1995 yılında büyük kızım Krista doğdu. 27,5 haftalık kısa bir hamileliğin ardından çok çabuk dünyaya geldi. Bu erken doğum, kızımın hayatının ilk üç ayının sayısız zorluklarla geçmesiyle sonuçlandı. Ne mutlu ki bunlardan kurtulmayı başardı, ancak kendi kendine nefes alamazken, ün kere zatürreeye yakalanmak, çok ciddi nefes alamama sorunlarına yolaçtı. Bunun sonucu şiddetli beyin hasarıydı. Hastaneden çıktıktan bir kaç ay sonra, beyin hasarının, spastik kuadriplejiye (omurilik hasarı) yolaçtığı kesinleşti.
pVoice
Bir şeyler yapmalıydık. Çevremizde hiç bir uygun aygıt veya yazılım uygulaması yoktu. Düşündüm ve kendi başıma basit bir uygulama yazmayı önerdim. Bulduğumuz en iyi eşleşmenin (otomatik tarayıcı yazılımı) sağladığı fikrin üzerine inşa edecektim, fakat bu yazılım otomatik tarama içermemeliydi. Bunun yerine, kafayı sağa çevirmek "Sonraki nesneye git" ve kafayı sola çevirmek "Işıklandırılmış nesneyi seç" anlamına gelmeliydi. Bunun anlamı, istenen kelimeye ulaşmak için çok zamana ihtiyacı olmasıydı, fakat yavaş olması doğru kelimeleri seçememekten her zaman daha iyidir.
Semboller kategorilere ayrılmalıydı, bu sayede kişisel bilgisayarındaki kelime haznesinde bir mantık olacaktı. "Aile" gibi ailemizin bazı üyelerinin resimlerini içeren, "Okul" gibi okuldaki çeşitli etkinlikleri içeren ve "Bakım" gibi "banyoya gitmek" ve "duş almak" gibi şeyleri içeren kategorilerle başladı.
Ocak 2000 in sonlarına doğru, Programlamaya başladım. Perl ile. Belki Perl engelli insanlara grafik arabirimli program yazmak için en uygun tercih değildi, fakat Perl benim kendi seçtiğim dildi. Ve gördüm ki bu iş için çok uygun bir dil! Tk kullanarak hızla güzel görünen bir arayüz oluşturdum. Win32::Sound (ve Linux' taki Play komutu) bana, önceden kaydedilmiş kelimeleri "teleffuz etme" imkanı sağladı. İki hafta içinde, pVoice' un ilk sürümü hazırdı. Uygulamaya bu adı vermiştim (ve 'p' nin ne anlama geldiğini merak eden varsa: 'p' Perl' ü belirtiyor). Krista uygulamayı denemeye başladı ve çok hoşuna gitti. Sonunda aklından geçenleri söyleyebileceği bir yol bulmuştu!
Burak Gürsoy´un tercüme ettiği bu önemli makalenin tamamını şu adreste okuyabilirsiniz: http://www.mutasyon.net/makaleoku.asp?id=284
Perl'ü hemen her şey için kullanıyoruz; Web geliştirimi, veri işleme, sistem yönetimi hatta biyolojik araştırmalar için. Çoğumuz Perl'ü bu işlerden birisi için kullandık. Ancak sadece bir kaç kişi Perl'ü grafik arabirimli (GUI) son-kullanıcı programları oluşturmak için kullanmıştır ve bildiğim kadarıyla, bu dünyada sadece iki kişi Perl'ü engellilerin hayatını kolaylaştırmak için kullandı: Jon Bjornstad ve ben. Bazı insanlar, bizim Perl'ü kullanma şeklimizi özel bir durum olarak görebilirler fakat benim hikayem size, yazılım geliştirebilen herhangi bir babanın, çocuğu için yapacağını yaptığımı gösterecek.