Sendika Savaşları Boşuna Değilmiş

0
sundance
Daha düne kadar sigortanın karşısındaydım. Devlet benim adıma güvence yaratacak da ne olacak diye düşünüyordum.

Tabi bu Kokoreç sektöründen gelme bir Internet firması, kura ile gözünün bile yaşına bakmadan 200 kişiyi işten çıkartmadan önceydi...
Komik bir şey aslına bakarsanız. Bir kaç banka biraraya geliyor, bir bankayı batırıyorlar, devlet ona el koyuyor, sonra bu operasyonu yapan bankalardan birinin de biraz ayağını kaydırıyorlar. O bankanın bulunduğu holdingin yönetimi karışıyor. Aynı holding Kokoreççi Internet firmasının da başı, emir geliyor "200 kişi işten çıkartıla"

İşte Bilişim Sektörünün durumu. Herşeyi medya olarak görme hastalığı, herşeyin de aynı şekilde yozlaşması sonucunu beraberinde getiriyor. Yakın zamana kadar büyük medya plazalarda anlatılırdı böyle korku hikayeleri. "Eleman sabah işe gelmiş, kartı kapıyı açmamış, o da anlamış ki işten atılmış" türünden hikayelere kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan, yükselen değerlerin herbirşeyi çiğneyip geçtiği hızlı basınımızda rastlardık. O kadar hızlı iş değiş tokuşları yaşanıyor, insanlar o kadar sık transfer ediliyorlardı ki sigortasızlık normal bir şey olarak algılanmaya başlamıştı.

Tabi bu kadar da basit değildi; Internet'de her geçen gün hızlanarak, basının yerini alabilecek bir medya görevi görmekteyse bu sektörün kurallarının Internet sektörüne uygulanması da kaçınılmazdı. Öyle de oldu netekim.

Sigortasız, iş tanımsız, mevsimlik işçi gibi çalıştırıldı insanlar. Gençlikleri, enerjileri kullanıldı (bazı kişiler işten çıkartıldıkları günden bir gece önce işlerini yetiştirebilmek için sabahladılar mesela).

Ve sonuç ? "Lütfen bilgisayarlarınızı kapatıp, kapıya doğru ilerleyin. Güvenlik görevlisi arkadaşlar size eşlik edecekler, bu arada bazılarınızın yarın işe gelmesini istemiyoruz, onlarla ilişiğimizi kestik, bu kişileri de kura ile seçtik"...

Bu kadar basit olmamalı...

Görüşler

0
sedakcer
bir avukat arkadaşımla konuşmuştum, anayasamızın temel maddeleri sayesinde bu tip durumlarla hukuk yoluyla savaşabiliyormuşuz. mesela çalıştığın maaş üzerinden dahi sigortalı olmasanda iyi bir avukat ve şahitle durumunu ispatlaman mümkünmüş. bilirsin bu durumlarda varlık göstermek iyidir.
ayrıca şirket avukatları amerikan filmlerinde olduğu kadar becerikli değiller. :=)
0
FZ
Genellikle olaylar şöyle gelişir:

Bir şekilde trendi yakalamış bir ağabeyimiz ya da amcamız, bir şekilde malı götürdükten sonra gün gelir, yaw herkes Internet'e yatırım yapıyor, benim neyim eksik, ben neden bundan para kazanmayayım ki der.

Sonra başlar yatırım yapmaya, bir sürü site, bir sürü ekipman ve de her şeyden önemlisi kalifiye insan gücü. Yani bir sürü grafik tasarımcı, editör, Internet programcısı, sistem yöneticisi.

Aradan aylar geçer ve malı götürmüş, dolayısı ile kendini süper zeki, ticaret erbabı sanan zengin ağabeyimiz ya da amcamız bakar ki Internet işi biraz farklı bir iş. Olay teknoloji getirmekle bitmiyor, kaldı ki teknoloji bile Avrupa'nın ortalama bir ülkesi ile boy ölçüşemiyor (ABD kapsam dışı). Aynı zamanda işin doğru dürüst kültürünün oluşturulması gerekiyor falan.

Velhasıl kelam bakılıyor ki işler karman çorman, yüzlerine gözlerine bulaştırmışlar. E, tabii biz aptalız diyecek halleri yok, hemen ee, şey, finansman, mali piyasalar, kriz, sektör, kıl tüy modunda bir sürü genc insanı, geceli gündüzlü çalışan elemanlarını anından işten çıkartıveriyorlar.

Bunlar olup biterken güzide bilgisayar gazetelerimiz ve dergilerimizde 20.000 bilgisayarcı açığı var, hayır hayır 50.000 ı-ıh 100.000 tane acilen bilgisayarcıya ihtiyacımız var şeklinde haberler çıkıyor.

Pardon ama nerede bu bilgisayarcı açığı?

Kafam karışık, kızgınım, belki de boğazıma kadar programlama ve Internet sektörüne gömülmüş olmamdan kaynaklanıyordur ama...

Neyse.

Yani aslında konumuz Sendika idi ama buna değinemedik tabii. Detaylı bir konu.

Elbet buna da değineceğiz.

0
FZ
Basari Telekom'un gecenlerde basvurdugu isten cikarma yonteminin ozgun olmadigini, ayni yola Microsoft'un da basvurdugunu ogrenmistim. Gelen
haberlere bakilirsa bu orneklere Ixir bir yenisini ekledi galiba.

