttırabilmek için böyle çalışmalar yapıyordu, sizler de bu şirketlerin kazandığı paralarla büyüdünüz. Gelecekte siz de aynı şekilde varolabilmek için benzer girişimlerde bulunan firmalarda çalışıyor olacaksınız - ya da halihazırda çalışıyorsunuz. Bu nedenle öne sürdüğün mantık yanlış - ayrıca tecrübeyle sabittir, StarOffice verimliliği falan arttırmıyor, nedenlerini ayrı bir yazıda iletirim :)
0
anonim
>Şu an için Microsoftun rakiplerinin bir adım önünde olduğunu düşünmek yanlış olmaz. En azından yarattığı marka müşteriler nezdinde bir artı değer oluşturmakta.

Bu sizin bakis acinizla boyle. Benim yukaridan anladigim teknik yonden zayif, sisirilmis bir imaj oldugudur.

>Mozillanın bir tarayıcı olarak yeterliliği konusunda aksi düşüncem yok. Ancak konu browser tabanlı uygulamalar geliştirmeye geldiğinde iş değişir. XPFE ve XPCOM dediğim gibi bu konuda atılmış iki önemli adım, ama bir Microsoftun sitesindeki kendi ürünleri için hazırladığı dokümantasyon ile, Mozillanın bu platformlar için hazırladıklarını karşılaştırınca, Mozilla ile uygulama geliştirme süreci halen Microsofta göre çoook daha uzun kalıyor.

Dokumantasyon onemli elbette, mozilla'nin en buyuk eksikliklerinden biri oldugu dogru fakat bunun boyle kalacagini saniyorsaniz insanlari fazla kucumsediginiz sonucunu cikaririm. Opensource'un ticariden ustun oldugu gibi bir tartismaya girmeye niyetimiz yok sadece onun karninda (veya kicinda) bir agri oldugu kesin su anda. Ileride ne olacagini ise buyumu hiziyla kestirmeye calisabilirsiniz..

>Hotmail - Messenger yalnızca bir örnek. Senin verdiğin ICQ örneği de yine Windows platformuna bağımlı bir özellik.

Ornegin Linux altinda ICQ client var. Platforma bagimli derken hazir library'leri kastediyor olmalisiniz. Opensource bir ICQ implementasyonu var mi bilmiyorum fakat bunu yazmak o kadar zor olmamali. Bir kere yazildiktan sonra GPL koddan istediginizi yapmaniz zor olmaz. Kodu VB ile kullanabileceginizi garanti edemem elbette :)

>Ancak takip ettiğim kadarıyla Ximian da böyle bir entegrasyona doğru ilerliyor. Ama bunun ne kadar zaman alacağı hakkında hiçbir fikrim yok, en azından şu anda referans alabileceğimiz böyle bir entegrasyon yok.

En azindan yapilan calismalari gormezden gelmiyorsunuz. Ximian, MS Outlook benzeri olmasaydi gene hakkini verir miydiniz merak ediyorum..

>MS elbette pazar payını arttırmak için çalışacak, bunun için adamları suçlayamazsınız. Babanızın ya da anneninizin yıllarca çalıştığı şirket de pazar payını arttırabilmek için böyle çalışmalar yapıyordu, sizler de bu şirketlerin kazandığı paralarla büyüdünüz. Gelecekte siz de aynı şekilde varolabilmek için benzer girişimlerde bulunan firmalarda çalışıyor olacaksınız - ya da halihazırda çalışıyorsunuz. Bu nedenle öne sürdüğün mantık yanlış

Oyle gorunuyor ki bakis acilarimiz gercekten zit kutuplarda. Bence sizin mantiginiz yanlis. Cunku Annemin bir sirketten para kazanmasi sirketinlerin yanlislarini kabullenmemi gerektirmez.

> ayrıca tecrübeyle sabittir, StarOffice verimliliği falan arttırmıyor, nedenlerini ayrı bir yazıda iletirim :)

Staroffice verimliligi arttirir dememistim zaten. MS Office kullanmak SO'e gore verimliligi ne kadar arttirir supheliyim demek istemistim. Elbette SO bir ornek burada onun da eksikleri oldugu kesin. Yine de yazilarinizi sabirsizlikla bekliyorum.
0
anonim
Sadece Java zor ogrenilir ve hantaldir kismina eklemek istedigim bazi seyler var.

Herseyden once Java kim icin zor ogrenilir? Sokaktaki adam icin mi? Yoksa IT professional icin mi? Sokaktaki adam icin zor ise zaten bil ki umrumda degil. Sokaktaki adamin iki html bi java applet dort asp, bi php ogrenerek IT Professional olmasi sinirime dokunuyor!

Gelelim meslegi IT olanlara. Ben bu konuda zor, ya da ogrenilemez olanin sadece isini iyi yapabilen veya yapamayan IT insani arasindaki fark oldugunu dusunuyorum. Bugun ben 0dan oturup birkac gun icerisinde Bir Linux makinanin profilini cikaran, bu profili disaridan request yapan bir mobile code ile paylasan Java programi yazabiliyorsam bence Java zor bir dil degil. Zira ben iyi bir IT uzmaniyim ;) (Shibumi sen kotusun demek istemiorum yanlis anlasilmasin!)

Hantal ise tamamen yanlis. Yavas olabilir ama hantal degil. Daha once de bu sayfalarda ornegini vermistim, ben su anda tamamen JAVA ile calisan bir mobile Intrusion Detection System uzerinde bir research yapmaktayim. Ve JAVA`dan baska secenegin yok zaten! Isin detaylarina girmek istemiyorum. Gayet de hizli ve guvenilir calisiyor :)

Ayrica kendi gozlerimle gordugum, farkettigim bir seyi de soylemeden gecemeyecegim. Calistigim proje Amerikan Savunma Bakanliginin cesitli departmanlarinin sponsor oldugu bir proje. Ve ABD devleti su an icin M$`tan bezmis durumda. Fransa da oyle. Open-Source felsefesinin kitlelere yerlesmeye baslamasi M$`un piyasayi ele gecirmesinden yaklasik 8-10 yil sonra oldu. Arada bir bosluk olmasi kapanamayacagi manasina da gelmez bence.

(Ayyyy konudan sapmisim!)

Net-enabled cozumler icin ornegin mobile-agents konusuna da bakmak isteyebilirsiniz. Gelecek icin umit vaadeden bir calisma. Su an icin en iyisi mi? Kesinlikle degil! :) Peki ya gelecek icin? Who knows? Iste research de bu yuzden yapiliyor ;)

Hisht FZ su sayfaya bak ;)

sundance saldir! :)

0
anonim
AAAA yukardaki yorumum anonim gitmis! ben conan!
0
sundance
Burada bence biraz ortaçağ sekularizmi var. Ben de 1984'ten beri bilgisayarla ugrasiyorum, Assembler ve C programcılığı yaptım, gece gündüz bilgisayarla yatıp kalkıyorum, ama adam gibi bir iş yapıldıktan sonra yapan adam PHP ile yapmış, C++ ile yapmış vs. benim için hiç önemli değil. 1970lerde garajlarda kitlerden PCler imal edilmeye başlandigi sirada Amerikan Senatosunda bilgisayar kullanmanın ehliyete bağlanmasını öneren bir yasa geçmek üzereydi, Jobbs ve Wozniak gibi adamların kurduğu hoby gruplarının tepkisi üzerine bu yasa geri çekildi.

Kolay yazılabilir, öğrenilebilir olma tabi ki bir kriter ve önemli de bir kriter. Perl ve Python arasındaki temel farklılıklardan biri mesela bu. Yoksa kişisel yeterlilikle ilgili bir şey değil, o zaman bütün rutinlerimiz pure assembler coded olsun, eğer ki işini yapabilen IT profesyoneli için zor diye bir şey yoksa :) C'i bile atalım çöpe, ne güzeldi O Amiga günleri :)) Hardcore blitter kodladığımız zamanlar.

Hantallığa gelince bence köküne kadar hantal afedersin ama. SUN`da çalışırken bizzat gördüğüm bir vaka, SUNSCREEN FW ve SUN SKIP konfigurasyonu için JAVA'nın hamisi olan SUN tarafından yapılmış HOT JAVA browserları kullanıyorduk ve beş on girişte bir alet çakılıyordu. Dahası önde gelen GSM yazılım firmalarından olan, onlarca GSM operatöründe-facto program olarak kullanılan (çünkü tek) ISOCORE'un MPLEX MOBILE ürünü yine Java tabanlı ve TURKCELL'in nasıl anasını ağlattığını ben bizzat servis verirken gördüm, Larweda sana daha detaylı bilgi verebilir. Şimdiye kadar JAVA tabanlı olup da herhangibir C ya da PERL clientın stabilitesine erişilen ürün görmedim (ki bunların içinde yüzbin dolarlarla ifade edilen ürünlerde var).

