Orkut.com: Sosyal ağınız!

0
sundance
Orkut.com kişilerin kendi arkadaş çevrelerinden oluşan ağlar ve cemaatler kurmasına izin veriyor.

Sadece bir başkasının sizi arkadaşı olarak belirlemesi ile davet edildiğiniz ortamda, ister iş, ister arkadaşlık amacıyla arkadaşlarınızı belirleyebiliyor, arkadaşlarınızın arkadaşları ile bağlantı kurabiliyor, çeşitli cemaatlere (Linux, Linux-Türkiye, İstanbul gibi birçok alan açılmış halde bile) üye olup, çevrenizi geliştirebiliyor, arkadaşlarınız hakkında çeşitli tavsiye önerileri yazıp, onları size olan yakınlıkları ya da güvenilirlikleri konusunda değerlendirebiliyorsunuz.

Bekleriz :)

Görüşler

0
FZ
Birkaç ek bilgi:

Sistem ismini, Google´da çalışan mühendislerden biri olan Orkut Büyükkökten´den alıyor.

ASP.NET üzerinde çalışıyor (bkz. .aspx uzantısı).

Sosyal ağ kavramının gerçekten güzel bir örneği yani karşınıza çıkan kişi mutlaka tanıdığı diğer kişiler aracılığı ile sizinle bağlantılı oluyor bu da asgari düzeyde bir ortak payda sağlıyor.

0
sametc
bu kişi tanıdığınızmı ?? :) omu acmıs siteyi yoksa adını ondanmı almış..........
google asp.net ilişkisi ?
0
bio
İyi de burası "invite only". Sizin "bekleriz" demenizle olmuyor, birinin gerçekten davet etmesi lazım. Bildiğim kadarıyla her üye de 3 ayda bir kişi davet edebiliyor.

Herhalde birileri "ben ayrıcalıklıyım, Orkut'a davet edildim, oradan biliyorum içerisini" demek istedi...
0
FZ
Yok yahu, o kadar da değil.

Valla ben bizzat tanıdığım, sevdiğim, saydığım dostlarımı davet ettim. Ve bunların sayısı bir günde 3 kişiyi geçmişti.

Ama tabii ki davet esas yine de yukarıda belirttiğim gibi öyle 3 ayda bir tek bir üye davet etmek gibi bir kısıt yok.
0
murat09
O kadarda değil demişsiniz ama, o siteden birinin bizi çağırmasını 'a little bit' beklemek biraz abes kaçmamış mı?
Bende gideyim site kurayım sonra Titan saadet zinciri -gerçi daha çok LOCA sistemine benziyor- gibi sayın halkıma lütfederek üyeler neyim alayım.
De ki ben kimseyi istemiyorum buraya olsun bitsin, bu ne eziyettir yahu? Veya tanıtım mı yanlış? Yanlış giden birşeyler var ama, neyse ki tek sorun bu değil dünyada.
Velhasıl, 'good fellas' ları tekrar biraraya getirmek için eminim başka bir yol/site vardır, bilen duyan varsa iletmesi rica olunur. Saygılar, sevgiler.
0
bio
Olmaz olur mu. Friendster.com var. Eskiden sixdegrees.com vardı, kapandı... Zaten bu Orkut da Google'ın Friendster'ı satın almak isteyip, alamayınca rakip üretme çabasıyla oluştu.

Google'ın amacı konusunda komplo teorileri de dolanıyor ortalıkta:

http://jeremy.zawodny.com/blog/archives/001504.html
0
bio
Doğrudur. Biz insider olmadığımızdan yalan yanlış duyduklarımıza inanıyoruz işte :)
0
DERYA3
MERHABALAR BEN DERYA BŞİR SORUM VAR DI BU ORKUT.COM A NASIL ÜYE OLCAĞIM BİLGİ VEREBİLİRMİSİNİZ..TEŞEKKÜRLER
0
sundance
1) Davet etmekte bir sınır yok, ben iki gün içinde onbeş kişi davet ettim.


2) Ayrıcalıkla hiçbir alakası yok. İşin işleme mantığı zaten bu. Ben sadece arkadaşım olan, bizzat tanıdığım insanları davet ederim (ve diğerleri de bunu yapar) böylece ben, bir arkadaşımın arkadaşına bir referans bulabilirim (Bu Conanin arkadaşı, demek ki kafa bir adam) diyebilirim. Öbür türlüsü zaten işe yaramaz bir milyon Internet projesinden biri olurdu. Beni bir arkadaşım davet etti, sizi de bir arkadaşınız davet ederse bakarsınız, davet etmezse bakmazsınız.

0
murat09
Eski bir habere gec kalmis bir yorum da olsa, basliklarda tesadufen rastladigim bu asagidaki baglanti ve altta takip eden ilgili konulari okumanizda fayda olacagi kanaatindeyim.
Google sued over Orkut bug replication feature [www.theregister.co.uk]
Daha sonra da GMail i dusunun. Sonra ilk kaynak, Google'nin kendisini. Birileri ne aradiginizi [www.google.com.tr] (ne istediginizi!), arkadaslarinizi [www.orkut.com](ve neler istediklerini!), onlara yazdiklarinizi [www.gmail.com] cok merak ediyor olsa gerek :)
0
cadas
Eski bir haber ama aklima geldi soramadan edemedim. Boyle bir sosyal ag nasil basliyor peki? Yani ilk uyeler kim? Sistemi yazanlar mi? Yoksa ilk bir iki ay onune gelen herkes mi uye oluyor?
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

İntihar.ppt

sundance

Proje yöneticisi Ron Butler Şubat 2005'de geride 48 slaytlık bir PowerPoint sunumu bırakarak intihar etmiş!.

