Hangi Dağıtımın Güvenlik Açıklarına Cevabı Daha İyi?

0
darkhunter
SearchSecurity, genel güvenlik açıklarının yamanması konusunda, hangi dağıtımların daha başarılı ve hızlı olduğuna dair istatistiksel bilgiler vermiş.
Sonuçlarla ilgili The Fridge'de de bir yorum yapılmış.

Asıl konu şu ki; bir dağıtımın endüstriyel kullanım alanı oluşturabilecek kadar başarılı olması, lokal çözümler sunmasından ziyade profesyonel bir güvenlik ekibi tarafından sürekli takip edilmesiyle de ilgili...

Bu bağlamda Ubuntu Breezy'den bu yana epey yol kat etmiş gibi görünüyor...*

Sonuç olarak, uykularınız kaçmasın ama kişisel bilgisayar kullanımı bile giderek daha tekinsiz bir hal alıyor...

* Breezy Badger'ın prestiji, 2006 yılının Mart ayında ortaya çıkan ciddi bir açık ile baltalanmıştı. Söz konusu açık, kurulum sırasında tanımlanan yönetici parolasının açık metin ( plaintext) olarak, /var/log/,,,/questions.dat altına kaydedilmesine imkan vermekteydi...

Görüşler

0
Tarık
her 2 günde en az 50 mb lık güvenlik/yazılım yükseltmesi/düzeltmesi yaptığına göre heralde ubuntu dapper drake bayaa bi güvenl ;) tabii olan kotamıza oluyor bu arada...
0
gilan
şu insanlara da yaranmak mümkün olmuyor. Ne ilginç??
0
Tarık
şu insanlara yaranmak mümkün olmuyor. Ne ilginç? Pardon, Ubuntu geliştirici ekibindemisiniz? yada ilginçliğin nedenini sorabilirmiyim?
0
gilan
(amacım bir tartışma yaratmak değil) Ubuntu geliştiricisi değilim ama kullanıcısıyım. Dapper'le birlikte windows'u tamamen silerek tam anlamıyla kullanıyorum. Ayrıca Ubuntu topluluğunu ve bu zaman zarfında yapılan işleri de çok yakından takip ediyorum. bu sayede yeni bir sürüm (Edgy) çıkarken ya da güvelikle ilgili yamalar çıkarken insanların ne kadar çok uğraştığını yakından izledim. Bu kadar açıklamadan sonra sizin sözlerinizin bana ilginç gelen kısımları:

"her 2 günde en az 50 mb lık güvenlik/yazılım yükseltmesi/düzeltmesi yaptığına göre heralde ubuntu dapper drake bayaa bi güvenl ;) "

güvenlik tehditleri değiştikçe ve arttıkça yazılımın onlar karşısında önlemini alması sizi neden rahatsız etti anlamadım. bu alaycı cümlenizden "dapper'in aceleyle çıkmış bir sürüm" olduğunu mu anlatmaya çalıştınız onu da tam anlamadım. Ubuntu forumu takip ederseniz her gün standart olarak 1800-2000 kişinin forumda olduğunu görürsünüz. buda demek oluyor ki "sorunlar çabuk bulunur ve çabuk çözülür" ubuntu bu yüzden güncelleştirmelere en hızlı cevap veren dağıtım. ve bu dağıtım için gerçekten çok emek sarfediliyor.
Ayrıca suse 10.1'i denediğimde update bile edemediğine şahid oldum. (3 ay önce ilk update'de hata verdi) o zaman bu dağıtım size göre en iyi dağıtım :) Sizce böyle mi olmalı. Şu sıralar windows bile hergün update yaparken ubuntu sizi neden bu kadar rahatsız etti onu anlamadım.
Başta da belirttiğim gibi amacım tartışmak değil. Sadece verilen emeklere ve harcanan zamana saygılı olmak gerektiğine inanıyorum.

Küçük bir not: 3 aydır kullanıyorum 2 günde bir 50 mb dosya indirseydim şu an yaklaşık olarak 2,25 gb veri indirmem gerekirdi. buda benim şu an dapper'in bir üst sürümüne erişmiş olmam anlamına gelir.



"tabii olan kotamıza oluyor bu arada..." OpenSuse 10.1 kullan, daha ilk update'de çöküp seni update etme derdinden kurtarır. 1 ay sonra 10.2 alpha1 çıkar 5 cd indirirsin (3gb) sistemi update edersin. Daha sonra alpha2 çıkar (3 gb) yine update etmiş olursun. Yaklaşık olarak 3 ayda 10 gb update yapmış olursun.

