Hayat Üzerine Çeşitlemeler

0
sundance
Hepiniz malum hikayeyi biliyorsunuz, bir e-ticaret toplantısında amcanın teki `hersey iyi hoş da ne zaman para kazanmaya başlayacağız bu işten` dedi ve NASDAQ düşmeye başladı.

Herşey iyi hoş da ne zaman güzel, huzurlu bir dünyada yaşamaya başlayacağız derse peki biri ne olacak ?
Dün gece kendi ellerimle kazdığım bir mezara, elimden biraz daha küçük iki haftalık bir kediyi gömdüm...

O kadar gerçekti, o kadar hayata dair bir meseleydi ki, günümün %65'ini geçirdiğim Internet'le karşılaştırdığımda ezildim bu gerçekliğin altında.

Tamam bir şekilde kontent manage ediyoruz, administre ettiğimiz domainler var, we are the MASTERS of WEB ama ötesi...

Düşünceler hücum ediyor beynime, eğer bir arka bahçemiz olmasaydı da çöpe atmak zorunda kalsaydık bir haftadır koynumuzda uyuttuğumuz kediyi...

Sanal dünyanın problemlerine o kadar gömüldük ki fazlasıyla unutmaya başladık günlük hayatı...

Dün bir Wing-Tsun dersinden çıkmış, sızlayan eklemlerimi zorlayarak Metro'ya doğru yürüyordum Etiler`de. Etrafımızdan inanılmaz arabalar geçiyordu, ve daha o gün tanıştığım bir eleman `Nasıl olur da bir araba AMAÇ olabilir ki ? Adı üstünde ARAÇ` diye söyleniyordu :)

Nasıl olur da INTERNET bir amaç olabilir ki peki, INTERNET üzerinde yoksanız dünya üstündeki varlığınızın da sorgulandığı bir dünyaya doğru bu kadar hızla ilerlememizin sebebi ne peki ?

Bu soruların cevabını bilmiyorum, ama Piers Anthony`nin bir kitabında dediği gibi `(Cehennemde)Bizim buralarda bir söz vardır, yaşam yaşayanların elinde ziyan oluyor`

Görüşler

0
FZ

Sanal dünya, gercek dünya diye bir ayrim yok. Görmek istemeyene gün gelir gösterirler. Tek bir dünya var. Klavyenin tu$larina basarken ait oldugum dünya, ku$larin $arkisini dinlerken ait oldugum dünya, yoku$u ko$arak cikarken nefes nefese incir agacinin tahrik edici kokusunu icine cekerken ait oldugum dünya ayni dünya!

Hizli ya$amak istiyorlar. Korkularindan olsa gerek. Yava$ cekime alirlarsa hayati bazi $eyleri acik acik görecekler ve canlari yanacak! :-)

Etrafimda birkac kücük cocuk var, onlar benim yanimda bulunduklari sürece Internet'i de ögrenecekler, kitaplari da, blues müzigini de, yumruk yumruga dövü$meyi de, ko$arak suya atlamayi da. Paranin degerini de ögrenecekler, her $eyi kaybetmeyi göze alip tüm gücleri ile sevdikleri $eyin ugrundan gitmeyi ve hayatlarini ortaya koymayi da! Onlar benim cocuklarim olduklari sürece Amerikan Sapigi filminde gösterilen sütü bozuk adamlar ve kadinlar gibi olmayacaklar.

Bu cocuklar, yüzlerce milyarlik arabalarla gezenlerin yol actigi acilari dindirip üstüne bir de güzellikler, zevkler, ne$eler ekleyecekler hem kendi hem de diger insanlari hayatlarina!

Var misiniz iddiaya? Nesine mi? Hayata!

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Sanal Dünya Yalanmış Meğer

mambo

Bu sabah kahvaltımı yaptıktan sonra gazeteyi okumaya başladım. Sabah gazetesinde Sanal Dünya Yalanmış haberi gözüme çarptı. Haber de bir bayanın chat yolu ile evlenme çabaları, başarısız oluşu vede Türkiye şartları malum olduğu üzere internet sapıklarıyla ilgili başından geçenler anlatılıyor.
Ayrıca aynı sayfada bu yolla mutluluğa ulaşan bi çiftinde röportajı var. İşte internet ve çöp çatanlık hakkında öğrenmek istediğiniz herşey bu haber'de....

İletişim Ahlakı

anonim

Uzun süredir beni de rahatsız eden bir konu hakkında Barış Şimşek'in blogunda güzel bir yazı gördüm. Fazlamesai bence bu konunun tartışılabileceği en güzel mekanlardan birisi. Binlerce gereksiz e-postanın dolaşmasına neden olan ayrıca artık can sıkmaya başlayan bu e-posta "forward etme" üzerine insanları bilinçlendirmek lazım.

En büyük alan adı yolsuzluğu!

sundance

Sansürlenmiş reklamlarıyla meşhur GoDaddy.com'un kurucusu ve sahibi Bob Parsons blogunda, son zamanlarda Internet'in en sinir bozucu fenomenlerinden birine Domain Kiting'e değiniyor.

Sanırım hepimiz birara, belli bir konuda arama yaparken, saçmasapan doldurulmuş, tek amacı hit almak olan, arama siteleri görüntüsünde sitelerle karşılaşmaşmış, nerden düştüm ben buraya diye düşünmüşüzdür.

Bob Parsons blogunda bir nevi Web spami olan bu fenomeni anlatıyor ve bunun Internet'e nasıl zarar verdiğinden bahsediyor.

8-bitlik Mutluluk

darkhunter

Commodore 64 deyince herkesin aklına çocukken oynadığı inanılmaz keyifli oyunlar gelir.

O oyunların neden bu kadar keyifli olduğu düşünüldüğünde ise karşımıza muhteşem bir ses çipi ve daha da önemlisi o çipe ruhunu katan inanılmaz yetenekli besteciler çıkar.

Komodor Projesi o yılları, o sesleri ve o bestecileri anmak için ortaya çıktı. Oyunların basit olduğu, hayal gücümüzün sınır tanımadığı güzel günlerin hatırasına.

Yiğit Karabağ

Dejenere Günlük...

parsifal

Gelen bir linkle irkildim!!!e-gunluk

Yazıyorsun günlüğü, giriyorlar okuyorlar...
Hatta en çok okunan günlükler diye top 10 bile yapmışlar.
Tabi bütün günlükler tüm okuyuculara açık değil. Fakat açık olanlar var. Gir istediğin günlüğü oku. "Kapı deliğinden gözetlemek" veya "duvara bardak dayayıp komşuyu dinlemek" gibi bir şey.
Benim bildiğim günlük kutsaldır. Sırlarını paylaşırsın falan...
O da bekaretini kaybetmiş, dejenere olmuş...