Türk Güneş Teknesi Muavenet Dünya 2.si

0
kosumi
Güneş enerjisi ile çalışan teknelerin yarıştığı Solar Splash yarışmasında geçen sene 3. olan Türk takımı, bu sene yeni tekneleri Muavenet ile Dünya 2.si oldular. İTÜ'lü takım ayrıca; En İyi Sistem Dizaynı, (Önceki Seneye Göre) En Gelişmiş Takım, En Seksi Tekne (Hottest Looking :P), Ticari Değeri En Yüksek Tekne ödüllerinin de sahibi oldu. Ayrıntılı sonuçlar için tıklayınız. Seneye de 1.lik haberlerini duyururum umarım :)

Görüşler

0
solarhalo
süper haber...
Tebrikler..inşallah 1. lik kürsüsüne çıkmanız dileğiyle..
0
Betelgeuse
Tebrikler.

Bu bilgi birikimlerinin ticari başarıyı da getirmesini dilerim.
0
Betelgeuse
Bir önceki teknelerinin adı Nusrat, bu da Muavenet. Teknelerine eski savaş gemilerinden isim seçmelerinin bir nedeni sponsorları olan tersanenin deniz kuvvetlerine gemi yapan bir fima olması mı acaba? Teknolojik gelişme, başarı, bunlar iyi güzel de malesef dünyanın her yerinde bütün bu gelişmelerin arkasında silah endüstrisi var. Birkaç on yıl içinde çevreyi kirletmeyen savaş gemileri çevreyi kirletmeyen mermiler ve silahlarla donatılacak, birileri çevreye zararsız uçaklardan atılan çevreye zararsız maddelerden yapılmış bombalarla ölecek.
Asteriks'in meşhur lafı geliyor aklıma: "Bu romalılar kafayı yemiş!..."
0
kosumi
Ana sponsor tersanenin teknelerin isimlerine herhangi bir müdahelede bulunduğunu pek zannetmiyorum, bildiğim kadarıyla isimler tamamen takım tarafından seçilmişlerdir. Nusrat ve Muavenet isimli gemiler savaş gemileridir, ama tarihten birçok savaş gemisi geçmiştir. Yani bu gemilerin asıl özelliği savaş gemileri olmaları değil, tarihteki rolleriyle efsaneleşmiş olmalarıdır. Dolayısıyla bu gemilerin savaş gemisi olma durumlarından çok efsane olma durumlarının örnek alınmış olması ihtimali çok daha yüksektir. Daha net bir cevap için takımın Amerika'dan dönmesini bekleyelim :)
0
ecder
Komplo teorileri ihraç etmeye ne zaman başlarız ülkece? Artık Dünya'yla yarışabilir durumdayız sanki.

İkisi de Çanakkale kahramanı efsaneleşmiş gemiler. Zor şartlarda özverili mürettebatıyla büyük görevler başarmış olmalarını kendi durumlarına koşut görmüş olabilir ekip :)

Ayrıca spekülasyonun doğruysa (ki muharebede üstünlük sağlayacak her araç askeri açıdan değerlidir) ve bunun arkasında gerçekten silah sanayiine yönelik kaygılar varsa keşke derim ben. Keşke çevreye zarar vermeyen askeri teknolojiler artsa gerçekten... İnsanlığın kendi kendini yok edeceği kesin nasıl olsa, en azından 'Dünya' kurtulur.. her iki anlamda da ;)
0
Betelgeuse
Bir tekneye isim verirken olduğu gibi bu durumlarda nedense hep askeri nesnelerin akla gelmesi toplumdaki içselleştirilmiş militarizmi gösteriyor bana göre. Askeri teknoloji adı üstünde, askeri yani bir şekilde öldürme temelli bir şey, öldürmenin çevreye zarar vereni ya da vermeyeni olmuş ne farkeder. Bu tekneyi yapan ekibi suçlamıyorum, ne de olsa çocukluktan beri edinilen kültürde tarih askeri olaylardan ibaret, efsane olmuş nesneler de askeri araçlardan ibaret gösteriliyor. Eğer efsaneleşmiş gemi ismi arıyorsak aslında fazla eskiye gitmeye gerek yok. 1960'larda henüz GPS gibi teknolojik araçlar yokken yelken gücüyle dünya turu yapmış "Kısmet" yelkenlisi var, Papua Yeni Gine'deki yamyam kabilelere bile ülkemizi ve Türk insanını gayet güzel tanıtmış bu sivil geminin ismi de seçilebilirdi. Ama teknolojik çalışmalara en çok para ayıran askeri çevreler oldukça bütün ilerlemeler o konularda oluyor ne yazık ki.
0
Cansin
Bizim takımımız, askerlerimizin kafasına çuval geçirilmesinden utanan, gemimizin vurulmasına içerleyen mühendisler veya mühendis adaylarından oluşuyor. Teknelerimize isim seçerken kimseye yaranmaya çalışmıyoruz. Bahsi geçen tersanenin çalışanları bizim ağabeylerimiz amcalarımızdan oluşuyor zaten. Teknemize isim vermesek bile bizden desteklerini esirgemezler. Ama savunma sanayiine de ilgi duyduğumuz bir gerçek. Çoğumuzun hayali bir zamanların akula sınıfı denizaltıları gibi denizaltılar, apacheler gibi helikopterler veya leopardlar gibi tanklar yapmak. Umarım bu tarz projelerde kazandığımız tecrübeleri ilerleyen yıllarda ülkemizi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni daha güçlü yapabilecek başka projelerde kullanabilme fırsatımız olur.
Sizi bilmem ama şahsen bana, şöyle bir düşündüğümde, ABD tarafından "yanlışlıkla" vurulan bir Türk Gemisi'nin adını verdiğimiz bir tekne ile ABD'de yarışmış olmak ve pek çok iyi üniversiteye pervanemizin dalgasını yutturmuş olmak inanılmaz bir haz veriyor...
İlginiz için teşekkür ederim, bu konu hakkında başka yazı yazmayacağım.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

