Bilişimciler ihracatı dörde katlayacak!

Bilgi teknolojileri alanında faaliyet gösteren yüzde 100 Türk sermayeli 8 şirket, stratejik işbirliğine giderek, bilgi birikimi, deneyim ve teknolojik güçlerini Platform 360 adını verdikleri yeni bir oluşumda birleştirdiler. Platform 360 çatısı altında, GVZ, Infotech, KoçSistem, Mobilera, Netsis, Obase, Prizma ve Soft şirketleri yer alıyor.

Türkiyenin bilgi teknolojilerinde sahip olduğu entelektüel sermayeyi yurt dışına açmak vizyonuyla yol çıkan Platform 360, sektöre örnek bir işbirliği modeli oluşturuyor. Ortaklarının toplam bini aşkın çalışanı ve 170 milyon doların üzerinde cirosu bulunan Platform 360, ulusal ya da uluslararası pazarda faaliyet gösteren her sektördeki müşterisinin tüm bilgi sistemleri ihtiyaçlarını tek noktadan karşılamayı hedefliyor.

AB ve Dünya Bankası fonlu projelere verecekleri teklifler ve kazanacakları projelerle bilişim ihracatının artmasında öncülük yapmayı planlayan Platform 360un ihracatta hedeflediği öncelikli ülkeler arasında Rusya, Kazakistan, Azerbaycan, Ukrayna, İran, Suudi Arabistan, Mısır, İsrail, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Hollanda, KKTC, Afrika ülkeleri ve ABD yer alıyor.

Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com

Görüşler

bm
yaklaşık 20 yıl önce

toplam bini aşkın çalışanı ve 170 milyon doların üzerinde cirosu

Calisan basina $170k ciro bu. Ne kadari donanim, ne kadari MS/Oracle vs lisansi bunun acaba? Mevcut musteri portfoyleri nedir?

AB ve Dünya Bankası fonlu projelere verecekleri teklifler

Yukarki soruyu aklima getiren bu. Piyasa terbiyesine acik bir alanda mi o ciroyu yapiyorlar yoksa buyuk burokrasiden buyuk sirkete al gulum ver gulum mu bu bence cok onemli.

FZ
yaklaşık 20 yıl önce

Yetti gari TC devletinden aldığımız, biraz da AB ve ABD devletinden alalım! ;-)

Şaka bir yana, işin içyüzünü bilmiyorum ama öğrenmek isterim tabii. Haberde çok bir detay ya da detaylı bir yere link göremedim.

abakana
yaklaşık 20 yıl önce

Herhalde yakında platform360 isimli bir we sitesi görebiliriz...

FZ
yaklaşık 20 yıl önce

O diil de ben şöyle bir seminerin verilmesini istiyorum:

Bilgisayarda kodlayarak nasıl Ferrari sahibi olursunuz.

Evet istiyorum böyle bir semineri. Yani futbol, talk-show, komedyenlik, vs. yaparak nasıl Ferrari sahibi olunabilir bunu milletimiz gördü. Biraz da bilgisayarcılar anlatsın, programcılar, mesela işte Jonh Carmack nasıl iş yapmış filan. Var mı bu tür seminer verebilecek birileri? Özgürlük de özgürlük deyip duruyoruz biraz da para pul, iş konuşalım ;-) (Sinsiden gündem değiştirme çabaları)

bm
yaklaşık 20 yıl önce

Graham'in $50M'yi nasil kaptigini yayinladik ya? Hani once akademik burokratlari arge yaptigina ikna edeceksin Teknokent'e gideceksin, sonra TC devletinden yahut Dunya Bankasi ve AB fonu alacaksin diye baslayan bir yazi vardi ya, aklimdaki o.

FZ
yaklaşık 20 yıl önce

Tamam, o da olur. HOW-TO-get-a-Ferrari (by coding, or whatever) ;-)

Evet, istiyorum ben öyle bir seminer (ironik ve ters köşeye yatırıcı bir şey de olabilir ;-)

bm
yaklaşık 20 yıl önce

Semineri bilmem ama Paul bey yeni bir yazi yazmis:

http://paulgraham.com/start.html

Ey ahali, cevirttirelim mi?

