Günümüzde Bir Rönesans Adamı (mümkün mü?)

0
FZ
Öyle bir adam düşünün ki hem matematikle, hem bilgisayar bilimleri ile hem yapay zekâ ile hem mimarlıkla (!) hem müzik besteciliği ile hem ressamlıkla hem heykeltraşlıkla hem de... uff, ben yazarken yoruldum adam uğraşırken yorulmamış galiba.

Profesör Michael Leyton işte böyle bir adam. Profesörün 1987 yılında geliştirmiş olduğu "Process Grammars" teorisi şu anda şekil tanımlamak için radyoloji, bilgisayar, görüntüleri, linguistik, adli tıp, kimyasal süreçler, arkeoloji, vs. alanlarında kullanılıyor. Profesörün teorisi şu probleme dair: Bir şeklin şimdiki durumuna bakarak onun tarihçesini okuyabilir misiniz? Mesela bir tümörün şu anki şekline bakarak hangi aşamalardan geçtiğini nasıl anlarsınız? Ya da bir tasarımın son haline bakarak o tasarımı üretmiş olan şekil dönüşümlerini sayabilir misiniz?
Profesörün mimarlıkla ilgili eserlerini,resimlerini,heykellerini ve müzikal eserleri ile birlikte görmek isterseniz (diğer matematik ve bilgisayar bilimleri çalışmaları ile birlikte): http://www.rci.rutgers.edu/~mleyton/sculpture_sites.htm

Görünen o ki bazıları aşırı uzmanlaşmaya gitmeden de epey iş çıkarabiliyor. Fazla mesai yapıyorlar mı bilmiyorum ama izleyicilerinin beyinlerini tahrik ettikleri kesin. ;-)

Son olarak profesör Michael Leyton'un şekil-zihinsel-bilişsel süreçler-insan algılaması ve hafıza organizasyonuna dair temel fikirlerini merak ediyorsanız bu konudaki detaylı ve kapsamlı bir eser: Symmetry, Causality, Mind

Herkese bol üretken, zihin açıcı günler dilerim.

Görüşler

0
m1a2
Prof. Leyton`in sayfalarinda dolasmaktayim su an. Baslik olayi cok guzel ozetliyor. Gunumuzde bir Ronesans adami olmak mumkun mu gercekten? Galiba mumkun. Ama nasil mumkun? Onu ben de bilemiycem, dolasmaya devam edelim bakalim :)
0
FZ
Sanırım üstad Roger Penrose ve Gödel, Escher, Bach adlı şaheserin yaratıcısı Douglas Hofstadter gibi bir beyin ile karşı karşıyayız.
0
anonim
+++ath0
0
anonim
Ah modemim koptu! :P bu ne geyiktir...
0
anonim
Valla web tabanli bi irc yerinde baglanti kopuyor.Denedim ve gordum.
0
anonim
kopması modemin marka ve modelinin ne olduğuna bağlı
0
anonim
Modeminiz kaliteli değil ise daha doğrusu komut alımına açık ise, +++ATH0 komutu yollandığında Reset moduna geçer kodun açılımı aşağıdaki şekildedir;

+++ : modemi 1 saniyelik bekleme durumuna getirir

ATH : modemi komut bekleme durumuna getirir

0 : RESET komutudur ve bu komut verildiğinde moem resetlenir!

Eğer bu komutu bir başkasının modemine gönderirseniz o kişinin modemi resetlenir tabiki kendi modeminiz komut alımına açık değilse çünkü eğer açıksa komut yollarken yollamaya çalıştığı komutu kendisi devreye sokar ve doğal olarak kendisi resetlenir şimdiden kolay gelsin...

Crematorium
Sorularınız için ICQ: 390400
0
anonim
Yaw bi +++ath0 diye deneme yaptık.(Ama iyi oldu kültürümüz arttı !)UZadı gitti.Bundan iyi bir haber veya makale çıkar bence.(BAşlığını görüyorum = Manuel olarak modem resetleme )
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Fazlamesai.net Globus´da

butch

Aylık ekonomi ve finans dergisi Globus'un bu ayki sayısında bizlerle yapılan bir röportaj yayınlandı. İlgilenenler için Sayfa 88 (125 KB), Sayfa 89 (146KB). Küçük bir hatırlatma; dergi ABD, Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda ve KKTC'de de satılıyormuş.

