SIAC Linux´a geçti

0
gencbeyin
Amerika'nın en büyük borsaları Amex ve NYSE'nin işlemlerini yürüten bilgisayar sistemlerini üreten SIAC önemli uygulamalarını Linux'a kaydırıyor. Geçen yıl NYSE'nin bir saatten fazla çalışamamasına mal olan çöküşten akılları başlarına gelmiş olacak:-))

Investor's Business Daily'den (Yatırımcının günlük haber kaynağı) Doug Tsuruoka'nın haberinden:

Linux Wall Street'in son sevgilisi olmak yolunda

New York ve Amerikan (NYSE ve Amex) borsalarının elektronik alım satım işlerini yürüten ve aynı zamanda hisse sahiplerine bilgi akışını sağlayan sistemlerin önemli uygulamalarını Linux'a kaydıracağının haberi IBM tarafından Salı günü ilan edilecek.

Bu cüretli transformasyona kalkışan ise SIAC, diğer bir adı ile Securities Industry Automation Corp. (hisse senedleri ticari otomasyon A.Ş.) ve yan kuruluşu Sector Inc. NYSE ve Amex menkul kıymetler borsalarının bilgisayarlı alım satım ve bilgi dağıtım işlerini yürüten SIAC günde ortalama 4 - 5 milyar adet işleme aracılık ediyor. Kurdukları sistem sayesinde Aracı Kurumlar ve kurucu üyeler doğrudan bilgi akışından faydalanıyor ve alım satım işlemleri yürütülebiliyor.

Bu arada kurumsal müşterilerine yardımcı kuruluşları Javelin Technologies vasıtasıyla Linux tabanlı hisse alım-satım uygulamaları sunmayı düşünen IBM, bunu belkide Salı günü aynı vesile ile ilan edecek.

Linux teknolojilerine dayanan sistemlerin daha az maliyetli ve daha verimli olması, bir çok küçük bütceli aracıların da alım satım ağı yazılımlarına sahip olabilmesi anlamına geliyor. IBM böylelikle süpriz bir şekilde müşteri portföyünü büyük bankalardan küçük yatırım danışmanlarına kadar genişletiyor.

Linus Torvalds'in beyin çocuğu Linux Wall Street'te kılı kırk yararcasına bir hesaplaşmaya meydan veriyor. Geçtiğimiz iki yıl içinde üniversiteler ve büyük kuruluşların önemli bir çoğunluğu sistemlerini Linus'un yazılımlarının eline teslim ettiler. Belli ki Wall Street'in ilgisi bu kuruluşlar üzerinde olumlu bir etki yapmış ve Linux'un gelişimine katkıda bulunmuş.

Javelin Technologies'in yeni atağı ve NYSE'nin Linux'a geçmesi ise, finans sektörüne yönelik dramatik bir çıkartma olarak nitelendirilebilinir.

Linux Halka inmeye hazır

IBM'in Internet teknolojileri müdürü John Patrick hisse senedleri alım satımlarının olabilecek en nazik işlemler kategorisine girdiğini ve yüksek bir güvenilirlik ve işlem anında güvenli bilgi akışı sağlanması gerektiğini söylüyor. Herhangi bir elektronik ticaret sitesinin veya internet yolu ile bilgi alışverişinde bulunan işletmelerin bundan sonra rahatlıkla Linux'a geçebileceğini , IBM'in bu atağının onlara örnek teşkil etmesi gerektiği üzerinde duruyor.

Linux ile yazılan yeni yazılımların en büyük özelliği bir hisse senedi alım-satım işleminin ( tick ) olduğu gibi kullanıcılar arasında kaydırabildiği.

Bu arada daha önce Linux'u işitmemiş olanlar için ve Açık Sistem terimini gündeme getirmek için değinmek gerekir, Linux bir açık yazılım işletim sistemidir. Yani hem bedava hem özgürdür. Rakipleri ise donanım üreticilerin özel UNIX'leri ve Microsoft'un Windows işletim sistemleridir. (Aslında rakip yerine takipçisi mi demeliydi:-))

SIAC'ın bu transformasyonuna IBM her türlü desteği vermektedir. İş hacminin milyon dolarları bulduğu tahmin edilmektedir.

Bildiğiniz gibi IBM Linux için yaptığı araştırmalara 1 Milyar Dolar ayırdığını söylemiştir. Linux'un düşük maliyetli çözümlere olanak vermesi, IBM'in müşterileri tarafından tercih edilmesine sebep olmaktadır. IBM finans ve üretim sektörlerinde diğer UNIX türlerine göre Linux'un daha avantajlı bir duruma geleceğini tahmin etmektedir.

Linux'un bedava olmasının yanısıra IBM'in sunduğu servisler ücretlidir. SIAC gibi bir kuruluşa Linux'u baz alarak sistemlerini nasıl uyumlu bir hale getireceklerinin danışmanlığını veren ve uygun yazılımlarla destek olan IBM bu hızmetlerinden para kazanmaktadır. IBM'in bir diğer kazanç yolu ise Linux ile çalışan server ( sunucu-anabilgisayar ) gruplarının satışı ve bakımından gelmektedir.

Yıl sonuna kadar bitirilmesi düşünülen Artmail merkezli alım satım programlarının Linux'a dönüştürülmesi işine Temmuz'da start verilmiş. Artmail'in görevi alım satım enstantelerini ( tick'leri ) bir aracı'dan diğerlerine iletmektir.

IBM'in Linux grupları ve diğer ana bilgisayar sistemleri uyumlu bir şekilde beraber çalışırken Artmail'e de ev sahipliği edecekler. Bundan önceki kurulumunda Artmail Sun Microsystems ile çalışmış.

