Kutudaki Beyin Kavramına Bir Adım Daha Yaklaşıldı!

0
FZ
University of Florida bünyesinde çalışan bilimadamları bir uçak simulatörünü "uçurabilen" bir beyin "yetiştirdiler". Bu çalışma sayesinde beyin hücrelerinin bir ağ olarak çalışma sistemlerini anlamak için yeni olanaklar gündeme gelecek.

Söz konusu “beyin” -- yaklaşık 25,000 canlı sıçan beyni nöronundan (sinir hücresi) oluşan ve bir cam tabakta korunan sistem -- beyin süreçlerini gerçek zamanlı ve hücresel ölçekte incelemek için bilimadamlarına eşsiz bir fırsat sunuyor.Beyin hücrelerinin erişimini inceleyecek olan araştırmacılar sara krizleri gibi pek çok sinir sistemi hastalığını çok daha detaylı öğrenebilecekler ve bunu yaparken kimseye zarar verme riski taşımayacaklar.
Çalışmayı yürüten UF biyomedikal mühendislik profesörü Thomas DeMarse, “Beynin nasıl hesap yaptığını, bilgiyi nasıl işlediğini öğrenmek istiyoru", dedi. “Beyin, öğrenme ve hafıza süreçleri üzerine düşünecek olursanız, mesela size 5 yaşınızda yaşadıklarınıza dair sorular sorabilirim ve siz hafızanızdan bu bilgiyi çekip çıkarıp bana cevap verebilirsiniz. Bu çok büyük bir hafıza kapasitesidir. Aslında günlük hayatınızda gerçekleştirdiğiniz çok basit işleri bir bilgisayarın da kolayca yapabileceğini düşünebilirsiniz, oysa durum bunun tersidir.”

DeMarse'ye göre bilgisayarlar belli şekilde veri ve bilgi işleme görevlerinde olağanüstü hızlı olmakla birlikte henüz insan beyninin esnekliğine yaklaşabilmiş değiller. Söz gelimi ilk kez karşılaşılan garip bir eşyayı masa ya da lamba olarak sınıflandırmak, birçok değişiklik altında bir yüzü tanıyabilmek, vs. tarzı işleri bilgisayarlara yaptırmak hala pek kolay değil.

DeMarse´nin deneysel beyni bir F-22 jet savaş uçağı simülatörü ile etkileşime giriyor. Söz konusu beyin bunun için multielektrod dizisi ve bir masaüstü PC kullanıyor.

“Altında 60 elekrodluk ızgarası olan bir tabak. Bunun üzerine sıçanlardan alınmış canlı kortikal sinir hücrelerini yerleştirdik ve hemen aralarında bağlantı kurmaya başladılar."

Beyin ve simülatör çift yönlü bağlantı kuruyorlar, bedenlerimizdeki iletişime benzer bir iletişimde olduğu gibi.

“Başlangıçta yani beyin ilk kez simülatörle etkileşime geçtiğinde ne yapması gerektiğini bilmiyor, uçağı nasıl kontrol edebileceğine dair en ufak bir bilgisi yok. Bu yüzden de ilk denemelerde uçak yalpalayıp duruyor ve gelişigüzel salınıyor ancak beyne veri akmaya devam ettikçe kendi kendini süreç içinde düzenliyor ve uçağı uçurmasını öğreniyor."

DeMarso'ya göre, beyin şu anda uçağı çeşitli hava koşullarında idare edebilse de deneyin asıl amacı hücrelerin bir ağ yapısı içinde nasıl etkileşime girdiklerini anlayabilmek.

Bu deneyin yol açacağı felsefi tartışmalar epey detaylı. "Kutudaki beyin" kavramı gerçek mi oluyor? Konu ile ilgili tartışmaya yönelik birkaç kaynak:

- http://www.mindspring.com/~mfpatton/Tissues.htm
- http://www.mindspring.com/~mfpatton/binvat.htm
- ScienceDirect
- http://www.fact-index.com/b/br/brain_in_a_vat_theory.html

Görüşler

0
pirx
DeMarse´nin deneysel beyni bir F-22 jet savaş uçağı simülatörü ile etkileşime giriyor. Söz konusu beyin bunun için multielektrod dizisi ve bir masaüstü PC kullanıyor.

“Başlangıçta yani beyin ilk kez simülatörle etkileşime geçtiğinde ne yapması gerektiğini bilmiyor, uçağı nasıl kontrol edebileceğine dair en ufak bir bilgisi yok. Bu yüzden de ilk denemelerde uçak yalpalayıp duruyor ve gelişigüzel salınıyor ancak beyne veri akmaya devam ettikçe kendi kendini süreç içinde düzenliyor ve uçağı uçurmasını öğreniyor."

