DSL İhalesi Meteksan´ın

0
FZ
Türkiye'de internet kullanıcı sayısı uzun bir dönemdir artmıyor. Bunun en büyük sebeplerinden birisi bilgisayarlaşma oranının değişmemesi. Ancak öte yandan mevcut bilgisayar sahipleri için de internet erişimi hem yavaşlığından dolayı verimli değil, hem de sunulan hizmetin bedeli çok yüksek. Bu gidişatı bir parça da olsun değiştirebilecek DSL bağlantısının genişletilmesine yönelik Türk Telekom tarafından açılan ihaleyi Meteksan kazandı.

DSL teknolojisi bugün kullandığımız telefon hatları üstünden çok daha hızlı internet erişimi sunabiliyor. Şu anda sadece İstanbul, Ankara, İzmir ve Çanakkale olmak üzere toplam 4 il ve 32 santralda hizmet veren sistem, Meteksan'ın geçtiğimiz hafta aldığı ihale ile çok yakında 40 il ve 168 santralda hizmete girmiş olacak.

Kaynak: Radikal

Görüşler

0
robertosmix
Meteksan'ı çok iyi tanıdığıma inanıyorum.Sanırım 10-15 yıllık bir süre içerisinde Mernis projesini bitirmişlerdi bunlar. Maliyeti olası bir maliyetin 40-50 katına mal olmuştu. Bir çok kamu kurumu ihalesini alıp, oralara yerleşme taktiği uygulayan bir kurum. Felsefeleri şu: ürünü asla zamanında bitirme. Eğer bitirirsen kurumda da işin biter, gitmek zorunda kalırsın. Ancak bitirmeden orada kalırsan bürokratlar sayesinde devamlı para kanalın açık kalır. Ayrıca hiç bir bürokrat verilen ihalenin bitmediğini hatta süründüğünü söylemez. Eğer bunu söylerse, dengesizce ihale verdiği konusunda söylentiler çıkar, sonrası malum. Bakın takip edin. Hiç bir işe yaramayacak. Hepimizin vergisi meteksan'ın cebine boşalacak. Elimize de hiç birşey geçmeyecek.

Sonra da E-Devlet'te çatlaklar artacak. Kim çıkardı ki E-Devlet kavramını??? Devlet mi? Hiç sanmıyorum. IBM,HP,Microsoft,Oracle,COMPAQ,DELL... Bu markalara hizmet eden insanların çıkarttıkları kavramlar bunlar.. Bürokratları nasıl kullanacaklarınıda çok iyi biliyorlar.

Ayrıca bizim devletimiz böyle bir bilince sahip olsaydı, E-Devlet projelerinden önce kışlalardaki DELL'leri, genel kurmaydaki COMPAQ'ları, MTA'daki dev HP'leri (ki bunların hiç kullanılmadığına herşeyim üzerine yemin ederim) , Başbakanlıktaki IBM sunucuları, Türk telekoma LOGO'nun iteklediği ORACLE'ları (Ki bütün veritabanı elimdedir.Yaşasın hacking!), Milli Eğitim Bakanlığındaki dev gibi 4 işlemcili "yazılım geliştirme sunucularını" (ki bu kavramıda meteksan ordaki bürokratlara yedirmiştir, nasıl oluyorsa son 2 yıldır tek bir yazılım bile yok...!! Efendim sunuculardan birinde yazılım geliştirilecekmiş, diğerinde derlenecekmiş!!! Fiyatları ise yaklaşık 800.000 $. hatta meteksanın maaşlı çalışanları filan var orda halen. ), Enerji Bakanlığındaki dev gibi COMPAQ serverları ............. falan filan ... hepsini sokağa dökerdi. Ki bu anlattığım şeyler toplamda hemen hemen 50-60 milyon dolar değerindeki aletlerdir. Sonra devletimiz kendi BSD veya Linux kültürünü geliştirmek için yığınla iş arayan bilg. mühendislerine iş verirdi. Ama nerede o anlayış!!! Bilg. mühendisi ne yapar? Coder'mıdır yoksa oturup microchip mimarilerisiyle veya devre tasarımlarıylamı ilgilenir? Tabiki ikinci şık. Ancak Türkiyede bu konuda çalışacağı bir yer varmı? Yok. Ayrıca olması IBM,HP,COMPAQ gibi markaların hoşuna gidermi? Tabiki gitmez. Eğer Türkiyede ekran kartı üretilirse, nereye satarlar bunlar ekran kartlarını, makinelerini filan.!!!