Sonuç olarak Java eğer bu kadar matah bir halt olsaydı bu kadar zaman içinde bu kadar eleştiriyi kısaca susturabilecek bir şey yapardı. Bir zamanlar script dili diye dalga geçilen PYTHON bile dört yıl içinde platform bağımsızlığı ve performans konusunda Javanın bu kadar zamandır aldığından daha iyi yol katetti (bkz. www.andromeda9.com)
OpenGL, mass-multi player, action oyunu. Java'da böyle bir şey yazılabildiğini hayal bile edemiyorum şahsen.

0
omniheurist
Bu kadar IT'cinin yorumları içinde hiç kimsenin yaptığı şikayetler veya övgülerin nedenleri üzerine eğilmediğini görmek üzücü. Yapılan yorumlar sadece x dilinde yazılmış y yazılımı şöyle güzel/berbat' tan ileri gidememiş durumda. Bundan daha üzücüsü ise kötülenen teknolojilerin genelde hiç ilgilenilmemiş/araştırılmamış olması. Yani burada ortaçağ skeptisizmi var. Yorumların çoğu yüzeysel.
Son olarak Sundance şu adrese bir göz atarsan sevinirim:
http://www.javagaming.org
0
SHiBuMi
Javayı öğrenme süreci kişiden kişiye değişebilir, bu açıdan fazla yüklenmek istenmem. Ancak benim için daha önemli kriter var. Geliştirme süresi. Uzun süre kullandığım ve halen kullanmakta olduğum PHP ile ve yine bir süre takıldığım Python ile bir uygulamayı geliştirme süreci, Java ile olduğundan çok daha kısa. Ha bunun kısalığını etkileyen faktörlerden birisi de öğrenme sürecidir, PHP ve Python, Javaya göre çok daha çabuk öğrenilir dillerdir. Evet Java yapısal olarak oturmuş, kuralları belirgin ve mühendislik projelerine çok yatkın bir dil, ama bunu hakkıyla kullanmayı bilen adamı bulup benimle beraber çalışmasına ikna etmem için ona yıllık en az 50-60bin$ kazandırmayı tahahhüt edebilmem gerekir, ki ben bu kadar parayı sağlayabiliyor olsam zaten bu işlerle uğraşmam :) Öte yandan, daha hafif dilleri kullanarak, daha kısa sürede, daha az IT prof olan insanlarla, daha mütevazi bütçelerle aynı kalitede ve hatta daha iyi kalitede ürünleri, daha kısa sürede ortaya çıkartabiliyorsam, bunların kullanıcıya deploy edilmesi daha kısa sürüyor ve teknik desteği de daha kolay verilebiliyorsa, ve son olarak bunları kolayca güncelleyebiliyorsam, tercihim asla Java yanında olmaz, çünkü asla tek değerlendirme kriteri olarak o ürünün daha iyi olup olmamasını almam.

Uzaya uydu fırlatacak programı yazmak için PHPyi tercih etmezdim, ama bir firmanın B2B uygulamasını nete taşımak için de Javayı tercih etmem doğrusu :)
0
m1a2
Bir dilin ilk öğrenme süresi ile -öğrendikten sonraki- iş çıkartma süresi arasında bir korelasyon olduğunu düşünüyorum. Java`nın zor öğrenilebilirliği beni bu açıdan ilgilendiriyor ve Python bu noktadaki bütün beklentilerimi karşılıyor. Python/Java benchmark`larında daha hızlı gözükmekle beraber Java`yı düpedüz hantal buluyorum. Şu ana kadar benchmark`ları doğrulayacak hantallıkta bir Python uygulaması ile karşılaşmadım fakat insanı canından bezdirecek kadar yavaş çalışan bir yığın Java uygulaması gördüm ve kullandım. (Bir ara güzide bir üniversitemizin merkez kütüphanesinde hizmet veren Hot Java makinaları hatırladım hemen.) Bu farklılık büyük ölçüde Java uygulamalarının çok hantal startup davranışı göstermesinden kaynaklanıyor. (Java`nın kullandığı garbage collector`un ilklendirme süresi Python`dakine nispetle çok daha uzun). Bir başka önemli faktör Python`un `glue language` olarak C/C++ gibi baş aktörlerle tadında bir ilişki içinde tutulabilmesi. Python`la geliştirilmiş vektörel bir çizim programı olan `Sketch` bu söylediğime güzel bir örnek (Eh, Python`u biraz fazla mix etmişler ve sonuçta program Windows`a taşınamamış ama olsun hızı yeter)

Son olarak iki linkle bağlayalım temiz olsun ;) Eric Raymond: `Why python?` ve Bruce Eckel: `Love Python` (powerpoint gerekiyo).

Azıcık flame`den kim ölmüş :)
0
FZ
Yanılmıyorsam yukarıdaki yazıda initialization için ilklendirme sözcüğünü kullanmışsın. Fena görünmüyor. Bu tip başka terim önerilerin varsa sevinirim (kabul, kabul tamamen konu dışı oldu ama n'apiim ;-)
0
m1a2
Aslında perhizdeyken lahana turşusu kullandığımı da itiraf etmem lâzım. Söz konusu yorumda perhiz: `ilklendirme`, lahana turşusu: `garbage collector` oluyor :) Tabii bu konuyu çok da zorlamak istemiyorum (başka birçok lahana da var). Türkçe kullanımında dikkat ettiğim husus seçilen sözcüğün üsluba cuk oturmasıdır. Kulak tırmalamadığı müddetçe bu tip serbest paylaşım -?- meclislerinde Türkçe-İngilizce-Arapça-Farsça-Almanca vb. kelimeleri karıştırmakta -kendi adıma- bir mahsur görmem ama bunun çok doğru olduğunu da iddia etmem. Neyse... Muhtemel `Hakkı Devrim` ataklarına karşı yaptığım bu ön değerlendirmeden sonra -akademik meclislerde- sıkça faydalandığım bir kaynağı sana önermek isterim:

Elektrik-Elektronik Bilgisayar Mühendisleri Terimleri Sözlüğü
Bülent SANKUR - Yorgo ISTEFANOPULOS
Boğaziçi Üniversitesi Yayınları

`ilklendirme` daha önceleri de kullandığım bir sözcüktü; yukarıdaki kaynağa baktığımda orada da aynı önerinin yapıldığını gördüm. Kitabın bütünündeki önerilere katılmam mümkün değil, fakat alanında -bildiğim kadarıyla- yazılmış en ciddi kaynak olduğunu da belirteyim.
0
sundance
Valla super linkler, ikisi de beni çok eğlendirdi. Zamanında, 98 gibi, Sitebuilders toplantısında çıkıp;
-Tcl/Tk veya Python gibi script dilleri hızla olgunlaşıyor, bunlar konusunda bir oturum yapar mıyız ? Demiştim de herkes bana uzaylı gibi bakmıştı.

Sonradan anladım ki Microsoft sponsorluğundaki bu toplantıya katılanların hepsi de Micro-softmuş ;)

Özellikle Perl hobist olarak gerçekten Python çok ilginç geliyor. Ne bilim, torunlarımın da yazdığım kodları okuyup anlamasını isterim herhalde. Bir dakka ya, kendim de anlamak isterim :)
0
m1a2
Bak, valla amacım TROLL değil :) Fakat `Perl hobist` dedin dayanamadım. Hâlâ bîkarar kaldığım bi konuyu fısıldayayım sana:
Object-Oriented Scripting in Ruby
Bu link`e de bir el at sana zahmet. MATZ`in mezkur linkteki sunumu -`Ruby` konusunda ne düşünürsünüz o bir yana- tam bir prezentasyon değeri taşıyor. Sadece bu amaçla bile okumak ve kutsamak gerekiyor. MATZ`in (Yukihiro Matsumoto) open source konusundaki püritenliği sunumun formatında da gözlenebiliyor --powerpoint yerine magic kullanılmış.
Mademki hardcore bir `Perl`cüsün al sana bir link daha:
Ruby
Hidayetine vesile olsun :))
0
SHiBuMi
Ruby kullanmak daha nasip olmadı (hangi birine yetişelim Perl, Python, PHP, Ruby) ama bir OOP taraftarı olarak özellikle sunumu izledikten sonra kendime daha yakın bulmaya başladım. Şahsen her şeyin nesne olduğu yapılarda uygulama geliştirmek bana daha zevkli ve kolay geliyor.

