Arşivcilik ve Çöp Toplama Üzerine

0
sundance
Bir arkadaşım var 700'e yakın MP3 cd`si ile sanırım Türkiye'deki en büyük arşivlerden birine sahip, bende ise yaklaşık 50 MP3, 100 kadar Divx, 150 kadar da VCD var.

DSL sahibi olduğumuzdan beri yaklaşık 4Gb kadar Reggae ve Blues indirdim Internet'ten. Geçenlerde oturup arşivimi bir gözden geçirdiğimde gördüm ki, daha önce müziğe, filmlere olan açlık sebebiyle başlayan arşivleme güdüm, artık enerjisini sadece kendinden alan bir manyaklığa dönüşmüş. O kadar çok seyretmediğim filmim, dinlemediğim MP3'üm var ki...
Şimdi hatırlıyorum da benzer bir durumu bundan 15 yıl kadar önce C-64 oyunları toplarken yaşamıştım. Bir tane 90'lık kasete onlarca oyunu dolduruyorduk. O zamanlar da CD yerine kaset parası problem oluyordu, annem hala kızar bana, kaç tane kasetimi harcadın öyle diye :))

Ama özünde problem hep aynı; önce bir yokluk (müzik cdlerinin pahalı gelmesi, DVD alamamak, az sayıda filmin olması vs.) ve ardından bolluk (easynews, napster ve napigator, DSL, lease-line, Robin :)) ve bir kez açlığı doyurmaya başladığımızda, doymanın şehvetine kapılıp tekrar tekrar doymaya çalışmak. (günler boyunca yüzlerce cd basmaya çalışmak vs.)

Peki neden yapıyoruz bunları ? Sanırım yetişme tarzımızla ilgili bir problem bu. Ne bilim alabildiğince oyun oynamak için yaz tatillerini beklemekle, kışın bilgisayarın kaldırılmasıyla, 9-6 çalışmakla ilgili bir şeyler sanırım bunlar. Özetle "O an'ı" konserveleyip, daha sonraki bir anı o an yerine koymaya çalışmakla, basitçe de bir kez kapağı açılmış bir kolayı, altı ay sonra gazı kaçmış halde içmekle ilgili.

Carpe Diem
Günü yakala
Yakala ki bir gün gelip de senden haber alınamadığında kapını kırıp eve girenler bir iki ayda bir duymaya alışkın olduğumuz Çöp evler gibi CD Evler'den biri ile karşılaşmasınlar...

Görüşler

0
robin
Her turlu koleksiyonculuk bir cesit masturbasyon da icerir... Bilgisayar ortaminda yapilan ise diger hepsinden cok icerir. Masum masum baslayan toplayicilik sonunda baskalarina bilmemkac bin albumum, bilmemkac yuz divx filmim var diyebilmek icin toplamaya gider. Biraz da yokluk icinde gecen gecmisin (30 kasetim, 3 VCDm oldugu zamanlar hic de o kadar uzak degil aslinda) hinci cikarilir. Butun bunlarin bilincine varilir, hala futursuzca toplamaya devam edilir... Manyaklik bu, boru diil. :)
0
tupac
Gecen yuzyilin baslarinda arsivciligin-koleksiyonculugun bir anlami vardi gercekten.Koleksiyonu yapilan nesne ya da nesneler grubunun tarih-hafiza ve toplumsal yasayisla dogrudan ilgisi vardi cunku...bugun bellek-hafiza falan dediginde bilgisaayarin ram'i anlasiliyor...toplayabildiklerinin kapasitesi,bilgisayarin kapasitesiyle dogru orantili...tabii bu bellek cokme riskiyle her an karsi karsiya....sen topla o coksun..sen topla o coksun....neyse abartiyorum galiba.......ama yine de butunuyle kuskudayim! Ne de olsa avci-toplayici uygarliginin cocuklariyiz..
0
FZ
İstatistiklere baklacak olursa fazlamesai.net sitesine en aktif katılanlardan, haber, yorum falan yollayanlardan birisiyim.

Eğer bu aktif katılımcının evine gelir ve odalarına bir göz atarsanız, kütüphanesinde maks. 15-20 kitap, 5-10 tane CD, 15-20 tane kaset göreceksiniz. Odasında bir bilgisayarı olmadığını fark edecek ve belki de şaşıracaksınız.

Bendeki tam tersi bir eğilim, yani nesne yığınları bende durmasın istiyorum, kitaplarımın %99'unu okuduktan sonra kocaman bir kütüphanesi olan arkadaşıma veriyorum, O ilgileniyor saklamakla. CD'lerimin çoğu zaten benim bile değil, kardeşimden ödünç alıyorum. Kasetler çok eski ve zaten gene bir kısmı benim değil.

