L7-Linux için uygulama katmanı paket sınıflandırıcı

0
anonim
Takip ettigim mail grupların bir tanesinden gelen mail icinde tanıtımını gorupte asagıdaki netfilter eklentisini farkettim.

l7 - Application Layer Packet Classifier for Linux

Networkunuze girip cıkabilecek paketlerler uzerinde etkinliginizi en ust duzeye cıkartabilecek, kullanıcıların bilgisayarlarına sahip oldukları yerel haklarla yukleyebildikleri ve kullana bildikleri P2P, IM oyun vb. programlarının baglantı/transfer ini, portlara bakmaksızın engelleyebilecek bir yazılım. Desteklenen protokoller ve performans dokumleri burada.

Basit olarak uygulama, paket iceriklerine pattern matching yapıyor. Bu bir supriz degil. Ancak perfomans acısından cok mantıklı olarak bir veri paketi sekansının baslangıc paketlerine bu uygulanıp ara paketlere bakılmayınca gereksiz cpu dongulerinden kacınılmıs oluyor.

Sirketlerin cok paralar vererek aldıkları firewall cozumlerinin ancak port ve ip kısıtlama gibi ilkel yontemlerle kullanılan IM, P2P ve benzerlerini kısıtlamaya calıstıgını dusundukce sasırıyorum. Istenen donanım gereksinimleri ise oldukca makul.

"Zen ve Motorsiklet Bakım sanatı" adlı kitaptaki "pahallı motorsiklet - ucuz tamir yontemi" dilemasının kafalarda asılması gokten elbette inmeyecek.

Görüşler

0
sundance
Zaten Phaedrus ismini gördüğümde şüphelenmem lazımdı ;)

Aslına bakarsanız, paketin içinde bir şeyleri kontrol etme, (porttan bağımsız, protokol bazında) Checkpoint FW-1'ın eklentisi olan Smart Defense'de var. Kazaa, MSN, Edonkey gibi protokolleri hangi porttan gelirlerse gelsin kesebilmekte. Dahası, bünyesinde olmayan protokolleri örnekleme ile tespit edip daha sonra kesmesi bile mümkün.

Öte yandan bu alanda Linux'a bir destek gelmiş olması bence çok daha önemli bir gelişme. Zira sözkonusu ticari güvenlik duvarları/ids'lerin bir müddet çalışınca farkına vardığınız çok önemli bir handikapları var. Bu her kapalı kodlu yazılımdaki handikap aslında, bir yerde ters bir durumda kaldığınızda, sözkonusu yazılım sizin için önemli olan bir işlevle çelişkiye düştüğünde yapacak tek şeyiniz, yazılım üreticisinin bunu düzeltmesini beklemek. Onun dışında eliniz kolunuz bağlı.

İşte bu el kol bağlı olma mevzusu, gerçekten o verilen paralara yazık dedirtiyor. Halbuki bu tarafta, özgür yazılım alanında, belki de zaman zaman belli noktalarda çok daha naif araçlar kullanmak zorunda kalabiliyorsunuz, fakat hiçbir zaman yazılım üreticisine bu kadar muhtaç değilsiniz. Hede ile hödö birlikte çalışmadı mı, altından girip üstünden çıkıp çalıştırmak, belki de bir başka yazılımı daha devreye sokup problemin çevresinden dolaşmak mümkün. Ama alemin kralı gözüyle baktığınız, her sene her bir modülüne eşek yüküyle para ödediğiniz güvenlik duvarınız cluster çalıştığında VPN paketlerine kafasına göre işlem mi yapıyor? Yapacağınız tek şey bir vaka açıp beklemek.

Özgür yazılımın asıl özgür kısmı işte bu. Ve bu alanlar da Ian Murdock'ın tekrar tekrar belirttiği "enabling technologies" (imkan sağlayan teknolojiler) sayesinde gelişmekte. Bu eklenti de oldukça iyi olmuş, artık Linux'da bu alanda bir alternatif olabilecek.
0
honal
0
anonim
Hosuma giden sey artık IT yatırımlarınızı olabildigince dusurup sadece bilgiye ve deneyime yatırım yapabilmeniz. Yani artık checkpoint ve diger teknolojilerin pahallı olusu sizin istediginz kontrollere sahip network kurmak icin bir engel degil. Bahane ise hic degil.

Google da, sourceforge da isini gorebilecek teknolojiyi bulabilen, olan biteni takip eden kisi, kısaca adapte olabilen kisi benim kanımca gercek IT yatırımı. Pahallı Software degil.

