Sanal Manal Ama Yine de Arkadaşlık

0
sundance
Sanal arkadaşlıklar Banal Dostluklar... Hatırlıyorum da bir zamanlar iki arkadaşım vardı. Bir BBS'de tanışıp (o zamanlar Internet çok uzaktaydı) sonra biraraya gelip evlenmişlerdi.

Geçenlerde boşandıklarını duydum. Sanal alem ve ilişkiler üzerine biraz kafam takıldı. Ne de olsa işten işe koşuştururken sadece ya problem çözmek ya da takılma yüzünden beynimi kullanır olmuştum ya, oturdum düşündüm.

İlk zamanları hatırlıyorum da. HitNet günleri... (Internet nispeten uzaktı o zamanlar)Tek kelimeyle "güzeldi". Paylaşım, tartışma vs. ama güzeldi. Kimliksizlik orada da vardı, ve tabi karşı cins numarası yapanlar da. Ama ortalık bulanmıyordu. Sonra Zirve'ler vardı. İnsanlar biraraya geliyorlardı ve herne kadar ilk konuştukları şey olsa da sadece bilgisayar konuşmuyorlardı, burada arkadaşlıklar pekişiyordu, paylaşım artıyordu vs.

Hani bilgisayar paylaşımı azaltır, insanları asosyal yapardı ya. Aksine aslında sosyalleşemeyen birçok insanı fikirlerini anlatır, başkalarıyla bir şeyler paylaşır hale getirdi.

Bu gerçekleşirken herkez kimliksizliğin bir problem olduğunu, isteyen herkesin istediği herkes gibi davranabildiğini ve bunun da hiç dürüst bir şey olmadığından yakınıyor. Halbuki bence bu en de güzel şey. Yüzyüze olan ilişkilerde eğer istisnai bir yalancı değilseniz zaten dürüst olmak zorundasınız. Halbuki IRC öylemi ki ? İsterseniz Çilek adı ile girersiniz Zurna'ya. Bir tecavüze uğramadığınız kalmaz demiyorum, zira sanal olarak tecavüz etmeye kalkan bile çıkar. İsterseniz karşı cins taklidi yapabilir ve karşınızdakiyle dalga geçersiniz. Ama bu acaba gerçekten birilerini alaya almak mıdır, yoksa içinizdeki başka bir kişiliğin kendisine bulduğu çıkış noktası mı ? Bir yaparsınız iki yaparsınız sonra sıkılırsınız, veya sıkılmazsınız. Ama o noktadan sonra bence dürüstsünüzdür. Hem de belkide kendinize bile hiçbir zaman olmadığınız kadar dürüst.

Hayatında hiç yalan söylememiş birisinin dürüstlüğü hep soru işaretleri oluşturmuştur benim kafamda. Yalanı bilmeyen birisi dürüstlüğü nasıl bilebilir ki ? diye düşünmüşümdür. Bir de hep şu meşhur hep yalan söyleyen ve hep doğru söyleyen köylüler bilmeceleri. Aslında her zaman yalan söyleyebilmek için her zaman doğruyu bilmesi gereken köylüler...

Dürüst olma zorunluluğu olmayan bir ortamda dürüstlük çok daha değerli. Internet'in olmadığı zamanlarda bilginin daha değerli olması gibi, Orta Çağ'da Engezisyon'dan kaçırılan Eflatun kitaplarına paha biçilememesi gibi.

Mesela benim ICQ'da tanıştığım bir arkadaşım var 18 yaşında, dünya tatlısı bir kız. Info'mda Oğuz Atay'ı görüp bulmuş beni. Bundan iki ay öncesine kadar nasıl gözüktüğünü bile bilmiyordum, umrumda da değil açıkcası. Fakat o kadar çok şey anlattık ki birbirimize. Ve çok nazikçeydi. İçerden dokunmadan, sadece birbirimiz istedikçe ve beraberce.

Bana birsürü şey öğretti, en başta da ayrılırken "hoşça-bırak kendini" demeyi :)

Herne kadar dağıtmış olsam da demek istediğim, Sanal arkadaşların aslında gerçek dünya arkadaşlarından çok daha arkadaş olabildikleri. Zaten değersiz olanları gerçek hayatta olduğundan çok daha kolay eliyoruz çünkü. Bir insanla bir saat iki saat sohbeti sürdürüyorsak orada bir kıvılcım görüyoruz demektir.

Dahası hergün gördüğünüz kanlı canlı insanlar aslında gerçek değiller. Yani zaten %90'ı "Okuldan arkadaşım", "işyeri arkadaşım" veya "bir arkadaşımın arkadaşı". Yani aslına zaten SANAL (ve dahi bir çeşit SAN-CI) arkadaşlar. Sadece onları öyle görüyor olmamız bize gerçekmişler izlenimini veriyor. Ta ki gerçekten de zor bir durumla karşılaşıncaya, bir şekilde bu arkadaşlık test edilinceye kadar. Bir gözlük olsa ve gerçek arkadaşlarla, "bizim bir arkadaş"ları birbirinden ayırabilse. O zaman görüp şaşırırdık bence, ne kadar az arkadaşımız olduğuna, ve insanların sanlallığına.