Bi yığın nesne, bilgi, eğlence materyali falan bana pek fazla bir şey ifade etmiyor. Hafif olmak istiyorum, kolayca bir yerde başka bir yere gidebilmek istiyorum. Bağlantısız, yersiz yurtsuz olabilmek istiyorum. Böyle olunca kolayca bir ortamın içine gömülebiliyorum ve sonra gene oradan kolayca çıkıp başka bir şeye konsantre olabiliyorum.

Bütün o müzikler, bilgiler, kitaplar falan zaten benim aklımda. Diyeceksin ki hepsini ezberledin mi? Yoo hayır tabii ki, aklımda kaldığını kadarını kast ediyorum ama zaten %100 bana ait olan kısmı tam da bu kadarı değil mi?

Gene yazarım belki...
0
anonim
yorum değil benimkisi uzun zamandir aradığım fakat bulamadığım bir şarki.Tülay Özer 'in -ikimiz bir fidanın güller açan dalıyız- adli şarkısı.mp3 veya kaseti varsa lutfen haber verin.
mozbakir@deba.com.tr
0
gumush
hi hi . bende o manyaklardan biriyim . Atari 800xl ile 110 kasaet , amiga ile ~2000 disket , pc de ise ~1000 kadar yazilim cd'si mevcut . Ilk baslarda oyle degildi elime aydan aya geliyordu . Hepsini install edip bakiyor ilgileniyordum . Her programa bakiyor inceliyordum . Sonralari internet hattimiz ile ilgili gelismeler olmaya basladikca cdler her ay 5-10 kadar olmaya basladi sadece bir - iki sine bakiyordum . Cumku dl edilenin nfo'sunu oku , sonra zip'leri ac , sonra rar'lari ac sonra binary image ciksin sonra iso'ya cevir , sonra bunu cd'ye yaz . derken bakacak zaman kalmadi. 6 ayda bir listeyi guncellerdim 2 yil oldu . Hala elimde neleroldugunu bile nerede ise bilmiyorum . Hic bir seye bakamiyorum tum zamanim yenilerini toplamak ile geciyor . su son zamanlarda bir karar aldim . Artik konulari daraltip programlari secerek aliyorum . SOnra cdleri arsivlemek icin php altinda minik bir program ve mysql ile destekli bir arama motoru olusturdum . Simdide simit gibi ustuste 100' olarak duran cdlerimi duzenlemek icin uygun fiyata cd zarflari buldum .Boylece 1agustosta yenilerini almayi yavaslatip elimdekiler ile ilgilenmeyi planliyorum . Arsiv hastalarina sevgiler , saygilar ,:)
0
anonim
merhaba bende bir atari 800xl varancak oyunları elimde yok bana yardımcı olurmusun ve atariyle başka neler yapabilirim yardımcı olursan çok sevinirim şimdiden teşekkürler baysss bu arada mail adresim red_alert79@hotmail.com
0
kris
Tedavi edilmesi gereken bir hastalık!

Arsiv de bi ise yarasa. Yazdıgım cd'lere cok nadir geri dönüyorum.. Sonra farkettim ki o çöpleri cd'ye yazmadan silsem hiçbir şey farketmeyecek.

Yine kendimi tutamadım 80 gb'lik hd'yi 1 hafta da doldurdum. cinnet gecirip bi deltree cekicem simdi...

100Mb MSX oyununu neden ne zaman cekmisim?
0
anonim
> Boylece 1agustosta yenilerini almayi yavaslatip elimdekiler ile ilgilenmeyi planliyorum

Sen onlara bakincaya kadar, onlarin yeni versiyonlari cikacak...

N'olucak o zaman ?

Kisir dongu surup gidecek vesselam...

En iyisi ise yaramayani hic almamak. Ise yarayinca arayip bulmak daha kolay oluyor.

Mustesna olan ne olabilir ? Mesela, bazen bir yerlerde referans niteligi tasiyan bir seyler oluyor. Mesela devri zamaninda developer.grup.com.tr'de bir MAPI kitabi vardi. Bu kitap hemen hemen tek referansti bazi konularda. Oysa simdi yok. Daha acisi internet uzerinde veya kitapcilarda da baska kopyasi yok. Hadi gelde 'cop' toplama !....