Insan kaynagını masraf kapısı olarak goren gorus, artık Ust ve IT yonetimi tarafından yavas yavas bırakılmalı. Secim yaparken gidip MS sistem/yazılım/veritabanı muhendisi sertifakısından cok kisinin ne kadar acık goruslu olduguna adaptasyon kabiliyetine bakmalı.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

GNU/Linux ve Güvenlik

anonim

Türkiye Linux Kullanıcıları Derneği işbirlğiyle gerçekleştirdiğimiz Linux eğitimlerinin 4. kısımı olan " Linux ve Güvenlik " semineri 5 Mayıs 2009 Salı günü Kadir Has Üniversitesi, Kadir Has Kampüsü , Cibali Salonunda yapılacaktır.

Bilişim Güvenliği Kulübü (BİGUK)

Tarih: 5 Mayıs 2009
Saat:12:00-15:00
Yer: Kadir Has Üniversitesi , Kadir Has Kampüsü, Cibali Salonu- Fatih /İstanbul Ulaşım Düzenleyenler: Bilişim Güvenliği Kulübü-Türkiye Linux Kullanıcıları Derneği
Konuşmacı: Bora Güngören (Bora Güngören kimdir?)

Trusted Computing Hakkında Bir Sunum

sundance

Uzun bir süredir bahsi geçen "Bilgisayarınıza bir chip takılacak, bu sayede yazılım üreticileri ve web siteleri başta olmak üzere herkes kim olduğunuzu bilecek ve güvende olacaksınız" şeklinde lanse edilen Trusted Computing hakkında inanılmaz bir sunuma rastladım.

RMS'in "Treacherous (Hileci) computing" diye yorumladığı TC, Microsoft, Intel, IBM, HP ve AMD'nin birarada yeraldığı nadir projelerden biri. İki ayrı kalitedeki (25MB/50Mb) sunumu izleyin ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Ben şimdiye kadar daha iyi bir sunum izlemedim.
Daha detaylı bilgi için adres AgainstTCPA

Microsoft Yamana Yamana Ne Hale Geldi ?

sundance

Outlook`da bir açık daha. Zaten Lovebug ve Anna wormlarından sonra, artık önüne gelen Vbasic`çi virüs yazmaya başladı `Nasıl olsa Outlook`da bir şekilde çalışır` diye :)

Son virüs benim hep illet olduğum (Outlook kullanmadığımdan olsa gerek) maillara eklenen VCARD dosyası sayesinde yayılmakta. Artık ne yapacağı yaratıcılığa kalmış, ekrana bir yazı çıkartabilir, harddiskinizi formatlar, sharinglerinizi full açar vs.
Allahtan MS hemen bir patch yayınlamış. Detaylı haber Wired'da

Kriptografi ne kadar güvenli?

e2e

Bir süredir devam eden, ABD'nin, İran gizli servisinin iletişimini izlediği yönündeki tartışmaları duymuşsunuzdur. Olay ilk önce bu bilgiyi İran'ın nasıl elde ettiği etrafında dönüyordu. Senaryolardan en kuvvetli olanı ise bir dönemler ABD'nin Irak'ta en çok güvendiği ve gizli servis hizmetlerinden dolayı aylık $335,000 ödediği Ahmad Chalabi'nin bu bilgiyi, içkili bir ABD gizli servis ajanından aldığı ve İran'a verdiğiydi.

BBC'deki bu haber ise olayın teknik olarak nasıl yapılıyor olabileceği üzerinde duruyor.
Çeşitli güvenlik uzmanlarıyla yapılan röportajlardan alıntılarla günümüz kriptografi uygulamalarının kırılamayacağı, bu izleme olayının insan hatası(?) veya bir backdoor sayesinde yapılmış olabileceği anlatılıyor.

Alıntılardan biri beni biraz düşündürttü: Acaba?!

"The Code Book" kitabının yazarı Simon Singh: "... Bugün bir email göndersem, dünyanın tüm gizli servisleri, dünyanın tüm bilgisayarlarını kullansalar dahi çözemezler. Şifrelemeyi yapanlar şifre kırıcıları karşısında oldukça büyük bir avantaja sahipler."

NetSec Güvenlik Bülteni: Sayı 3

onal

Ağ güvenliği listesi (NetSec) üyeleri tarafından hazırlanan güvenlik bülteninin 3. sayısı çıktı. Buradan okuyabilirsiniz.