Fakat sadece Net'de görüştüğümüz insanlarda durum böyle değil. Hiçbir borçları yok (veya alacakları), sadece oradalar ve sen de orada olduğun için karşılaşıyorsun ve istediğin kadar süre istediğin yoğunlukta birliktesin. Eğer hoşuna gitmeyen en küçük bir şey olursa kesersin arkadaşlığı, nasıl olsa her gün yüzüne bakmak veya okulda karşılaşmak gibi bir zorunluluğun da yok. Suretleri belki sanal, ama kendileri fazlasıyla gerçek.

İlk defa terkedildiğimde, seslerini bile duyurmadan sadece birkaç ASCII kelime ile ne kadar yanımda olduklarını hissettirebilen HitNet tayfasına atfedilmiştir. Aradan ne kadar uzun zaman geçmiş olsa da. Biliyorum ki sizler gerçeksiniz, belki de şu anda modemle Beygir'e bağlanıyorsunuz yeni BWave paketlerini almak için.

Görüşler

0
anonim
İş yerine gelmişsin,almışsın bir de çayını yanına iş günü miş günü ama çalıştığın pcnin internete giriyor olması sana yetiyor da artıyor bile...
Bir de icq olmuş ekranında fakat gel gör ki şifreni kabul etmiyor. Neden neden diyorsun?
Bir de bakmışsın ki hacked by xxx.
İşte böyle herşeye yeniden başla işin yoksa ya da hiç başlamamak mı daha iyi bilemiyorum.
Kendine kızıyorsun salak ne dolduruyorsun bütün bilgilerini diyorsun bir de 3 sene öncenin vermiş olduğu saf icq heyecanınla şifreni doğum tarihin olarak yazıyorsun.Neden kolay hatırlamak için.
Tabi sonra bir de dalga konusu oluyorsun.
Neyse diyeceğim şu ki artık bu program keyif vermemeye başladı bana. Kendimi özgürlüğüm kısıtlanmış gibi hissettim.
Aman e-mailimi yazmıyım aman cinsiyetimi girmiyim yok whitepages ta gözükmiyim miyim miyim
0
FZ
Esas konu ile ilgili daha sonra detayli yazacagim ancak hemen bir terim kargasasina isaret etmek istiyorum.

Hacker bilgisayar konusunda detayli bilgi sahibi olan, sistem tasarlama ve soyut düsünme yetenegi gelismis ve bu yeteneklerini karmasik ve ilginc problemlere cözüm olarak yazilim gelistirme isinde kullanan kisi demektir. Sözcük olarak kökeni yaklasik 30 yil öncesine, Internet'in ve UNIX'in dogusuna, o zamandan beri bu sistemlerle hasir nesir olan üniversiteli/disaridan amatör ruhlu ve cok yetenekli yazilimcilar tarafindan olusturulan kültür jargonuna dayanir.

Cracker ise bir sistem hakkinda cok detayli bilgi sahibi olmayan, olsa da bunu o sisteme gizlice girmek ve/veya zarar vermek ya da program kirmak icin kullanan kisiye denir.

Hackerlar yaptiklarini paylasirlar, nasil yaptiklarini anlatirlar ve ezici bir cogunluk da programinin kaynak kodunu yayinlar diger hackerlar tarafindan elestirilmesi ve gelistirilmeye devam etmesi icin.

Crackerlar (warez d00dz) ise sadece sonuclari paylasirlar.

Iki grup arasinda esasli farkliliklar vardir. Maalesef son yillarda gazetelerde ve televizyonlarda hacker terimi yanlis olarak (!) cracker terimi yerine kullanilmaya baslamistir.

Aranizdan Ingilizce bilenler ve daha detayli aciklama isteyenler O`Reilly yayinlarindan cikmis (1999 yilinda) efsanevi hackerlardan Eric S. Raymond`un The Cathedral and The Bazaar - Musings on Linux and Open Source by an Accidental Revoutionary adli kitabina basvurabilirler.

Kitaptaki makalelerin bir kismi ayni zaman Internet'te de bulunabilir ve yazar tarafindan güncellenmektedir.

