Kablo internet, üvey evlat!

0
mos
Geçtiğimiz hafta ADSL kullanıcılarını sevindiren bir gelişme oldu. En düşük bağlantı hızı olan 128kbit , 256kbit 'e çekildi ve aylık ücreti de 49YTL olarak belirlendi.
Bir senedir kablo internet kullanıyorum. Sözüm ona "şanslı" kablo kullanıcılarındanım, çünkü servis sağlayıcıya ödenen şu 25YTL 'lik ücret bizim bölgede yok.

Efendim ben 36YTL 'ye 128k internet alıyorum ama komediye bakın ki aynı interneti aynı ülkede başkaları 36+25 YTL 'ye alabiliyorlar.Bu kadarı yeterince *adaletsiz* iken, şimdi bir de "DSL 'de 256k 49YTL heyyoo!" diyen insanlara bakıp iç geçirir olduk.

Altyapı yeterli miydi?
Telekom'un uzun vadede başka hin planları mı var?
yoksa kablointernet servis sağlayıcıları mı çok vurdumduymaz?
Emin değilim.. ama ortada bir haksızlık olduğu gerçek.

Uzun zamandır ilk defa bu konuda bir serzeniş gördüm, haber Turk.internetteydi.

Yazıda bazı e-postalardan alıntılar da yapılmış, herkes sağa sola posta gönderip duruyor ama Allah aşkına o mailları gerçekten okuyup, gerçekten ciddiye alıp cevap veren birileri var mı sizce orada? Düşünün ki bir senedir benim dahil olduğum bölgede muhatap olabileceğim bir servis sağlayıcı yok, olanlaınki de evlere şenlik; atılan maillar geri dönüyor, telefonlara dünyadan bihaber insanlar bakıyorlar...

Nerede bu devlet? devlet bize de yardım etsin :-)

Görüşler

0
ttk
Merhaba

Epey uzun zaman kablocular saltanat sürdü, elbette bunun da bir sonu olacaktı vs. vs. :)
Yukarıdaki kısım şaka falan ama haksızlığın verdiği sıkıntıyı tahmin edebiliyorum. Bu senenin başında bizim buralara Adsl gelip de abone olmadan önce (kablo halen yok buralarda) en son telefon faturam, dial up internetten dolayı 90 küsür milyondu.

Ücrette ve hızda adâletin sağlanması lazım hem kabloda hem de dial-up'da.
Gördüğüm kadarı ile (en azından Ankara'da bizim bilgisayarcı arkadaşların başına gelenlerden) kablonun kesinti sıkıntısı da Adsl'e göre oldukça fazla oluyor.

Sonsöz, Allah kolaylık versin bu devletle ve özel (!) sektörle cümlemize.
0
tongucyumruk
Dün İnteraktif Telekom'dan bir e-posta geldi. Kablo TV tarifesi ADSL ile senkronize hale getirilecekmiş. Az önce telefonla öğrendiğim kadarıyla ne yazıkki şu an tam ne zaman bu geçişin gerçekleşeceği belli değil.

Açıkçası Telekom'un kablo'yu üvey evlat gibi görmesi doğal (ama haklı değil). Ne de olsa ADSL'i tamamen kendi üzerinden sağlarken kablo için interaktif gibi diğer şirketlerle ortaklıklara gitmesi gerekiyor.

Neyse, sonuçta benim gibi ADSL modem'lere düşman olan insanlar için iyi bir haber.

Altyapı varmıydı, nasıl kazıklandık gibi konulara ise girmek istemiyorum, zira ağzımdan köpükler saçılmaya başlayabilir...
0
mos
[......]
Sonuç olarak; Türk Telekom'dan alınan bilgiye istinaden Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylandığı takdirde Türk Telekom'un Kablo İnternet ve ADSL tarifeleri eşitlenecek ve 256 kpbs 49 Milyon TL'ye, 512 kbps ise 99 Milyon TL'ye düşecektir.

---

evet ne zaman olacagi belli degil ama yine de bunu duymak guzel


Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Telekom Zamları Yargı Yolunda

FZ

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Fatih Dinler, milyonlarca kullanıcı adına Telekom'u dava ediyor. Türk Telekom'un Internet erişim ücretlerine yapmış olduğu zam ile ilgili olarak dava açtıklarını belirten Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Fatih Dinler; “internet erişim ücretlerine yapılan zamlar “sosyal devlet” ve “hukuk devleti” ilkelerine aykırı olduğu gibi haberleşme özgürlüğüne de vurulan bir darbedir. " dedi.

