Ray Tomlinson, insanlığa belki de en büyük iletişim araçlarından birini kazandıran kişi; 1971 yılında e-mail`i icat etti...
Kendisi ARPANET`in kurucularından olmasına, iş istasyonları, süper bilgisayarlar ve bir çok protokol konusunda çalışmalara sahip olmasına rağmen, bizlere bıraktığı en büyük miras tartışmasız ki e-mail.
S:E-mail konusundaki vizyonunuz neydi ? Ve beklentileriniz ne kadar gerçekleşti?
C:Bu konuda bir vizyon olduğundan pek emin değilim. E-mail basitçe bir hack`ti, denemeye değer hoş bir şey. Yaklaşık beş, altı saatimi aldı. Bir iki haftalık bir süre içinde, toplamda bir günden az zaman diyelim. Fikir olarak, bir bilgisayardan yine o bilgisayar mesaj yollama diye bir kavram vardı. Peki ya bir başka bilgisayara veya bir başka kişiye gönderme? Belki de ülkenin öbür ucuna? Telefon gibi bir şey olacaktı, ama öbür uçta cevap verecek birisi olmayacaktı.
S:E-mail`ın ne kadar büyük bir şey olabileceğini ne zaman anladınız ?
C:Başlangıçta hiç de büyük bir şey gibi gelmedi, çünkü çok az bilgisayar vardı ortalıkta. Ancak ağ kadar büyük olabiliyordu. Fikir olarak gerçekten iyiydi ama o kadar az insan vardı ki çevrede, etkisi çok büyük olmadı. Zaten başlangıçta e-mail da demiyorduk, ya mail ya da mesajlar diyorduk. Snail mail (Sümüklü böcek postası. Normal mektupları kastediyor:Ed) ile arasındaki farkı vurgulamaya gerek yoktu o zamanlar. Programın dökümantasyonunu bile yazmadım. 1993`de birileri email`in nasıl başladığını sormaya başladılar. İlk programı ben yapmıştım ama, daha sonra bir çok kişi bu fikri aldı ve geliştirdi, bir çok fikirler eklendi.
S:Kaç email adresiniz var ?
C:Üç tane kullandığım, üç tane de kullanmadığım var. Dialup aldığımda verilen adresler.
S:Spam konusunda ne düşünüyorsunuz, sizce ne yapılmalı ?
C:Spam aldığım zaman rahatsız oluyorum. Zor bir problem bu ve bir çözüm üretilse iyi olur. Şimdiye kadarki çözümler işe yaramıyor. Ya aşırı filtreliyorlar, ya da işe yaramayacak kadar gevşek. Sonuçta insani bir hassaslık söz konusu olamıyor. Zaten sınırlamacı çözümlerin işe yarayacağını da düşünmüyorum. Ben şahsen sınırlamacı çözümlerden nefret ediyorum. Ben insanların spam yapmayacak kadar sağduyu sahibi olduklarını düşünüyordum, ama görüldüğü kadarıyla değillermiş. Şahsen bu konuda bir çalışma yapmıyorum. 70'lerin sonundan bu yana email konusunda da pek çalışma yapmadım.
S:E-mailın gelişimini nasıl buluyorsunuz ? Sizce bundan on yıl sonra nasıl olacak ?
C:Eğer spam tarafından ortadan kaldırılmazsa, şu anki yapısında çok bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Diğer iletişim biçimleri ile daha entegre olmaya başladığını görebiliriz mesela, daha bir anlık-mesajlaşma (instant messaging) yönünde gelişebilir, bir e-mail`e cevap verildiğinde direkt dialog halinde iletişim devam edebilir. Belki de e-mail geldiğinde bir tuşa basarsınız ve bir telefon görüşmesi yaparsınız o kişiyle, ama, normal hatlardan değil, Internet üstünden. İnsanlar, araçlar arasında daha pürüzsüz geçişler istiyorlar. Araçlar arasında geçiş yapmak ya da belli bir tanesini kullanmak istemiyorlar. Bant genişliği artıyor. DSL ve kablo modemler daha yaygın hale geliyor. Teknoloji bu hizmetler üzerinden gelişecek.
S:Anlık mesajlaşma hakkında ne düşünüyorsunuz?
C:Ben şahsen kullanmıyorum. Kurduğum bir web tarayıcısı ekranı anlık-mesaj programıyla doldurunca sinir oldum. Şimdiye kadar anlık-mesajlaşmaya en yakın kullandığım şey bazı sohbet sunucuları oldu. Bence yeteri kadar hızlı değildi, yeteri kadar anlık da değildi. Ama kullanan insanlar memnunlar. Önemli bir boşluğu dolduruyor.
S:E-mail`i daha guvenli hale getirip, virüs ve wormların dağılımını engellemek için ne yapılabilir ?
C:E-mail`ın güvensiz kısmı teknoloji ile çözülebilecek bir şey değil. Sadece doğa gereği olan bir şey. Bir attachment ile bir şey gönderirsiniz, o attachmentda virüs olur, insanlar buna tıklar ve virüs sahibi olurlar. Yapabileceğiniz hiçbir şey bu işlem sırasında işe yaramaz, onun virüs olduğundan emin olup filtreleyemezsiniz, ISP'niz bütün attachmentları filtreleyip atamaz, çünkü bu email`in kullanım etkinliğini azaltır.
