Internette Arama Yapmak Beyninize İyi Gelebilir

0
FZ
Pek çok çalışmadaki bulgulara göre zihninizi zorlayan bilişsel görevler beyninizin o işe kanalize olması ile kalmıyor, aynı zamanda beyninizin o göreve tepki verme şeklini de değiştiriyor. Zorlu zihinsel görevlerden ötürü beynin daha çok meşgul edilmesinin beyni hasarlara karşı korumanın yanısıra yaşlanmanın da olumsuz etkilerine karşı koruduğu düşünülüyor.
Yeni gerçekleştirilen ve fMRI beyin görüntüleme tekniğinin kullanıldığı bir çalışmanın sonuçlarına göre düzenli şekilde Internet araması gerçekleştirilen kişilerin beyni o aramalar esnasında bir metni pasif olarak okumaya kıyasla çok daha fazla çalışıyor.

Kaynak: http://arstechnica.com/news.ars/post/20081016-internet-searches-engage-the-aging-brain.html

Görüşler

0
dtemarti
Yani google'da ŞANSIMI DENEMEK İSTİYORUM buttonuna tıklamak iyi olmayabilir.
0
FZ
Ben çok daha acayip bir şey söyleyeyim, bir ara bunu bloga da geçirmeyi planlıyorum, bir keresinde bilgisayarcı bir dostumla muhabbet ederken bir başka bilgisayarcının ismini hatırlamaya çalışıyorduk, ikimizin de yakından tanıdığı bir isim ve fakat tam bir 'kahretsin dilimin ucunda ama bir türlü çıkartamıyorum!' durumu hasıl oldu. İkimiz de ayrı ayrı uğraştık didindik, ipuçlarını bir araya getirdik lakin hatırlayamadık. Sonra ben bir şey önerdim: Ya şu anda yanımızda Internet'e bağlı bir bilgisayar olsa idi ve Google açık olsa idi, o kişinin ismini bulmak için nasıl bir yöntem izlerdik? Ben bu soruyu sorduktan yaklaşık 10-15 saniye sonra bulmaya çalıştığımız ismi hatırlamıştım. Aynı yöntemi kullanan arkadaş da benim yardımım olmaksızın bir süre sonra o ismi buluvermişti zihninde.

Yani: Değil Google'da bilfiil arama yapmak, arama yaptığımızı düşünmek ve olası sonuçları hayal edip çıkarım yapmak dahi hafıza konusunda bize yardımcı olmuştu!
0
error
Yok artık, Lebron James!! demek istiyorum izninizle.. "Celestial Goog!e" olmuş bu..
:D
0
FZ
Mevzu Google, Yahoo ya da MSN Search filan değil tahmin edebileceğiniz gibi. Hafıza denen dipsiz kuyuda sondaj yapma yöntemi olarak yahut hatırlama tekniği olarak Internet araması.
0
error
Internet aramasını da tanımlamak lazım bu minvalde. Değişik arama motorları denemeleri oluyor. "anahtar sözcük (keyword)" araması yerine, mantıksal arama gibi. Sizin de hafızanızı tetikleyen arama yapmak istediğinizde aklınıza gelen anahtar sözcükler olmuş olmalı.

Pekala, buradan nasıl faydalı bir sonuç çıkarmalı? Bolca internet araması yaparak, anahtar sözcük dağarcığı oluşturmanın, ya da bir nevi sıkıştırma algoritması yahut işaretçiler gibi, hatırlamamız gerekli mevzuu atomize ederek sınırlı kelimeler ve sözcüklerle kaydetmenin, bizi kuyunun dibine eriştirecek bir araç vereceğini mi kurguluyoruz? Daha neler yapabiliriz?

Kuyu derin..



0
FZ
Bizim anekdottan çok fazla şey çıkmaz bu haliyle tabii, sadece bir kere yaşanmış ve aynısı bir daha asla yaşanmayacak türden. Ama benzerleri yaşanabilir mi? Buna dair bir fikir edinebilmek için benzer durum oluştuğunda ("dilimin ucunda ama bir türlü çıkaramıyorum!") benzer yöntemi deneyip ("acaba şimdi karşımda Internet bağlantılı bir bilgisayar olsa idi dilimin ucundaki şeyi hatırlayabilmek için neler yapardım?") elde edilen sonuçlara bakmak lazım. O hafıza problemini kontrollü olarak yaratmak ise çok güç görünüyor, bu yüzden deney yapmak zor ancak bunu okuyanlar kendileri deneyebilirler.

