Douglas Adams'ın Mac'i

Aslında eski bir hikaye ama daha önce bahsedilmediği için FM'cilerin bu güzel hikayeden mahrum kalması doğru olmaz.

Yıl 2003. Kahramanımız Phil Beesley ihtiyaçlarını karşılayacak bir Mac arayışındadır. Aradığı özelliklerde test edilmemiş bir ürünü eBay'de bulur ve alır. Bilgisayarı çalıştırdığında büyük bir sürprizle karşılaşır.

Eline geçen bilgisayarın Douglas Adams'a ait olduğunu içindeki kalabalık dökümanların büyük bir kısmını sildiğinde farkeden Beesley'nin hikayesi http://www.vintagemacworld.com/iifx.html adresinde.

Görüşler

zekzekus
yaklaşık 17 yıl önce

birlikte düzenleme olayı güzel bir fikir. hemen deneyeyim dedim ve sonucu gördük. bu yeni sistem hakkında biraz daha bilgi verilse iyi olur bence. birden fazla kişi aynı anda yazıyı düzenlerse sistem nasıl davranıyor vs. gibi. Ayrıca haber gönderecek olan kişilere de yazdığınız yazı FM kullanıcıları tarafından düzenlenebilir şeklinde bir uyarı yapmak gerekir diye düşünüyorum. Bir de her yazıya aynı muamele mi yapılacak? Bunu şu açıdan soruyorum, mesela ben bu siteye bazı çeviri çalışmalarımı ve kendi yazdığım uzun makaleleri de haber yollama aparatı aracılığı ile yolluyorum. Bu yazılarımın editoryal amaçlar dışında düzenlenmesini istemeyebilirim. Bu durumda nasıl hareket edecek FM? Wikipediada olduğu gibi "eğer yazılarınızın özgürce düzenlenmesini istemiyorsanız katkıda bulunmayın" şeklinde bir yaklaşım mı izleyecek yoksa kılavuz, makale her ne haltsa bazı gönderiler için farklı bir iletim mekanizması mı sunacak?
Yine de fikir gerçekten güzel. Tebrikler.

butch
yaklaşık 17 yıl önce

Her yazı aynı ortama düşecek. Ancak bitmiş haberler, makaleler onay için çok bekletilmeden, orjinaline sadık kalınarak onaylanacak(Bir sürüm yönetimimiz elbette var). Bu sistemin geliştirilmesindeki temel sebep, üyelerin yeri geldiğinde sadece bir url göndererek diğer üyelere haber, makale için pas atmasını sağlamak. Üşengeçlikten ya da zamansızlıktan FM'e konu olmamış çok haber var.

Bu ortamın (şimdilik) FM'e haber, yorum yazarak katkıda bulunan kullanıcılara açık olduğunu da belirteyim.

mos
yaklaşık 17 yıl önce

ellerinize sağlık.

artık gün içinde siteyi refresh ederken yeni yorum var mı diye bakmak yerine, yeni ne haberler var diye bakacağız büyük ihtimalle. pek bir dinamik olacak kahvehanemiz :)

Zebani
yaklaşık 17 yıl önce

Haber'e katkıyı nasıl yapıyoruz? Ben bunun için bir link filan göremedim. Farkına varamadığım şey nedir?

butch
yaklaşık 17 yıl önce

O size kendini gösterir. Malum karma sistemimiz halen Beta aşamasında.

anonim
yaklaşık 17 yıl önce

şunun kenarına beta ibaresini koysanız iyi olur.bide anlamadığım douglas adams la fm in yeni stili arasında nasıl bir bağ var acep?yazıda kriptolu bir not vardıda ben mi fark etmedim?

birde bu sitenin müptelası oldum.ister istemez herhangi bi yerde internete bağlandığım anda ilk yaptığım iş önce gmail imdeki mailleri kontrol etmek ve hemen arkasından fm de yeni haber varmı diye bakmak oluyor.acaba bu sitede ne var?

kolay gelsin.güncel haberlerle kalın...:D

sleytr
yaklaşık 17 yıl önce

birde bu sitenin müptelası oldum...acaba bu sitede ne var?