S:Birçok insan e-mail`,in toplumu değiştirdiğine inanıyor? Siz buna katılıyor musunuz ?
C:Ben bu sorunun hiç bir zaman gerçek cevabını bulacağını düşünmüyorum. Bir etkisi vardır mutlaka. Fakat insanların, temel olarak şu anda olduklarından farklı olabileceklerini düşünmüyorum. Belki yeni arkadaşlıkları oluyor veya başka türlü sürdüremeyecekleri ilişkileri. Fakat kötüler hala kötü. İyiler de hala iyi. Dostça olan insanlar hala dostça. Sadece email üstünden dostça olanlar, telefonla dostça konuşamaz diye de bir şey yok. Sadece içinden seçim yapabileceğiniz daha geniş bir topluluk sözkonusu. Eğer problemleriniz varsa, cevaplar arıyorsanız, bunları bulmak için çok daha fazla şansınız oluyor. Normalde bir başka kasaba veya şehire gitmek zorunda kalacağınızdan dolayı çözemediğiniz problemleri çözebiliyorsunuz. İnsanlar email sayesinde problemlerinin bir kısmına çözüm buldular ve email bu çözümün bir parçası oldu.
S:Yüksek teknoloji araştırmaları size 60 sonları veya 70 başlarında olduğu hakdar heyecan verici geliyor mu ?
C:Evet. Konular değişik. Bu aslında daha bile heyecan verici olabilir, çünkü aynı anda o kadar çok şey oluyor ki. Internet dediğimiz bu harika aracımız var. 74`ten bu yana şu ya da bu şekilde Internet vardı. Bu ilk ağların kurulduğu zamanlara denk geliyor. Bir şeyleri birbirine bağlamayı, bilgi elde etmek için yollar bulmayı düşünün bir.
S:Şu an ne üstünde çalışıyorsunuz ?
C:Dağıtık sistemler; ülkenin çeşitli yanlarındaki araçları kullanıp problemlere çözümler bulan sistemler. Bunu yapmaya çalışmak bir meydan okuma, fakat olur hale getirmek çok başka bir şey. Sistem ajanlar üzerine kurulu, bunlar da belli problemleri çözmek üzerine uzman programcıklar, zaman ayarlama gibi. Diğer ajanlar ise problemi alıp küçük parçalara bölme işi ile uğraşıyorlar. Birbirleri ile konuşup, birbirlerine cevaplar veriyorlar. Herbir ajanın ulaşabileceği bilgiler ve dolayısıyla çözebileceği problemler var. Şu anda Savunma Bakanlığı'nın mantık problemlerini çözmekle uğraşıyoruz (bütün ülkelerin savunma bakanlıkları varken, saldırıları kimin çıkarttığı bir mantık problemi mesela: ED:)) Linux ve Windows sistemler üzerinde çalışıyoruz, zaten kullandığımız dil Java bu yüzden de platform bağımsızlığımız var.
S: Bütün katkılarınıza rağmen Ray Tomlinson isminin bir marka olmaması sizi rahatsız ediyor mu ?
C:Hayır etmiyor. Bu geeklere özgü bir şey. Bilgisayar hastaları benim yaptığım şeyleri bilirler. Mesela maillar alıyorum `Yaptiginiz muhteşem bir iş. Neden spam`a yönelik bir şeyler de yapmiyorsunuz ?` diye. Ben bir marka değilim, fakat bu yaptığım şeyler bana ün kazandırmadı da diyemem. Sadece insanların sizin hakkında konuşması ve ilgi duyması güzel, fakat bu benim hayatımın merkezi değil.
S:Email yaptığınız en büyük şey mi ?
C:Sanırım daha büyükleri de vardı, daha fazla çaba isteyen şeyler. Mesela 1980`lerde tasarlayıp inşa ettiğim iş istasyonu yaptığım başlıbaşına en büyük şeydi. İki yıllık bir çabaydı ve çalıştı ve işe yaradı. Bir ürün haline getirmeye çalışmadık fakat araştırmacıların işine yaradı. Süper bilgisayar tasarımlarıyla uğraşmak da güzeldi. Herşey ilgimi çekti, belli bir şey yok.
S:Şu anda ne ilginizi çekiyor ?
C:Elime geçen herşeyi okuyorum. Biyolojiden arkeolojiye kadar. Direkt üstünde çalışacağım konular değil belki ama biyolojik bilgisayarlar konusu ilgimi çekiyor, quantum bilgisayarları da öyle.
Bu makalede 1970`li yılların başında e-mail`i icat eden Ray Tomlinson`la yapılmış bir röportaj var.
Internet`in temel taşlarından biri olan e-mail konusundaki bu önemli röportajı FM ekibi (yemedi içmedi demiş miydim ;) sizler için Türkçe`ye çevirdi. İyi okumalar...
Internet`in temel taşlarından biri olan e-mail konusundaki bu önemli röportajı FM ekibi (yemedi içmedi demiş miydim ;) sizler için Türkçe`ye çevirdi. İyi okumalar...
Metni buldunuz; ama, cevirmeye vakit yoksa, buyurun o zaman: Ben de ceviri konusunda yardimci olabilirim. Bu konuda az biraz tecrubem ve bir miktar da -tahminen- bos zamanim.