Her kahveye Internet

0
FZ
Yalova'da köy kahvelerinde ankesörlü telefon yerine internet kiosku olacak. Dünya ülkeleri ile eşzamanlı düzenlenen e-Türkiye projesi Yalova'dan başlatılıyor. Başbakanlık tarafından pilot bölge seçilen Yalova'da 2004 yılı sonuna dek tüm köy kahvelerinde internet erişimi, merkeze bağlı ilköğretim okullarında ise bilgisayarlı eğitim amaçlanıyor. Proje çerçevesinde ilk etapta 20.000 daha sonra 68.000 kişi bilişim teknolojisi eğitiminden geçirilecek.
Başbakanlık tarafından koordine edilen e-Türkiye projesi Marmara'nın depremden zarar gören gelişmiş kenti Yalova'ya heyecan getirdi. Yetişmiş işsiz ve bilişim konusunda çalışmaya istekli genç bir nüfusa sahip olduğu için seçilen Yalova'da belediye bünyesinde gönüllülerden oluşan bir de Proje Yönetim Ofisi bulunuyor.

Yalova'nın pilot bölge seçilmesinde Hindistan'da uygulanan bir model örnek olarak alındı. Hindistan'da tüm ülkeyi kapsayacak olan elektronik iletişim sistemi projesinde önce ülkenin insan gücü bakımından gelişmiş ancak bu potansiyelinden yararlanılmayan bir kenti pilot bölge seçilmişti. Kurulan sistem daha sonra tüm ülkeye yaygınlaştırılmıştı.

Yalova da benzer biçimde sanayi kentlerine yakınlığı, iklim ve doğa avantajları ve gönüllü oluşumların yoğunluğu nedeniyle 'elektronik Türkiye' projesinde pilot bölge seçildi.

Proje kapsamında Yalova Belediyesi tüm birimleri ile e-belediyeye dönüştürülecek. Tüm merkez ilçe ve köy muhtarlık ofisleri internet erişim noktası haline getirilecek. Tüm köy kahvelerine internet kiosklar konulacak.

Merkez ilçede ise kamu kurumları ve devlet dışı kurumlar için öğretmenlerin arasından eğitimciler yetiştirilecek. Halk ve esnaf bilişim teknolojisi eğitiminden geçirilecek.

Kaynak: Radikal Gazetesi, 21 Nisan 2002

FZ'nin notu: Bu eylemin Yalova ve civar bölge halkının sosyo-politik durumunu orta vadede nasıl değiştireceğini hararetle merak etmekteyim ;-)

Görüşler

0
anonim
Merhaba;
Siz merak ede durun ben yaptığım bir araştırma sonuçlarını açıklayayom. Bir buçuk yıl önce yani 2000 yazı. E-ticaret için pilot bölgeler seçimi yapmış idik. İlk bölge Yalova ikincisi ise Tokat ili idi. Yalova daki çalışmalar bizzat ben katılmıştım. Tabiki o zaman pilot bölge olayı yoktu. Neyse devam edelim. Öncelikle Yalova ya gitmeden bir yerel araştırma yaptık. Çeşitli kişilerle bağlantı kurduk. Kurduğumuz bağlantılar sadece web geliştirme konuları üzerine gerçekleşti. Neyse kalktık gittik Yalova''ya bağlantılarımızla yüzyüze bir tanışma fırsatı bulduk. Bu arada Yalova iline niçin gittiğimiz konusunda herhangi bir bilgi vermedik. İki haftalık araştıma sürecimiz böylece başlamış oldu.
Öncelikle çeşitli mağazaları gezdik tabiki bunları bağlantımız aracılığıyla yapıyoruz. Görüşler alıyoruz. İlk haftada elimizde çeşitli tipde işletmelerde elde ettiğimiz veriler ışığında yavaş yavaş birşeyler oluşmaya başlamıştı. O zamanlar Yalova da silikon vadisi konusunda çalışmalarda başlamıştı. Yine bağlantılarımız aracılığıyla projeyi incelem fırsatımız oldu. Bu aşamada bizde konu hakkındaki görüşlerimizi ve sistemden kaynaklanan kaygılarımızı iletme fırsatı bulduk. Artık araştımanın sondan ikinci aşaması Yalova Belediye''nin altyapısını ve çalışmalarını yerinde görme çapalarımızı randevusuz da olsa yerine getirmiş oluyorduk.
Şimdi bu kadar çalışmadan sonra yapılacak tekliflere sıra gelmişti. E-ticaret alt yapısının hazırlanmsı konusunda yaptığımız iki teklif iki ayrı işletme tarafından çeşitli sebebler nedeniyle geri çevrildi. Burada sunulan ana sebebler ise böyle bir sistem için henüz erken olduğu ve Yalova ilinde böyle bir sistemin yeteri kadar karlı olmayacağı üzerinde yoğunlaştı.
Bu yazının benzerini daha önce turk.internet.com da göndermiştim.
0
o_ozardic
3 yıl önce durum böyleymiş, 3 yıl sonra durum nasıl ?
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Internet'te 'Sıkıyönetim' e Geçildi

FZ

İnternet evlerinden ve toplu kullanım mekanlarından internete erişime 'olağanüstü' kısıtlayıcı tedbirler getiren yönetmelik Başbakanlık tarafından resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Artık 'mülki amir'den izin almadan toplu kullanım amaçlı internet mekanları açılamayacak. Yönetmelikten en fazla internet Kafeler etkilenecek.

