Açık Kaynak Bildirgesi

0
loker
Açık kaynak kod bildirgesi imzalanmayı bekliyor. Karar mekanizmalarında özgür yazılımlarla ilgili kamuoyu baskısı oluşturabilmek açısından önemi büyük olan bildirge, üniversiteler, şirketler, gerçek kişiler tarafından imzalanmaya başladı...
gnu

Görüşler

0
bm
Propaganda yazisi oldugu icin, cok detay istememek lazim tabi ama uc bes merak ettigim seyi soyleyeyim.

Acık kaynak kod yazılımlar, ücretsiz, uyarlanabilir, sağlam, hızlı ve güvenlidir.

Karsi taraf aksini savunan onlarca raporla karsiniza cikacak. Bunlarin en azindan bazilarinin ana iddialarini ve belki icerigini bilelim. Ozellikle 'ucretsiz' kismini on plana cikartmamali bence.

Almanya, İspanya, Meksika, Brezilya, Çin, Kore, Hindistan gibi bir çok ülke, kamu kurumlarında açık kaynak kod yazılımlarının kullanımını şimdiden benimsemiş ve bilgi toplumu stratejilerin bir parçası yapmışlardır.

Buralardaki dagilimin ciddi istatistigi olsa harika olur. Ozellikle batidakiler icin bu gecerli.

Dünya üzerindeki hemen her ülke kendi gereksinimlerine göre açık kaynak kodlu bir Linux dağıtımı geliştirmiştir.

Bunun istatistigini ben merak ediyorum. Ulkeye bagli dagitim olma ozelligi on plana cikan hangi dagitimlar var? Bunu anlamak icin nereye bakmak lazim? Ben suraya baktim:
http://distrowatch.com/dwres.php?resource=origin ama tam anlayamadim -- detayli calisma lazim.

Mesela SuSe Almanya'da yaygindir diyoruz ama SuSe Almanlarin milli dagitimidir demiyoruz (Novell isin icine girince biraz komik olur, ama o baska mesele) yahut Alman kullanimi icin yapilmistir demiyoruz. Alfabe farki olan yerler herhalde daha farkli, onlari bir kenara koysak ne cikiyor ortaya? Bu yaziyi yazan hangi istatistige bakarak bunu soylemis?

Açık kaynak yazılımlar, en başta lisanslar nedeniyle bu maliyetleri düşürerek

Buradan acik kaynak yazilimlar lisanssiz gibi bir anlam da cikabilir, bu dogru degil. Belki yukarki 'ucretsiz'i buraya tasiyip lisanslari ucretsiz olan denmeli?

Isin BSD lisansli kismina hic atif yok. Bununla yuzlesmemiz lazim ama zamani midir kestiremiyorum.

0
loker
http://www.acik-kaynak.org.tr sayfasında 'yorum yaz' diye bir seçenek var... Bu fikirlerini orada da paylaşman güzel olur...

Yorumunla ilgili olarak da, ücretsiz vurgusunu altı çok dolu ve anlaşılır yapmak gerektiği konusundaki genel yaklaşımına katılıyorum. Bunun yanında, bu yazı bir makale olmadığı için 'yazıyı yazan' gibi kavramlarla yaklaşınca işaret ettiğin sorun tam yerini bulmuyor... Keza bu bir rapor da değil... bildiri... dolayısıyla bunun için rakam sokmak ne derece mantıklı olur bilemiyorum.
0
bm
Anladim, tesekkur ederim. Zaten insanlarin imzalaradigi bir seyi degistirmek mumkun degil herhalde. O sitenin camiasinin isine yarayacak birseyledr dediysem acik laklak lisansiyla serbest birakiyorum, birisi oraya gecebilir. Bir siteyle daha ugrasmayayim simdi. Ama zaten anlastik galiba.
0
bm
http://www.acik-kaynak.org.tr sayfasında 'yorum yaz' diye bir seçenek var... Bu fikirlerini orada da paylaşman güzel olur...

