Kendini Kopyalayan Robot

0
anonim
Yahoo coglist'e az önce düşen habere göre kendini kopyalayan robot yapıldı. Cornell üniversitesi araştırma laboratuvarlarında geliştirilen robot hakkında daha detaylı bilgiye buradan ve kopyalama olayının mpeg formatındaki görüntülerine de buradan ulaşabilirsiniz.

Görüşler

0
sametc
ya hiç yorum yazılmamış...

farkettinizmi bilmiyorum utopya gercekleşmek uzere ve kıyamet yaklaşıyor insanlar için :)

ya birde kendini kopyalamış diye seviniyorlar :) len bozun şu robotu :=)

tam selçuk erdemlik hikaye.
0
nipple
Bakalım Asimov'un 3 Robot Yasasını [en.wikipedia.org] ne zaman tartışmaya başlayacağız.
0
simor
Bu robot kendi kendini kopyalıyomuş. Kendi kendini bozuyomu bilmiyoruz :))
0
lifesdkver0_1
bunun Game of Life 'dan (teorik anlamda) ne farkı var, anlayamadım.

robotun önüne koyarsın metali, silikonu, vsyi; kendi kopyasını çıkarabilirse o zaman damgalarsın bunu kendini kopyalayan robot diye :)
0
jnmbk
Yılmaz Erdoğan'ın dediği gibi: "şerrefsizim benim aklıma gelmişti" :)
Bu bir ilk olduğu için kendini hammadesinden yapmasını beklemek doğru olmaz diye düşünüyorum. En basit canlı bile kendini kopyalarken(yani çoğalırken) bile çok karmaşık olaylar dönüyor. Buradakinin yaptığı kendini kopyalama değil bir çeşit üremedir. Sonuçta oluşan nesne ilkiyle %100 aynı değildir(en azından şekil ve molekül sayısı bakımından:). Bilim dünyasına hayırlı olsun diyelim, insanlara faydalı birçok ürün yapılabilir bu tekniğin gelişimiyle...
0
core_eye
Arkadaşlar bence bu harika bi gelişme süper bi olay, ben bu robota daha gelişecek assembly dili gibi bakıyorum. Yani bu mantığın üzerine bu olayı kullanacak çok değişik robotlar çıkabilir.
Hayal gücümüzü çalıştıralım: bu küp şeklindeki aletleri çok küçük bir boyuta küçültsek ve bunlardan binlercesini, milyonlarcasını içlerindeki dna gibi bilgi saklayan bir hafızayı kullanarak bir şekil oluşturacak şekilde bir araya getirsek. güzel bir organizma olmazmı...
Zaten dediğim dna'nın basit bir çeşidi var bu aletlerin içinde fakat bu sadece çubuk şeklinde bir yapı üretiyor, ben çok daha şekilli bişeyden bahsediyorum.
Hatta bu küp şeklindeki küçük aletlerin içindeki dna'yı kullanarak kendi küplerini kendileri oluşturacak şekilde tasarlasak insanlığın sonu gelmezmi? Çok güzel olur! Bu günleride mi görecektik :)
Zaten ilk bilgisayarlarda çok büyük değilmiydi?
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türkçe Bilişsel Bilim Sitesi

FZ

Bilişsel Bilim ülkemizde çok az sayıda kişinin farkında olduğu ve üzerinde çalıştığı bir bilim dalı. Tamamen bu konuya adanmış bu sitenin amacı hem bilişsel bilim konusunda çalışanları ve bu konuya ilgi duyanları bir araya getirerek birikimlerini paylaşacakları bir ortam oluşturmak hem de kamuoyuna bu yeni bilim dalını ve önemini anlatmak.

