Go'yu da mı bilgisayarlara kaybediyoruz?

0
sundance
Bilgisayarlarla yarışırken önce dama Dünya Şampiyonluğu'nu kaybettik, satrançta bilgisayarlar en büyük ustaları bile yenebiliyor, Dünya Şampiyonluğu'na tahminen birkaç yıl kaldı ama romantik olanlarımız, gizliden gizliye "Go var en azından" diye teselli buluyordu.

Zira bu güne kadar mevcut programlar(neredeyse CPU gücünden bağımsız olarak) ortalama bir amatör oyuncudan daha iyi Go oynayamayor, dahası hangi hamlenin diğerlerinden daha iyi olduğunu bile tam olarak anlayamıyordu.

Görünen o ki Go programları, yeni bir algoritma sayesinde, doğru hamleyi yanlıştan ayırmaya başlıyorlar.
Romantik oyuncuların son sığınağı da elden gidiyor galiba.

Go üzerine yapay zeka çalışmaları hakkında bilgi almak için şuraya bakabilirsiniz.

Go hakkında bilgi almak ve/veya Türkiye'de Go öğrenecek/oynayacak birilerini bulmak içinse Türkiye Go Oyuncuları Derneği'nin sitesine bakabilirsiniz.

Görüşler

0
FZ
Derim ki önce bir 9x9'luk tahtada profesyonellere karşı ne yapabileceğini görelim bu algoritmadan faydalanacak programların. Sonra da bu tür yazılımların 19x19'a ölçeklenebilir olup olmadığını. Gerçek tahtada, 9. dan seviyesindeki deneyimli bir usta ile başabaş gelebilecek bir programa halen epey vakit var diye düşünüyorum.
0
sundance
İddia edilen 19x19 tahtada başarılı olduğu yönünde.

Zaten hedeflenen de oymuş. Ama "Beş handikapla Tanrı'yı bile yenerim" diyenlere karşı ne kadar etkin olur bilemem :)
0
ecder
Bundan sonra artık "en azından futbol'u kaptırmadık" diye avunuruz... Yani bir süreliğine :-p

Yine de tüm varyasyonları deneseler çıkarsalar "benim büyülü oyunum" olarak kalacak ki... Bilgisayar sonuçta en iyi hamleyi hesaplıyor desek hiçbir oyun bundan ibaret değil: karşıdakinin psikolojisi, algısı, kişiliği vs. var ki tek kişilik olmayan oyunlar asıl bunun için var bence: insanların birbiriyle etkileşmesi için eğlenceli bir ortam sunmak.
0
darkhunter
Yaşamım boyunca "bir algoritma" daha nelere kadir olacak bakalım...
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Quake-II´nin .NET Sürümü Açık Kodlu Olarak Sunuldu

FZ

Vertigo Yazılım, bu ay içinde C dili tabanlı Quake II´nin .NET sürümünü çıkardı. Söz konusu oyun Visual C++ .NET ile yeniden yazıldı. Firma bunu yaparkenki en önemli amacının büyük miktardaki C kodunun C++´a kolayca geçirilebildiğini göstermek olduğunu belirtti. Yazılım bir "managed" .NET uygulaması olarak Microsoft Common Language Runtime (CLR) üzerinde gözle görülür bir performans kaybı olmadan çalışıyor.

Troubles of Middle Earth Multiplayer

raistlinthewiz

Kar yağıyor... Bugün ayın 19'u. Yarın Lord of The Rings, 2. film çıkıyor? Ee biz ne yapacağız? Yarını nasıl bekleyeceğiz? Beklemeyeceğiz! Konusu "Middle Earth" olan open source multiplayer oyunu oynayacağız! http://t-o-m-e.net/main.php?tome_current=1

22 aylık Wii oyuncusu!

sundance

Muhtemelen herkes Nintendo'nun Wii ile, bilgisayar oyun dünyasını genelde erkeklerin ilgisini çeker bir yer olmaktan çıkarttığı, dahası arayüzlerini küçük çocukların bile kullanabileceği hale getirdiği konusunda hemfikir.

Bu öngörünün ne kadar etkin olduğu bu videoda daha da iyi gözükmekte. Daha iki yaşını bile doldurmamış bu çocuk, makul seviyede (birçoğumuzun ebeveyinlerinden daha iyi) tenis oynamakta ve belki de daha önemlisi aradaki gereksiz bulduğu videoları geçebilmekte.

Oyun Teknolojileri ve Oyun Programlama Semineri

FZ

Amiga, Commodore, Spectrum ve IBM PC uyumlu bilgisayarlar üzerinde pek çok popüler oyuna imza atmış Mevlut Dinç, 22 Nisan Salı günü 18:30´da İstanbul Bilgi Üniversitesi, Bilgisayar Bilimleri Bölümünün davetlisi olarak bir konuşma gerçekleştirecek.

Bilgisayar Oyunları ve Türkiye başlıklı konuşmaya konu ile ilgilenen herkes davetlidir. Konuşma mekanı Bilgi Üniversitesi, Kuştepe Kampüsü, Akademik Kurul Odası´dır.

Eski dostlar Donkey Kong ve Mario Bros!

larweda

Belirli bir yaşın üzerindekiler bilir, eskiden (daha PC`lerden önceki Amiga`dan önceki Commodore 64`,den önceki Spectrum ZX`den önceki Amstrad`dan önceki Atari XL`den de önce) bilgisayar namına görebildiğimiz şeyler Nintendo`nun ve Casio`nun Game&Watch`ları (O zaman Türkiyeye sadece bu markalar geliyomuş demek ki, bi de Tomy vardı ama onu sadece annesi babası yurtdışına gidenlerin olurdu) idi. Bu bahsettiklerim, bugünün palm`ları vs`leri boyutunda sadece oyun için tasarlanmış, LCD ekranlı cebe sığan basit oyun makineleriydi. Bugün oynadığımız birçok Arcade, Shoot-em-up tarzı oyunların tamamının babaları da bu oyunlardı. Şimdi bu aletlerin PC için simülatörleri var, hem de ööle dandik simülasyonlar değil, bire bir aynı görüntüye sahip ufak programcıklar bunlar. Sesleri bile inanılmaz basit olmuş, inanılmaz nostalji oldum, hayatımın birkaç senesi birden buram buram gözümün önüne geldi, eğer neden bahsettiğim hakkında ufak da olsa bir fikriniz varsa, mutlaka ama mutlaka bi göz atın, hatta psikopata bağlayın: madrigal.retrogames.com
Ne günlerdi beee..