Ayrıca prezantasyon, interpreted dilleri aşağı görenlere de bir cevap mahiyeti taşıyor ;)
0
elrond
Aslında problem endustride sadece browserlar, java vb... şeyler değil. Daha öncede bir yorumda yazmıştım. Endüstrinin her yanında bir tekelleşme trendi var ve buna engel olmak bu aşamadan sonra çok zor. Kurumsal ve bireysel pazarda tekel adayları artık yavaş yavaş ortada. Çarpıcı olması için endustrinin farklı bir yerinden örnek vereceğim.Nvidia. Öncelikle şirket hisseleri Wall Street te yılın en çok kazandıranı. (Bir tech-stok olarak çok enterasan bir durum) Bakalım bu adamlar ne yapmış: 4 yıl içinde grafik pazarını ele geçirmiş, 3DFx'' i satın almış ve son olarak Mainboard chipseti çıkarmış ve diğer 4 deve daha dakika 1. de büyük darbe indirmiş. Benim tahminim consumer markette CPU hariç (ki belli olmaz) H/W tekeli olacaklar.
Benzer şeylerin kurumsal pazardaki güncel örneği ise CPQ-HP birleşmesi. Olay dönüm dolaşıp paraya dayanıyor tüm bu şirketler kar amaçlı kurulmuş şirketler ve birleştikçe finanssal güçleri daha da artıyor ve kalanlarıda hızla sömürmeye başlıyorlar. Benim şahsi fikrim 10 sene sonra hiç istemediğimiz ve 3 büyük tekelin olduğu, herkesin mecburiyetten at gözlüğü taktığı günler olacak. Gelişmeler gerçekten çok sıkıntı verici.

Çünkü kurumsal müşteri şöyle diyor -yada demeye zorlanıyor- `Abi ben öyle bin tane yerden çeşit çeşit uygulamalar alıpta bunları uyumlu çalıştırmak için aylarca uğraşacağıma, tek yerden sorunsuz (?) anahtar teslim çözümler alırım. Eğitimli ve sertifakalı 3rd partylerle de support anlaşması yaparım kafam rahat olur`

Aslında istek gayet masum ve haklı. Ancak bizim eskiden standardı var diye bildiğimiz şeyler (en basitinden LDAP, POP3, XML,HTML, SMTP de bile)birer birer bu tekellerin eline geçiyor ve standart olmaktan çıkıyor. Bu çok sıkıcı.

İki basit örnek daha.1.En basit farklı iki SMTP serverı bile bağlarken ayar yapmak gerekiyor halbuki bu çok Simple(!) bir protokol ve tak çalıştır olması gerekiyor...
2. Bu örnek son kullanıcı açısından olsun.Mesela bir java uygulaması çalıştıracksanız bir program ben Java 1.2.1, öteki 1.2.2 diğeri Java x.y.z isterim diyor. Siz de zıvanadan çıkıyorsunuz.


Geleceğin tekeller dünyası olacağını düşünüyorum. Tipik Big Brother olayı. Farkındaysanız herhangi bir marka vermedim yorumda ;-). Çünkü olay markaları aşan boyutlarda tartışılmalı.


Zaman darlığım var. 2. Bölüm yakında... ;-)
0
sundance
Bence tamamen saydığın nedenlerle bu adamlar tekel olmayacak. Çünkü bundan dört yıl önce de durum aynı şekilde 3dFX lehineydi. Adamlar nVIDIA nin kullandigi OPENGL standardi bir yana kendi standartlarina bile sahiptiler. Sonra noldu bir anda nVidia geldi sildi süpürdü. Budget markette önde gelen firma, herkesin ağzında olan S3 noldu, VIA tarafından silindi süpürüldü.

Sonuçta bir yerlerde Ninja-G nin yazdigi bir yorum vardı, onun üstüne söylenecek bir satır bile yok, (bulamadim :)) gelecek dev evliliklerin, daha bile büyük boşanmaların olduğu, kitlelerin en ufak bir keyfi değişikliğiyle dalgalanmalara yol açtığı, bir anda ekonomik/sosyal-tsunamiler ile her türlü medyanın sarsıldığı bir yer olacak .(nokta)
0
SHiBuMi
Keşke şöyle beyinsel bir tsunami olsaydı da mesela, opensource alemindekiler Mozillaya karşı nasıl da önyargılı yaklaştıklarını ve bindikleri dalı kestiklerini görebilselerdi :)
0
elrond
valla abi 3dFX in problemi sadece ekran kartı üreterek bir yere varabileceğini sanmak oldu. Nvidia nın vizyonu ve portföyü onların 5 katı filan. Xbox, Ekran Kartı, North Bridge, South Bridge vs.. Adamlar gidiyor. CPU üretirlerse hiç şaşırmıyacağım. Sonları benzer olacaksa bile 4 senede değil 10 senede filan olur gibi ;-)
(Acayip off-topic oldu ben kaçıyorum)
0
SHiBuMi
Standartlar konusunda aynı fikirde değilim, en azından W3C (yine her ne kadar bu adamların kurduğu bir organizasyon olsa da) işi sıkı tutuyor, en azından şimdilik. W3C bir anlamda bu adamların birbirlerini kolladıkları bir ortam, zaten gidişat şunu gösteriyor ki, bu adamlar bu standartları oluşturmak ve bunu uymak zorundalar. Evet tekelleşiyorlar ama hiçbiri her alanda söz sahibi olamayacak, herkes pastanın bir parçasını kendisine ayırmış durumda ve bu pastayı bir arada tutabilmek için bu standartlara çok ihtiyaçları olacak.

Bu arada, bu adamlar her ne kadar tekel olsalar da, belli bir noktadan sonra küçükler ile dağıtım kanalları ve fason üretim konusunda işbirliği yapmak durumundalar. Örneğin ne Microsoftun, ne IBMin, ne de başka bir devin direk olarak kendi yazılım ekibi tarafından ürettiği ve piyasaya sunduğu bir CRM ürünü yok. Varolanların hepsi bu firmaların sunduğu altyapılar kullanılarak hazırlanmış ve çoğunlukla bu devlerden biriyle iş ortaklığı kurulmasıyla sonuçlanmış, küçük firmalar tarafından hazırlanmış projeler. Bu nedenle, tekelleşme ne boyutta olursa olsun, büyüklerin her zaman - kendi kontrolleri altında tuttukları - küçüklere ihtiyaçları olacak. Eh, küçükler de akıllı olsunlar ;)
0
elrond
Ben konuya marka bağımsız yaklaşmaya çalıştım ama olmadı. O halde artık rengimi belli ederek devam ediyorum bu topiğe:-) Her endüstride herkesi peşinden sürükleyen geleceği yaratan gruplar vardır. Microsoft ta bunlardan biri.(Tek demiyorum sakın taaruza geçmeyin:-) Şirketlerin vizyonlarını açıklayan kısa sloganları vardır. MS 15 sene önce `Her evde bir PC olacak` diye tanımlamıştı bu vizyonu. Şimdilerde yeni vizyonları şu `Web. Her an, her yerde, her device(aygıt) ta` .Öncelikle herkes geleceğin bu yönde olacağı konusunda hem fikir gözüküyor fakat sorun platform ne olacak. Yorum bölüm 1 de yazdığım tekelci tehlike aslında bununla ilişkili. Eğer bu vizyon gerçekleşecekse bu bir çok platformun ortak çalıştığı bir ortam olmayacak gibi. Uyumluluk ve standart problemleri ortada. Bu vizyona yönelik ilk cihazlar hep MS platformunda geliyor gibi. Tablet PC, PPC.Net, gibi sofistike cihazlar ilerde çok standart aletler olursa şaşırmayın. Hatta işin enteresan yanı Windows CE Embedded.Net ile Ms endüstriyel embedded PC pazarına da girmeye başlamış durumda. Net-Enebled ortamları MS domine edecek gibi görünüyor.(Ne cümle oldu be...)