OpenGL 2.0

mentat

OpenGL 2.0! Nihayet! Siggraph 2004'de resmi olarak duyuruldu. Destekleyen kart sürücüleri ne zaman çıkar bilinmez.

Beyond3D'den resmi basın açıklamasına ulaşabilirsiniz.

AOL ve Microsoft anlaşması dün bitti

anonim

AOL ve Microsoft arasındaki Microsoft'un AOL yazılımlarını kullanma düzeyindeki anlaşma dün son buldu. AOL Netscape`in sahibi olmasına rağmen bu anlaşma gereği kullanıcılarına IE`yi sunuyordu.

İnsan Beynine Mikroçip Yerleştirmek için Onay Alındı

FZ

İnsanlar yıllarca beyinlere yerleştirilebilecek makinalarla ilgili kurgu eserler ürettiler. Şimdi ise buna bir adım daha yaklaşıldı. Doğrudan beyne yerleştirilip oradaki sinyalleri algılayacak ve bununla cihazların kontrol edilmesini, karmaşık zihinsel işlemlerin yapılmasını sağlayacak cihazlar çok uzakta değil. İnsan denekler üzerinde beyin-bilgisayar arayüzleri denenmek üzere.

Cyberkinetics Inc. of Foxboro, Mass., firması ABD "Food and Drug Administration" kurumunun onayını aldı ve denemelerine başlamaya hazırlanıyor. Geliştirilen yonga dört milimetrekare genişliğinde ve yaklaşık 1.5 milimetre yükekliğinde, felçli hastaların doğrudan kafataslarının altına yerleştirilecek.

Eğer başarılı olunursa bunun anlamı şu: Hastalar doğrudan düşünerek bir bilgisayarı yönetebilecek, ona bağlı olan cihazlara sadece düşünmek sureti ile komuta edebilecekler.

Bu tür cihazların başka hangi amaçlar için kullanılabileceğine dair ise henüz bir açıklama yapılmadı.

FM sitesinde bu konuda daha önce şu habere yer vermiştik. (Bkz. gazetecelikte fikri takip mefhumu!)

Kablosuz İstiklal

FZ

Internet sokağa taşındı İstiklal Caddesi kablosuz internete kavuştu.

İGDAŞ´ın öncülüğünde, Koç.net ve Cisco´nun teknolojik desteğiyle gerçekleştirilen projeyle Beyoğlu´nda internete artık kablosuz bağlanmak mümkün olacak. Projeyle, İstiklal Caddesi boyunca açık alanlardan, kafelerden ya da herhangi bir başka noktadan, mobil cihazlar, dizüstü bilgisayarlar veya PDA'lar ile isteyen herkes internete kablosuz olarak bağlanabilecek.

Türkiye´deki ilk kablosuz internet cadde uygulaması olan proje, New York, Londra ve Paris´in ardından dünyada dördüncü uygulama olacak. İstiklal Caddesi´nde hayata geçirilen uygulama ile İstanbul kenti çağdaş ve dijital bir metropol olma yolunda önemli bir adım daha atmış oluyor. Projeyle, Taksim başlangıcından Galatasaray Lisesi'ne kadar olan bölümünde oluşturulan Kablosuz Bağlantı Noktaları sayesinde İstiklal Caddesi, kablosuz internet erişim alanı haline getirildi. Böylece, cadde boyunca herhangi bir noktadan veya herhangi bir kafeden internete kablosuz bağlanmak mümkün hale geldi.

Yazılım Mühendisliğinin Devleri Ankara'da

anonim

ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü ve Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nin ortaklaşa düzenledikleri Ulusal Yazılım Mühendisliği Sempozyumu (UYMS’05) yazılım mühendisliği alanın önemli isimlerini ağırlayacak. İlk transistörlü bilgisayar için mikrokod programını geliştiren ve yazılım mühendisliği alanın kurucularından sayılan Prof Dr. C. V. Ramamoorthy, Prof. Dr. Mehmet Akşit ve Prof. Dr. Murat M. Tanık sempozyuma davetli konuşmacı olarak katılacaklar.