:SHOCK:
0
simor
Kafayı yeme argosuna Hanibal lecture den sonra yeni bir pratik kanıt ..
Hemde cam tabakta :)
0
malkocoglu_2
Cok ilginc... Norol ag, gelen verilerden hangisi icin kendisini optimize etmesi gerektigini acaba nasil anliyor ...? Cunku gercek dunyada ogrenci, "onu yapma", "boyle olmaz" gibi bir yon alir, ya da cezayi ilk elden yasar (yere dusup, bir tarafini acitmak gibi) ve kendini ayakta kalmak icin, istenilen yonde optimize eder.

Muazzam bir deneme, sonuclar inanilmaz. Hucreler aralarinda otomatik olarak baglanti kuruyorlar.. VAy vay. Turing makinasinin limitlerini es gecip direk organik bilgisayarlara mi gidiyoruz.. ?

Yazida anlatilan "bilgisayar" acaba kac Mhz?

25,000 SHz ? (Sican Hertz)

Ayrica alttaki cumle bence cok onemli:

"DeMarse has a $500,000 National Science Foundation grant".

Bu para adama arastirma yaptirir! :)
0
FZ
Söz konusu gelişmeden CogSci@Bogazici listesi üzerinden beni haberdar eden AI hocası, Levent Akın (http://www.cmpe.boun.edu.tr/~akin/) ve kendisi ile bugünkü derste bu konudan bahsettik biraz. Senin sorduğun soruların benzeri geldi gündeme. Konu ile ilgili kabul edilen bilimsel dergilerden birinde bir yayın çıkar çıkmaz alıp okumak ve detayları görmek lazım çünkü şimdiye kadar web üzerinde çıkanlar basın bülteni sadeliğinde, herhangi bir ciddi detay yok.

Silikon ile gerçek nöronun buluşması son birkaç yıldır gündemde olan bir şey, burada adı geçen çalışmanın dışında başka çalışmalar da var (F-22 simülatörü kontrol etmek gibi dikkat çekici şeylerde kullanılmasa da :) ve görülen o ki yavaş yavaş bu alan ısınıyor, ateşleniyor!

Belki de silikon yapılar 50 yıllık kısacık bilgi işlem teknolojileri tarihinin ilk dönemi ve şimdi yavaş yavaş melez (hibrit) bilgi işlem sistemlerine geçiyoruz, eğer elimizde doğanın milyonlarca yıllık süreç sonunda oluşturduğu optimize sistemler varsa bunları neden entegre etmeyelim ki sorusu gündemde. RSA'nın A'sı Adleman'nın doğrudan DNA kullanarak TSP problemini çözdürme çabaları düşünülürse belki mevcut eğilimleri daha geniş bir perspektif ile değerlendirme imkânı doğar.

Son olarak: Allah her bilimadamına, bilgisayarcıya böyle güzel yüz binlerce dolarlık araştırma fonu ihsan eylesin, amin! :)
0
malkocoglu_2
Amin!
0
conan
Cok az daha gelisince politikacilara yedek beyin olarak kullanilabilecegini dusunuyorum.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Bilişsel Bilimler Kılavuzu

FZ

1. Bölüm
Bilişsel Bilimler ya da Yanıtlı Yanıtsız Sorular Demeti

İnsanlar simgesel mantığa göre mi düşünürler? Çocukların zihni nasıl gelişiyor? Benlik nedir? Zeka nedir?/ Hangi davranışlar zeki sayılabilir? Hangileri sayılamaz? Hayvanlar akıllı mıdır? Bilgisayarlar düşünebilir mi? Para biriminin insanın tutumbilimsel (ekonomik) algısına ne tür bir etkisi vardır? Türkçe'de miş'li geçmiş zamanın olması, diğer bir deyişle, geçmişteki olaylar için tanık x "başkasından duymuş" ayrımı yapılması, Türkçe-konuşurların bilgilenme biçimlerini etkilemekte midir? Usta satranç oyuncularıyla yeni başlayanları ayıran özellikler nelerdir? İnsanlar ne gibi durumlarda zamanın hızlı ya da yavaş aktığını düşünme eğilimindedirler? Düşünce mi dili belirler, dil mi düşünceyi belirler? Düşüncenin bir dili var mıdır? Dünyanın bütün dillerini açıklayan bir kural demeti oluşturulabilir mi? Yaratıcılık nedir? Ne değildir? Sanatçıların yaratım süreçleri ne tür öğelerden oluşmaktadır? Bilimciler buluşlarını nasıl yaparlar? Zekayı geliştirmek olanaklı mıdır? İnsan yavrusu, nasıl oluyor da okuma-yazma öğrenebiliyor? İşitme engellilerin kullandıkları dil, ne tür özelliklere sahiptir? "Bir dilde ne kadar çok sözcük varsa, o dil o kadar gelişmiştir" görüşü doğru mudur? İnsanı doğa mı belirler çevre mi belirler yoksa kendisi mi? Hastalıkların büyüden kaynaklandığını düşünen bir toplum, bunların küçük canlılardan kaynaklandığını düşünen bir toplumdan daha mı ussaldır (rasyonel)? Yıldızlara bakarak yönünü bulan Pasifik Adası yerlileri, zeki midir? Gemiyi yöneten mi zekidir, kürekleri çeken mi, yön bulan mı? Beynin hangi bölgeleri, hangi uzuvlardan sorumludur? Zihin, beyinden bağımsız olarak incelenebilir mi? Karıncalar zeki davranışlar mı sergilemektedirler? Arılar, zeki midir?