Bu gelişmeler çok yeni olduğu için şu an itibari ile Ms tarafını daha iyi takip ediyorum, çünkü bilgi ve tecrubem o yönde. Bu nedenle diğer platformlar hakkında ahkam kesmek istemiyorum. Bu noktada SHiBuMi nin yazacağı web-services yazısına ön ayak olması açısından fazlada teknik olmayan bir kaç kelam edeyim.

Güzide bir son kullanıcı olarak şunu istiyor: Bir WEB sitesine girip, aynı ekrandan uçak biletimi alayım, arabamı kiralıyım, otelimi ayarlıyayım, sigortamı yaptırayım ve single sign-in ile tek klikte bu iş bitsin. Eee ne olcak ki şimdi de bir şekilde yapılır bu diyebiliriz. O zaman müşteri gözlüğünü çıkarıp arka plana bakalım şimdi. En basit bakış açısıyla temel problemim American Airlines ın dB leri ile Conrad oteller zinicirinin dB lerini konuşturmak gibi gözüküyor. Bunlardan birisi xSQL, diğeri Sybase olsun. Ne yapçaz şimdi. Kolay; oturup ikisi arasında akıllı bir çevirici-yorumlayıcı her ne halt ise yazarım bir şekilde çalışır. Adamlar şunu diyor (herkes hem fikir bunda), yaw bırakında bu iki sitenin WEB-Applicationları kendi aralarında anlaşabilir olsun bizde bunlara XML- Web Services diyelim. Hem XML standart bir arkadaş, bu sayede herşey çok süper çalışsın. Şimdi Ms bu durumda diyor ki kardeşim benim A` dan Z` ye bu işi yapacak bir platformum var. Mesela benim smart clientlerın var (WinXP, PPC.Net), örnek Web Service lerim de var (.Net My Services), Serverlarım bunu destekliyor (Win2K Server, .Net Server (Beta3), BizTalk Server vs.) ve en önemlisi development platformumda var (Visual Std.Net)

Bende diyorum ki başka kimde var? Bir adım öne gelsin.(Bunu gerçekten soruyorum, çünkü bilmiyorum ve alternatifleri tanımak istiyorum)

Tren kalktı gidiyor arkadaşlar, BizTalk server daha ilk yılında 800 büyük firma tarafından kullanılmaya başlandı. Millet haldur huldur birbiri ile konuşabilen XML Web Servisleri yazmaya ve kullanmaya başladı bile. Türkiye` de bile .NET platformunda çok ciddi geliştirmeler yapıldığını duydum. Diğer devler de artık çözümlerini derleyip toplayıp, önümüze bir koysun artık diyorum. Yoksa 1 sene daha beklersek binilebilecek tek tren MS inki olacak gibi geliyor bana.




Sevgiler, Saygılar.
0
SHiBuMi
Web services ile ilgili olan sorunu çok kısaca cevaplayayım, aslan payını yazıma saklayayım.

Web services göründüğünden çok daha önemli bir konumda şu anda. Dediğin gibi XML bunu tetikleyen güç oldu ve işin standardizasyonunun Microsoft tarafından bile bozulamayacağının garantisi konumunda. Aynı amaçla yola çıkan DCOM ve CORBA, web services kavramının temelini oluşturan SOAP tarafından tarihe gömülecek gibi gözüküyor.

Web services için geliştirilmiş SOAP istemci-sunucularını sayısal olarak karşılaştırırsak, Java bu konuda birinci sırada. .NET de bu konuda oldukça iyi, VB.NET ve C# ile konuyu çözmüş ve iyi bir dokümantasyon sunmuş durumda. Bunların ardından Perl, Python, Ruby, PHP dilleri için hazırlanmış istemci-sunucular geliyor. IBM henüz hazırlık aşamasında ama gelecek vaad eden ürünleri var.

Şahsi fikrim, web services konsepti de aynı XML de olduğu gibi kendini aşacak ve şu anda aklımıza bile gelmeyen amaçlarda kullanılmaya başlanacak. Çünkü hem basit, hem stabil, hem de kurumlar-üstü bir standardizasyona sahip.

Arkası yakında... ;)
0
anonim
Zaten bunun bir gereklilik oldugu suphe goturmez bir olay. Fakat MS'nin bunu ne kadar becerebilecegi de ayni sekilde supheli oldugu kesin. Daha bir Hotmaille bile basedemezlerken bence bu iste de cuvallarlar. Isin enteresan tarafi bu kez insanlarin cani cok fena yanabilir. MSN'in cokmesi, servis disi kalmasi pek cok insana ciddi zarar verebilir. Ayrica tipik MS kullanicilari ne yaptigini bilmeden yapan insandir. Bu nedenle elleriyle kendilerine zarar verip, sorunu .NET'ten kaynakli gosterebilirler. Bir noktadan sonra sorunlar cig gibi yigilip insanlari .NET disinda alternatiflere yoneltebilir. Amazon Linux kullanip su kadar tasarruf ettik derken Linux uzerinden calisma fikri baskalarina da sicak gelebilir. Ayrica .NET'in varligi, baskalarinin buna rakip urunler cikarmasini zorunlu kilacaktir. Adobe, Sun, IBM, Borland vs. belki bir guc birligine gidebilirler.
Sonucta fuzzy logic kavramlari dahi bu suda balik tutmaya yetmiyor. Taslarin yerine oturmasini beklemekten baska bir yol goremiyorum. Zaten trend olusturamayan bir toplum olarak, gozumuzu kapayip onumuz gelen ilk trene binmekten farkli bir yol da gormuyorum..
0
elrond
Daha önceki yorumlarda MS te .NET ile ilgli daha ortada birşeyler yok gibisinden bir yorum olmuştu.
Şöyle Buyrun...
0
anonim
Gorunen o ki, son model bir MR Cihazi cihazi ile Son model bir piyade tufegini karsilastiriyoruz. Elma, armut olayindan daha oteye gitmis..

Java, bir programlama dili degildir. Donanim+yazilim+programlama dili konseptidir. Java olarak bildiginiz sey bu konseptin bir parcasi. Siz ne yapiyorsunuz, bununla bir seyler yazip PC ile emulator altinda calistiriyorsunuz. PC emulator ise OS bagimli, fakat Java kadar kombine bir sistem icin gerekli alt rutinler yok. Sonucta, bunlari emule ediyorsunuz, OS - User Space yalitilmis tutma prensibini ihlal ediyorsunuz, Java calisan sistem ikide bir cakiliyor.

Peki ne anlayacagiz bundan ? Java, java compatible architecture icin yazildi. Sun bunu client makinelerinde kullanmak icin gelistirmisti. NetPC projesi vardi. O netpc'lere koyacakti. MS, Bizzat Bill Gates'in agzindan, Internet Hava civadir, Net uzerinden PC kullanmak hayal olur, net-enabled safsatadir babindan sozler kullanarak buna karsi cikti. Internete inat MSN'i cikardi. Ama tutmadi. Fakat MS'nin bu tavri Sun'in onunu kesti. Java'nin hedef kitlesi cekingen kaldi. Bu durumda Pure-Java mimariler Sun'dan baskasi tarafindan kabul gormedi. Bir kac ufak tefek mobil cihaz vs. ureticisini saymazsaniz.

Guncel durum: Java = Java Emulatoru. Oyle olunca Javanin gucu, emulatorlerin gucune bagli kaldi. Sun'in PC tecrubesi ise, Slowlaris'den menkul. Boyle olmasi dogal.

Peki yarin .NET'in C#'si ile Java fincaninin kulpundan hangisi ayakta kalacak ? Internet-Enabled cihazlar nasil olacak ? Bu su an goremedigimiz pek cok parametreye bagli. Ilk parametre .NET ne olacak ? Passport servisleri insanlara yeterince guven vermiyor. Ustelik cok yavas. Dahasi is Server Side durumuna gecince, MS'nin server tarafindaki gucu ne olabilir ? Hotmail gibi binlerce makinalik parklar ne maliyet tutar ? S/390 gibi devler var karsisinda. Insanlar islerini 3. Parti kurumlara ne kadar yikabilir ? Tum hersey orada olunca, yeraltindan tunel kazip girmeyi bile dusunenler cikacaktir. Baglantilarin en az yarisi orayi hacklemek icin yapilacaktir. Bu stres ne kadar kaldirilabilir olacaktir ? Diger parametre, Java ne olacak ? Java yoluna devam edebilir, korelip gidebilir. Fakat yerini dolduracak bir sey mutlaka cikacaktir. Simdilik bu Linux gibi gorunuyor. Platform bagimsiz ve her yere sigabiliyor, ustelik vendor bagimsiz. Sun baskaninin, Linux kazanirsa, UNIX kazanir, UNIX kazanirsa bizler.. lafinin ardindaki gerceklerden biri.. IBM vs. su anda Linux'u .NET'e alternatif olarak sunmak uzere ugrasiyorlar. Bilhassa server pazarina kendini kabul ettirmis olmasi bir avantaj. MS'nin hergun yeni bir prestij kaybi yasamasi da cabasi. Sonucta Linux'a destek icin bu mevzuda dahil olmak uzere yeterince sebepleri var.
Peki durum ne olabilir ? .NET MS'nin yeni bir atilimi degil. .NET olmadan da insanlar benzeri isleri kolayca yapiyordu, hemde yillardir. AS/400'leri dusunun. Turkiyedeki pek cok sigorta sirketi, THY vs. X25 uzerinden AS400 ile calisiyor yillardir. MS'nin cici bicisi olmadan. Insanlara o isi kabul ettirmek zor gibi gorunuyor bana. Hele ulkemizde.

