Dijital Ayrımın Önüne Geçebilmek...

0
FZ
Bilgisayarsız bir hayatı düşünmek zor ancak ABD gibi bir ülkede bile halen teknolojiye erişip onun nimetlerinden faydalanabilenlerle buna sahip olamayanlar arasında büyük bir boşluk var. Annie E. Casey Vakfı tarafından son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre düşük gelirli bölgelerdeki ailelerin %84'ünün çocukları bilgisayar sahibi değil. Bundan ötürü bilgiye erişim ve diğerleri ile kolayca iletişim sonucunda edinecekleri bilgisayar becerileri ve bunların getireceği fırsatlardan mahrum kalıyorlar.

Teknoloji hızla yaygınlaşsa da kütüphaneler ve okullardaki bilgisayarların sayısı bu açığı kapatmak için yeterli değil. Yapılan çalışmalara göre kendi evinde bilgisayara ve Internet'e erişebilen bir çocuğun kendine güveni artıyor, yeni beceriler kazanıyor ve öğrenme konusunda proaktif yaklaşım geliştirmesi, keşfetmeyi öğrenmesi mümkün olabiliyor.

Yukarıdaki sözler yabancı bir siteden çevrildi. ABD'deki durumun çok iyi olmadığına bir işaret. Böyle bir durumda, Türkiye gibi gelir dağılımı çok daha dengesiz bir ülkenin durumunun da bu bakımdan pek parlak olmadığı su götürmez. Biz ne yapabiliriz bilgisayarı ve Internet erişimi olmayan çocuklarımız, gençlerimiz için? Bu konuda çalışan organizasyonlar kimlerdir ve şimdiye dek ne tür çalışmalar yapılmıştır? Çocukların evlerinden Internet'e erişmeleri ve ufuklarının genişlemesi için, bu ülkenin en sağlam hazinesi olan genç beyin çokluğundan faydalanması için ne tür adımlar atılabilir somut olarak?

Görüşler

0
abakana
Emin değilim ama www.flcd.org benzeri bir yapılanma belki çözüm olabilir.
0
bm
ABD'deki durumun çok iyi olmadığına bir işaret. Böyle bir durumda, Türkiye gibi gelir dağılımı çok daha dengesiz bir ülkenin durumunun da bu bakımdan pek parlak olmadığı su götürmez.

Turkiye'nin su anki durumda parlak olmadigi dogru, yanliz gelir dagilimi konusunda soylenen yanlis. 2003 rakamlarina gore bile (2001'de olan bozulma daha tam duzelmeden) ABD'de Gini Indeksi Turkiyeden biraz daha kotu:

http://www.undp.org/hdr2003/indicator/indic_126_1_1.html

Bizim yapabilecegimiz (bence) en az iki sey var. Ilki kesinlikle biz ne yapabiliriz derken 'ben ne yapabilirim'i once dusunmek, 'devlete ne yaptirir gibi yaptirabiliriz'i degil. Cok gecikerek de olsa hizli internetin onundeki engeller yavas yavas kalkiyor, ve bu isi yapmamiz daha kolay hale geliyor. Bu sitede aramizda belki binlerce cocugun hayatina dokunacak tercume, ogretici belge vs. hazirlayanlar var. Bir ikisi icin yapilandan binlerce kisinin faydalanmasi gittikce kolay hale geliyor.

Ikincisi muhakkak, elimizden geldigi kadar, gozumuzu cin gibi acarak gerek telekom/tekel, gerek gumruk/TSE, gerek is dunyasina etkisi (vergilendirme olsun, sektore para harcayarak uretimin insanlarin ihtiyacina degil devletin ihtiyaci oldugunu dusunudugu seylere kaydirmak vs.) konularinda devlete hakim olmak. Devlet mi yapar ozel sektor mu yapar ideolojik tartismasindan farkli birsey soyluyorum burada, gucu verip is yapanin ve heveslinin karsisina rasyonalite yoksunu birer guc olarak cikarttigimiz ama ne yaptigina bakmadigimiz kadrolar yetistirmisiz, bunlara hakim olmamiz lazim. ODTU, Telekom, TK, TSE/Gumruk (CE kepazeligini unutmayin) hicbirsey yokmus gibi yapamamalilar, cunku memlekete pek de tartismaya acik olamayacak sekilde kotululuk yaptiklari da oluyor. Bizim isimiz, ODTU 50 sayfa dokuman okumadan is yaptiginda onlari utandirmak, Telekom kesintilerden sonra ozur dilemeye dahi tenezzul etmediginde mudurleri insan icine cikamaz hale getirmek, TK dagi fareler dogrunca 'ne yapiyorsunuz yahu?' demek, vs. vs. olmali.

Ozellikle disarida/batida devletleri fikri mulkiyet konusunda cok kotu yonlere itmeye calisan ve basarili olan odaklarin oldugu dusunulurse, 80000 sayfa oldugu soylenen AB yonetmeliginin sirtina yuklenecegi haberini 'iyi olacak' diyerek karsilayan bir milletle (ve icin) ne kadar zor bir mucadele yapmamiz gerektigi de acik bence.