FZ
yaklaşık 20 yıl önce

Valla ben isterim, hatta:

"For example, dating sites currently suck far worse than search did before Google. They all use the same simple-minded model. They seem to have approached the problem by thinking about how to do database matches instead of how dating works in the real world. An undergrad could build something better as a class project. And yet there's a lot of money at stake. Online dating is a valuable business now, and it might be worth a hundred times as much if it worked."

paragrafını bizzat çevirmek isterim! Hatta birkaç kez çevirmek isterim, zevk olsun diye birkaç günde bir yeniden çevirmek isterim :)

bm
yaklaşık 20 yıl önce

paragrafını bizzat çevirmek isterim! Hatta birkaç kez çevirmek isterim, zevk olsun diye birkaç günde bir yeniden çevirmek isterim :)

Ayni metinden bir kirpikla cevap veriyorum:

"There are few sources of energy so powerful as a procrastinating grad student."

FZ
yaklaşık 20 yıl önce

http://ars.userfriendly.org/cartoons/?id=20050313

skoylu
yaklaşık 20 yıl önce

İşte, bir bakışta doğru analizi yapmak diye buna derim..

AB'de teşvikler varmış, tek firmaya verilmiyormuş... Bakın üç kuruş para görünce nasıl biraraya geliveriyorlar..

Fakat sorun şudur, AB gerçekten icraat ister. Öyle, burada yaptığınız gibi al-satçılıkla pek iş yapamazsınız. CISCO (vs.) pazarlama broşürünü yollayarak "Requirement Analysis" diyemezsiniz.

Başarıya ulaşmasını dileriz. Dışarıdan gelecek her kuruş memlekete faydalı olacaktır. Gönlümüz ister ki, bu oluşum, AB Fonları ile Microsoft'un (veya Oracle vs.) kasası arasına döşenmiş bir hortumdan ibaret olmasın..

FZ
yaklaşık 20 yıl önce

Oradaki soft $u soft ise:

http://www.soft.com.tr/

O zaman belki de bu tür şirketlere danışmanlık yaparak Ferrari parası biriktirmeye başlayabiliriz!

Web sayfası = kocaman TEK bir .jpg dosyası! Bir imaj haritası! Voi la! Mükemmel! ;-)

Geryon
yaklaşık 20 yıl önce

Koç Unisis (yada unisystem di? )
Eskiden emlak bankasının sistemini yapmışlardı, kendi yazdıkları bir OS'ları + otomasyon programları falan vardı 1 şubeyi sadece 1 tek 386 CPU idare ediyordu :)
Gerçekten hala aynı profili koruyorlarsa çok rahat açılabilirler diye düşünüyorum.

ama diğer şirketleri tanımıyorum FZ'nin verdiğin link'teki "soft"'un soft yaklaşımından pek haz ettmedim.
Ayrıca TR'de sürü ile trash yazılım firmasınında kol gezdiğini düşünürsek ... bilemiyorum ??

skoylu
yaklaşık 20 yıl önce

386 CPU'yu küçümsememek gerekir. Maksat iş yapmak olunca, gerçekten bugün 4 Xeon CPU'lu sistemlerle yapılan "işleri" yapabilir o alet.

Ama genelde, maksat "iş" yapmak olmuyor. Ne oluyor bilmiyorum, ama yapılan "iş" e (koda vs. değil) bakıyorum, istenen donanıma bakıyorum, pes diyebiliyorum..

300 kayıt tutulan, içeriğinde 2 INSERT ve 4 tane select'ten (ki sıradan bir SELECT, JOIN vs. yok) başka tek satır veritabanı işi olmayan bir uygulama için, 17K Dolar verip ORACLE alan, bunu çalıştırmak içinde 2 CPU'lu sistem alan yerleri bilirim.

Evet, 386, mesela MSSQL çalıştırmayabilir. Ama iş yapmaya gelince, 130000 nüfuslu Kütahya belediyesinin işlerini, tek başına 26 terminale hizmet vererek, bunu da 10 MB RAM kullanarak yapabilir, yapmıştır, kullanmışızdır.

Geryon
yaklaşık 20 yıl önce

Kesinlike katılıyorum ben zaten 386'yı küçümsüyor değilim. Bu bahsetiğim zaman bundan en az 10 yıl önce o zaman 386 kötü bir CPU değildi. Zaten ekranlar bile yeşildi.

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Kafa Kırmak İster misiniz Gençler !!!

mambo
29 Ağustos 2002, 1 dakika okuma süresi

Hani burası Türkiye'ye her şeyin suyunun çıktığı yer. 5-6 aydır dumur içersindeyim yaşadığım semtte (ki nezih aile semti olarak bilinir) uyuşturucu almış başını öyle bi yürümüş ki sokakta yürürken kendimi Harlem'de zannetmeye başladım.

Daha önce sokakta gördüğüm tipler şu anda torbacı (yani satıcı), esrar kullanımı 15-16 yaşlarına kadar düşmüş. Esrar temin etmesi sadece 5 dakika sürüyor. İşin ilginç tarafı bu olayın polisler de biliyor fakat bişey yapamıyorlar ya da yapmıyorlar.