Siz ne dusunursunuz ?
0
sundance
Valla öncelikle süper yazmışsın eline sağlık kendi namıma ilim irfan aldım.

Ardından belirtmem gerekirki benim Java üstüne olan bütün tecrübelerim SUN hardware üzerinde oldu. Sparc Station, Ultra 10, E250 ve E3500 üzerinde ve malesef stable değillerdi.

Öte yandan eğer HURD gibi olacaksa JAVA, ben bekleyelim derim. Ama JAVA şöyle muhteşem, böyle muhteşem DEĞİL! Şöyle muhteşem olacak, böyle muhteşem olacak denmeli bence, aynı HURD gibi. Muhteşem bir konsept ama önünde yolu var ve köhneleşme tehlikesi ile göbekten yüzyüze.

Öte yandan gerçekten tekrar eline sağlık süper bir yorum olmuş.
0
anonim
Sun, Java, .NET ? Su acidan bakalim. Java bir konsept. Fakat donanim gerektiriyor. Sun java ile bogusurken, Hem donanim, hem yazilim hemde Java App. Dilini gelistirmesi gerekiyor. Java modeli, bir Java stack ister. Gelistirilmesi gereken o kadar bilesen var ki. Ustune IBM baska bir model, MS baska bir model, HP baska bir model cikardi. Is zivanadan cikti. Dun vakit yoktu bunlari ekleyemeden kapattim. Java Sun'dan koptu gitti. Basina buyruk bir hal aldi. Sun kendi konseptini denetleyemez, saglamlastiramaz oldu. Endustri baskisi, yok demeyecek kadar da olsa emulatorler yapmaya zorladi Sun'i. Sun zaten gozumuzde buyuttugumuz kadar (MS'den biraz daha iyi olsa bile) teknoloji gelistirici bir firma degil. Piyasa dinamiklerini yonlendirme kabiliyeti pek fazla yok. Java icin Sun cephesinden pek umutlu degilim. Ama IBM belki bunu yapabilir. Bence bu kavganin galibini .NET belirleyecek. .NET is yaparsa, Java agziyla kus tutsa yetisemez. .NET beceremezse isi, Java'ya devam veya bakarsiniz IBM yada HP cikar Banana konsepti koyar, ona devam deriz.
.NET, MS'nin elindeki musteri tabanini tutmak icin gelistirdigi bir konsept. Fakat dunya buna hazir degil gordugum kadariyla. ABD gibi radikal ozgurlugun oldugu bir ulkede cok mantikli olabilir. Fakat avrupa, asya vs. bu tur bir teknolojiye sicak bakmaz. Amerika'da her sey bir sirkettir. Devlet hastaneleri bile. Denetleyici kurumlarda bir sirkettir. Gartner vs. gibi kurumlarin varligi bu nedenledir. Avrupa sosyolojisi devletin himayesi olmasa bile denetimini bekler. Bir amerikan sirketi, baska bir sirkete gelecegini kolayca emanet edebilir ama Bir avrupa sirketi buna tereddutle yaklasir. Ustelik MS'nin benzer olgulara gecmiste soyledikleri hala hafizalarda. Dev server, Minik Client uygulamalari pek coklarina yetmeyecek. Peer-to-Peer sistemler ile daha fazlasini daha ucuza yapmak mumkun olacak. Bugun, 500 USD verip 2 yil onceki 3000 $ makinenin gucunu elde ediyorsunuz. MS, musterilerini reboot'a, mavi olum'e, viruslere vs. alistirdi bir kere. Fakat server pazarinda kan kaybediyor. Bunu telafi etmeye calisiyor.

Dogrusu su, piyasa kosullarinin neyi getirecegi onemli. Ama bu .NET'in piyasasi PC piyasasi gibi degil.
0
SHiBuMi
Benim yazımdaki esas amaç, acaba Fortune 100 listesindeki şirketlerin sistemleri ne olmalı ve geleceği nedir olsaydı, sundance'in bulduğu gibi ben de yorumunu mükemmel bulurdum. Ancak önümüzdeki 10 sene boyunca, bu firmalardan birinin sistemini kurma olasılığımız az olduğuna göre, benim derdim milyon dolarlık bütçeler çıkarmadan, orta ve ortanın üstünde büyüklükte olup da, birden fazla satış ve yönetim noktası bulunan, bir başka deyişle ucuz ve kullanışlı bir network altyapısına ve bu altyapı üzerinde çalışacak küçük, kullanışlı ve firmaya özel yazılım çözümlerine ihtiyaç duyan firmalara yönelik çözümleri araştırmak. Ayrıca, bahsettiğin AS/400 yapısını, bu sistemin deployment aşamasındaki zorluklarından dolayı geçmişte çok seyahat etmiş babamdan gayet iyi biliyorum.

Öte yandan, Microsoft şu anda client tarafında bir tekel, bu gerçeği Microsoftu sevmiyorsunuz diye inkar edemezsiniz. Ama gelecekte, diğer devlerin elinden tuttuğu Linux nereye kadar gider, bu işi ne kadar kotarır, orasını bilemiyorum. Bekleyip göreceğiz.
0
anonim
Sizin soylediginiz tur bir isletme icin en olceklenebilir sistem Linux olacaktir. Dogrusu Linux cep telefonundan Maniframe'e kadar girmeye pek istekli gorunmektedir.
Linux'un onundeki en buyuk engel dagitimlar, Linux'un hizina yetisemiyor. Fakat onlar olmadan da cogalamiyor. Bu kirilamaz bir kisir dongu simdilik. Fakat bu hiz Windows serisi icin ciddi tehdit olusturuyor. Simdi sizin orneginizdeki kucuk, kullanisli, firmaya ozel yazilim:
1. Size ozel bir web server.
2. Size ozel bir proxy server.
3. Size ozel bir browser.
4. Size ozel bir GUI.
5. Size ozel bir donanim.
MS dunyasinda bunlar skin, plug-in vs. yukleyerek filan olusturulmaya calisilir. Buda sistemi sisirir. Ornegin Exploreri aciyoruz, Internet Ozl./Gelismis:

Adres cubugundan arama../sonuclari goruntule/en olasi siteye git vs.vs.vs. Bunun koduna bir goz atin, buyuk olasilikla soyle bir sey:

switch (searchmode) {
case 1:
search();
....
case 2:
search();
show_result();
...
}

