Rapid7, Metasploit’i Satın Aldı

0
anonim
Türkiye satışlarını, Endersys’in yaptığı önde gelen “bütünleşik zayıflık tarama sistemi” üreticisi Rapid7, dünyanın en geniş exploit veritabanına sahip açık kod “penetration test framework” Metasploit projesini satın aldı.
Bu satın alma ile zayıflık tarama çözümü Rapid7 Nexpose™ daha gelişmiş özelliklere kavuşacak ve Rapid7 Metasploit projesine özel kaynak aktararak projenin daha hızlı ilerlemesini sağlayacak.

Rapid7 CEO’su Mike Tuchen, yaptığı açıklamada “Metasploit ve Rapid7 Nexpose, pazar için çok önemli yeteneklerini daha ileri götürmek üzere pozisyonlandılar. Geniş çözüm portföyümüz ile kurumların ve devlet kuruluşlarının güvenlik açıklarını tanımlama ve giderme konusundaki ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayan ilk şirketiz.” dedi.

Metasploit proje yöneticisi HD Moore şunları söyledi: “2003’den beri Metasploit projesi guvenlik hakkındaki bilgisini paylaşmaya ve üst düzey ürünler geliştirmeye odaklanmıştır. Bu satın alma ile birlikte proje, tahsis edilmiş kaynaklara sahip olacaktır. Proje daha hızlı ilerleyecek ve açık kod topluluğa daha kaliteli çözümleri sunmamızı sağlayacak.”

HD Moore ve diğer Metasploit proje üyeleri de Rapid7’ye katıldı. HD Moore, Rapid7’de CSO (Chief Security Officer) olarak çalışacak.

Metasploit projesi hakkında daha fazla bilgi için: http://www.metasploit.com

Rapid7 ve ürünleri hakkında bilgi almak için: http://www.rapid7.com

Endersys - Rapid7 Türkiye satış ortağı: http://www.endersys.com.tr

İlgili Yazılar

Küçücük parmak izi tarayıcı!

conan

Authentec firması dünyanın en küçük parmak izi tarayıcısını piyasaya sunmuş. 14mm x 14 mm x 1,4 mm kare şeklinde olan bu chip/tarayıcının 128 x 128 pixelkarelik bir tanıma matrix'ine de sahip olduğu EntréPad AES3500 Sensor/chip'inin teknik verilerinden anlaşılıyor. USB üzerinden çalışan bu tarayıcı şu an için Microsoft® Windows 98®, ME®, NT® 4.0, 2000®, XP® ve Symbian® uyumluymuş. Firmanın asıl hedefi bu tarayıcının kullanımını PDA gibi ortamlarda yaygınlaştırmak.

Router Tasarlarken Dikkatli Olmak Lazım! ;-)

FZ

2003 yılının Mayıs ayında `University of Wisconsin - Madison´ ağ yöneticileri kampüsteki kamuya açık NTP (Network Time Protocol) zaman sunucusu bilgisayarın kaldıramayacağı kadar yoğun bir trafiğe maruz kaldığını saptadılar. Başlangıçta saniyede yüzbinlerce paketten oluşan bu trafiği DDoS (Distributed Denial of Service) saldırısı olarak algılayan ağ yöneticileri durumu inceleyince bunun böyle olmadığını gördüler.

Problemin pek çok organizasyonda bolca bulunan ucuz ve küçük bir router cihazdaki gömülü koddan kaynaklandığı tespit edildi ve üretici firma ile temas kurma çabaları başladı... Bu süreci çok güzel ve detaylı bir şekilde yansıtan teknik raporu tüm ilgililerin okumasında fayda var. Söz konusu süreç aynı zamanda üniversite sanayi işbirliğine dair güzel bir örnek.

Biyometrik Güvenlik ve Uygulama Kolaylığı

FZ

Pek çok filmde biyometrik güvenlik ile karşılaşmışsınızdır. Mesela adam kapıya elini koyar ve adamı tanıyan sistem kapıyı açar, kadın asansöre biner ve bir kat numarası söyler ve kadının sesini analiz eden asansör bilgisayarı kadın eğer yetkili ise hareket etmeye başlar veya bir sistemi kullanmaya çalışan kişi karşısındaki kameraya bakar bakmaz sistem iris tabakası şeklini analiz eder ve elindeki eski bilgilerle bir kıyaslama yapar...

Kulağa hoş geliyor değil mi? Yani taşımanız gereken bir anahtar veya akıllı kart yok, hatırlamanız gereken ve zırt pırt unuttuğunuz bir sürü parola, şifre vs. yok. Tamamen sizi bedensel özelliklerinize yani size özgü ve taklit edilmesi nerede ise imkansız işaretlere dayanan güvenlik sistemleri.

Lastik Hortum Kriptanalizi: Türk Usulü Şifre Çözme - Ya Seve Seve Ya ...

muhuk

Böyle haberlerle anılmak çok üzücü. Bruce Schneier'ın yazısından kısa bir alıntı yaparak yorumlara dikkatinizi çekmek istiyorum:
Cryptographers have long joked about rubber-hose cryptanalysis: basically, beating the keys out of someone. Seems that this might have actually happened in Turkey

Internet Üzerinden Bir Takip Öyküsü

FZ

Geçen gün bir arkadaşımla yazışırken ilginç bir hikaye dinledim ve sizinle paylaşmak istedim:

Arkadaşım Internet üzerinden ICQ aracılığıyla birisi ile yazışıyormuş. Alışıldığı üzere karşısındakine ismini sormuş ancak karşı taraf ismini söylememekte ısrar edince arkadaşım bu inatçı şahsiyeti biraz şaşırtmaya karar vermiş. Önce ICQ programını kontrol etmiş ve yazıştığı kişinin IP numarası gösterme özelliğinin açık olduğunu görmüş (hata 1). Buradan makinanın IP adresini öğrenmiş ve ardından Essential Net Tools isimli programı kullanarak makinanın NetBIOS sisteminin açık olduğunu tespit etmiş (hata 2). Böylece makinanın MS Windows ağındaki makina ismini öğrenmiş: xxxxxx-24 gibi bir isim (hata 3). Bu bilgileri edindikten sonra tüm zamanların en faydalı sitesi Google arama sitesine girip "xxxxxx" ismini aratmış ve karşısına "xxxxxx internet cafe, adres:....." şeklinde bilgiler çıkmış.

Bu bilgilerle donanmış olan arkadaşım karşısındakine şöyle bir mesaj göndermiş: "Şu anda falanca adreste, falanca telefonlu Internet Kafe'de, 24 numaralı makinanın başındasın, hala ismini söylemek istemiyorsan sen bilirsin ;-)". Karşı tarafın küçük çaplı bir şok geçirip dumura uğraması üzerine muhabbeti fazla uzatmamış ;-)

Kıssadan hisse: Windows ortamında, Internet Kafe'de falan yazışırken dikkatli olun. Ya inatçılık etmeyin, ya da edecekseniz gereksiz servisleri kapatın, işletim sisteminizi kontrol edin, vs. vs. ;-)