Dogus Grubu'nun internet sirketi ixir'den 110 calisan isten cikarildi. Isten cikarilanlarin cogunlugunu gazetecilikten gelenler olusturuyor.
Dorduncu Kuvvet Medya'ya, isten cikarilan ixir magdurlari gonderdikleri mesajda yasadiklari haksizligi anlatıyorlar. İşte gelen mesaj:

Subat 2000'de gurultulu bir kampanyayla online servisler dünyasına adım atan ixir'de, yonetimin basarisizliginin faturasi calisanlara cikarildi.

7 Aralık gunu aksam saatlerinde sessiz sedasiz devreye sokulan uygulamayla, ixir'e bagli online yayin organlarinda ve farkli servislerde calısan 100'den fazla insan, tazminatsiz olarak isten
cikarildi. Son ana dek calısanlara haber verilmedi. Saat 17:30'da sistemde yapılacak bakim onarim calismalari nedeniyle calisanlardan
bilgisayarlari kapatmalari istendi. Kapatmayanlar, guvenlik gorevlilerinin uyarilariyla buna zorlandi. Böylece calisanlarin kendi bilgisayarlarindaki kisisel bilgileri ve kendilerine ait dosyalari yedeklemeleri engellendi. Ardindan, 110 calisan birer birer insan kaynakları ofisine cagrilip 7'ser gunluk ucretleri odenerek isten cikarildi. Bu insanlarin dortte ucu, sigortasiz olarak calistiriliyordu ve telifli olarak adlandirildiklari icin sosyal
haklari da yoktu.

Isten cikarilanlar, guvenlik gorevlileri nezaretinde, son derece cirkin bicimde kapiya kadar yolcu edildiler, yalnizca kisisel
esyalarini almalari icin yine guvenlik gorevlileri nezaretinde, birkac dakika verildi.

Isten cikarilanlarin cogu, basindan gelme gazetecilerdi. Tasarruf amaciyla yapildigi soylenen islemde ixir, bu 110 insanin maaslarindan
kurtularak ayda 50 milyar dolayinda bir tasarruf gerceklestirdi. ixir'in reklam kampanyasi için harcanan paraysa, 20 milyon dolara
yakin. Yani, 12 trilyon dolayinda. Isten cikarilan insanların 20 yillik maaslarina esit bir para reklam icin harcanirken yine basarisizlik ve mali kriz calisanlarin basina patladi. Ustelik yasalara aykiri, ahlaki ve vicdani degerlerden uzak bicimde.
0
anonim
Kimsenin yanına kâr kalmayacak. Söz...

O Grup batacak. Mazlumuun ahı öyle bir tutacak ki... Göreceksiniz.

İçiniz rahat olsun. Sendikadan, Devletten de büyük şeyler var bu Alemde.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

En güzel başlangıç sitesi

sundance

Digg.com son zamanlarda görmeye başladığımız, RSS, blog, social bookmarking gibi teknolojileri birleştiren bir site.

Beğenilen makaleler/haberler mantığı ile çalışıyor ve oldukça ilginç şeyler bulmak mümkün. Bu mantıkta Reddit.com'a da benzemekte. Oldukça başarılı, tavsiye ederim.

Ama benim kişisel tercihim, yıllardır DailyRotation.com

Açık Kaynak Kod Camiası Programcı Profili

FZ

Boston Consulting Group (BCG) ve OSDN tarafından sonuçları yeni açıklanan bir araştırmaya göre Açık Kaynak Kodlu Yazılım Geliştiriciler (open source software developers) grubunu oluşturan insanların çoğu yaklaşık 10 yıllık programlama deneyimine sahip, halihazırda bir şirkette profesyonel yazılım uzmanı olarak çalışan kişiler.

\r\r \r\r Popüler medya organlarındaki "lise mezunu, matematik ya da teknoloji meraklısı, işsiz güçsüz 16-22 yaş arası gençler" kanısının aksine açık kaynak kod hareketi için harıl harıl yazılım geliştiren insanların profili 22-37 yaş arası bir görünüm arz ediyor.\r\r \r

Ev-Ofis Kullanım Kılavuzu

sundance

Zor günler (yıllar) geçirmekte olan ülkemizde, özellikle bilgisayar sektöründe şirket kurmanın, yeni bir ofis açmanın yükünü kaldırmak istemeyen birçok kişi Small Ofice-Home Ofice olan SOHO'lara yönelmektedirler. Öte yandan çalışmakta oldukları işten çıkmış ve bu şekilde SOHO modunda evden iş yapmayı tercih eden de oldukça büyük bir kesim var.

Bu yazıda böyle bir ofis kurarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini, verimli bir şekilde çalışabilmek için nelerin önemli olduğunu adım adım göreceğiz.

FM Linux - Bölüm 2

SHiBuMi

Geçen haftaki hararetli FM Linux tartışmasında ortaya saçılanları derleyip toparlamak ve bir düzene sokmak için aşağıdaki listeyi oluşturdum. Gelen yorumları derledim ve objektif kalmaya çalıştım. İşte son durum:

fazlamesai.net'e soralım: Nasıl bir ışıklandırma?

Zebani

"Fazlamesai üyelerinin hemen hepsi genellikle masabaşında upuzun saatler haryacayan kişilerdir" diye bir önerme yapıyorum. Bu önermenin doğru olduğunu kabul ederek soruyorum.

Sağlıklı bir ışıklandırma nasıl olmalıdır? Işık masaya sağdan mı, soldan mı gelmeli, ışığın şiddeti ne olmalı ya da dikkate alınması gereken başka etkenler de var mı?