Oysa Konqueror veya mozillayi alirsiniz, sadece uygun olan kisim kalacak sekilde kodun kalanini silersiniz. Benzeri pek cok seyi sildiginizde veya #define ile derlemeye disinda tuttugunuzda, hem cok kuculmus, hem cok hizli calisan bir browser elde edersiniz. Cunku bu karsilastirmalar vs, hem pek cok CPU cache alani harcar, CPU'nun hit oranini dusurur, hemde kendileri dogrudan bir ton tick boyunca sistemi mesgul eder. Ustelik kodun temizlenen kesiminde bulunabilecek buglardan kurtulmus olursunuz. bir buga vs. denk gelirseniz, inceleyeceginiz kod azalir. Eger OS altyapiniz portable ise, sizde cok kucuk seylere dikkat ederek portable uygulamalar yazabilirsiniz. Sonucta, patronun cebindeki Palm'den server odasindaki S/390'a kadar her yerde ayni sistemi, ayni browser'i, ayni programi kullanabilirsiniz. Bizim sozum ona IT uzmanlarimizin gormek istemedigi bu husus zaten. Uzulerek goruyorumki, Linux listelerinde bazen cok spesifik sorular geliyor, verilen cevaplar su config'i yap, bu ayari yap, bu programi yukle seklinde oluyor. Bir gun birisi cikip, xyz.c'nin 150. satirinin altina sunu ekle, sunu sil. Bu problem cozulur demiyor. Oysa GPL'in bir hedefi de budur. Herkes kendine gore en ozelini yapabilsin.
PC dunyasi topluluklarin yetisemedigi bir hizla buyudu. Bunun motorunu MS kendi gibi gostersede, asil motor donanim ureticileri arasindaki rekabet oldu. Herkes masasinin uzerinde canavarlar besleyebiliyor artik. Bu gelisme yetismis eleman eksikligiyle sonuclandi. Yarim yamalak bir seyler bilenler IT uzmani kesildi. Sonucta MS'nin Kolay kullanim safsatasi bu kadar tuttu. Ama sonuclar ortada. Bugun ortanin biraz uzerinde Sistem bilgisine sahip herkes kernel kodlayabilir. Ne yapacaginiz BSD ve POSIX dokumanlarinda yazili. Eger kendinizi iyi bir IT uzmani olarak yetistirmek istiyorsaniz Linux'la devam edin. Baskalarinin olmaz dedigi pek cok seyin ne kadar basit oldugunu ogrenirsiniz yakinda..
0
anonim
Agzina saglik :)
0
SHiBuMi
Konqueroru web tarayıcı alternatiflerimin dışında tutuyorum şu anda, tamam hızlı bir tarayıcı ama kesinlikle stabil değil, çok sık çöküyor ve DOM gibi standartların henüz çok uzağında. Şahsen browser tabanlı bir uygulamanın yalnızca HTML olarak yapılabileceğine, yapılsa da diğer alternatiflerinin yanında bandwidth canavarı olacağına inanıyorum.

Mozillanın kaynak koduna girmek ise sağlam bir babayiğit ister :) Ben Türkiyede kimsenin çıkıp da ben Mozillanın koduna girerim senin istediğin hale getiririm, sorunsuz da çalıştırırım diyebileceğini zannetmiyorum. Zaten yapılabilseydi bunu önce Netscape mühendisleri yapardı eminim :) Zaten open-source mantığının tıkandığı yerlerden biridir bu, tamam kodun açık olabilir ama almış yürümüş bir projeye sonradan adam entegre etmenin maliyeti de hiç de öyle yabana atılır bir şey değil. Hiçbir yazılım firmasının da, atıyorum 1000$ verip hazırını alabileceği bir kütüphane yerine, bu işin içine dalıp kodu değiştirebilecek nitelikte bir adam alıp buna ayda 10000$ maaş vermeyi seçeceğini sanmam.

Linuxun istemci makinalarda geleceği olabileceğini ben de düşünüyorum, ama mesela bana uygulamamın içine 15 dakika içersinde çalışır video konferans modülü ekleleyebileceğim bir yöntem söyle? Bunu Microsoft platformunda Netmeeting APIsini kullanarak yapabiliyorum. Linuxta bunu nasıl ve ne kadar sürede yapabilirim?

Benim için iyi IT uzmanı, ortaya çıkarması gereken ürünü hiçbir önyargıya kapılmadan en kısa sürede, gerektiği kadar kaliteye sahip biçimde ortaya çıkartabilen kişidir. İşim görüldükten sonra doğrusu Microsoft ya da Linux umrumda olmaz. Sonuç olarak Microsoft bir hizmeti bana bir hizmeti ücretsiz sunuyorsa (Netmeeting API), bunun dokümantasyonunu kaliteli bir şekilde ücretsiz olarak bana veriyorsa, ve 15 dakika içersinde kendi uygulamama entegre etmeme imkan tanıyorsa, ben Microsoftu seçerim.
0
anonim
Selamlar..

Netmeeting API'yi Palm'e sigdirmayi, Sun server ve Sun'in minik clientleriyle nasil calistiracagimi, Dilersem ozel bir sifreleme ile guvenlik artirmayi nasil saglayacagimi, IPv6 destegini nasil verecegimi, Multicast yapmayi nasil becereceginizi de soyleseniz ? Elbette bunlari birlikte dusunmek lazim. Ben kuru inat OS kavgasi etmeyi sevmem. Eger benim uygulamami boyle yapabilecek bir sey varsa bilmek isterim. Elimin altinda SCO-UNIX'ten Win2K'ya kadar 11 (? Son saydigimda o kadardi herhalde) farkli OS var. Benim aradigim cozum hepsine uyabilmeli. Sizin isinize bu yetiyorsa, kullanin, bir sey demiyoruz. Ama hem portable olmaktan, hem olceklenebilir olmaktan bahsediyoruz burada, yoksa RAD meselesi baska bir tartisma..
Bu arada, Video konferans meselesini bilmem, ama olmaz degil, PALM benzeri kendi yaptigim bir alette, Cu30 librarysini port ederek tek yonlu gosterim yapmistim. Kamera cekiyor, bir PC kodlayip o alete yolluyordu. Cu30 capture fonksiyonlarini da destekliyordu. Native olarak calisacak, her yere tasiyabileceginiz SDL librarysi faydali oluyor bu islere. Cu30 PC'de calisiyordu. Ama ARM-SA1110 (PALM)'a port etmek cok zor olmaz, zaten USB veriyolu destegi var. Eger sizinki gibi bir sey yapmis olsaydim, programima entegre etmek sanirim 10 dk filan surerdi. Elim cabuklugundan olabilir, siz belki yarim saat ugrasirdiniz.

Mozillanin render engine vs. hakikaten guzeldir zaten. Oralarda filan bir seyler yapmak cogu programciyi asar. Fakat, siz dilerseniz onda kendinize gore optimize edebilecek cok sey bulursunuz. komodo diye bir sey var. Bir tur Development ortami. Mozilla'yi alip adamlar ne hale getirmis bir bakabilirsiniz.

Sizin anladiginiz IT ortami ile bizimki cok farkli gorunuyor. Zaten her taraf Windows'sa, siz hayatinizdan memnunsaniz, AntiVirus firmalarina, Gates'e vs. haracinizi aksatmadan oduyorsaniz, gidip bir uygulama icin Linux'a tasinmak aptallik olur zaten. Ama heterojen uygulamalar istiyorsaniz, en yuksek verimi almak istiyorsaniz Onunuzde cok fazla secenek yok, ustelik bu secenekler icinde maalesef Windows yok. Glue Logic gorevi gorebilecek, hem multi-OS, hem MultiArch. calisabilecek gorunen iki alternatif var su anda: Java ve Linux. .NET henuz dogmadi, dogunca onuda kefeye koyariz. Fakat gobeginizden MS'ye bagli yasamak, bizim stilimize uymuyor. Ne yapalim ? Harac vermek zorumuza gittigi gibi, verecek parayida zor buluyoruz. Cocugun nafakasindan kesip Gates'e vermek zor geliyor..

Saygi ve sevgiler..
0
anonim
Ekleyecek bisi kalmadi galiba :)
0
SHiBuMi
Elbette beni istemci tarafında multi platform olmak ilgilendirmiyor, yaptığım uygulamanın 11 tane farklı platformda çalışması da benim egomu tatmin etmekten öte kimseye başka bir yarar sağlamaz. Aynı kuru kuruya illa yaptığım program GNU olsun diye muhasebe programlarını GNU dağıtmaya çalışanlar gibi, kuru kuruya kullanmayacağım taşınabilirliğin peşinde koşmanın bir alemi yok.

Şu noktada anlaşalım. Ben; bakın ben de zamanında kibrit kutusundan radyo yapmıştım çalışıyodu tarzında yaklaşımlarla ilgilenmiyorum. Evet, oturup kendime sıfırdan bir işletim sistemi yazabilir, bunu garajımda yaptığım donanımımın üzerinde çalıştırabilirim. Daha sonra kendime bir hidroelektrik santrali kurar, ordan aldığım enerji ile fiberoptik kablolarla desteklediğim internete çıkabilmek için inşa ettiğim uydu antenime elektrik verebilirim. Böylece bütün dertlerim çözülmüş olur. Ama benim bahsetmeye çalıştığım şey bu değil.

Şu anda Linux altında çalışan video konferans uygulamalarının ve kütüphanelerinin hiçbiri stabil değil. Bunu oturup kendim yazarsam, asıl odaklanmam gereken işten uzaklaşmış olurum. Bu nedenle şu anda Netmeeting haricinde başka bir alternatif yok. Dediğim gibi, Microsoftu ister sevin, ister sevmeyin, ama gerçek bu.