İnsan zihni nasıl gelişir: Büyüme için önkoşullar

FZ

Takip ettiğim bilişsel bilim e-posta listelerinden birinde meşhur bilgisayar ve bilişsel bilimci, yapay zekâ alanının kurucularından Prof. Dr. Marvin Minsky'nin Society of Mind kitabından önemli bir bölümün çevirisi ile karşılaşınca bunu FM takipçileri ile paylaşmak istedim. Çeviri daha önce burada YTL ile ilgili bir psikolojik çalışmasının özetine yer verdiğimiz Ulaş Başar Gezgin tarafından gerçekleştirilmiş ve çağımızın önemli disiplinlerarası düşünürlerinden birinin görüşlerini, aklına takılan soruları yansıtıyor: Zihin nasıl gelişir, belirli evreleri var mıdır, bunlar arasındaki ilişkiler nelerdir, bizler bunu dışarıdan bakanlar olarak nasıl algılarız...

Bilim ve Gelecek Ocak Sayısı Çıktı

FZ

Bilim ve Gelecek'in Ocak sayısı bayilerde.

Ya Higgs bozonunu bulun ya da yeni bir Einstein!

'TANRI PARÇACIĞI’ NEREDESİN?

Ortaya atılan evren kuramlarının doğrulanması için bir parçacığa ihtiyaç var. Higgs bozonu standart modelin tüm sorunları için gerekli bir parçacık; bu nedenle adına "Tanrı Parçacığı" deniyor. Higgs nerede ve nasıl bulunacak? Hiçlik nedir? Büyük Birleşik Kuramlar. Büyük Patlama oldu mu? Süpersicimler. Karanlık madde nedir? Zaman başlamadan önce. Fiziğin sonu mu? Leon Lederman ve Dick Teresi yazdı.

Yüzyılın Fizik Deneyi

FZ

Merkezi İsviçre'de bulunan Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN) 36 ülke ve 2 binden fazla fizikçinin katılımıyla tarihin en büyük fizik deneyini gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yerin 100 metre altında gerçekleştirilecek olan zamanın en büyük fizik deneyinde Türkiye de üç ayrı ekiple yer alıyor. Bilim dünyasının 10 yıldan fazla bir süredir hazırlandığı ve yarım milyar İsviçre Frangı'na (580 milyon YTL) mal olan deneyin temel amacı maddeyi oluşturan parçacıkları inceleyerek, evrenin işleyişi hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak. Türk bilim insanları Compact Muon Solenoid (CMS) isimli projenin, doğanın şifresini deşifre edeceği yorumunu yapıyor. İnsanlık adına, evrenin oluşumu, işleyişi ve geleceği adına büyük keşifler yapacak olan deneye Türkiye'den Çukurova Üniversitesi, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi fizik bölümlerinden öğretim görevlileri ve doktora öğrencileri katılıyor.

Dikkat burada tehlikeli artıklar gömülüdür!!!

anonim

`Evrensel` yaygınlıkta kullanılan ve hayatı önem taşıyan mesajlar vermeye çalışan işaretler beynimize çeşitli sebeplerden dolayı kazınmıştır. Yüksek gerilimin `yıldırımı`, biolojik tehlikenin hiçbirşeye benzetemediğim işareti, radyasyonun `3 yapraklı yöncası` (meleğe bile benzetenler var)... Pictogramlardan hayatı tehlike taşıyan en tanıdıklar bu linkte var.

Şu andaki kültürel düzeyin kaybolmadığını, uygarlığın gerilemediğini ve varolan düzenin bozulmadığını kabul edersek bu işaretler çoğu zaman görevlerini yerine getirecek, insanları en azından uyaracaktir.

Ya öyle olmassa? Uygarlık yokolursa, değişirse, bu uygarlığa ait olmayan birileri(!) gelirse? Bırakın magra adamını, 1900 lerden önce herhangibir kimsenin bu işaretleri anlayamacağını(belki kurukafa ve kemiklerin iyi birşey olmadığı kanısına varabilirler) düşünürsek bu işaretler alternatif zamanlarda hiçbir ise yaramayacaktir.

Amerika da nükleer artıkların depolanması için Yükka Dağının adeta içine, 700 metre derine inşaa edilen WIPP(Waste Isolation Pilot Plant) tesislerin enazından önümüzdeki 10000 yıl boyunca içinde barındıracağı ölümcül tehlikelere karşı dış dünyayı zaman, uygarlık, kültür ayrımı yapmadan uyaracak işaretler bulmak çok kolay değil.