Saygilar.
0
anonim
Selam Fazla mesainin insanlari;
Bu sayfaniz cok guzel.. Bende Sanal dunyanin Gercek insanlarindan biriyim ve buradaki arkadasliklarin ne kadar ozel oldugunu hissedebilen sansli insanlardan biriyim. Maalesef her alanda oldugu gibi buarada da garip insanlarla karsilasabiliyoruz. Ama guzel olanda bu degilmi.. Sanal da olsa yine secme sansimiz var. Ben bir yil boyunca surekli chat yaptigim, saatlerce telefonda konustugum cok sevdigim bir arkadasa sahibim Hala birbirimizi gormedik ve o yurtdisina gitti. Ama Uzaklarda cok ozel bir dostum var ve cok mutluyum.. Sizlerle de paylasmak istedim...
0
orqan
HitNet garip bir sey gercekten de. Insanin adini duyunca icinde sicaklik hissettigi bir sey. Bir ortamdan cok sanal bir ev. '96 yilindan beni bilgisayar kullaniyorum. '96'dan beri de HitNet'e yaziyorum. O zamandan beri de irc'ye giriyor(d)um. Icq kullaniyorum. Ve ne olursa olsun tek bozulmayan ortamin HitNet oldugunu soyleyebilirim. Irc 98'de civik olmustu bile. Icq deseniz biraz daha dayandi. Ama en sonunda bozuluyor. HitNet'de artik eski BBS ortamindan uzaklasti BWave maildoorlarindaki bir problemden. Simdi netteyiz. Ama oyle veya boyle birlikteyiz. Ehm HitNet duyunca dayanamayip yazdim :). Ne gusel ...
0
anonim
Hitnet O çok eskiden kaldı. Şimdi hitnette internetli oldu dostluk yok oldu. herşey boş ama dinazor olarak yinede yazıyoruz...

Sevgiler Size

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Bir tanıdık ölmüş gibi

sundance

Bazı tek yönlü ilişkiler vardır. Birinin yıllar önce yazdığı bir hatıra defterini bulursunuz ve dünyaya bakışınız değişir. Ya da hiç tanımadığınız dedenizin hırkasını yıllarca kullanırsınız.

Benzer şeyler program yazarları için de geçerli, mesela IrfanView'un yazarı (Irfan) ile tanışmak isterdim, o kadar programını kullanıyorum. Veya Linus Tornvalds.

Belki de bu yuzden meshur Ping programının yazarının öldüğünü duyunca irkildim...

Facebook takipte! Çevrimdışı olsanız bile!

parsifal

Bu adreste detaylarını görebileceğiniz üzere facebook'un reklam servisi, çevrimdışıyken bile kullanıcılarının bilgilerini raporlamaya devam ediyor. CA güvenlik uzmanlarının belirttiklerine göre kullanıcılar bilgilendirilmeden facebook'a bilgi göndermeye devam ediyorlar. Bunu aktif hale getirmekiçin tek yapmanız gereken "beni hatırla" seçeneğini işaretleyip giriş yapmanız.

Ne Kadar Enteresan!!!

parsifal

Bonus Kart Müşteri Hizmetleri,
xxxx xxxx xxxx xxxx no'lu Bonus Kart'ımın toplam borcu olan 220.000.000 (ikiyüz yirmi milyon) TL'yi 21.08.2002 son ödeme gününde Garanti Bankası Nişantaşı Şubesinin ATM makinasından 14:49:41'de 11093 sıra numarası ile ödememe rağmen Bonus Kart'ımın bağlı olduğu xxx-xxxxxxx numaralı vadesiz TL hesabımdan minimum ödeme tutarı (22.000.000 TL, yirmi iki milyon) çekilmiştir.
İnternet bankacalığını ve ATM'leri kullanarak zaman kazanmayı ve şubedeki çalışanları meşgul etmeyerek işlemlerimi kendi başıma yapmanın böylece ne kadar yanlış bir şey olduğunu görmüş oldum. Bundan böyle her türlü işlem için şubeye gideceğime emin olabilirsiniz...

not: Kredi Kartını şubemden teslim alırken bir kişi bile kimliğimi ispat eden herhangi bir belgeyi şahsımdan istemedi. Kartı aldıktan 2 ay sonra bunu şubeme bildirdiğimde "kimlik kontrolü" yapıldı. ;-))

Artçı fikirler, yerli içerik...

jfever

Her yeni ve iyi fikir gibi bloglar icin de artçıların gelmesi kaçınılmazdı. Milliyet'in de nev'i şahsına münhasır bir blog servisiyle ortaya çıktığını edunya'dan ogrendim. Bu servisin nasıl bir seyir izleyeceğini tahmin etmeye kalmadan, edunya'daki yorumlardan nasil bir işleyişe sahip olduğunu öğrendik. Milliyet blog servisini kendi haline bırakıp gündelik yaşantıma geri dönmüştüm ki...

Sanal Gerçek ve Gerçek

FZ

Hacettepe Üniveristesi, Bilişsel Psikofizyoloji Araştırma bölümünden Prof. Dr. Sirel Karakaş ile `meta-biliş´, `kokteyl partisi etkisi´, `meta bellek´, `sanal iletişim ile gerçek fiziksel iletişim arasındaki farklar´ üzerine ilginç bir söyleşi.

Prof. Karakaş genellikle insanların pek de üzerinde durmadıkları `koku alma ve buna göre duygu oluşturma´ özelliğimizden ve bunun iletişimi ne kadar ciddi olarak etkileyebileceğinden tutun da TV karşısında sürekli belli türde bir yayına maruz bırakılan çocuklarda görülen otizm hastalığına dek pek çok şeyden bahsediyor.

Söyleşinin tamamını bu adreste okuyabilirsiniz.