Toplum olarak başımız arşa mı değiyor? Yoksa nereye değiyoruz?

0
Tarık
Her akşam yaptığım gibi yine internet te hedefsiz gezindiğim bir sırada karşıma web uygulamalarının güvenliğiyle ilgili bilgisine güvendiğim ferruh' un sitesi çıktı. Uzun süre bakmamıştım merakla sayfalar, bağlantılar içerisinde dolaşırken ilgimi "SQL Injection Dersleri bölümü çekti.
Girdim dersler bölümüne benim hiç ilgimi çekmeyen sql injection mevzusu için yazılar ve birkaç video gördüm. Nedir ne değildir diyerek dersleri izlerken sql testleri için SQL Server Query Analyzer isimli bir aparatın çok işe yarar bir şekilde kullanıldığını gördüm. Böyle birşeye ihtiyacım vardı zira uzun süredir elimde yapılması gereken işleri sırf SQL' e olan büyük saygım yüzünden aksatıyordum. Acaba bu aparatın sqlite için olanı varmıdır, uyumlu olanı varmıdır diye google' da bir arama gerçekleştireyim dedim. Sadece "SQL Query Analyzer" yazdım ve sonuçlara göz gezdirirken karşıma: "Sql Query Analyzer ile database hacklemek!!YARDIM" başlıklı, sanırım içinde de "Sql Query Analyzer die bir programla bi databaseye gircem yazmam gereken sifreyi fln biliyorum ancak programı bir turlu bulamadım" yazan bir sayfayla karşılaştım.

Ve o anda ne hikmetse aklımdan şu anahtar kelimele ve cümlecikler geçiverdi: "repleri unutmayalım, emeğe saygı, youtube da yayınlanan turist kızlara tecavüz videosu, youtube da içinde kadın/kız olan videolara türkiye' den erkek yorumlarının ürolojik derinliği, hacklemek, kıreklemek, türkish hacker, republic hacker, türk intikam, küfür, sarkıntılık, counter strike, facebook".

Şimdi sormak istediğim şey şu sizce bu bendeki ruh hali nedendir? Matrix' in bir oyunu mudur? Milletimizin internet kullanan %92' sinin ser sefil cahilliği midir? Yoksa ben tek başıma kafayı mı yedim?

Görüşler

0
FZ
Yoksa ben tek başıma kafayı mı yedim?

Naçizane önerim bahsi geçen şeylerle vakit kaybetmek yerine insanın kendi işine gücüne bakması, kendine ve etrafındakilere üreterek, paylaşarak, kazanarak ve kazandırarak fayda sağlaması, değer katmasıdır. Bugün var yarın yok türü şeylerle uğraşmaya ne gerek var çok daha kalıcı olduğunu bildiğimiz yapılar dururken...
0
Tarık
Burda önemli konu zaten benim birey olarak buralara giriyor olmam ya da vaktimi kaybetmem değil. Bu ülke neden böyle? neden her sahip olduğu şeye ayı nın arı kovanına saldırması gibi saldırıyor. Nedir bu doyumsuz maymun iştahlılık. Eli bilgisayara değen herkes başka ülkelerde güzel işler çıkartırken, iyi şeylere imza atarken bizim genç gücümüz neden bu şeylerle uğraşır? Neden devamlı bir yıkım psikolojisi içerisindeyiz? Yazıya bakarsanız aklıma geldiğini söylediğim şeyler içerisinde yaratıcılığa üretmeye dair en ufak bir emare yok. Yapmaya çalıştığım, toplumun bu psikolojisine işaret edip nedenlerini tartışmaktır.
0
sulh
3-4 genel site ve alana özgü nadir bir kaç site haricinde türkçe içerikli sitelerle(daha fantastik örnek olarak forumları alabilirsiniz) güzel vaktinizi harcamayın. Şahsen 1-2 site haricinde "internet sitesi" olarak takip ettiğim bir yer yok, haber grupları çok daha doyurucu bir içerik sağlıyor(hele aradığınız şey bilgisayar bilimlerine dair içerikse usenet gruplarını takip edin, acayip muhabbetler dönüyor).
0
codeburn
galiba biz toplum olarak cin olmadan adam çarpmaya calisiyoruz. her zaman ve her yerde olduğu gibi, işin temelini ögrenmeden işin kurnazlığı nasıl yapılır ona bakıyoruz. eğitim bilinci olusmamış. bu söz artık klasik oldu "Eğitim Şart..."
0
redogre
Türkiye'de niye ceza kanununa göre "Türklüğü aşağılamak" suç?