Bir daha boylke tavsiyeleri dinlemeyecegim. Biraz vaktim vardi, oradaki yorumlara baktim, birsey ekleyeyim dedim amaa meger harf limiti varmis. Tabi yazmadan bana soylemedi bunu (baktim da biraz, nerede yaziyor?). Herneyse, ben de buraya geciyorum, n'apim:

Yorumlarda iki yanılgı görüyorum, belki ikna ederim diye ben de (Selim Günçer yazmış biraz) yazayım: Açık-kaynak, anlayamadığım bir şekilde anti-kapitalist bir oluşum olarak görülüyor. Oysa bunun kanuni dayanağı kapitalizmin temel taşlarından olan özel mülkiyet hakkının fikir eserlerine uygulanması ve fertlerin sözleşme hürriyeti. Pratikte ortaya somut ürünler çıkması da büyük ölçüde gönüllü kollektif çalışma, ihtiyaçtan değil ferdin arzusundan dolayı ve yine ekonomik özgürlükler vasıtasıyla elde edilen 'boş zaman', 'tüketiciye yönelik donanım' ve 'ucuz ve hızlı internet'e bağlı. Türkiye'deki kleptokrası, popülizm ve devlet/büyük şirket işbirliğinden kaynaklandığını tahmin etiğim şikayetimizi açık kod kullanıcısı olarak nimetlerinden faydalandığımız özgürlükçü ekonomik düzene yönlendirmemiz vahim bir tezat.

İkinci yanılgı ise kaynağı umuma açık olmayan ve lisansı ücretli olan yazılımın kaynak koduna bakılamadığı konusunda. Bu tamamen alıcı ile satıcı arasındaki anlaşmaya bağlı birşey. Genellikle kritik yazılımlarda lisans ücretinin üzerine ek bir ücret ödeyerek kaynak kodu da lisanslanabilir. Şirketlerin buna yanaşması büyük ölçüde lisans anlaşmalarının ihlali vukuunda güvenebilecekleri hızlı çalışan bir adalet sistemi olmasına bağlıdır.

Ek olarak, mutadımız üzre işin içine büyük güç olarak devleti çekmekle kalmayıp, 'devlet neyi zorlamali' sorusundan ileri gitmeyen bir tartışma açmışız. Burada mesele, bence, devletin bu harcamaları yaparken net bir hedefi var midir, varsa nedir onun ortaya konmaması. Öğretmenlere bilgisayar deniyor ama bunun bir de MEB tarafı var. MEB neyin peşinde biliyor muyuz? Bunu ortaya koyduktan sonra, kodun cinsinden ziyade protokol ve doküman formatlarının kısıtlayıcı olmayan lisanslarla gelmesine baksak, işi 'topluca karar verelim devlet bir acik paketi dayatsın'dan 'işin kendisi açık olursa hiçbir dayatmaya gerek kalmayacak'a çevirmemiz mümkün.
0
roktas
Özel mülkiyet hakkıyla ilgili olarak ikinci paragrafta ifade ettiğin görüşlere ne kadar katılsam az. Savruk haldeyken, kıyısından köşesinden formüle etmeye çalıştığım bazı önemli tespitleri çok veciz ifade etmişsin. Altına imzamı atıyorum :-)
0
bm
Aa orada birisi varmis! Tesekkurler. Bu ikimize de bariz gelen teshisi nasil anlasilabilir kilariz? Bir de belli ki ideolojiden bagimsiz olarak iyi niyetli bircok kisi boyle dusunmuyor, niye oyle dusunmediklerini de ben anlayamiyorum (FM'de bir Markist yazi/analiz cikmisti bu konuda, ona bakmak istedim o fikir nasil gelismis diye ama aramaya Marx filan yazinca cikmadi).
0
roktas
RMS'in dahi bu konuda anlaşılabildiğini sanmıyorum, kendisi o yönde -benim gayet açık bulduğum- görüşler serdetse bile. Bundan yaklaşık 6 ay önce bir dostla yaptığım yazışmada şunları söylemişim (denk düştü, fazla rötuşlamadan buraya yapıştırıyorum):

* Ozgur yazilim akimi dogasi itibariyla yazilim piyasasindaki buyuk sermaye guclerinin (ozellikle Microsoft) menfaatlerini zaafa ugratiyor gorunmekle birlikte sermayeye karsi veya dusman bir akim degildir. Sermayenin seffaf olmayan tekniklerle kisisel mahremiyet alanini taciz etmesini, bilginin paylasimini kisitlamak anlaminda ozgurlukler alanini daraltmasini onaylamaz sadece.

