Bilişim dünyasında klasikleşmiş sözlerden biridir: Bir sistem en yavaş parçasının hızında çalışır. Son yıllarda sıradışı bir artış gösteren işlemci, ekran kartı, bellek gibi donanımların sağladığı yüksek performans imkanlarına rağmen verinin depolandığı ve işlenmek üzere aktarıldığı ortam olan sabit disklerin hızında diğer donanımlardaki artışı yakalayabilecek bir artış gerçekleşmedi. Bu nedenle sabit diskler sistemlerin genel performansı üzerindeki en sıkı darboğazlardan birini oluşturmaya devam ediyordu. En azından
IBM bu alana el atana kadar durum buydu...
IBM gerçekten büyük bi firma, fakat IBM Türkiye de bir o kadar küçük.
IBM denilince aklıma bir çok yenilikler, buluşlar, standartlar geliyor fakat IBM Türkiye denince kutular ve seri numaraları geliyor.Acaba IBM Türkiye de biraz da olsa ar-ge faaliyetleri yapılmaya başlaması çok mu zor? bildiğim kadarıyla IBM Türkiye de doğru düzgün mühendis bile çalışmıyor. Dünyada bu denli büyük bir kuruluşun türkiye ayağının bilim,teknoloji alanına hiç bir katkıda bulunamaması nasıl sağlanıyor acaba?
biraz kızmışım galiba :) ama sizinde aklınıza gelmiyor mu?
"dünyadaki büyük firmaların türkiye ayaklarının kutu satıcıları olması....IBM,Microsoft...vs..."