Ortaokul Mezunu “Genetikçi”

0
anonim
internethaber.com: Mustafa Bilgiç, ortaokul mezunu olmasına rağmen, adeta bir genetikçi gibi uğraşarak beyaz tavuskuşu üretti.

Ulubat Gölü kıyısındaki 20 dönümlük araziyi cennete çeviren ve ömrünü doğa korumacılığına adayan Mustafa Bilgiç, “uzun yıllardır bütün enerjisi ve birikimini, kuş ve ağaçların bakımına harcadığını” söyledi.

Oluşturduğu “cennet”te 50’yi aşkın kuş türü bulunduğunu, ancak “bunların arasında kendisi için ayrı bir yeri olan tavus kuşlarını çok sevdiğini ifade eden Bilgiç, şu anda da ‘gelin gibi’ beyaz tavus kuşu üretmenin mutluluğunu yaşadığını” kaydetti.
Ortaokul mezunu olmasına karşın, adeta bir genetikçi gibi, kuşların tüm özelliklerini bilen Bilgiç, beyaz tavus kuşunu çok zahmetli bir sürecin ardından elde edebildiğini anlatarak, şöyle konuştu: “1974 yılında cennetimi oluşturduğumda, yeşil renkli bir tavus kuşunda beyaz bir tüy fark ettim. O anda, bembeyaz bir tavus kuşu elde edebileceğim düşüncesi aklıma geldi. Hemen işe koyuldum. Yakın takibe aldığım o kuştan aldığım yavruları, çapraz yöntemle çiftleştirdim. Bu iş, dile kolay 30 yılımı aldı.”

Bilgiç, arazisini ziyaret edenlerin beyaz tavus kuşlarını gördüklerinde şaşkınlıklarını gizleyemediklerini dile getirerek, bundan sonraki hedefinin, beyaz tüylerin üzerine yeşil veya mavi benekler koyabilmek olduğunu bildirdi.

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ, beyaz renkli tavus kuşu üretiminin, uzun ve zahmetli bir çalışma sonucunda mümkün olabileceğini söyledi. Renkli genleri resesif olan kuşların beyaz olduğunu anlatan Prof. Dr. Aytuğ, “Genellikle mavi veya yeşil renklerin hakim olduğu tavus kuşları, zahmetli ve uzun süren bir çalışmanın ardından beyaz olarak elde edilebiliyor. Bunun yanı sıra yine mavi veya yeşil renk üzerine, beyaz benekler de konulabiliyor. Bu kadar zahmet ve bilgi isteyen bir işi, ortaokul mezunu bir kişinin başarması ilginç” dedi.

Görüşler

0
urxalit
Bunun tam karşılığı hibritleme oluyor. Bugün tür olarak çok avantajlı olan bazı ördek (ör: pekin ördeği) ve hindi türleri adını aldığı bölgelerde yıllarca süren hibritleme ve ıslah çalışmaları sonucunda oluşmuş durumda.

Hollanda ineklerini herkes bilir, ağırlığı Türkiye'deki inek türlerinin 2 katından fazladır. Türkiye böyle çalışmalar yapmayarak tarım ve hayvancılığını 50 yıldır öldürmeye çalışıyor. Tarımı yaşayamadan geçtik, sanayiyi de yaşamadan hizmet sektörüne geçmeye çalışıyoruz. Birşey üretmeden neyi kimden alıp kime satacaksak..

Aynı şey de muhasebe yazılımları ile sınırlı yazılım sektörümüz için de geçerli. Bilgi toplumu, e-devlet vs ama kim ne üretiyor? Üretmediğimiz, dışarıdan aldığımız şeyleri kime satıp ne kazanacağız?
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Daha Az Gelirle Daha Pahalıya Haberleşiyoruz

FZ

Türkiye İstatistik Kurumu'nun Eurostat ve OECD işbirliği ile yaptığı Satınalma Gücü Paritesi çalışmasına göre Türkiye Avrupalı'nın üçte biri kadar kazanıyor. Ama başta haberleşme olmak üzere mal ve hizmetleri zengin ülkelerden daha pahalıya alıyor.