* Asiri Milliyetci akimlarin, takipcilerinin reflekslerini tayin etmekte sundugu kolayci argumanlara benzer sekilde Ozgur yazilim da sermaye karsisinda benzer kolayci refleksler olusturma tehlikesi tasir. Fakat bu akimlardan farkli olarak bu noktada sucu Ozgur yazilima yukleyemeyiz. Muhtemel bir suclu aramak gerekirse kanaatimce bu suclu, yasadiklari golu okyanus sanan, insana/insanlara dair bugune kadar olusan entellektuel mirasi yeterince tanimayan, faaliyet alanlari disinda herhangi bir şeyle ilgilenmeyen yeni nesil geekler veya hacker'lar (!) olurdu ;-) [1]

* Ozgur yazilim RMS, Eber Moglen, L. Lessig, ESR gibi oncu kisiliklerin yazip cizdikleriyle olusan formulasyonlara ragmen belirli bir sosyal veya siyasal gorusle eklemlenebilecek veya kendi basina yeni bir postmodern cereyan seklinde one surulebilecek acik bir ideolojik kapsama sahip degildir. "Filan felsefe" sozuyle insana dair genis bir spektrumda gorus bildiren bir yargilar manzumesini kastediyorsak "Ozgur yazilim felsefesi" bu tanima girmezdi.

* Ama bu akimi kapsamini dogru anlamak kaydiyla belki bir mesrep, bir yasam tarzi olarak kabul edebiliriz. Bu mesrepteki kisilerin bircok konuda ortak bir anlayisa, hissiyata sahip oldugunu da soyleyebiliriz; fakat bu musterek hissiyati "Ozgur yazilim felsefesi" dairesinde mutalaa etmemiz tartisilir.

* Ozgur yazilim konusunda yukarida zikrettigim bu bosluklar -!- kendilerini bu akimin takipcisi olarak niteleyenlerde de bir tur yanilsamaya yol aciyor. Eger onunuzdeki mesele "Ozgur yazilimin" gorus bildirmedigi veya acikca ilgilenmedigi bir konu ise bu konu hakkinda "Ozgur yazilim adina" gorus bildirmek abesle istigaldir.

[1] Buraya bir kayıt düşmek lazım. Şöyle bir gözlemim veya iddiam var: Özgür yazılımla ilgililik (kutsal bir eylem olarak gördüğümüz :-) okumayı (ve yazmayı) teşvik ediyor. Elimde istatistiksel veriler yok, ama genç nesil arasında en fazla okuyup yazanların, Fazlamesai profilindeki arkadaşlar olduğunu düşünme eğilimindeyim. Bu çok önemsediğim bir gözlem. Yukarıdaki cümlede ifade edilen _kaygı_ o takdir ettiğim "okumaların" hiç yapılmaması veya çeşitlendirilmemesi sonucunda ortaya çıkan bir tablo ve zaman içersinde izale edilmesi de çok mümkün. Yeter ki "bir hacker her yıl yeni bir programlama dili öğrenmeli, uzak doğu felsefesine dalmalı, garip gurabaya yardım etmeli"nin içini dolduracak sorgulayıcı okumalar devam etsin.
0
bm
Elinize saglik. Ben de kabaca bir iki ek yapayim:

-- RMS ve ESR'dan ayni paragrafta bahsedilmis olsa bile goruslerindeki faklilik gozardi edilmemeli. (roktas yapmiyor bunu ama roktas'in yazdigini okuyup yazisinda yaptigi tavsiyeyi goz ardi ederek baska seyleri okumayanlar bu yanilgiya dusebilirler).

-- Bir programin GPL veya bir baska acik kaynak lisansi ile (mulkiyetten tamamen faragat acik kaynak demek degil, bunu da bilelim[1]) dagitilmasi dagitimin yapildigi yerin hukuk sisteminin buna musait olmasina bagli. Burada kendi elimdeki notlari degerlendirmek icin bir hinlik yapip roktas'in onemine isaret ettigi listeye bir de okunani akil ve suphecilik suzgecinden gecirmeyi ekleyerek kendi yapistiramama bir firsat yaratayim. Bildirge ve Uludag baglaminda ciddi bir sekilde 'iyi de bakalim esas olan nedir' yaklasimini denersek karsimiza cikan soru su: TC'de GPL'in gecerli oldugu, bir devlet kurumunun GPL ile yazilim uretip[2] dagitabilecegi hukuki acidan tartisilmaz bicimde ortaya konmus mu? Ben bu konuda cahilim ama beraber bakalim:

Soru: Devletin Uludag baglaminda GPL'e bakisi nedir?

Gorebildigim: Ilgilenmiyor. Uludag sitesi gayri-resmi oldugunu ilan eden bir lisansa linkli[3]. Tubitak'in avukatlarinin bu lisansin uzerinden gectiklerine ve kanunlara uygun ve TC'de koruyucu gucu olup olmadigini arastirdiklarina dair bir alamet yok. Yapiyor olabilirler ama bunu bilmiyoruz. Yapiyorlar mi?