Ben Mozilla içersinde kendi işime yarayacak hiçbir şey bulamam. Komodo, arkasında AOLnin desteği olan bir proje olmasına rağmen ActiveStatein bir yıldan fazla zamanını aldı. Ayrıca, Mozilla üstünde video konferans gibi bir uygulamayı çalıştırmayı nasıl düşünüyorsunuz anlamadım :)

Evet IT ortamlarımız farklı, sizinkinde ağır bir akademisyen kokusu var. Linux altında bir şeyleri geliştirmenin aslında o kadar da maliyeti düşük bir şey olmadığını göremiyorsunuz. Bana kendi ürettiğiniz PALMde yazdığınız tek taraflı veri gönderen cihazdan bahsediyorsunuz. İyi güzel de, benim gözümde bunun değeri sıfır. Bunu insanlara nasıl ulaştıracağım, PALM fabrikası mı kuracağım? PALM üstünde H323ü kullanan (aksi takdirde anca kendinizi seyredersiniz) yazılımı hakkıyla geliştirecek adamı nereden bulacağım? Bu işi nasıl finanse edeceğim? Olaya bu şekilde mantıklı yaklaşırsanız, Linux altındaki maliyetimin hem süre hem de para olarak Windows alternatifinden çok daha fazla olduğunu görebilirsiniz.

Not. Netmeeting APInin sunucu ile bir ilişkisi yok, bağlantılar iki uç nokta arasında yapılandırılır. Konferans yapmak istiyorsanız, bir MCU kurarsınız (Linux alternatifi mevcut), Netmeeting MCU ile görüşmeyi sağlar. IPv6 desteği ve multicast konusunda kesin bir bilgim yok, araştırmak lazım.
0
anonim
Himm, guzel bir flame dogru gidiyor, herhalde ICQ hackerimizin 65'lik rekorunu egale edecegiz..

Bir musteriniz var, 100 tane Win PC'si var. Bir server koymus file server olarak kullaniyor. X noktasinda bir subesi var, 20 Win PC'si kullaniyor, Meeting uygulamasi lazim birde size.. Eger gidip sistemlere UNIX/Linux vs. kuracagim, bilmem ne librarysi kullanacagim vs. derseniz ben size once Bakirkoy'e bir ugramanizi tavsiye ederim zaten. Siz net-enabled platformda tipik bir net application'u yapiyorsunuz. Ama bizim kavgamiz, net-enabled bir VCD Player veya Satellite Receiver veya cep saati veya not defteri yada buzdolabi yapmak. Fakat siz olaya hep bu gozlukten bakiyorsunuz. Bu gozlugu takip bakalim, size bir kac tavsiyede bulunalim:

1. Yarin birisini kovarsiniz, sizin Netmeeting API'de bir acik bulunur, MS kapatacak, siz kapatacaksiniz vs. tonla ugrasacaksiniz. Yeni Patch'in elinizdeki sistemlerle uyumlu olmasi sorunu cikacak, sonucta kovdugunuz adam ne kullandiginizi bilecek ve patrona kicini gosterecek, o durumda patrona ne soylemeyi dusunuyorsunuz ?
2. Patron cikip buna soyle bir sey ilave edelim derse ne diyeceksiniz ? Olmaz diyeceksiniz, hasbel kader ben veya benim gibi birisi patrona bu isi yaparsa, sizin itibariniz ne olur ?
3. Mozilla koduna hic baktiniz mi ? Hakikaten cok mu zor ? Bu sizin neden hic bir isinize yaramiyacak ? Hazir bir cok engine mevcut icersinde..

Gelelim konumuza, sizden istedigim, PALM gibi son derece gelismis bir aleti nasil net-enabled yaparsiniz ? Bunun cevabi. Bir an gelir onun uzerinde bir web server calistirmak gerekirse ne yaparsiniz ? MCU'Yu o alete koymaniz gerekirse ne yaparsiniz ? Sizden boyle bir uygulama istenirse ne yaparsiniz ? Bakin, WinCE filan bu sorunu cozmuyor. Tek cozum Java gibi gorunuyor. Java Support tum cihazlarda calisma garantisi veriyor. Gerci bu garantiyi ne kadar yerine getirebildigi tartisilir. Bugun masaustunde bile %100 homojenlik yok. Belli bir dilim Linux, Belli bir dilim Apple kullanicisi var. Kocaman bir dilim de Windows kullanicisi. Eger net-enabled yazacaksaniz uzerine pastanin tamamini gormek zorundasiniz. Soruyu soyle daha sade sorayim. Sirketinizde 10 tane grafiker olsaydi, onlarda is geregi Indy kullaniyor olsaydi, 20 tane pazarlamaci cantalarla sehre dagilip aksama kadar geziyor olsalardi ve hepsinin cebinde bir palm olsaydi, sitenizde 18 tane 680x0 Mac, 10 Tane G3/4 Mac, bir kac iMac olsaydi. Hasbel kader bir kac kiside viruslerden cani yanip ...tigimin Windows'u.. diyerek Linux kullanmaya baslamis olsaydi. Siz daha ise baslamadan bu hale gelinmis olsaydi ve size ilk proje olarak herkesin herkesle meeting yapmasi soylenseydi, ne soylerdiniz patrona ? Bunlari soyleyin, bende size sunlari soyleyeyim:

H323 implementation'u Linux uzerinde tamamlanmistir. Soyledigim Cu30 Library'si bu is icin kullanilir. Zaten onceden commercial'di, H323 lib olarak biliniyordu. Simdi GPL oldu. Benim ARM Arch.ina export etmek icin 15-20 satir kodunu yeniledigim ve sender fonksiyonlari kirptigim library buydu. Iste bir sorunuza cevap, PALM uzerinde H323 gelistirmeniz gerekmiyor, zaten haziri var. Finanse ? Eger siz bir uretici iseniz ve isiniz net-enabled cihazlar uretmekse size gereken her sey Linux'ta var. Oyleki ARM (Palm), Motorola, Intel, Hitachi H8, Toshiba TMP44xx vs. vs. mimarilerinden caniniz hangini cekiyorsa kullanirsiniz. Bir zaman once, port etme isi login promputunu gormekle sinirli dusunuluyordu. Simdi onlari hallettik, KDE'yi, Gnome'yi, SDL'yi, Video4UNIX'i, ALSA'yi, CUPS'u vs. diger bilesenleri port ediyoruz.
Programlar POSIX uyumlu yazilinca, BSD Vs. ilede calisabilir olunca hele, bir yandan cayinizi icerken ote yandan aheste aheste kodlari soyle bir mincikliyorsunuz ve o devasa program kucucuk palm icinde calisabilir hale geliyor. Dahasi dilerseniz ayni isi Windows'a dogru veya S/390'a dogruda yapabiliyorsunuz. Simdi, bir POSIX derleyici ile oturup yazarsiniz, Apple, Irix, MacOS, OS-390, Linux vs. hepsinde ayni programi kullanabiliyorsunuz. Dilerseniz, denemek icin PHP kodunu bir indirin, bu saydiklarimda ve Windows'ta derleyin.

Eger RAD Tartismasi yapacaksak baska bir topic acalim. Ama konu net-enabled ise, isi dogru zemininde tutalim derim..

Saygi, sevgi ve Tux...
0
SHiBuMi
Net-enabled bir buzdolabı yapmak gibi bir projem olursa elbette Linux ilk tercihim olur. Bu tip bir projeye ne kadar yatkın olduğunun bilincindeyim. Yalnızca sorun şu, benim bu yazıyı yazmaktaki ilk hedefim, aksini yaparsan Bakırköye kendi ellerimle gönderirim dediğiniz meseledir. Bu meselede şu anda Windows önce gözüküyor, ama gelecek ne getirir bilinmez. Ayrıca Windows tek başına da bu işi çözemiyor, üzerinde geliştireceğiniz uygulama dilinin, altyapının vs. de ne olacağı önemli, bunun için de farklı seçenekler mevcut.

