Eski Amiga oyunları...

0
sundance
Hani vardı ya, bizlerin ilk Amiga oyunu diye öğrendiğimiz, daha sonra Mame çıkınca, konsol efsaneleri olduğunu duyduğumuz inanılmaz keyifli oyunlar. Rainbow Islands, Bubble Bobble, Gods vs.

İşte Linux`da güzel oyun yok diyenler için, 20 kanallı mükemmel müziği, 50 levelı, iki kişilik de oynanabilen modu, inanılmaz hoş grafikleri, bağımlılık yaratan oynayışı ile Frozen-Bubble Söyleyecek başka bir şey yok, eski güzel günler geri geldi. apt-get install frozen-bubble :p

Görüşler

0
anonim
simdi egri oturup duz konusalim (:D)
guzel abilerim, amcalarim simdi sof II yada q3/2 gibi oyunlarin yaninda bana hala fbubble demeyin yaw...
o devirler kapandi bence
kardesim bile oynamiyor onlar :P
ah keske ugrasacak zamanim olsa da su lapis'de ki adresten sofII'nin linux demosunu indirsem, sonra sans yuzume gulse de daha ilk deneyisimde yuklesem...
madem bu kadar mucize oldu bir de piyango ciksa tam olur ,)
0
SHiBuMi
Bu oyunları oynamanın kardeşinin zeka seviyesinde ya da ona yakın olmakla bir ilgisi yok, bu oyunları oynamaktan zevk alan insanların büyük bir kısmı bilgisayarla ilk defa C64 ve hatta Spectrum, Amstrad gibi aletleri kullanarak tanışmıştır, Amiga'ya ilk sahip oldukları günü uykusuz geceler takip etmiştir ve Amiga kendi döneminde o kadar muhteşem bir alettir ki, kullanıcıları olan bu insanlar bir bilgisayardan öte ona saygı duymuşlardır. Şimdi hanginiz 64MBlik geforcelarınızla CS oynarken PCnize saygı duyuyorsunuz bilemem ama ben 80lerde görsel harikalar yaratan Amiga'ya hem yeteneklerinden hem de bende bıraktığı anılarından dolayı saygı duyarım. Bu yüzden fbubble oynayan birisi yalnızca fbubble oynama deneyimini değil, Amiga'sının başında geçirdiği uykusuz gecelerin anılarını da tekrar yaşar.

Yaşlanıyor muyuz nedir?
0
FZ
Bir yanı ile dinozorluk yapıyoruz yani işte şimdikine kıyasla çok daha az imkanın bulunduğu ortamlardaki muhteşem yaratıcılıklara bakıp iç geçiriyor, o günleri yad ediyor ve o zamanlara, o dönemin üstadlarına saygı duymayanlara kızıyoruz.

Ama bir yanı ile de belki çoğu kişinin farkında olmadığı şeyleri fark ediyoruz, biliyoruz, deneyim edinmiş durumdayız.

Haftasonu uzay mühendisliğinde okuyan kardeşim ile konuşurken kalkıp bana dedi ki:

-Yahu 60'lı yıllarda falan, daha bilgisayar teknolojisi emekleme çağında iken adamlar nasıl aletlerle, nasıl programlarla o roketleri, uyduları falan kontrol edip uzaya göndermişler? O kadar karmaşık programları o kadar ilkel bilgisayarlara falan nasıl sığdırmışlar?

Yüzümde ister istemez bir gülümseme belirdi ve kardeşimle güzel bir diyaloğa daldım...
0
sundance
Atlamadan duramadım, ama Aya gerçekten gidildi mi gidilmedi mi geyikleri yapılırkenki savlardan biri de o zamanlar bu hesapları yapabilecek kadar güçlü bilgisayarlar olmamasıydı. Bu tür iddiaları çürütmeyi kendine görev edinmiş arkadaşlardan birinin dört dörtlük sitesinde (bulursam url'de gönderirim) aya gitmek için gereken matematiksel hesaplamanın, önlü arkalı bir a4 kağıda sığacağını söylüyordu.
0
FZ
Bence aya gitmediler, assembler kodu ile bir nevi Virtual Reality Engine kodlayıp sonra da Digital Compositing yapıp bizi keklediler ;-)

Biraz anakronizm mi oldu ne :-P

Bu arada A4 kağıda sığan hesaplamaların yazılmasında kullanılan yazı tipini ve boyunu merak ettim ;-)

Şaka bir yana bir ara Dr.Dobb's Journal dergisindeki bilgisayar tarihi bölümünde Apollo mu ne işte onun bilgisayarı için yazılmış ve aleti kontrol eden programın assembler kodu vardı, çok da uzun değildi ;-)
0
m1a2
Yaşlanma lafına böyle atladığıma göre açıktır ki evet yaşlanıyoruz :) Bilgisayar alamazdık da bir zamanlar eşin dostun birilerine hac` dan getirdiği MSX Basic yüklü MX-64 vb. makinalara hayranlıkla bakar idik (kabul ediyorum bu da çok eski oldu :) Bir de bilgisayar ansiklopedisi vardı mesela.. (80`li yıllar) evirip çevirip okur idik... Hardiskleri kurmak ne meseleydi... BIOS parametrelerini doğru girmeniz gerekiyordu vs. Şimdi takıyosun otomatik olarak tanıyo.. Ahh, ahh... Bu pilav çok su kaldırır ;)
0
sundance
Yaşı yetenler illa ki bilir eski C-64/Amstrad/Sinclair oyunlarının nasıl olduklarını. Ama yine de bu alemin en güzel oyun sitesi TheUnderdogs.org'da yayınlanan, mükemmel makaleyi (birara türkçeye çevireceğim) okumanızı tavsiye ederim.