Soru: Bu projenin GPL'li oldugu nereden belli?

Gorebildigim: Ulusal boyut goz onune alininca komiginize gidecek ama bunu anlamak icin Ingilizce bilmek lazim. Gayet duzgun bir sekilde 'GPL nasil kullanilir' tipi belgelerde yazani yapmislar. Her dosyada copyright uyarisi, yazar/kurum, tarih ve COPYING dosyasina atif var. Ana programlarin kaynak dosyalari Ingilizce COPYING dosyasi ile beraber geliyorlar[4]. Proje ABD'de olsa herseyin duzgun oldugunu soyleyebiliriz. Ya Turkiye'de?

Soru: Disaridan katilimda fikri mulkiyet ne olacak? GPL tercih edildigine gore iki ornek vereyim: Linux cekirdegi icin yamalarda mulkiyet programcida (ve/veya programciyi bu maksatla calistiran kurumda) kaliyor. Katilimci, kodu GPL ile lisansladigi icin dagitim problem olmuyor. FSF'nin resmi GNU projelerinde ise durum farkli, yamalarin sahipleri tarafindan mulkiyet haklarinin FSF'ye transferi sart kosuluyor. (feragat degil, yazarin eser uzerindeki tasarrufu kisitlanmiyor). [5]

Gorebildigim: taslak halindeki katilim belgesi hanuz bu konuyu kapsamadigi icin durum acik degil.

Burada iki ciddi eksiklik var, (1) on plana cikan proje oturdugu kanuni temel ve ulusallik iddiasi goz onune alininca su anda iyi bir ornek gibi gorunmuyor; (2) hal buyken buyuk bir kalabalik heyecanla birseyler istiyor, ustelik bu kalabalik agirlikli olarak universite ogrencisi veya universiteyle iliskili. Yani imza sahipleri, kanuni altyapiyi anlayip gerekirse sorgulamalarini bekledigimiz insanlar.

Eger teshisim dogruysa yaratilmis olan ilginin biraz da egitim icin kullanilmasi ve devletin kanuni acidan muglak lisansla yazilim uretmesinin sakincalari bahane edilip TBMM'yi acik kaynak lisanlarinin kanuni durumunda bosluklar varsa bunlari kapatmaya itilmesi, bu bildirge icin ulasilacak herhangi bir imza sayisindan daha onemli olabilir. Yorumlar?

NOT: Uludag'da calisan teknik arkadaslari evvelce burada biraz uzduk diye dusunuyorum, onun icin ozellikle soyluyorum bunlar teknik arkadaslarin yaptiklari islerin disinda olduklari gibi bunlari konusmak dahi yetkilerini asiyor olabilir. Kendileri ne hedef, ne de muhatap bu konuda.

[1] Mulkiyetten tamamen feragat ederseniz dagitan kaynak kodunu da vermeli diye bir sart kosmaniz gayet tabi mumkun olmuyor. Bazi ulkeler buyuk ihtimalle eser ureticilerini yayincilara karsi korumak gayesiye bu tur faragatleri kanunen tanimiyorlar zaten (Almanlar sikayet eder bundan tamamen 'public domain' olan projelere katkida bulunurken. 'Yapamiyoruz, kanunen boyle bir hak ve ozgurlugumuz yok' derler.).

[2] GPL'in vataninda bile hanuz acik ucuz ve kolay yollar bulunamamis devlet/GPL iliskilerinin belirlenmesinde. mesela: http://www.linuxjournal.com/article/7622

[3] http://www.uludag.org.tr/gpl.html

[4] mesela http://svn.uludag.org.tr/uludag/trunk/tasma/

[5] mesela http://www.gnuenterprise.org/developers/copyleft.php
0
erkankole
Turkiye'de acikkod calismalarini linux e indirgeyen, acik kod yazilim gelistirmeyi iskalayan, bircok acik kod projesinden yalnizca henuz cikan uludag live cd'sinden bahseden, digerlerinin gonullerini kiran, free ile bedevayi karistiran, turkiye'de acik kod calisma yapan onlarca insani unutan bu bildirgeyi kiniyorum.

gorunuste acik kod un haklarini savundugu sanilan bu bildirge, tamamen yanli ve tarafli sadece Akgul ve cevresindekileri destekleyen bir bildirgedir.

millet ne zaman uyanip da linux'un ve open source'un onunde engel olarak duran ve kendilerinden baskalarina yol vermeyen bu insanlardan haberdar olacak?

linux un savunuculari bunlar olduktan sonra daha cok yabanci ulkelerde soyle oluyor deriz.
0
loker
Türkiye'de linux dışında bsd konusunda da açık kaynak çalışmalara rastlıyoruz... Bu iki platformun dışında açık kaynak kodlu projeler geliştiren ve camia tarafından dışlanan grup/kişiler kimlerdir, hangi projelerin hakkının yendiğini düşünüyorsunuz?