Artmail'in crackerlerin saldırısından koruyacak güvenlik artırıcı önlemler alınarak imal edildiğini söyleyen Patrick, SIAC ve Javelin tarafından kullanılan Linux'un finansal yazılımların açıklarının ve gediklerinin itina ile tıkandığını özellikle belirtiyor.

Güvenlik konusunu abartalım

Güvenlik önlemlerin kalbinde IBM'İn yeni yazılımı Tivoli bulunmaktadır. Tivoli sistemi bir güvenlik programı , bir de yönetim programından oluşmaktadir. Elektronik Ticaret Sistemleri bulunanlar bu araçlar sayesinde istedikleri güvenlik derecesini ayarlayabilmektedir.

Linux'dan sorumlu IBM yetkilisi Linux'un gelişimi ile doğru orantılı olarak finans sektörünün ilgisinin de yavaş yavaş arttığını söylüyor. Linux'un güvenlik konusunda önemli bir yol katettiği finans sektörünün ileri gelenlerinin gözünden kaçmamış olacak ki, önemli işlevlerini Linux'a devretmeyi planlıyor ve uyguluyorlar.

Bay Graham, SIAC'ın başında bulunmaktadır ve kendisine göre IBM anasunucularının Linux sunucuları tarafından harekete geçirilebilmesi sayesinde büyük yük altında çalışma problemlerini çözdüklerini ifade etmektedir.

Açık Sistemin faydalarından bahseden Graham, Artmail'in Linux'a çevrilmesi iki gün sürdü diyor.

Daha ucuz alım satım sistemleri üretmek üzere yola çıkan Javelin IBM ve Linux ile çalışmaya başlamış. Geçen zaman içerisinde pazarlanmaya hazır bir sistem üretmiş. Böylelikle kurumsal aracı kuruluşlar ile özel yatırım danışmanları arasında köprü vazifesi yapacak Linux tabanlı bir ürün ortaya çıkmış.

Bu ürünün küçük çaplı işletmelere cazip geleceği tahmin edilmektedir.

Patrick diyorki ,Wall Street karargahlarında Linux'a sempati ile bakılmaya başlanmasa, bu gelişmeler ortaya çıkmazdı.

İlgili Yazılar

Bedava Borland Delphi

larweda

Borland Delphi 6.0 personal edition'u bedava dağıtmaya başladı. Gidiyorsunuz Borland`ın sitesine, bir kullanıcı alıyorsunuz, ufak bir anket dolduruyorsunuz, Delphi`yi indiriyosunuz. (maalesef yaklaşık 150 MB, CD versiyonu da 100$`a satılıyor) Borland da seri numarasını ve aktivasyon numarasını e-mail ile gönderiyor. Delphi Personal Edition`da Enterprise ya da Professional edition`daki SQL ve XML desteği olmamasına rağmen yine de denemeye değer.

Ayrıca programı indirdikten sonra InformIT`nin bedava kütüphanesindeki Sam`s Teach Yourself Borland Delphi 4 in 21 Days`e de bir göz atmak yararlı olabilir.

PostgreSQL 7.4 sürümü duyuruldu

madness

PostgreSQL Global Development Group (PGDG), PostgreSQL Nesne İlişkisel Veritabanı Yönetim Sistemi'nin (ORDBMS) 7.4 sürümünü duyurdu.
Detaylı bilgi için: Basın Bülteni

Genişletilebilir Programlama Dilleri: 21. yy. İçin Tahminler

FZ

ACM tarafından yayınlanan QUEUE dergisinin son sayısının konusu programlama dilleri. Toronto Üniversitesi'nden Dr. Gregory V. Wilson'ın dergiye gönderdiği Extensible Programming for the 21st Century (21. yüzyıl için genişletilebilir programlama) yazısı Internet'teki değişik platformlarda ışık hızı ile yayıldı ve bitmek bilmez tartışmalara bir yenisi eklendi. FM olarak sonsuz+1 mantalitesine uyup sevgili okurlarımızı bundan haberdar etmemek ve bir başka teknik (sosyolojik, psikolojik, politik, kısaca bilgisayar dünyası ile ilgili) tartışmaya yol açmamak düşünülemezdi!

Linux'ta Autocad. Çok Yakında!

bfta

Autocad'e muhtaç insanların (çoğunlukla mimarlar) Linux'ta çalışan bir Autocad klonu hiç olmamıştı. Catia'nın yayıncısı Dassault Systems' in Windows ve Mac için çıkarttığı DraftSight, öyle görünüyor ki yakında bu eksikliği giderecek. Yaklaşık 2 saatlik bir test ile DraftSight'ın ucuz IntelliCad klonlarından çok daha iyi ve hızlı olduğunu söyleyebilirim.

`Hacker´lar ve Ressamlar

FZ

LISP hacker´ı Paul Graham, bilgece makaleleri ile yazılım camiasında büyük spekülasyona yol açmaya devam ediyor.

Üniversitenin bilgisayar bilimi bölümünden mezun olduktan sonra bir sanat okuluna gidip ressamlık üzerine eğitim alan ve büyük ressamlar ile büyük `hacker´ların benzer mantalite ile çalıştıklarını iddia eden Graham, Hackers and Painters başlıklı son makalesinde bu benzerliğe değinmenin yanı sıra iş dünyasından ve açık kaynak kodlu programlama paradigmasının sessiz sedasız yol açtığı devrimden dem vuruyor çok detaylı ve eğlenceli bir şekilde.