Memento: Oldukça değişik bir film

0
conan
Geçenlerde Memento filmine bir kere daha gittim. Bir kere daha diyorum çünkü film, yapısı itibari ile beyne oldukça cimnastik yaptıran bir film. Dolayısıyla ilk seferinde filmi tam olarak çözememiştim! :)
Film Amerika'da 1 aya yakin bir süredir oynuyor. Türkiye'ye geldi mi bilemeyeceğim. Konusu, yasadığı bir beyin tramvasından sonra hafızasına yeni anılar eklenmeyen bir adamın, karısının katilini araması üzerine kurulmuş. Adamın hafızası güncellenmediğinden elde ettiği bütün önemli ipuçlarını vücuduna dövme olarak yaptırıyor. Ve karşılaştığı kişileri unutmamak için fotoğraflarını bir polaroid makina ile çekip altlarına bu kişiler hakkında notlar alıyor.

Filmin asıl ilginç özelliği benim şimdiye kadar hiç görmediğim bir anlatım tekniği kullanması. Filmi izlerken asıl önemli olaya zaman çizelgesinin iki ucundan yaklaşıyorsunuz (geçmis ve gelecek ucu tabii ki :). Fakat her olay zaman blokları içerisinde birbirinin içine geçmiş. Yani hikayenin bir bölümünü izlediniz diyelim; ondan sonra gelen bölüm, bir önceki bölümün başına kadar olan zaman bloğu aslında! İşte bu yüzden parçaları birleştirirken bir hayli yoruluyor insan. Bir de ana dilinizde seyretmeyince (ya da alt yazısız) iyice kafası dönüyor insanın! :) Her neyse. Bence Turkiye'ye gelince bu filmi mutlaka izleyin! Film inanılmaz carpıcı!
Sinemalı günler diliyorum.

Görüşler

0
anonim
buna yakin bir teknigi Enigma nın ATB destekli Push The Limits remixinde ekran iki ye bölünmüş birinde bastan birinde sondan baslaniyor klibe..
0
anonim
Bu film 2001 İstanbul Film Festivali'nde, Akıl Defteri adı ile oynadı.

Benim son zamanlarda seyrettiğim en güzel filmlerden biriydi. Ama maalesef filme hakkını vermek adına, yine büyük bir hata yapılmış.

Belki yüzyıllardır süren Biçim-İçerik tartışması, Globalleşen ve zavallı dünyamızın gücüyle tamamen ayrışmış vaziyette... Benim gibi üç beş garip dinazor dışında kimse böyle bir dualizmin suni ve yanlış olduğunu iddia etmez olmuş. Ama ben yine de demode fikirlerimi bir kez olsun yazmak isterim.

Bu filmi güzel yapan şey anlatım tekniği değil, bu anlatım tekniği ile anlatmaya çalıştığı şeyler VE anlatmaya çalıştığı şeyleri bu anlatım tekniği ile anlatmasıydı. (Aradaki VE çok çok önemlidir.) Filmin konusu (alt yazısız da seyredilse) zor değildi. Ama konu ile sürekli karıştırıldığını düşündüğüm tema; evet işte o çok ağırdı.

İnsan yaşamını nasıl kurar, hafıza nedir, deneyimlerimizi nasıl ve hangi motivasyonla kullanırız, intikam lamak istememizin sebebi, vs. gibi çok can alıcı sorulara çok enteresan (ve bana göre çok sağlıklı) bir yorum vardı.

Ama ilginçliği gerçekliğe feda etmeye yazırsanız, filmde ilk dikkat edeceğiniz ilginç bir anlatım, ilginç bir konu, ilginç bir şahsiyet gibi noktlara takılmanızdır.

Bir üstad'ı lafı ile bitirmek isterim: En derin gerçekler, en basit olanlardır...
0
conan
> Ama maalesef filme hakkını vermek adına, yine büyük bir hata yapılmış.

Burada filme hakkini verecek bir yazi yazmadim sadece insanlarin boyle bir filmden haberdar olmalarini istedim. Kaldi ki filmi asagilamisim gibi yaklasmissiniz konuya. Bu da hosuma gitmedi.

> Bu filmi güzel yapan şey anlatım tekniği değil

Ben filmi guzel yapan seyin anlatim teknigi oldugunu filan da yazmamisim. Ama ilginc yapan seyin anlatim teknigi oldugunu soylemisim. VE Arasinda bayagi fark var!