Açık kaynak çalışmaları destekleyen ama iğneyle kuyu kazan bir çok insanın bu aralar Uludağ projesinin de sayesinde aynı havuza su doldurma konusunda adımlar atabildiğini düşünüyorum. (çeviri grupları koordinasyonu, terimler sözlüğü vs.)

Bu olumlu adımları arttırmak için isimlere saldırmak yerine, yine öfkeyle, yine yıkarak bile olsa sorunlara saldırmayı öneriyorum.

Gerçi tabii yeri burası değil ama... İş yere kalırsa, mesajınızın yeri zaten çöp kutusu... Yine de bir bilgiyi, yorumu ıskalamamış olalım diye kendi adıma merak ediyorum.
0
bm
Ben kisileri/oyunculari tanimiyorum, onun icin neye tepki gosterildigini anlayamiyorum. Sizin benimseyeceginiz bir bildirge neyi degisik yazardi? Bakabilecegimiz bir yer var mi?
0
irresistible
Universiteler imzalamismis. Ya kardesim kimi kandiriyorsunuz.
Bana biri sayabilir mi universiterde yapilan proje adi? Kaldi ki acik kaynakli projeler nerde. desteklemek nerde univeristelerin kendilerine hayirlari yok.
Bir ikisinde yapilan elle tutulur proje haricinde baska bir halt yok.Birde sormak lazim universitelerdeki ogretim uyeleri ne kadar teknolojiyi takip edebiliyor?Hatta kaci linux biliyor?
Bence universitelerdeki bu dinozorlar emekli olmadiktan sonra Turkiyede bir halt olmaz.

Not: Kusura bakmayin biraz sert yazdim.
Ama bu da bir Turkiye gercegi.
0
loker
Yalnızca görüp, eksiklerine rağmen bir hareket olur, ortak bir ifade yaratabiliriz diye düşünerek imzaladığım bir metni burada üçüncü kez savunmak zorunda kalmaktan dolayı gerçekten sıkıldım; ama........

Web sitesinde üniversiteler adına kimlerin imzaladığını görebiliyorsun, gider sorarsın 'kardeşim sen kalkıp böyle bir bildiriye imza atıyorsun ama ne yaptın bugüne kadar' diye...

Söz hakkı verilen her yerde esip kükreyip sonra kaybolmak bence bir taş alıp koymayı becerememiş bile olsan, inandığın bir şey için, onu desteklediğini gösteren bir imza atmakla kıyaslanamaz... Önce kendi yaptığına bak, sonra insanlara havla!
0
loker
Kusura bakma biraz sert yazdım ama hakettiğin gerçek de buydu bu arada... >:-I
0
Nightwalker
"Bilgi sahibi olmadan Fikir sahibi olunmaz"

Sizin durumunuz buna çok iyi bir örnek teşkil ediyor. Pek çok üniversitemizde Linux ve açık kaynak hareketini benimseyen insanlar vakti zamanında VAX/VMS ve Unix ile uğraşmış "Dinazorlar" . Genç nesil önemli bir bölümü bu aralar Bill Gates ve servetine hayranlıkla bakıp ağzından çıkacak her kelimeyi merakla bekleyen insanlar konumunda.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Açık Kaynak Kodu Sigortası

gunebakan

2003 yılında Cisco'nun alt kuruluşu olan Linksys firmasına WRT54G kablosuz erişim noktası firmware yazılımda GPL lisanslı kod kullanıp daha sonra yazdıkları kodu tekrar açık halde sunmadıkları için Free Software Foundation avukatları tarafından soruşturma açılmıştı.

Stallman ile Röportaj

FZ

"Windows XP, İnternet’e bağlandığınız zaman otomatik güncelleme sürecini başlatmak için size sorar. Ve sizin haberiniz bile olmadan “sadece size özel” bir güncelleme yapabilir. Özgür olmayan yazılımın arka kapısı da olabilir. Hindistan’daki bazı programcılar El-Kaide’nin parçası olmakla ve Microsoft kodlarının içine arka kapı koymakla suçlandılar."