Ben, bir yandan bildiklerim hakkında sahip olduğum bilgiyi paylaşmaya çalıştım, ama bir yandan da siteyi takip edenler tecrübelerini ve birikimlerini ortaya döksünler istedim. Esasında her konunun eninde sonunda bir Microsoft-Linux kavgasına dönüşmesinden sıkıntı duyuyorum. Open-source a destek veren biriyim, basit de olsa yazmış olduğum GNU bir program var, ve bu mantığın Türkiyede daha yerleşik hale geçmesi için çalışmaya devam edeceğim. Ama bu benim yaptığım işi etkileyecek bir karar şeklinde karşıma çıktığında bütün bu duygusal yaklaşımı bir kenara bırakıp, bilişimin devleri ne yapıyor bakabilmeliyim, çünkü halen bilişimin geleceğini bu firmalar belirliyor, Linux değil.

Yeni bir topic açacağım yakında, Bölüm 2 olarak, şu ara web services üzerinde çalışıyorum, bu yazıyı tamamlayıcı bir şeyler ortaya çıkarmaya çalışacağım. Tabii birileri benden önce davranırsa ne güzel :)
0
anonim
>basit de olsa yazmış olduğum GNU bir program var

GPL mi demek istiyorsun?

>Esasında her konunun eninde sonunda bir Microsoft-Linux kavgasına dönüşmesinden sıkıntı duyuyorum.

E ileriye yonelik tahmin ogeleri tasiyan bir yazinin neyle sonuclanacagini dusunuyordun. Ustelik buram buram troll kokusuyla :^)
0
SHiBuMi
1) Evet yaaa GNU nerden çıktı :) Doğru, GPL (Amir).

2) Walla troll mroll hiç anlamam, benim bu işi yaladım yuttum süperim diye bir iddiam yok, yalnızca varolan durumu açıklığa kavuşturmak ve şu an ile geleceğe dönük insanların düşüncelerini öğrenmek için bir tartışma başlattım, araya da kendi deneyimlerimden edindiğim izlenimleri sıkıştırdım. Bilmediğim konuda da bilmediğimi söyledim. Linuxu tutmuş olsaydım yine troll laflarına girer miydik bilmiyorum ya neyse...
0
m1a2
`troll` degerlendirmeni dogrusu haksız -ve bir miktar da tehlikeli- buluyorum (birkaç kere tekrar etmeseydi uzerinde durmayacaktım aslında). Tanımı itibarıyla Python hakkında attığım olta troll`a biraz daha yakın duruyor -fakat troll değil-, maamafih balıklar oltaya gelmedi :) Bilgiyi paylasmak ile `troll` arasında belirgin bir sınır var, ben kendi adıma bu thread`lere troll olarak bakmam. Niyetleri sorgulamadan yazmaya devam edin, istifade ediyorum :)

P.S. `troll`un anlamı.
0
anonim
Naah, ok tam bir troll degil ama troll kokusu var.
Senin Python yorumun ise gayet guzeldi haksizlik ediyorsun bence..
Ayrica troll diyerek troll atan bendim zaten, oltaya dustun m1a2, muhahaha.. ;)

0
anonim
Eveet, ne diyorsunuz bakalim:

Evet, oturup kendime sıfırdan bir işletim sistemi yazabilir, bunu garajımda yaptığım donanımımın üzerinde çalıştırabilirim. Daha sonra kendime bir hidroelektrik santrali kurar, ordan aldığım enerji ile fiberoptik kablolarla desteklediğim internete çıkabilmek için inşa ettiğim uydu antenime elektrik verebilirim. Böylece bütün dertlerim çözülmüş olur. Ama benim bahsetmeye çalıştığım şey bu değil.

Keh, keh, siz bunu yapinda sonrasi kolay. Apple'in eski ve yeni baskani Steve Jobs taktigi. Onlarda yapmislardi, finansman icin arkadaslarinin vosvosunu satmislardi. Hikaye odurki, vosvosa karsilik arkadaslarina bir helikopter filan almislar.. HE santarline filan gerek yok, garajda bir bilgisayar, BSD tabanli bir OS yeterli, tecrubeyle sabit.. Hayatiniz kurtulsun, tek sorununuz tatilinizde Jamaika veya Havaii arasinda secim yapamamak olur..
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

CHAT Arkadaşım Bir Bilgisayar Mı!

FZ

A.L.I.C.E ve AIML

"Dilimin sınırları düşüncemin sınırlarıdır." Ludwig Wittgenstein (*)

Sıradan bir gün. Bilgisayarı açıyorsunuz. Internet'e bağlanıyorsunuz. Aklınıza gelen siteleri gezerken canınız sıkılıyor ve birileri ile canlı olarak yazışmak istiyorsunuz. IRC kanallarından birinde ya da canlı yazışma imkanı sunan bir web sayfasında AI takma isimli bir kullanıcı ile karşılaşıyorsunuz ve aranızda şöyle bir diyalog geçiyor (1) :

Assembler 101

anonim

Ne zamandır Assembler kurcalamak istiyordum ama iş güç derken vakit kalmıyordu. Ancak bu güzel 8086 emülatörünü gördükten sonra bahanem kalmadı sanırım.

Augmented Reality: Gerçeklik Anlayışımızda Yeni Bir Boyut

FZ

Önce VR vardı yani Virtual Reality, yani Sanal Gerçeklik, kafaya geçirdiğiniz kask ile tamamen bilgisayar tarafından oluşturulmuş dünya gözlerinizin önüne geliyordu. Şimdi ise yeni bir kavramla yüz yüzeyiz, Augmented Reality. Nasıl tercüme edilir doğru düzgün bilmiyorum ama bu kavramla anlatılmak istenen gerçek dünya görüntüleri üzerine bilgisayar grafiklerini bindirmek ve böylece mevcut algılayışınızı çok öteye götürmek.

Tyler Mitchell´in blogunda anlatılanlara bakılacak olursa Avustralyalı araştırmacılar bir hayli aşama kaydetmiş durumdalar. Fiziksel ortamınızda 3B modelleri nasıl yaratıp onlarla oynayabileceğinizi videolarla gösteren Tinmith Technologies sitesine ve benzer bir teknolojinin kullanıldığı Augmented Reality Quake sitesine göz atmakta fayda var.

Düşünsenize bu Avustralyalı amcaların hazırladığı sırt çantasını ve kaskı giyiyorsunuz, sonra terk edilmiş ve tekinsiz bir binada ilerlemeye başlıyorsunuz, her an koridorun köşesinden korkunç bir canavar çıkabilir ya da belki arkadaşınız sizi vurmaya çalışıyor olabilir. Hangisi gerçek, hangisi hayal? Tabii insanlar bunu coğrafi bilgi sistemleri gibi daha faydalı işler için de kullanmayı düşünüyorlar ;-)

Javacılar İşleri Neden Zorlaştırıyor? (Ya da Perl, Haskell ve Lisp Üstüne)

FZ

Değerli FM üyelerinden ve editörlerinden Recai Oktaş ile programlama dilleri üzerine yazışırken bazı enteresan yazılarla karşılaştım. Konu dillerin bir araç olarak kullanımından bir kültür olarak nasıl bir bakış açısı sunduklarına geldi.

Söz gelimi 5 yılı aşkın süredir Java kodlayan, Java ile ilgili 2 kitabı bulunan ve Jakarta Struts projesinde aktif katılımcı olan James Turner'ın Why Do Java Developers Like to Make Things So Hard? başlıklı yazısı ilk paragraftaki duruma güzel bir örnek teşkil ediyordu. Turner kendince basit olan bir işi, FTP ile dosya yollamayı şifreli hale getirme işini Java ile yapmaya çalışmış ve ciddi bir karmaşa ile karşılaşmıştı. Aynı işi daha az deneyimli olduğu Perl ile yapmaya kalktığında ise...

Relink: Temiz Bir Sistem, Temiz Bir Dünya

FZ

Relink her türlü UNIX ve uyumlu sistem üzerinde yazılım paketleriyle boğuşan yazılımcılar, sistem yöneticileri ve kullanıcılar için geliştirilmiştir. Evet bazı paketleme sistemleri iyidir (RPM), bazıları çok iyidir (DEB), bazıları ise değildir. Bazıları, yazılımı kaldırdığınıza ya da güncellediğinizde ortada bir sürü çöplük bırakır. Bazılarının betik dosyaları rezalettir. Bazıları ise kendi içinde bile eski sürümlerle uyumsuzluk gösterir. make uninstall her zaman mükemmel çalışmaz. Bazı kişiler zaten paket yönetim sistemleri ile uğraşmak istemez... Ama üzülmeyin çünkü Relink var, bunalımdaki ruhları içine düştükleri kaostan çıkarmaya aday bir yazılım!