Bir Ülkenin Beyni Nasıl Felç Edilir

FZ

Bir Ülkenin Beyni Nasıl Felç Edilir*

Üzerine titreyerek yetiştirdiğiniz çocuğunuz stresli bir sürecin ardından üniversiteye girdiğinde onun zarar görmesini ister misiniz? Evladınızın kandırılması hoşunuza gider mi? Peki çocuklarınızın öğretmenleri yani üniversitedeki hocaların bir kısmı sizi ve hemen herkesi kandırsa neler hissedersiniz? Maaşınızdan veya kazancınızdan kesilen vergilerin, sizi ve çocuklarınızı kandırmaya çalışan insanlara verildiğini öğrenseniz kendinizi iyi hisseder misiniz? Böyle insanların çocuğunuza ve başkalarına örnek olmalarını ister misiniz ya da çocuklarınızın böyle insanlara dönüşmesini?

Benim bir çocuğum olsa yukarıdaki soruların hepsine hiç tereddüt etmeden "hayır!" cevabını verirdim. Dahası böyle soruların sorulmasını bile garip karşılardım.

Henüz bir çocuğum yok ama yukarıdaki soruları sormama yol açan bazı olgulardan ve olaylardan haberdar olmak beni epey rahatsız etmeye başladı. Sizi de rahatsız etmesi gerektiğini düşündüğüm için bu yazıyı yazmaya karar verdim. Neden sizi de bu rahatsızlığa ortak etmeye çalıştığımı aşağıda izah edeceğim.

OEM Bilgisayarlara Saldırmak Pahalıya Patladı!

FZ

Geçtiğimiz senenin başında büyük bir reklam kampanyası ve web sitesiyle gündeme gelen markalı PC'yi özendirme girişimi Sanayi Bakanlığı'na bağlı Reklam Kurulu tarafından yayın durdurma ve katılımcı firmaların her birine 44.975 YTL (!) maddi tazminatla cezalandırıldı. TÜBİDER'in yaptığı başvuruyla gündeme gelen soruşturmada sözkonusu reklamlarda markasız/toplama PC satanların garantisiz, lisanssız ürün satmak, satış sonrası hizmet vermemek gibi haksız suçlamalara maruz kaldığına karar verildi. Kampanya Microsoft, HP, Symantec, Vestel, Escort, Casper ve Datateknik tarafından yürütülüyordu.

Kaynak: Radikal - Sanal Alem

Usta bir felsefeci ile hayat,bilgelik, anti-depresanlar ve akademisyenlik üstüne

FZ

Ülkemizin tanınmış felsefecilerinden ve bilim felsefesi, bilgi teorisi, felsefe tarihi, ahlak felsefesi üzerinde uzmanlaşmış araştırmacılarından, ODTÜ Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet İnam kendisiyle yapılmış son röportajlardan birinde pek çok konudan, her zamanki sıradışı ve çarpıcı üslubuyla bahsediyor.

İnam'ın değindiği konular arasında bilge bir adamın neden fırlama olması gerektiği, akademisyenliğin hiç bilgece bir iş olmadığı, şeytanla konuşmanın nasıl bir şey olduğu, ODTÜ gençliğinin büyük bir kısmının neden bunalıp anti-depresan kullanmaya başladığı, Platon'dan bugüne memleketinin halinin ne olacacağının neden bir türlü karara bağlanamadığı gibi şeyler var.

Zaman zaman FM'de girdiğimiz tartışmalar bağlamında da pek çok şey çağrıştırabilecek, güzel ve eğlenceli bir yazı.

Milletvekilleri sanal âlemde sitesiz kaldı!

FZ

Milletvekillerinin internet sitelerinin bir hafta önce çöktüğünü söyleyen CHP Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu, konuyu TBMM Başkanı Bülent Arınç'a götürdü. Çerçioğlu soru önergesinde, sitelerin kurulması işinin ahbap çavuş yöntemiyle bir şirkete verildiğini, şirket iflas edince sitelerin de ortada kaldığını belirtti.

TBMM'nin de kendi imkânlarıyla internet sitesi kurabileceğini vurgulayan CHP'li vekil, "Site kurucusu şirketin iflas etmesiyle site çökmüş ve milletvekillerine ait bütün bilgiler yok olmuştur. Bu uygulamada sizleri yanlış yönlendiren bürokratlarınız hakkında işlem yapmayı düşünüyor musunuz? Milletvekillerine ait bilgiler, bu şirketten alınmış mıdır; bu bilgiler şirketten alınıp, Meclis çatısı altında web sitesi açılarak uygulama devam ettirilecek midir?" diye sordu. Çerçioğlu, sonucu tahmin ettiği için kendisinin bu şirkete site kurdurmadığını da belirtti.

Kaynak: Radikal