"Unesco, özgür yazılımla ilgili iki şey yaptı. Bize para ve veri verdiler. Özgür Yazılım Dizini, özgür yazılımların tamamını kapsamaya yönelik bir proje. Amacımız kullanılabilir olan ve GNU/Linux sistemleri üzerinde çalışan tüm özgür yazılım paketlerini listelemek. Listeye dahil etme şartımız, tamamen özgür bir işletim sistemi üzerinde çalışmaları. Normalde, bitmemiş programları listelemiyoruz. Ancak istisna olarak, GNU paketlerini bitmedilerse bile bu durumu etiketlerinde belirterek listeliyoruz. Bu dizini ihtiyaçlarınıza uygun özgür yazılımı bulmak için kullanabilirsiniz."

"Bence Lisp en güzel ve en güçlü programlama dilidir. Lisp’de Lisp bilmeyenlerin fikir sahibi olmadıkları şeyler var. Programların veri de olabilmeleri örneğin. Basit veri yapılarınız var ve her biri bir işi genel bir şekilde yapıyor. Bunları birleştirerek veri yapıları inşa ediyorsunuz. Standart kısımlar var ve bunları istediğiniz şeyi yapmak için kullanıyorsunuz. Halbuki, 1970’lerden bu yana hakim olan programlama dilleri tasarımı ekolü “kendi veri tipini kendin tanımla” yaklaşımına dayalı ve buna göre her kullanım için özel amaçlı veri yapısı tanımlıyorsunuz. Lisp’de kendi liste yapısı tipinizi tanımlamanıza gerek yoktur. O zaten oradadır."

SOL dergisi sormuş, üstad Richard M. Stallman cevaplamış. Röportajın tamamını bu adreste okuyabilirsiniz.

G-NUT Projesi İlk Meyvesini Verdi

exalted

GNU Türkçe Çeviri Projesi (G-NUT) dün itibariyle www.gnu.org'un anasayfasını türkçe olarak yayımlamış bulunmaktadır. Henüz çok etkili, hızlı ya da "harika" çalış(a)mıyoruz, ancak zamanla düzene gireceğini umuyorum.

Serbest Yazılımlar yetersiz mi ?

sundance

Geçenler de Freshmeat`de dolaşırken bir şey dikkatimi çekti. Yayınlanan programların birçoğu 1.0 versionun altındaydılar, 0.8, 0.6beta vs. vs. Ben şirketim için bir altyapı kurduracak olsam ve programların versionlarının böyle olduğunu görsem `dalga mı geçiyorsunuz siz benle, sermayeyi kediye mi yükleyeceğiz ?` diye danışmanlarımı paylayacağımı düşündüm...

Sonra mevcut kullanmakta olduğum programları düşündüm, apt 0.54, ickle 0.3.2, xcdroast 0.98alpha+11-1 (ba baa baaa babaaaa, sıfır nokta doksensekiz, alfa, artı onbir, bir de biri var üstüne, bak sen şuna ;). Sonra işlerin ne kadar da güzel yürüdüğünü düşündüm ve dürüstlüğün ne kadar azımızın hazmedebildiği bir özellik olduğu üzerine nacizane bu makaleyi yazdım :)

muhasebeci 0.5 hazır

muhasebeci

Uzunca bir süreden beri üzerinde çalıştığımız projemizin 0.5 sürümü nihayet bitmiştir. 0.5 sürümünün bu kadar gecikmesinde projenin baştan sona komple elden geçirilmesi, yeni bölümlerin eklenmesi, daha kolay kullanım olanağı sağlanması gibi sebepler neden olmuştur. Yeni sürüm hazıranırken eski sürümlerdeki pek çok hata giderilmiştir. Sorun yaratan kodlar silinip yeniden yazılmıştır. Stabilite için gerekli görünen herşey yapılmıştır. Daha kolay bir kullanım için fonksiyon tuşları, sağ-click menüleri programın her tarafında rahatlıkla görülebilmektedir. Programımız artık sadece türkçe değildir. Türkçe yanında programı; ingilizce, almanca, rusça ve bulgarca olarak ta kullanmak mümkündür (ingilizce hariç diğer dillerde çevirilmemiş metinler oldukça fazladır).
Programımızın son özelliklerini listeleyecek olursak...