Türkiye Otalama endeksin 100 olarak kabul edilidiği araştırmada 31 Endeks puanı ile Gayri Safi Kişi Başına Hasıla'da Avrupa'nın en fakir ülkesi. Buna rağmen haberleşme giderlerinde 101 endeks puanı ile AB ortalamasının üzerinde fiyatla hizmet alıyor.

Kaynak: http://www.tubiderbd.com

Cumhurbaşkanı Sezer İnternete Sansürü Onayladı

FZ

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" ile 5652 sayılı "Yaş Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilerek Kabulüne İlişkin Kanun"u onayladı.

Kurunun yanında yaş da yanar mı desek, Internet'i sebze meyve gibi gören zihniyet ile daha nereye kadar mı desek, ne desek?

Bilişimciler ihracatı dörde katlayacak!

FZ

Bilgi teknolojileri alanında faaliyet gösteren yüzde 100 Türk sermayeli 8 şirket, stratejik işbirliğine giderek, bilgi birikimi, deneyim ve teknolojik güçlerini Platform 360 adını verdikleri yeni bir oluşumda birleştirdiler. Platform 360 çatısı altında, GVZ, Infotech, KoçSistem, Mobilera, Netsis, Obase, Prizma ve Soft şirketleri yer alıyor.

Türkiye’nin bilgi teknolojilerinde sahip olduğu entelektüel sermayeyi yurt dışına açmak vizyonuyla yol çıkan Platform 360, sektöre örnek bir işbirliği modeli oluşturuyor. Ortaklarının toplam bini aşkın çalışanı ve 170 milyon doların üzerinde cirosu bulunan Platform 360, ulusal ya da uluslararası pazarda faaliyet gösteren her sektördeki müşterisinin tüm bilgi sistemleri ihtiyaçlarını tek noktadan karşılamayı hedefliyor.

AB ve Dünya Bankası fonlu projelere verecekleri teklifler ve kazanacakları projelerle bilişim ihracatının artmasında öncülük yapmayı planlayan Platform 360’un ihracatta hedeflediği öncelikli ülkeler arasında Rusya, Kazakistan, Azerbaycan, Ukrayna, İran, Suudi Arabistan, Mısır, İsrail, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Hollanda, KKTC, Afrika ülkeleri ve ABD yer alıyor.

Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com

Ergenekon'da Bilgisayar Bulguları Kanıt mı?

sosgezbir

Basında "Ergenekon" adıyla bilinen "Ümraniye Soruşturmasında" aramalar sonucu onlarca kişinin ve bir televizyon kanalıyla bir derginin ve bir partinin gerek bilgisayarına gerekse sadece sabit diskine el konuldu.

TBMM Teknoloji Komisyonu Üyesi, Endüstri Mühendisi ve Bilgisayar Yazılım Uzmanı Seyhan, 4 Aralık 2004’de kabul edilen 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134’üncü maddesine göre hákim ya da savcı kararıyla elektronik ortamdaki kayıtlara veya bilgisayarlara el koyulacak ise yedeğinin alınması, bu yedeğin de adli makamlarca veya polis tarafından mühürlendikten sonra kişiye veya avukatına verilmesi gerektiğini söyledi.

MSN'de 3. Hotmail'da 6. Yazılım Geliştirmede Kaçıncı?

anonim

Microsoft, Antalya Kemer'de düzenlediği basın toplantısında Türkiye'de 14.4 milyon MSN Messenger kullanıcısı, 10.2 milyon Hotmail kullanıcısı olduğunu belirtmiş. Bu değerlerle Türkiye, MSN Messenger'da dünya üçüncüsü, Hotmail kullanımında ise dünya altıncısıymış.

Toplantıda Microsoft tarafından Türkiye bilişim pazarı konusunda açıklanan veriler ise oldukça ilgi çekici. Türkiye bilişiminin 4.4 milyar dolarlık Pazar pastası incelendiğinde Türkiye pazarının yarıdan fazlasının (2,36 milyar dolar, %54) donanıma ayrıldığı görülüyor. Yazılıma ayrılan pay ise yüzde 14 civarında (617 milyon dolar) kalıyor. Pastanın kalan kısmı ise (1,4 milyar dolar, %32) servisleri kapsıyor. Teknoloji kullanımında gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin hala donanım konusundaki açıklarını kapatmaya çalıştığını ve yazılım ve hizmetlere gereken payın verilemediği ortaya çıkıyor.