2.25 gb < 10 gb
0
Tarık
gilan, yazdıklarını ve yazdıklarımı okudum ve senin çıkardığın anlamı nereden çıkardığını anlamadım. ilk yorumum gayet ironi (dolaylı ve alaylı anlatım, mizah(itu, tdk sözluk) ihtiva eden bir yorumdu. Anlayamamış olman benim sorunum değil aslında. senin aksine Ubuntu GNU/Linux ta yeni değilim tam olarak 1,5 senedir kullanıyorum ve kullandığım sistemde kurulu açık kaynak yazılımları görsen aslında neden bahsettiğimi anlarsın. Fakat sen karşındaki insanın ne(ci) olabileceğini bir tarafa bırakıp yada fütursuzca yargılayıp infaz etme aşamasına gelmişsin. Senin yaptığın sadece yorum yapmış olmak gibi bişey olmuş bu durumda.
0
gilan
Benim amacım yargılayıp infaz değil gerçekten. Belki biraz duygusal olarak sert bir yorum yapmış olabilirim. Sadece yaptığınız yorumunuz bana da "ironi" geldiği için böyle yazdım. Her ne kadar tam anlamıyla 3 aydır kullanıyorsam da Ubuntuyu ve forumlarını "warty" sürümünden beri izliyorum. Harcanan emeği gördüğüm için böyle bir yorum oldu belki de. Yanlış anladıysam da sizden özür dilerim. Demek ki kuracağımız cümleleri ve kelimeleri iyi seçmemiz gerekiyor.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

LKD listeleri yeniden düzenleniyor

rootshell

Linux.org.tr´da Mustafa Akgül hocamızın imzasıyla yayınlanan açıklamaya göre LKD listeleri çıkan bir problem yüzünden yeniden oluşturulmuştur, eski üyeler ve yenileri lütfen müdüriyete ;)

Rootshell´e not: Lütfen bir dahaki sefere metni aldığın yerin urlini yazarsan, haberine müdahale etmek zorunda kalmayız.

Güvenlik, Paranoya ve ICAT

FZ

Eğer bilgisayar kullanıyorsanız ve güvenlik kavramı size basit bir kelimeden daha fazlasını ifade ediyorsa o halde biraz sonra bahsedeceğim siteye bakmak zorundasınız!

ICAT Metabase isimli bu Internet sitesi en son 2 Ağustos 2001 tarihinde güncellenmiş olup bilgisayar yazılımları ve donanımları ile ilgili 2680 kadar "zayıf, saldırılabilir" noktanın çok detaylı ve spesifik kategorilendirilmiş bir veritabanını içeriyor.

Kevin Mitnick'in kartı

sundance

80'lerde başlayan phreaker/cracker hayatı, yıllarca süren tutukluluk süresi ve hakkında yazılmış onca şeyden sonra tam anlamıyla bir modern zamanlar efsanesi olan Kevin Mitnick'in iş için kullandığı kişisel karta bu sabah Digg'de rastladım...

Eğer gerçekse oldukça orjinal değil mi?
Bu arada birçok ülkenin kanunlarına göre bu kartı taşımak bile suç :)

Linux kaynak koduna gizlice sızma denemesi

anonim

ntvmsnbc'nin haberine göre kötü niyetli biri Linux çekirdeğinin yeni versiyonuna bir trojan yüklemeye çalışmış.

‘Bitkeeper’ kaynak kodu güvenlik birimi, dışardan gelen bu müdahaleyi 24 saat içerisinde tespit ederek açık veritabanını kapadı, böylece kötü niyetli yazılımcının çekirdek üzerinde yapmak istediği değişiklikler Linux kodlarına yansımadı. Bitkeeper’ın yazılımcısı Larry McVoy söz konusu tehdidin sonuca ulaşmadığını belirtti.

Live CD'ler ve read-only mount

e2e

GNU/Linux'un en büyük katkılarından biri de Live CD'ler oldu. Knoppix ile başlayan Live CD serisi şimdilerde epey bir arttı. Live CD'lerin en temel kullanım alanlarından biri de "forensic", yani "kırılmış" bir sistem üzerinde iz sürme, kanıt bulma vs. Live CD'lerin makinadaki disk bölümlerini read-only mount etme özelliği sayesinde diskte herhangi bir kanıt kaybına neden olmadan bu işlem rahatlıkla yapılabiliyor, ya da en azından öyle düşünülüyordu.

Linux-Forensics.com'da yer alan bu incelemeye göre bu konuda istisnalar var. Yazar, EXT3 ve Reiserfs dosya sistemi olan disklerde read-only mount edilmesine rağmen disklerdeki hash değerlerinin değiştiğini belirtiyor. Bunun bu dosya sistemlerinin journaling özelliğinden kaynaklanıyor olabileceğini de ekleyen yazar, bunun sadece Knoppix'in değil, denediği başka Live CD GNU/Linux'larda da olduğunu söylüyor.