Bakın ismini vermeyeceğim bir kamu kurumuna bir tanıdığım 4 Modül yazılım sattı. Hepsi windows altında çalışıyor.Delphide yazmıştı hatırlarsam. Modül adları "Bordro giriş modülü", "bordro silme modülü", "bordro döktürme modülü", "bordro değiştirme modülü". Bunlar için devletten 80 milyar lira para aldı. (Evet inanmayacaksınız ama tam tamına 80 milyar TL) Hem ordaki adamlarla kafa geçti hemde o kadar parayı cebe attı.
Bide TRT'deki DIVXTR'ci kardeşimiz var. TRT'nin 30 gbit hattını alıyor eline, kuruyor paşa gibi sitesini. O film senin bu film benim. Tabi her ay o hattın ücreti yine bizim vergilerimizden ödeniyor.
En son, Oracle'ın Türkiyedeki bütün devlet hastanelerine Oracle lisansı satmasını engellemeye çalışmıştım. (Sanırım toplam 1.5 milyon dolara mal olacaktı) Ki işe yaradı. (PostgreSQL ve MySQL anlatınca biraz, hemen bürokratlarımız korkmaya başladılar, sakata gelmeyelim ayağına vazgeçtiler)
Daha çok var böyle hikayeler... anlatmaya zamanım yetmez.
Neyse bak yine sinirlerim bozuldu. Meteksandan nereye geldim. Ehuehehe. Herneyse..
0
FZ
Yukarıda Delphi ile ilgili hesap kitaptan bahsedilince aklıma sabit maaşla harıl harıl Delphi ve SQL kodlayan arkadaşlarım geldi. Bu hesaba göre trilyoner falan olmaları gerekiyor, tabii önce işi bırakıp yazılım satabilecekleri birkaç güzel (!) devlet kurumu bulmaları şart.

MTA ile kast edilen Maden Tetkik Arama ise ona biraz şüpheli yaklaşıyorum yani kendileri ile herhangi bir bağlantım yok ancak alanında uzman bir jeofizikçi dostumla son konuşmalarımdan birinde adı çok az duyulmakla birlikte MTA´nın epey sıkı bir kurum olduğunu duymuştum. Tabii bilgi işlem bakımından nasıl, bunu tartışmadık ancak çok kötü olmaları beni epey şaşırtır, bu konuda arkadaşıma tekrar bir danışmamda fayda görüyorum.
0
FZ
Söz konusu jeofizikçi dostumla MTA´ya dair son yazışmalarımdan edindiğim bilgileri aktarıyorum. Kendisi işin içinden biri olarak o kurumu ve orada çalışanları yakından tanımıştır:

- MTA´daki dev HP´ler ve Sun Microsystems makinaların hepsi aktif olarak kullanılıyor. O kurumda modelleme ile uğrasan bir sürü araştırmacı var. Bunların yaş ortalaması 23-35 arasında ve gerçekten normal bir üniversiteden bilgisayar müh. olarak
mezun olmuş birçok kişiden çok daha iyi anlıyorlar bu işlerden.

-Ayrıca o HP´lerin çoğu UNIX tabanlı ve oradaki bilimadamları genellikle dijital topografya işliyorlar. Bu tip ağır veriyi işlemek için en uygunu bu tip makinalar ve Sun´lar tabii ki.

Dostumdan edindiğim bilgilere ek olarak şunu belirtmek istiyorum, saçma işler yapan bir devlet kurumunu elbette eleştirmek gerekir ve elimizden bir şey geliyorsa olumlu anlamda gelişme olması için çabada bulunmak. Bununla birlikte kaş yapayım derken göz çıkarmak, ciddi çalışan bir kuruma haksızlık etmek, insanları yanlış bilgilendirecek şekilde yazmak doğru bir hareket değildir.
0
robertosmix
Evet, dostunun dedikleri doğru. Örneğin algılama bölümü harbiden çok sıkı çalışıyor. Ancak algılama bölümünün yanında bilg-işlem var-dı. Şimdi onun yeri değişti. Oralarda 2 adet 4 XEON işlemci HP, sonra COMPAQ ve INTEL server'lar war?? Onları kastediyorum ben. Örneğin o HP Serverlar hiç kullanılmıyor. ...
0
robertosmix
Ha bide dostunuza terminal client'ların ne işe yaradıklarını sorabilirsiniz. Normal bir PC fiyatına alındıklarını ancak kullanıcılarının internette okey ve tavla yoğunluklu hizmette bulunduklarını söylemeliyim. Yaklaşık 1000 civarında COMPAQ terminal client'lar wardır. Ve açıkcası hiç bir işe de yaramazlar.
0
Challenger
Pardon Mernis projesi bitmiş miydi? Üniversite veya diğer sınavlara başvuruların yapıldığı dönemde istemlere cevap veremeyen bir proje bu. Tam en çok ihtiyacınız olduğunda "Cuma' ya gittim. Bir saat sonra gelirim!" yazıyor sorgulama yapınca.
0
barisozyurt
Merhaba,

