ENIGMA

0
FZ
Şu anda vizyonda olan ENIGMA filmi, II. Dünya Savaşı esnasında Almanlar tarafından askeri bilgilerin güvenli olarak iletilmesi amacı ile geliştirilmiş, rotor tabanlı, polialfabetik bir şifreleme sistemini çözmek için İngiltere'deki Bletchley Park'ta örgütlenmiş İngilizler'in hayatından bir kesit sunuyor.

Hemen belirtmek isterim ki, her ne kadar şifreleme ve II. Dünya Savaşı ile ilgilenen arkadaşların dikkatlerinden kaçmayacak bir film olsa da, müthiş bir eser olduğu söylenemez.
Filmle ilgili olumlu noktaları belirtmek gerekirse, yansıtmaya çalıştığı dönemin detaylarına karşı titizlikle yaklaşmış olduğu söylenebilir öncelikle. Kate Winslet'ın oyunculuğu cuk oturmuş gibi ve başroldeki matematikçi Thomas Jericho da problemli, gerilimli, matematikçi, erkek karakterini iyi yansıtıyor. ENIGMA şifreleme sisteminin daha gelişmiş hali olan SHARK'ı çözmeye çalışan ekibin çeşitliliği ve aralarındaki ilişki, bilimadamları ile askerlerin bakış açısı arasındaki tezat da zaman zaman eğlenceli manzaralar şeklinde yorumlanabilir.

Bu eserdeki biraz problemli görünen noktalara gelince: Her ne kadar tarihi detaylara özen gösterildiğini söylesek de, filmde Alan Turing adının hiç geçmemesi enteresan çünkü filmdeki Tom Jericho isimli matematikçi üniversitede geliştirdiği hipotetik bir makinadan bahsediyor, Bletchley Park'ta ise bu matematikçinin fikirlerinden yola çıkılarak geliştirilmiş, somut ve ilkel bir bilgisayar var! İnsanın aklına tabii ki Turing makinası ve Alan Turing adlı matematikçi ve bilgisayar bilimcisinin Bletchley Park'taki çalışmaları geliyor. Tom Jericho, zeki bir adam ama aynı zamanda epey aksiyona da giriyor, bisiklete biniyor, süratle giden bir trene koşarak yetişiyor falan ve bu da yine aklıma, II. Dünya Savaşı'ndan önce epey meşhur ve başarılı bir atlet olan Alan Turing'i getiriyor gene. Acaba Turing'in adının hiç geçmemesinde, bu matematikçinin eşcinsel olmasının payı nedir diye merak ediyorum ister istemez.

Bir diğer noktada da gene teknik tercüme problemi, gerçi bu konuda PI ve Kod Adı Köpekbalığı filmlerinin tercüme salaklıklarına hiçbir film erişemez ama madem eleştiriyoruz devam edelim o halde. Filmde sık sık geçen anahtar terimi, şifreleme ile ilgili bir terim. Ancak küçük bir mesele var, adamların kullandığı orjinal İngilizce sözcük 'crib', 'key' değil. Yani aslında diyaloglarda geçen ve Türkçe'ye 'anahtar' olarak tercüme edilmiş sözcük şifre anahtarı anlamına gelmiyor. 'Crib' sözcüğünün anlamı şifresini çözmeye çalıştığımız metinle ilgili bir bilgi demek, (filmde buna çok güzel bir örnek veriliyor aslında, Mary Jane Hawkins!) anahtar demek değil, anahtarı bulmamıza yardımcı olan bir bilgi parçası.

Bir belgesel olarak yaklaşmadığınız takdirde zevkle seyredebileceğiniz bu filmi tavsiye ederim.

Gözümden kaçan detayları, eleştirileri umarım başka arkadaşlar buraya yorum olarak yazma zahmetine katlanırlar.