Yüzyılın Fizik Deneyi

FZ

Merkezi İsviçre'de bulunan Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN) 36 ülke ve 2 binden fazla fizikçinin katılımıyla tarihin en büyük fizik deneyini gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yerin 100 metre altında gerçekleştirilecek olan zamanın en büyük fizik deneyinde Türkiye de üç ayrı ekiple yer alıyor. Bilim dünyasının 10 yıldan fazla bir süredir hazırlandığı ve yarım milyar İsviçre Frangı'na (580 milyon YTL) mal olan deneyin temel amacı maddeyi oluşturan parçacıkları inceleyerek, evrenin işleyişi hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak. Türk bilim insanları Compact Muon Solenoid (CMS) isimli projenin, doğanın şifresini deşifre edeceği yorumunu yapıyor. İnsanlık adına, evrenin oluşumu, işleyişi ve geleceği adına büyük keşifler yapacak olan deneye Türkiye'den Çukurova Üniversitesi, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi fizik bölümlerinden öğretim görevlileri ve doktora öğrencileri katılıyor.

CiteULike: Akademik Dünya Web 2.0 ile Tanıştı

FZ

CiteULike, bilimcilerin okudukları ve depolamak, paylaşmak istedikleri akademik makaleler için Web 2.0 tarzı bedava bir Internet hizmeti. Sisteme kaydolduktan sonra İlgilendiğiniz bir makale olursa bir düğmeye basarak kişisel kitaplığınıza eklemeniz mümkün, citeulike otomatik olarak makale bilgilerini tespit eder.

Bakü, matematik, sihirli kareler, algoritmalar ve bilgisayarlar...

FZ

Bakü´deki uluslararası bir konferanstan birkaç saat önce döndüm ve orada karşılaştığım bir bilimadamı ile ilgili deneyimimi paylaşmak istedim.

Azeri kökenli ve şu anda Gaziantep Üniversitesi´nde çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Asker Ali Abiyev ile tanışma ve söyleşme imkânı bulduk, profesörün epey heyecanla bahsettiği bir sihirli kareler konusu vardı. Hani şu içine tamsayıları yerleştirdiğimiz ve yatayda, dikeyde ve çaprazda toplam alındığında sabit bir sayı veren kare matrisler.

Prof. Abiyev söz konusu karelerle ilgili olarak genel bir formül bulduğunu, keyfi büyüklükte bir sihirli kare oluşturmak için bir algoritma geliştirdiğini ve bu karelerle ilgili özelliklerden yola çıkılarak fiziksel birtakım yasalara da erişilebileceğini iddia ediyordu. Bir başka uygulama alanı olarak da bunların şifrebilim (kriptoloji) alanında kullanılabileceğinden bahsediyordu. Söz konusu algoritmayı canlı olarak çalışır halde izlemek isteyenler şu adrese bakabilir: http://www1.gantep.edu.tr/~bingul/php/magic/tr-index.php

İnsan Zihni Sayısal Mı Analog Mu?

FZ

İnsan zihninin bir bilgisayar gibi ayrık süreçler halinde çalıştığı teorisi bilişsel bilimdeki önemli paradigmalardan biridir. Cornell Üniversitesi'nde son gerçekleştirilen çalışmalardan birine göre ise insan zihninin çalışması biyolojik organizmalar gibi: gri alanlar arasında geçiş yapan dinamik bir süreklilik.

Proceedings of the National Academy of Sciences'ın son sayısında yer alan, Cornell'de çalışan psikodilbilimci Michael Spivey'in önderliğinde gerçekleştirilen çalışmada lisans öğrencilerine bazı sözcükler söylenip ekranda bunların resimleri gösterildi ve fareyi kullanarak doğru resmi seçmeleri istendi, ardından da benzer sözcük durumunda öğrencilerin fare hareketlerinin izleri takip edildi. Bu çalışma, dil anlamanın ayrık değil sürekli olduğuna dair önemli bulgular içeriyor.