Ben DIVXTR' ci kardesinizi merak ettim simdi. Bahsettiginiz site www.divxtr.org ise NetCraft bu sitenin TRT blogunda hic tutulmadigini söylüyor. Iskembe-i kübradan salliyor olmayasiniz?

NetCraft Sorgusu [uptime.netcraft.com]
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türk Telekom´dan ISS´lerin kamuoyu yaratma çabalarına cevap

sidar

Türk Telekom, fazlamesai'de de henüz çıkan portal yasaklama ve icq forward haberinde de konu olan ISS'lerin kamuoyu yaratma çabalarına bir cevap yazmış. Yorumsuz olarak sunuyoruz.

url: http://www.telekom.gov.tr/DUYURU/duyuru.htm

Internet, Dil, Sosyoloji

FZ

İnsan dilleri sürekli bir değişim içinde, binlerce yıllık süreçlerde bu mavi gezegende pek çok doğal dil ortaya çıktı, bir kısmı öldü, bir kısmı Baskça, Arnavutça gibi Avrupa'nın göbeğinde izole şekilde varlığını sürdürdü, bir kısmı da zenginleşerek ve diğer dillerle alışveriş halinde günümüze dek geldi.

Sanırım sıra Internet'in doğal dilleri etkilemesine geldi. Etik tartışmaların ötesinde ele alınması gereken, analiz gerektiren bir olgu yavaş yavaş kendini belli etmeye başlıyor.

E-Posta, HTML ve Gereksizlik Üzerine

sundance

E-posta, Internet'in belki de en çok kullanılan araçlarından biri. Taa ARPANET zamanlarından itibaren insanların haberleşmesi için kullanılan, daha sonra 70'lerin sonundan itibarense USENET vasıtasıyla çok daha geniş kitlelere ulaşan e-posta, hemen hepimiz için normal postadan daha önemli bir araç halini aldı.

Önceden tamamen text olan e-posta'lar, zamanla dosya naklini mümkün kılmak için attachment kabul eder bir hale geldiler. Uzun süre böyle devam ettikten sonra (bildiğim kadarıyla Microsoft'un bir hareketiyle) HTML e-posta kavramı geldi. Artık e-postamızda, süper html formatında yazılar, resimler, kimden geldiğini bile bilmediğimiz reklam bombardımanları ve katastrofik virüsler başgösterdi.

İyi de Laz'ın söylediği gibi "Şart midur ?"*

Internet üzerinde beyaz tahta

sundance

Bazen telefondaki birine tam olarak ne demek istediğinizi bir türlü anlatamazsınız. Şöyle bir kağıt kalem olsaydı da onun üzerinde çizerek gösterseydim dediğiniz olur. Bu amaçla üretilmiş bir sürü yazılım da var piyasada.

Ama ilk bağlantının kurulması, firewallda ayar gerektirmesi vs. derken çoğu oldukça kullanılmaz hale geliyor.

Öte yandan flash ile yapılmış bu beyaz tahta bu alanda birçok sorunumuzu pratik olarak çözecek gibi. (Digg sağolsun)

Neden yemek siparişimi internetten vereyim???

parsifal

Çoğumuzun başına gelmiştir... Genelde pizza siparişi için telefon edersiniz. Fakat adresiniz sipariş verdiğiniz yere uzaktır veya sipariş süresi içinde gelmez, falan filan...

Buyrun size Yemek Sepeti

Yaşadığım örneği anlatayım gerisini siz anlayın. Beşiktaş'ta SUBWAY yok. Verdim malum siteden siparişi, aradılar onayladım. 45 dakika içinde dükkandaki ile aynı fiyata kapımdaydı. Dedikleri gibi: "Tüm siparişleriniz telefonda vereceğinizden çok daha doğru gelsin. (Artık "LAHana dolma istedim LAHmacun geldi." devri kapandı.)"

"Eğer müşteriniz köşebaşından alabildiği bir ürünü; sizden, 3 gün sonra ve gönderim masrafını da ödeyerek alıyorsa, sizin iş modeliniz hiçbir şeyi geliştirmiyor demektir."
Tod Francis, Trinity Ventures