Belkide tasarımında altın oran vardır :)

zekzekus
yaklaşık 17 yıl önce

bunun sebebi benim katkıda bulunduğum haberin altına sistem ile ilgili soru sormuş olmam. konu ile ilgili ayrıca bir haber olmadığından katkıda bulunulan ilk haber olduğunu düşündüğüm haberin altından sorumu sordum ve olaylar gelişti:))

anonim
yaklaşık 17 yıl önce

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Elektronik Edep ve Edebiyat

FZ
4 Eylül 2003, 1 dakika okuma süresi

Radikal Gazetesi yazarlarından ve Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden Hasan Bülent Kahraman´ın son yazısı elektronik iletişimin ne kadar kalıcı olduğu ya da olabileceği üstüne:

... Artık telefonu bıraktık. Bir anlamda yazıya geri döndük. Herkes ötekiyle, yan yana iki odada bile olsalar, elektronik posta aracılığıyla haberleşiyor. Bu yazının geri dönüşü demek.Ama acaba öyle mi?

Bir kere bu yazının hiçbir kalıcılığı yok. Bugün artık hemen hiç kimse her haberleşmeyi kağıda dökmüyor. İkincisi, bu yazıların herhangi bir yazı değeri yok. Hiçbir yazı özenine sahip değiller. Ne imla, ne bir şey. Tamamen 'can kurtarma' amacıyla çırpıştırılmış şeyler. Bana öğrencilerden gelen mesajları anlamak bir sorun. Kısacası, elektronik yazışmanın 'edebi' oluşmadı, edebiyatı nasıl doğacak bilmiyorum.

İnternet ve eğitim

larweda
2 Nisan 2005, 1 dakika okuma süresi

Eğer öğrenciyseniz, okulda size verilen ödevleri yaparken internet'in nimetlerinden bol bol faydalanıyorsunuzdur. Hatta verilen ödevin çözümünü zahmetsizce hazır olarak internette biryerlerden bulabilmeniz bile çok çok mümkün, hatta bu internetin en temel güzelliklerinden de biri. Ancak eğer öğretmenseniz, ödev verdiğiniz zaman öğrencilerin verdiklerinin bir çalışma sonucu mu olduğunu, yoksa başka bir ödevden kopyalama sonucu mu olduğunu bilememe gibi bir riskiniz var. Sonuçta ödevler öğrenciler araştırsın, kafa patlatsın, birşeyler öğrensin diye veriliyor, internet'ten çözümü afırttmak :) da istenen bir durum değil. Bu durumu gören girişimci bazı arkadaşlar, bir çözüm bulmak yoluna baş koymuşlar, sonuçta da internet teknolojisinin ortaya çıkardığı yepyeni bir hizmet alanı ortaya çıkmış. Sonuçları da gerçekten şaşırtıcı.

Yetiştirilmek üzere güzel(!) yazılım mühendisi aranıyor

Chaosopher
4 Nisan 2006, 1 dakika okuma süresi

Bir İK sitesindeki ilanlara bakarken, Bilişim sektörünümüz nüfusundaki erkek egemenliğini "güzel" bir şekilde azaltmak isteyen bu ilanı gördüm. Yorumsuz olarak dip notunu FM'ye geçiyorum:

Bürokrasi ve İnternet

anonim
8 Haziran 2006, 1 dakika okuma süresi

Son günlerde basında da yer alan öğrenci kayıtlarının internet üzerinden yapılacağı ve bu sayede her öğrencinin kendisine en yakın okula gitmesinin sağlanacağı zorunlu bağış vs engel olunacağı haberi beni sevindirmişti. Konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için pilot illerden birisi olan Eskişehirin www.eskisehirmem.gov.tr adresli sitesine girmek isteyenciye kadar..

Herşey yankılanıyor, hiçbir şey silinmiyor...

sundance
22 Ekim 2001, 1 dakika okuma süresi

Az önce çok ilginç bir olay başıma geldi. Gereksiz derecede multi tasking bir şekilde, bilgisayar başında çalışırken ve sırtım dönük televizyon seyrederken, BBC`de Dennis Pennis diye bir show vardı. Showun aşırı itici kahramanı, ünlü yıldızlara acaip şeyler soruyordu; Rosanne Barr`a `İlk buluşmada öpüşmek mi önemlidir, yoksa derin penetrasyon mu ?` sorduğu sorulardan biriydi mesela...

Fakat işin asıl ilginç yanı Jeff Goldblum`la yaptığı röportajı tam olarak anlayamayıp, Internet`de search ettim, Google`da yaptığım aramanın sonuçlarından üçüncüsüne dikkatiniz çekerim. Kelime kelime ve screenshotlarla röportajın web sayfası haliydi

Dikkat edin, yakında bunları daha sık yaşamaya başlayacağız.