0
anonim
he-man ler vardI..kutular dolusu he-man , sonra mIsket lerde vardI..c64 ile ba$ladI bu olay..yuzlerce dIsket..daha sonra bIde kaset olayIna merak sardIm.sonra pc olayI gIrdI hayatImIza..Ilk once oyun topluyorduk..sonra bu program toplama hastaLIgIna donu$tu..daha sonra ilk bbs ler..daha sonra internet ile zIrveye cIktI..mp3 dIe bI$ey duyduk `97de ..$u an 200cd oldu.cd yetmIyor..dvd wrIter LarIn ucuzlamasInI beklIyorum :)
daha yenI formatlar,daha cok yer lazIm
sonu varmI yok..bu bIr hastaLIk..InsanI asosyal yapIyor..ne IcIn bIlmIyorum.ama yakIn bI gelecekte bu elektronIk ya$amdan kurtulmanIn bI yolunu buLacagIm galIba.
Not:çöp toplamakla aynI $ey bIzIm yaptIgImIz.
0
anonim
Birde şu siteye bakın 700 den fazla divx var
adamda. Show yapmıi valla.
www.coderbie.cjb.net
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

CV'niz böyleyse!

sundance

Digg'de yeralan bir iz, "Eğer CV'niz Goole kurucularından Sergey Brin'in 1996 yılındaki CV'si gibiyse dokuz yıl içinde 11 milyar dolarlık bir adam olabilirsiniz." diyor.

Bir göz atalım bakalım.

Vikipedi Kalkındırma Çağrısı

kernelpanic

Belki bir çoğumuz biliyor, Vikipedi adında bir internet sitesi var… kendini ;

“Vikipedi, kullanıcıları tarafından ortaklaşa olarak birçok dilde hazırlanan, özgür, bağımsız, ücretsiz bir İnternet ansiklopedisi. Wiki teknolojisi kullanılarak hazırlanır. Sürekli ilave ve değişiklikler yapıldığı için hiçbir zaman tamamlanmayacaktır. ”

şeklinde tanımlayan bu sanal ansiklopedi, kullanıcıların katkılarıyla oluşuyor. Ziyaretçiler bildikleri bir konuda başlık açabiliyor yahut bir başlığa ekleme yapabiliyorlar. Wikipedia’nın türkçe ayağını oluşturan Vikipedi az da olsa yükselişte olmasına rağmen malesef ki ülkemizde yeterli ilgiyi bulamıyor.

Bürokrasi ve İnternet

anonim

Son günlerde basında da yer alan öğrenci kayıtlarının internet üzerinden yapılacağı ve bu sayede her öğrencinin kendisine en yakın okula gitmesinin sağlanacağı zorunlu bağış vs engel olunacağı haberi beni sevindirmişti. Konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için pilot illerden birisi olan Eskişehirin www.eskisehirmem.gov.tr adresli sitesine girmek isteyenciye kadar..

İnternet ve eğitim

larweda

Eğer öğrenciyseniz, okulda size verilen ödevleri yaparken internet'in nimetlerinden bol bol faydalanıyorsunuzdur. Hatta verilen ödevin çözümünü zahmetsizce hazır olarak internette biryerlerden bulabilmeniz bile çok çok mümkün, hatta bu internetin en temel güzelliklerinden de biri. Ancak eğer öğretmenseniz, ödev verdiğiniz zaman öğrencilerin verdiklerinin bir çalışma sonucu mu olduğunu, yoksa başka bir ödevden kopyalama sonucu mu olduğunu bilememe gibi bir riskiniz var. Sonuçta ödevler öğrenciler araştırsın, kafa patlatsın, birşeyler öğrensin diye veriliyor, internet'ten çözümü afırttmak :) da istenen bir durum değil. Bu durumu gören girişimci bazı arkadaşlar, bir çözüm bulmak yoluna baş koymuşlar, sonuçta da internet teknolojisinin ortaya çıkardığı yepyeni bir hizmet alanı ortaya çıkmış. Sonuçları da gerçekten şaşırtıcı.

8-bitlik Mutluluk

darkhunter

Commodore 64 deyince herkesin aklına çocukken oynadığı inanılmaz keyifli oyunlar gelir.

O oyunların neden bu kadar keyifli olduğu düşünüldüğünde ise karşımıza muhteşem bir ses çipi ve daha da önemlisi o çipe ruhunu katan inanılmaz yetenekli besteciler çıkar.

Komodor Projesi o yılları, o sesleri ve o bestecileri anmak için ortaya çıktı. Oyunların basit olduğu, hayal gücümüzün sınır tanımadığı güzel günlerin hatırasına.

Yiğit Karabağ