Otuzbir yaşında (fotoğraf en az kırk gösteriyor) intihar eden Butler'ın son notu olan sunumdan bazı bölümler haberin içinde yeralıyor. Çok emek harcanarak hazırlandığı söylenen sunumun tamamını çalıştığı şirket "keşke imkan olsa da yayınlayabilsek" diyerek yayınlamamış.

Türküm, doğruyum, parasıylaysa savaşırım!

sundance

Dün akşam TV kanallarından birindeki bir haber çok ilginçti. Amerikan Ordusu'nun her milletten her ırktan insanı askere aldığı web sitesinden bahsediyordu. Durum şu an savaşan askerlerin çoğunun latin kökenli olması üzerine ortaya çıkmış. Körfezdeki Amerikan askerlerinin 15,000 kadarı, Amerika'da çalışma izni olan fakat vatandaş olamamış Latin kökenlilermiş. Dahası yukardaki politika gereği Amerikan Ordusu, dünyanın her yanından paralı asker kabul ediyormuş. $1500 aylık maaşla başlamak ve ilerde Amerikan vatandaşı yapılmak üzere.

Buraya kadar kapitalist düzen, tabi düzecekler diyebilirsiniz, ama haberin bundan sonrası enteresan. Gece haberlerinde bunu sunan spiker Bir dipnot geçmek istiyorum, bu haberi akşam bülteninde verdiğimizde telefonlarımız kilitlendi, nasıl başvurabiliriz, şartları nedir diye arayanlar yüzünden... dedi.

Hadi hep beraber, 'Ne mutlu Türküm diyene'

İnternet ve eğitim

larweda

Eğer öğrenciyseniz, okulda size verilen ödevleri yaparken internet'in nimetlerinden bol bol faydalanıyorsunuzdur. Hatta verilen ödevin çözümünü zahmetsizce hazır olarak internette biryerlerden bulabilmeniz bile çok çok mümkün, hatta bu internetin en temel güzelliklerinden de biri. Ancak eğer öğretmenseniz, ödev verdiğiniz zaman öğrencilerin verdiklerinin bir çalışma sonucu mu olduğunu, yoksa başka bir ödevden kopyalama sonucu mu olduğunu bilememe gibi bir riskiniz var. Sonuçta ödevler öğrenciler araştırsın, kafa patlatsın, birşeyler öğrensin diye veriliyor, internet'ten çözümü afırttmak :) da istenen bir durum değil. Bu durumu gören girişimci bazı arkadaşlar, bir çözüm bulmak yoluna baş koymuşlar, sonuçta da internet teknolojisinin ortaya çıkardığı yepyeni bir hizmet alanı ortaya çıkmış. Sonuçları da gerçekten şaşırtıcı.

Elektronik Edep ve Edebiyat

FZ

Radikal Gazetesi yazarlarından ve Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden Hasan Bülent Kahraman´ın son yazısı elektronik iletişimin ne kadar kalıcı olduğu ya da olabileceği üstüne:

... Artık telefonu bıraktık. Bir anlamda yazıya geri döndük. Herkes ötekiyle, yan yana iki odada bile olsalar, elektronik posta aracılığıyla haberleşiyor. Bu yazının geri dönüşü demek.Ama acaba öyle mi?

Bir kere bu yazının hiçbir kalıcılığı yok. Bugün artık hemen hiç kimse her haberleşmeyi kağıda dökmüyor. İkincisi, bu yazıların herhangi bir yazı değeri yok. Hiçbir yazı özenine sahip değiller. Ne imla, ne bir şey. Tamamen 'can kurtarma' amacıyla çırpıştırılmış şeyler. Bana öğrencilerden gelen mesajları anlamak bir sorun. Kısacası, elektronik yazışmanın 'edebi' oluşmadı, edebiyatı nasıl doğacak bilmiyorum.

Sanal İlişkiler

mambo

Geçenler de uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla karşılaştım yolda birbirimizi yaklaşık 2-3 senedir görmüyoruz. Fakat işin ilginç tarafı ikimiz de birbirimizin ne yapıp ne ettiğinden haberdarız. Oturduk konuştuk, uzun süredir görüşmememize karşın mail ve cep telefonu yoluyla bunu hallettiğimizin farkına vardık.

Akşam eve gidince düşündüm, sanırım teknoloji ilerledikçe ilişkiler de gittikçe sanal yaşanacak. Teknoloji insanları birbirine yaklaştırması gerekirken uzaklaştırıyor mu?

Belkide biz (ya da sadece ben) teknolojiyi yanlış mı kullanıyoruz? İlişkilerimizi arkadaşlıklarımızı sadece dijital yolu kullanarak idare etmek daha mı kolay geliyor? Belki bilgisayar ve de cep telefonunun arkasına saklanarak yüz yüze konuşmanın stresini bize hissetirmediği için bu yolu kullanıyoruzdur. Bilemiyorum.