TV'leri Kapatıp Kitap Okumaya ve Öğrenmeye Başlamanın Zamanı Gelmedi mi!

FZ

En nihayetinde zoru başardık gene. Türkiye televizyon seyretme istatistiklerinde 1. sıraya oturdu, ne kadar gururlansak azdır. Günde 4 saatlik ortalama ile ABD'yi geçerek televizyon konusundaki azmimizi cümle aleme kanıtladık.

Bunlar olurken bir de baktık ki kitap okuma konusunda da gelişmekte olduğunu iddia eden bir ülke olarak kırılması zor bir rekora imza atmışız: Ortalama bir Japon vatandaşı yılda 25, ortalama bir İsviçreli yılda 10 ve ortalama bir Fransız yılda 7 kitap okuyorken Türkiye'deki dünyaya bedel her 6 vatandaşımıza yılda bir kitap düşüyor! Çocuklarımızın kitap okumasındaki en önemli engelleyici faktörlerden biri olarak TV görünüyor.

ULUDAĞ, Microsoft, Milli Eğitim Bakanlığı İhalesi Meclise Taşındı

FZ

CHP Uşak milletvekili Osman Coşkunoğlu, ABD ve AB'nin, güvenlik sorunu nedeniyle dışladığı Microsoft Windows işletim sisteminin, öğretmenlere ve yargı mensuplarına yönelik kampanyalar kapsamındaki bilgisayarlarda kullanılmasını eleştirdi. Coşkunoğlu, konunun bir "ulusal güvenlik sorunu" olduğuna dikkat çekti.

Osman Coşkunoğlu, yaklaşık 650 bin öğretmene dağıtılması planlanan dizüstü bilgisayarda, "neden TÜBİTAK'ın geliştirdiği bir işletim sistemi değil de Microsoft'un işletim sistemi kullanılacağını" hazırladığı 6 soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi. Coşkunoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in yanıtlaması istemiyle verdiği önergelerde, Microsoft sisteminin tercih nedenini sordu.

Kaynak: Milliyet

İTÜ´de Kayıt Rezilliği

FZ

Türkiye´nin en köklü, büyük, mühendislik ve bilim öğretim kurumlarından biri olan İTÜ´nün bir mezunu olarak bu satırları yazarken utanıyorum. Akşam Kanal D televizyonunda dumura uğratıcı görüntülere şu sözler eşlik ediyordu:

"Bu gördükleriniz ne sokak çocuğu ne de evsiz insanlar, bunlar ders kaydı yapmak isteyen İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri. Derslerine kayıt yapabilmek için ta bir gece öncesinden okula gelen öğrenciler, ateş yakarak ısınmaya çalışıyorlar. Bazıları şanslı çünkü hazırlıklı gelmişler yanlarında çadırları da var..."

Milyonlarca dolar harcanmış teknolojilerin uygulaması sonucunda insanların gelip dayandıkları rezillik bu. Gerçekten içim sızlıyor. Bu üniversitede okuyan insanlar bunu hak etmiyor, hiçbir üniversitedeki hiçbir Türk öğrencisi bunu hatk etmiyor! Ben, kendi adıma İTÜ rektörü olan hanımefendiye üsturuplu bir e-posta yazmayı ve protestomu iletmeyi düşünüyorum, siz de tepkinizi bu şekilde ve daha yaratıcı şekillerde dile getirebilirsiniz.

Kaynaklar:
- http://www.istanbul-teknik.com/default.asp?sayfa=1&yazi=36508
- Kanal D Ana Haber
- javascript:play('/anahaber/2004.01.17/universite.asf') *

* : Bu satırı tarayıcının adres çubuğuna yazmak sureti ile doğrudan ilgili görüntülere erişebilirsiniz.

Gerçekten de yok mu Türk geliştirici?

FZ

Google'ın Summer of Code sonuçlarını açıklamasından sonra enteresan bir tartışma başladı.

En son Bahadır Kandemir'in blog ortamında gördüğüm Çok güldüm çok ve Neden enderunix'e ait seyler hep negatif bir psikoloji ile degerlendiriliyor? girdileri beni Barış Şimşek'in Neden Türk Geliştirici Yok? yazısına yönlendirdi.

Şimşek'in yazısı dikkat çekici, iddialı ve karamsar genellemeler ile dolu. Yazıdan birkaç örnek veriyor ve soruyoruz, Türkiye'deki durum gerçekten böyle mi?