Korsana hayır, korsana evet - II

sundance
8 Eylül 2003, 1 dakika okuma süresi

BBC'de yeralan habere göre dünyanın önde gelen müzik şirketlerinden Universal, dünya çapında CD fiyatlarını %30 oranında azaltacağını açıkladı.

Daha önce Fazlamesai olarak bu konuya değinmiş ve aslında müzik ve film şirketlerinin ne kadar yüksek kar marjlarıyla çalıştıklarından, özellikle CD'lerin sebepsizce yüksek fiyatlı olduğundan bahsetmiştik. Görülen o ki, Universal'ın bu kararını değerlendiren bağımsız uzmanlar da bu indirimi korsan medyalara borçlu olduğumuza karar vermişler. Kuro5hin'in detaylı yorumlarını okumanızı tavsiye ederim.

Türk Telekomdan Internet´e Yeni Zam

sametc
1 Nisan 2003, 2 dakika okuma süresi

İnternet erişiminde kontür sürelerini kısaltan Türk Telekom, bu uygulamayla yüzde 17 oranında zam yapmış oldu.

31 Mart Türk Telekomdan yapılan açıklamaya göre, kurum, 145, 0822, 200lü numaralarla başlayan dial-up erişimlerin kontör atış periyotlarını yeniden düzenledi. Yeni düzenlemeyle telefon hattı üzerinden normal saatlerde bir saatlik internet bağlantısı 943 bin TLden, 1 milyon 100 bin TLye çıkmış oldu.

Dijital Ayrımın Önüne Geçebilmek...

FZ
9 Ocak 2005, 1 dakika okuma süresi

Bilgisayarsız bir hayatı düşünmek zor ancak ABD gibi bir ülkede bile halen teknolojiye erişip onun nimetlerinden faydalanabilenlerle buna sahip olamayanlar arasında büyük bir boşluk var. Annie E. Casey Vakfı tarafından son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre düşük gelirli bölgelerdeki ailelerin %84'ünün çocukları bilgisayar sahibi değil. Bundan ötürü bilgiye erişim ve diğerleri ile kolayca iletişim sonucunda edinecekleri bilgisayar becerileri ve bunların getireceği fırsatlardan mahrum kalıyorlar.

Teknoloji hızla yaygınlaşsa da kütüphaneler ve okullardaki bilgisayarların sayısı bu açığı kapatmak için yeterli değil. Yapılan çalışmalara göre kendi evinde bilgisayara ve Internet'e erişebilen bir çocuğun kendine güveni artıyor, yeni beceriler kazanıyor ve öğrenme konusunda proaktif yaklaşım geliştirmesi, keşfetmeyi öğrenmesi mümkün olabiliyor.

Yukarıdaki sözler yabancı bir siteden çevrildi. ABD'deki durumun çok iyi olmadığına bir işaret. Böyle bir durumda, Türkiye gibi gelir dağılımı çok daha dengesiz bir ülkenin durumunun da bu bakımdan pek parlak olmadığı su götürmez. Biz ne yapabiliriz bilgisayarı ve Internet erişimi olmayan çocuklarımız, gençlerimiz için? Bu konuda çalışan organizasyonlar kimlerdir ve şimdiye dek ne tür çalışmalar yapılmıştır? Çocukların evlerinden Internet'e erişmeleri ve ufuklarının genişlemesi için, bu ülkenin en sağlam hazinesi olan genç beyin çokluğundan faydalanması için ne tür adımlar atılabilir somut olarak?

Tom Waits, Rain Dogs ve Arçelik

redogre
18 Ekim 2001, 1 dakika okuma süresi

Bu aslında bir haber sayılmaz. Şarkı 1985 yılında yapılmış Rain Dogs albümünden "Jockey Full of Bourbon". Arçelik reklamında 1999-2000 yıllarında cingıl olarak kullanılmıştı. Hala da kullanılıyor arada bir. Bunun nesi ilginç? İlginç olan şarkının sözleri.
Nakarat kısmı şöyle:

Hey little bird, fly away home
Your house is on fire, children are alone

Türkçe meali ise:
Hey küçük kuş, haydi eve uç
Evinde yangın var, çocukların yanlız

Arçelik huzur dolu aile hayatını gösterirken kullanıyor bu müziği. Böyle bir ironi herhalde sadece biz Türklere özgü.
Şarkının tüm sözleri için: tom waits lyrics archive
Not: Konuya dikkatimi çeken Zoe'ye teşekkürler.