Görüşler

0
redogre
Aslında ben de filmi seyretmedim ama konuyla ilgili birçok kitap okumanın verdiği gazla gitmeyi düşünüyordum... Taa ki fragmanı izleyene kadar... Gerçekten konuya yaklaşım biraz korkutucu ama bunun Bletchley Parkta ki en önemli şifre çözücülerin ve de Alan Turing''in İngiliz olması ile bir alakası var galiba. Malum Amerikalılar her ne kadar Biz olmasaydınız Avrupa Hitler'in di.. söylemine çok takılmış olsalarda savaşın kaderinde Bletchley Park''ın önemi çok büyük... Hatta Bazı Amerikalı generallerin İngilizlerin bu başarısını sindiremeyip de Enigma yı hafife aldıkları da söylentiler arasında.
0
FZ
Bildiğim kadarı ile filmi çekenler The World Is Not Enough adli James Bond filmini de hazırlamış olan ekip (yoksa sadece yönetmen miydi?). Dolayısı ile film bir ABD filmi değil diye biliyorum.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

''Uzak'' için oy verelim

FZ

İki yıl önce Cannes Film Festivali'nde iki önemli ödül alan 'Uzak', şimdi de uluslararası bir oylamada Türkiye'yi temsil ediyor. BBC tarafından düzenlenen 2005 Dünya Sinema Ödülü'ne aday gösterilen altı filmden biri olan 'Uzak', ayrıca internetteki ankette de oy bekliyor. İngiliz sinema eleştirmenlerinin yaptığı eleme sonucunda onlarca film arasından sıyrılarak finale kalan 'Uzak', oylamanın favorileri arasında gösteriliyor.

Nuri Bilge Ceylan'ın imzasını taşıyan 'Uzak'ın yarıştığı filmler ise birbirinden zorlu: Pedro Almodovar'ın 'Kötü Eğitim', Zhang Yimou'nun 'Kahraman', Walter Salles'in 'Motosiklet Günlüğü', Altın Aslan ödüllü Rus yapımı 'Dönüş' ve Takeshi Kitano imzalı 'Zatoichi'... BBC Four Dünya Sinema Ödülü'nün galibi, 27 Ocak'ta BBC'de yayımlanacak özel programda açıklanacak. Programda internet sitesinde süren anketin sonuçları da duyurulacak ve bu yarışın galibi de ödüllendirilecek. BBC Four Dünya Sinema Ödülü anketine, http://www.bbc.co.uk/bbcfour/cinema/film_award/index.shtml adresinden oy gönderilebilecek.

Kaynak: Radikal Gazetesi

İşaretler

m1a2

Bu sene ilginç bir Ramazan ayı geçiriyoruz. Çözülen şifreler, gizli kalmış kehanetler, 2006`da Newyork açıklarına ulaşması beklenen göktaşı vesaire. Shyamalan`ın yazdığı ve yönettiği Signs`a böyle bir atmosferde gitmeniz halinde aldığınız tadda farklı oluyor tabii. Benzer bir tadı almak isteyenlere önerim odur ki filme gitmeden önce ısınma hareketleri babında Ceviz Kabuğunu seyredin. Neyse... Zekeriya Beyaz yorum girerse şimdi yanarız. Film`e dönelim.

MATRIX´in de hatası olur...

NoLeafCLover

Her filmde oldugu gibi MATRIX RELOADED´da birçok hata var ve MovieMistakes.com da bu hataları hemen buluyor maşallah. Daha MATRIX çıkalı kaç gün oldu hemen bir sürü hata bulmuşlar. Ben on tanesini çevirdim gerisini merak edenler okusunlar!

Superman Öldü!

sundance

Nice kötülüklere, zamana, doğal felaketlere ve hatta kriptonite bile karşı koyan Süperman, dün kalp yetmezliği sebebiyle 52 yaşında hayata veda etti.

Geriye kimler kaldı merak edenler için de DeadorAlive.com diye bir site varmış duyurulur.

Evet biliyoruz çok alametler belirdi...

Popüler medya ve özgür yazılım

cbc

Google Reader'ıma düşen Slashdot haberlerinden birisinde popüler medya ile özgür yazılımın ilginç bir kesişiminden bahsediyor. Merakınızı yeteri kadar arttırabildiysem, haberin devamını okuduktan sonra Türk televizyonlarında benzer durumu ne zaman görebileceğimiz konusunda yorumlarınızı paylaşmanızı rica ediyorum.