Bunları burada kendi aramızda konuşabiliriz, ama olur ha birileri çıkıp yurtdışında veya yüksek sesle söylerse devlet baba hemen beline çöküverir.

Türkiye'de böyle acaip bir suç olmasının tek sebebi, bizim söylenen sözlerin çoğunu hakketmemiz, başka birşey değil.

2 saat önce yukarıdaki "Etrafa çok bakıp kendinizi üzmemek lazım" lafına haklı aslında maalesef derken, bunun çok da mümkün olmadığını yarım saat içinde anladım. Yıllardır çıkış aldığım yere kendim gitmeyip, elemanı gönderince, yüz sayfanın otuzunu çamur gibi basıp, çocuğun acemiliğinden faydalanıp, "dosyadan dolayı, printerda sorun yok" diye göndermişler. Ben gidip ayıp değil mi, utan mıyormusunuz deyince pardon abi yeniden basalım deyip herkes yere bakmaya başladı.

O kadar utandılar, bir şey değişecek mi? Hayır elbette yarın başka birine bozuk çıktıları kakalıyacaklar elbet...
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

IRC`de online röportaj: Mustafa Karakaplan

sundance

Dün beni çok şaşırtan bir şey öğrendim. Malatya İnönü Üniversitesi`nde hayra alamet olmayan şeyler oluyormuş! :)

Bir kere, Üniversite`nin sahip olduğu yaklaşık 500 bilgisayarın %100`ü Linux işletim sistemi yüklüymüş (499 Redhat 1 Debian galiba :)Dahası 1Mbit`lik hatlarını 34Mbit`e çıkartmışlar

O zaman dedim kendi kendime bu müslüman mahallesinde salyangoz tüketen kendini bilmezleri BSA`a ihbar etmeden önce, bir konuşalım, edelim bakalım dertleri neymiş :))))
Bu akşam Türkiye saati ile 22:00'da irc.freenode.net serverında #fazlamesai kanalında İnönü Üniversitesi öğretim üyelerinden Mustafa KARAKAPLAN ile, GNU/Linux, Türkiye, Üniversite, ve benzer konularda bir sohbet yapacağız. Hepimiz davetliyiz..

Dilbiligisi

redogre

Darbe

redogre

fazlamesai.net'e Soralım: Erdös Sayısını Hesaplayan Program Yazabilir Misiniz?

FZ

Macar matematikçi Paul Erdös gelmiş geçmiş en üretken matematikçilerdendir. Hayatı boyunca yaklaşık 1500 makale yazmış olan Erdös, bu makalelerin çoğunu başka matematikçilerle birlikte yazmıştı. Erdös'ü onurlandırmak amacı ile ortaya atılmış Erdös sayısı diğer matematikçilerle Erdös arasındaki işbirliği mesafesini gösterecek şekilde tanımlanır.

Paul Erdös'ün Erdös sayısı sıfırdır. Başka bir matematikçinin (bu kişiye M diyelim) Erdös sayısı ise şöyle hesaplanır: M'nin birlikte makale yazdığı matematikçilerin Erdös sayılarından minimum olanını al ve buna 1 ekle. Çıkan sayı M'nin Erdös sayısıdır. Yani Erdös ile bir makale yazdı iseniz Erdös sayınız 1, Erdös ile doğrudan makale yazmayıp onunla yazmış biri ile makale yazdı iseniz Erdös sayınız 2, ... şeklinde gider.

Gelelim soruya:

Satrancın Büyük Ustasından Veda

FZ

Amerikalı eski dünya satranç şampiyonu Bobby Fischer, İzlanda'da öldü. 64 yaşındaki Fischer'in uzun süredir hasta olduğu biliniyordu. 1943 doğumlu usta, 1972 Ağustosu'nda SSCB'li rakibi Rus Boris Spasski'yi Reykjavik'te yenerek dünya şampiyonu olmuştu.