Bir oyunu güzel yapan şeyin 3d olmadığını, dört cdlik rezalet oyunlara karşı, 7-8K alan içinde grafiğinden müziğine her türlü verisi ile ne kadar güzel oyunlar yapılabildiğini anlatan enfes bir yazıdır.

Double Helix Fan`lerine duyurulur ;)
0
FZ
O makaleyi tercüme edip burada ana haber olarak yayınlamazsan ahirette iki elim yakanda olur sundance ona göre ;-)

Bu arada bir oyunu güzel yapan şey 3D değildir cümlesi için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum, hislerime tercüman oldu, sağol varol.
0
conan
Counter Strike, Quake 2+ filan oynarken bole demiosunuz ama ;) 3D bir oyunu tabii ki guzellestiriyor! Hatta bir oyunu guzel yapan sey 3Ddir ama belki o oyunu guzel yapan her sey o degildir, ya da 3Dsiz oyun da cok guzel olabilir. Sudden Strike mesela ;)
0
sundance
Bu saçma oldu be Conan'ım yiğidim :), `3D oyunu güzelleştirir!` al bak Lemmings 3D, Lemmings`den daha mı güzel bir oyun. Veya iki boyutlu Abuse, Daikatana'ya beş basmaz mı... Veya Starcraft açık ara ile gelmiş geçmiş en çok sevilen, RTS değil mi ? Dark Reign, Red Alert 2 gibi grafik açıdan mükemmel türdaşlarının yanında.

Dahası, 3D furyası patladığından beri ortalık beş para etmez fp shooterlardan geçilmez oldu. Deus Ex gibi, Thief gibi, System Shock gibi türe damgasını vuran, oynanılabilirliğin yanında gerçekten yaratıcı oyunlardan sözetmiyorum. Onlar öncü olarak süperdiler gerekeni yaptılar. Ama bunların her birine karşılık on-yirmi tane çöp oyun çıktı.

3D ya da surround sound oyunu güzel yapmaz. Oyunu arkasındaki düşünce, yaratıcılık, oynanılabilirlik güzel yapar. Hanginiz C-64 zamanlarındaki kadar oyun oynuyorsunuz bir söylesenize. Niye ki ? Oyunlar çok daha güzel şimdi ? Hem de 3D, bu onları iki kez güzel yapar :))

Bence Scratchware manifestosunu okuman lazım.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Bağımsız oyunlar için yeni bir soluk: Manifesto Games

cemuzunlar

Manifesto Games

Greg Costikyan and Johnny Wilson, yayımcıların kutu olarak dağıtmaya değer görmediği, bağımsız olarak üretilmiş kaliteli oyunların tanıtılıp, doğrudan indirme yöntemiyle satılacağı yeni bir oluşum için birlikte çalışmaya başladılar.

Abandonware

SHiBuMi

80-90'ların bilgisayar kültüründen gelen hemen herkesin ilgisini çekecek bir site: www.theunderdogs.org. Sitede 80'li yılların başından 90'ların sonlarına kadar bir sürü oyun ve manualleri bulunuyor. Net üzerinde şimdiye kadar bundan daha geniş bir Abandonware PC oyun arşivine rastlamadım, eski oyun fanatikleri mutlaka gözatsınlar. Bana enteresan gelen başka bir olay daha var, bu oyunları W98 altında çalıştırırken zorluk çekiyordum ancak W2k hemen hepsini çalıştırabiliyor, aklınızda bulunsun.

Zombie Panic

redogre

Zombie Panic beni yıllar sonra bilgisayar başında sabahlatıp, ertesi gün işyerinde zombi gibi gezmeme sebep olan bir Half Life 2 modu. İşin ilginç kısmı bu çok oyunculu modun tam olarak bir kazananının veya kaybedeninin olmamasına rağmen bu kadar eğlenceli oluşu. Hatta belki eğlencesinin en büyük kısmı bu.

96 Kbyte'lık tam sürüm FPS! (kodlama mucizesi)

anonim

Almanya'da 6 kişi tarafından hobi amaçlı üretilen beta demo iki gündür meraklıları için indirilebiliyor. İki günde milyonlarca kez indirilen oyun yapılabileceklerin sınırı hakkında müthiş bir örnek. Fikrin asıl çıkış noktası tabii ki 64 kbyte demolar. Sonradan bu moda 32 kbyte oyunlara dönüşmüş ve şimde 96 kbyte'a kadar genişletilmiş.

Bu sıcakta Snake de oynanır mı?

anonim

Multiplayer 3D Snake oyunu olan Snok`un yeni versiyonu V1.1 çıktı. Bu yeni versiyonunda bazı hatalar düzeltilmiş ve yeni muzikler, yeni bölümler eklenmiş. Freeware olan oyunun yeni versiyonu yaklaşık 25 mb büyüklükte.

www.tihlde.org/~torbjorv/snok/download/snok_final_1_1.exe