Diğer yandan hafıza ve hatırlama ile ilgili bir ipucumuz var, bazı çalışmalardaki bulgulara göre bir şeyi hatırlamak istediğinizde o şeyi ilk olarak öğrendiğiniz ortama benzer bir ortamda bulunursanız hatırlamanız kolaylaşıyor; egzantrik bir örnek vermek gerekirse: denizde, su altında öğrendiğiniz bir sayı dizisini yine benzer bir su altı ortamda daha kolay hatırlıyorsunuz oda koşullarında bulunmaya kıyasla. Yahut sokakta hızlı hızlı yürürken öğrendiğiniz, düşündüğünüz bir şeyi hatırlamak için ayağa kalkıp tempolu şekilde yürümeniz oturup düşünmeye kıyasla daha etkili olabiliyor (bu yazdıklarım garip gelebilir, şu anda ilgili makalelere referans veremiyorum ama bulması zor değil).
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Toyota'dan zıplayan robot bacağı

coskung

Japonya'daki 2005 World Expo fuarında ziyaretçilerini humanoidlerle karşılayan Toyota, şimdi de zıplayabilen robot bacağı geliştirdiğini duyurdu.

Bilişsel Bilimler Kılavuzu - III

FZ

Daha önce Ulaş Başar Gezgin'den alıntıladığımız bilişsel bilimler kılavuzunun 3. bölümü karşınızda (1. bölüm ve 2. bölümü de okuyabilirsiniz):

3. Bölüm

Şaşkın Beşer ve 25 Şeker: Düşler, Avukatlar, Çekik Gözlüler, "Ben demiştim zaten"ciler ve Diğerleri

Bu bölüme aşağıdaki sorulara yanıt vererek başlayalım. Kısa sürede yanıt bekleniyor:

1) Türkçe’de birinci harfi 'k' olan sözcüklerin sayısı mı daha fazladır yoksa üçüncü harfi 'k' olan sözcüklerin sayısı mı?

2) 8x7x6x5x4x3x2x1 çarpımının sonucu aşağı-yukarı kaçtır? (Unutmayalım: Hemen yanıt verilmesi bekleniyordu ve burada zeka ölçülmüyor. Rahat olun, çabuk yanıt verin.)

Bilim Teknik´den haberler -3- El Kitapları Çöpe

parsifal

Güçlendirilmiş gerçeklik (Augmented reality) kavramıyla tanıtılan yeni veri gözlükleri sayesinde mühendisler ve teknisyenler, kullanım klavuzlarına ve el kitaplarına gerek kalmadan bilgileri gözlükten okuyabilecek. Giyilebilir bilgisayar teknolojisinin de bir parçası olduğu "augmented reality" hakkında detaylı bilgi için buraya, haberin orjinali için buraya, google tercümesi için buraya tıklayabilirsiniz.

Işık Hızı Geçildi Görünüyor.

anonim

Pek asparagasa benzemeyen bir çalışmanın sonucu ışık hızı geçildi görünüyor. Detay için: CBC

İnsan Zihni Sayısal Mı Analog Mu?

FZ

İnsan zihninin bir bilgisayar gibi ayrık süreçler halinde çalıştığı teorisi bilişsel bilimdeki önemli paradigmalardan biridir. Cornell Üniversitesi'nde son gerçekleştirilen çalışmalardan birine göre ise insan zihninin çalışması biyolojik organizmalar gibi: gri alanlar arasında geçiş yapan dinamik bir süreklilik.

Proceedings of the National Academy of Sciences'ın son sayısında yer alan, Cornell'de çalışan psikodilbilimci Michael Spivey'in önderliğinde gerçekleştirilen çalışmada lisans öğrencilerine bazı sözcükler söylenip ekranda bunların resimleri gösterildi ve fareyi kullanarak doğru resmi seçmeleri istendi, ardından da benzer sözcük durumunda öğrencilerin fare hareketlerinin izleri takip edildi. Bu çalışma, dil anlamanın ayrık değil sürekli olduğuna dair önemli bulgular içeriyor.