Kendi isimizi (profesyonel ve ahlaki anlamda yuklendigimizi) iyi yapalim ve yetkilendirdiklerimize hakim olalim. Yapacagimiz islerin listesinin basinda gelenler bunlardir bence.
0
deniz02
Türkiye (veya anadili İngilizce olmayan ülkeler) özelinde bu durum daha da vahim.

Çünkü dijital ayrımı aşan mutlu azınlığın önünde dağ gibi bir dil ayrımı oluyor.

İstenilen pek çok tür bilgi Internet üzerinde mevcut ama eğer İngilizce bilmiyorsanız nasıl ulaşacaksınız?

Bu sebepten dolayı Türkçeleştirme projeleri çok ama çok önemli.

Esen kalın,
Deniz
0
malkocoglu_2
Guney Kore'nin yaptigi gibi Internet altyapisina agirlik verseler cok iyi olacak. G. Kore'de averaj bant genisligi (bandwidth) oldukca yuksek hizlarda. Devlet, aynen yol yaptigi gibi, dijital yol (information highway) yapabilir. Ayrica bu sadece icine para 'atilan' bir cukur gibi de gorulmemeli. Cok hizli baglanti hizlari, o hizi kullanabilecek uygulamalari da tetikleyebilir, boylece diger ekonomik aktiviteleri tesvik eder.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

WordPress Sansürünün Arkasından Adnan Hoca Çıktı

anonim

Bir süre önce mahkeme kararıyla engellenen wordpress sansürünün arkasından Adnan Oktar çıktı. Engellemeyle ilgili Blog Kazanı'na bir açıklama gönderen Adnan Oktar'ın savunması ise şöyle:

Avrupa Hareketi 2002

FZ

Burada konu ile ilgili çok fazla politik detaya girmeyeceğim, güncel medyayı takip edenlerin zaten gündemindeki en sıcak konulardan biri Avrupa Birliği.

Benim vurgulamak istediğim Avrupa Hareketi 2002 web sitesi. Somut ve önemli bir hedefe yönelik bu site, bu tip bir iş için Internet teknolojilerinin ne kadar güzel kullanabileceğine dair çok güzel bir örnek.

Sitenin tasarımı gayet güzel, sade, içeriği gayet kolay ulaşılabilir, iyi bir şekilde bilgilendirici ve yönlendirici, ayrıca kaydolmak da gayet kolay. Bu bakımdan Internet ya da AB ile ilgilenen herkese bu siteye bir göz atmasını tavsiye ediyorum.

Yer sağlayıcı faaliyet belgesi yükümlülükleri

mow

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (tib.gov.tr) tarafından Türkiye menşeili barındırma şirketlerine 5651 sayılı kanuna dayanılarak "yer sağlayıcı faaliyet belgesi" veriliyor. Fakat her nasılsa kanunda ve/veya yönetmelikte bulunmayan bir uygulamayı TİB zorunlu kılıyor. Faaliyet belgeli şirkete ait ticari sır niteliğindeki bazı bilgiler alenen ve belli bir "csv" formatında sisteme her ayın başında yüklenmek zorunda.

Türkiye´de Internet, Allah´a Emanet!

murat09

Malawi nerde biliyor musunuz? Ben şahsen bilmiyordum ama, turk.internet.com'da yayınlanan bu inceleme yazısı, Malawi (.mw) DNS sunucularının Türkiye (.tr) DNS sunucularından daha yedekli ve çalışır durumda olduğunu gösterince öğrenmek durumunda kaldım.

CD'sinin mi? CDsinin mi? Yoksa sidisinin mi?

sundance

Bir önceki haberde haberi yazan arkadaşımızın "Ben sidisinin yazmıştım, CDsinin diye yanlış olarak değiştirilmiş" demesi bayağıdır yapmayı düşündüğüm bir araştırmayı tetikledi. Zira genel kullanım "CD'sinin" olmasına rağmen, "CDsinin" ve hatta "CD sinin" yazanlar bile var (sidisinin lafını ilk kez duydum ama) Bunun üzerine, bu konuyu biraz araştırdım.

Bulabildiğim en iyi kaynak, Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN 'ın Yabancı Kökenli Bilişim Terimlerinin Yazılışları makalesi. Bu makalede halihazırda yabancı dildeki kısaltmaların sonuna Türkçe ek geldiğinde bu ekin nasıl yazılacağı ile ilgili net bir kural bulunmadığı, fakat en yakın kullanımın CD'sinin şeklinde, yabancı dildeki isimlere Türkçe ekler gelmesindeki (Nice'li, Bordeaux'lu gibi) kullanım olduğu belirtiliyor. Yazıda bu konudaki birçok karmaşaya da açıklık getirilmiş.