İlk Programlanabilir Robot

0
sefalet
İlk programlanabilir robotu tarihte ilk kim yapmıştı? Leonardo Da Vinci (demir adam, codex atlanticus vs.) hemen akla gelen seçeneklerden biri, fakat çok daha eskiye giden pek çok örnek var. Örneğin 12. yüzyılda yaşamış Türk bilim adamı El Cezeri'yi unutmamak gerekiyor.
New Scientist dergisinde çıkan bir makaleye göre, MS 60'larda Heron (İngilizce bilgi daha geniş) adındaki bir Yunan mühendisin yaptığı üç tekerlekli araba, programlanabilir bir robotun en eski örneği. Araba Heron'un sadece otomatlardan oluşan tiyatrosunun bir parçası. Heron aynı zamanda ilk buharlı türbini de yapan kişi olarak biliniyor. Gücünü bir ağırlıktan alan araba, öne, arkaya ve kendi etrafında dönebiliyor. Makalenin yazarı, bilgisayar bilimcisi Noel Sharkey'e göre arabanın çalışma ilkesi çağdaş programlama dillerine çok benziyor. Sharkey yapay zeka ve robotik konularında çalışmakta olan bir profesör. Heron'un yapıtı, Leonardo ve El Cezeri'nin yaptıklarından farklı olarak, dizgesel bir sisteme dayanıyor. Haberin devamı için burası.

Görüşler

0
pvc
Güzel haber. Şu robot hayvanların fiyatlarını biraz düşürseler de alsam. İlginç olabilir.
0
pvc
Birde bu robot köpekler filan neden bu kadar pahalı? 4500$'dan filan bahsediliyor. Konu ile pek ilgili değil ama aklıma geldi yani. Mesela şu adresteki robot

http://www.teknomag.com/index.php/post/2528/linuxlu-robot-kopek-bj/

Hemde işletim sistemi olarak Linux kullanıyormuş. Baktığım zaman donanımı filan öyle çok fazla fiyat tutacak gibi durmuyor. (Tabi aslında donanımı bilmiyorum belkide pahalı parçalar vardır içinde)

Beni bu konuda aydınlatacak yok mu? Bu robot köpekler neden bu kadar pahalı?
0
yilmaz
(harcanan para + giderler) / satılabilecek ortalama sayı
boyle bir denklemin sonucu olabilir.
0
pvc
Bence harcanan para + giderler ile ilgisi yok. Bence ortada sağlam bir kazıklama olayı var. Sonuçta bu tip şeylerden piyasada fazla yok ve insanlar bunu sonuna kadar kullanıyor.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Dikkat burada tehlikeli artıklar gömülüdür!!!

anonim

`Evrensel` yaygınlıkta kullanılan ve hayatı önem taşıyan mesajlar vermeye çalışan işaretler beynimize çeşitli sebeplerden dolayı kazınmıştır. Yüksek gerilimin `yıldırımı`, biolojik tehlikenin hiçbirşeye benzetemediğim işareti, radyasyonun `3 yapraklı yöncası` (meleğe bile benzetenler var)... Pictogramlardan hayatı tehlike taşıyan en tanıdıklar bu linkte var.

Şu andaki kültürel düzeyin kaybolmadığını, uygarlığın gerilemediğini ve varolan düzenin bozulmadığını kabul edersek bu işaretler çoğu zaman görevlerini yerine getirecek, insanları en azından uyaracaktir.

Ya öyle olmassa? Uygarlık yokolursa, değişirse, bu uygarlığa ait olmayan birileri(!) gelirse? Bırakın magra adamını, 1900 lerden önce herhangibir kimsenin bu işaretleri anlayamacağını(belki kurukafa ve kemiklerin iyi birşey olmadığı kanısına varabilirler) düşünürsek bu işaretler alternatif zamanlarda hiçbir ise yaramayacaktir.

Amerika da nükleer artıkların depolanması için Yükka Dağının adeta içine, 700 metre derine inşaa edilen WIPP(Waste Isolation Pilot Plant) tesislerin enazından önümüzdeki 10000 yıl boyunca içinde barındıracağı ölümcül tehlikelere karşı dış dünyayı zaman, uygarlık, kültür ayrımı yapmadan uyaracak işaretler bulmak çok kolay değil.

Merhaba Higgs!

tongucyumruk

Yıllar süren aramaların, taramaların ve hunharca çarpıştırılan trilyonlarca atomaltı parçacığın ardından sonunda CERN'den beklenen açıklama geldi. LHC'de yapılan ATLAS ve CMS deneylerinde Higgs Bozonu'nun beklenen niteliklerine uygun bir parçacık 5 sigma seviyesinde kesinlikle tespit edildi (Matematikle arası limoni olanlar için 0.999993204653751 olasılık diyebiliriz)

İnteraktif Dokunmatik Teknoloji

yellowelephant

İnternette yeni bir bilişim teknolojisi bu aralar görenleri şaşırtıyor. İsmi: Multi-Touch Interaction Technology

Bu teknoloji özetle 36'' x 27'' boyutlarında dokunmaya duyarlı bir ekranın üzerine herhangi bir araç kullanmadan parmaklarınızla yönlerdirdiğiniz bir donanımın ve yazılımın ürünlerinden oluşuyor.

Kutudaki Beyin Kavramına Bir Adım Daha Yaklaşıldı!

FZ

University of Florida bünyesinde çalışan bilimadamları bir uçak simulatörünü "uçurabilen" bir beyin "yetiştirdiler". Bu çalışma sayesinde beyin hücrelerinin bir ağ olarak çalışma sistemlerini anlamak için yeni olanaklar gündeme gelecek.

Söz konusu “beyin” -- yaklaşık 25,000 canlı sıçan beyni nöronundan (sinir hücresi) oluşan ve bir cam tabakta korunan sistem -- beyin süreçlerini gerçek zamanlı ve hücresel ölçekte incelemek için bilimadamlarına eşsiz bir fırsat sunuyor.Beyin hücrelerinin erişimini inceleyecek olan araştırmacılar sara krizleri gibi pek çok sinir sistemi hastalığını çok daha detaylı öğrenebilecekler ve bunu yaparken kimseye zarar verme riski taşımayacaklar.

Keskinliğini kaybeden sınırlar...

darkhunter

CG/Render teknolojisi nereye doğru gidiyor bilinmez, ama bir önceki jenerasyonun hayalleri yavaş yavaş gerçekleşiyor...

Tamamen CG (Computer Graphics) teknolojisinin ürünü olan bu çalışma, CG teknolojisinin, şu anki sınırlarını çizmesi açısından ilginç bir örnek.

Özgün haber ve yorumlar için tıklayın.