> Filmin konusu (alt yazısız da seyredilse) zor değildi

Filmin konusunu ilk seferde anlamamis olmam sadece benim ingilizce problemim oldugunu gosterir. (asagilama sezdim de killandim yani!) Ama madem cok iyi anlasilmis konu o zaman size bir soru sorayim. Filmde Nathalie`nin rolu neydi? Ben hala anlamadim acikcasi. Jimmy`i ve Dodd`u oldurtmek istemesinin asil nedeni neydi? Nasilsa paralara ustune Tedd konacakti? Neyse...

Neyse ben action filmleri kusagi cocugu imajimla tartismama son vereyim.

Jurassic Park III geliyor. Basrol kimde?
0
sundance
Seyrettim, süper film, gerçekten de sağlam yapmışlar, ama gözüm döndü illa ki montajlayıp lineer akışta da seyretcem acaba nasıl olur.

Ayrıca da altyazısız ve bir seferde tak diye bu filmi anlayana da delikanlı derim, altyazılı seyredip sonradan atıp tutmak kolay :)

Herkese tavsiye ederim...
0
FZ

Dinozora pek çok bakımdan katılıyorum, söz konusu filmin reklamını CUBE filminden önce gördüm ve film vizyona girince mutlaka gitmeye çalışacağım.

Benzer şeyleri CUBE adlı film için de söyleyebiliriz diye düşünüyorum... İşte bu yüzden yorum yazın dedim ya zaten :-)

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Matrix´i Beklerken

felix

Geçenlerde sinemada afişlere göz gezdirirken Matrix Reloaded gözüme ilişti. Doğrusu deri ceketler, kayan harfler, siyah gözlükler derken karşımızda görkemli bir tarz oluşmuş durumda.

Ancak ilk film için hala söylenmemiş şeyler var. Acaba karşımızda duran sadece mükemmel kurgulanmış ve estetize edilmiş bir holywood şaheseri mi, yoksa gözümüze sokmadan anlatılan çok daha derin bir mesaj var mı?

Sonunda iyi bir divx player

sundance

DivX meraklılarının en rahatsız olduğu konulardan biri iyi bir divx oynatıcı programın bulunmamasıydı. Herkesin sonunda dönüp dolaşıp geldiği program yine Media Player 6.4 oluyordu.
Sonunda Zoom player istediğimiz bir çok özelliği biraraya toplamayı başardı. Herne kadar altyazı desteği yoksa da, özellikle TV out`lu grafik kartlarına sahip olanların çok seveceği birçok özellik var. Hem de sadece 220K`lık bir tek exe.
Bunun dışında www.inmatrix.com sitesi DVD/DivX konusunda görülmesi gereken sitelerden biri.

İşaretler

m1a2

Bu sene ilginç bir Ramazan ayı geçiriyoruz. Çözülen şifreler, gizli kalmış kehanetler, 2006`da Newyork açıklarına ulaşması beklenen göktaşı vesaire. Shyamalan`ın yazdığı ve yönettiği Signs`a böyle bir atmosferde gitmeniz halinde aldığınız tadda farklı oluyor tabii. Benzer bir tadı almak isteyenlere önerim odur ki filme gitmeden önce ısınma hareketleri babında Ceviz Kabuğunu seyredin. Neyse... Zekeriya Beyaz yorum girerse şimdi yanarız. Film`e dönelim.

Star Wars II: Attack of the Clones. İlk izlenimler

conan

Sonunda beklenen an gelmişti! Filme dün akşam saatlerinde gittim. İlk karşılaştığım olay ise arabamızı otoparka bıraktığımızda bizimle aynı anda park etmekte olan jipten 3 tane Jedi inmesi idi! Elemanlar saç traşlarından cüppelerine, çizmelerinden yürüyüşlerine kadar aynıydılar... Fesupanallaaa çekip biletlerimizi aldık. (Kuyruk filan yoktu... 9:30 suaresine gittiğimiz halde, gerçi 8:00 gibi gitmiştik ama neyse...) Gittiğimiz sinemada 22 seans SW`a ayrılmıştı! Bugün ise online baktığımda gece 6:40, 11:00 arası 7 seanslarına şimdiden bilet bitmiş! Cuma akşamı tabii ki...

Dark City vs. The Matrix

parsifal

Dark City, 1998 yılında çekilmiş, meslek icabı; "ulen bizde de böle bi imkan olsa ne maketler, ne projeler çıkardı ortaya" dedirten, pek çok yönden akılda kalıcı bir filmdi.

İspanyolca bilmediğimden sadece resimlerine bakarak "aradaki 30 benzer noktayı bulun" tadında olduğunu sandığım bu adres oldukça ilginç.
Esinlenme mi yoksa başka bir şey mi? Sırada hangi filmlerle benzerlikleri çıkacak acaba?
Yazarın notu: haber kaynağı için teşekkürler Jazzy