Sanat ve Tasarım Odaklı Programlama

arikan

Bugün pek çok sanatçı ve tasarımcı paketlenmiş yazılımlar (Photoshop, Illustrator v.s. Adobe serisi) kullanarak görsel ve işitsel iş üretiyor. Bu yazılımlar onları üreten kişiler tarafından tanımlanmış sınırlarda iş üretilmesine izin veriyor, haliyle bu durum birbirini takip eden banal işler üretilmesine sebep oluyor. Oysa üzerinde çalıştığımız bilgisayara bir araç değil de bir medya olarak baktığımızda pek çok yeni düşünceyle karşılaşıyoruz.

MS Windows kullananlar daha mı özgürlükçü? Programcılar çok mu korkak?

FZ

Bir durum saptaması: Etrafımdaki bilgisayarcıların bir kısmı hayatlarının %99'unu MS Windows üzerinde, çoğunlukla kapalı kodlu sistemler kullanarak ve yazılım geliştirerek geçiriyorlar. Bir kısmı ise tamamen açık kodlu GNU/Linux sistemleri üzerinde yine açık kodlu araçlar ile programlar geliştirerek hayatlarını kazanıyorlar. Kapalı kodlu ve birtakım firmaların fikri mülkiyetinde olan sistemleri kullanan ve etrafımda bulunan bilgisayarcıların önemli bir kısmının son yıllarda şu tür cümleler kurduğunu duyuyorum:

Hi! How are you?

musshani

Son günlerde Internet üzerinde dolaşan ve hızla yayılan bir virüs tespit edilmiştir. Eğer içinde; " Hi! How are you? I send you this file in order to have your advice See you later. Thanks " metni geçen bir e-posta alırsanız, eklerini açmadan acilen silmenizi önemle tavsiye ederim.
Hızla yayılan ve W32.Sircam.Worm@mm olarak adlandırılan bu virus, gelen e-posta içinde bulunan ekli dosya açıldığında açan kişinin bilgisi dışında e-posta programının adres defterinde bulunan tüm e-posta adreslerine farklı konulu ekli dosyalar göndererek yayılmakta ve yayılırken de kullanıcının bilgisayarında bulunan şahsi dosyaları da 3. şahıslara göndermektedir.
Hergün , farklı yöntemlerle yayılan yeni ve farklı virusler ortaya çıktığından bilgisayarınızda anti-virüs / güvenlik programı kulllanmanızı eğer halihazırda kullanıyorsanız bu programı sürekli güncellemenizi ve internet üzerinden e-posta yolu ile yayılan virüslerden korunmak için tanımadığınız e-posta adreslerinden gelen mesajları açmamanızı ve e-postalar içerisinde gelen ekli dosyaları virus taramasından geçirmeden okumamanızı önemle tavsiye ederim.

Çocuklara Bilgisayar Projesi, Hemen Şimdi!

blue-train

"İkinci El Bilgisayarlarınızı İstiyoruz. Hemen, Şimdi" denmişti burada bir süre önce, hatırladınız mı? İkinci el bilgisayarların toplanması, ardından GNU/Linux kurularak ihtiyacı olan kesimlere ulaştırılması gibi bir fikir gerçekten de heyecan yaratmış, 1-2 gün içerisinde onlarca yorum gelmişti.

İlgili haberi okurken heyecanlananlardan ve yazılan yorumları ilgiyle takip edenlerden biri de bendim. Bir süre sonra Fazlamesai'de ortaya çıkan bu fikri, aktif olarak içinde bulunduğum ve çocuklara yönelik faaliyet gösteren bir STK olan Farklı Bireyler Eğitim ve Rehberlik Derneği'ne (Faber-Der) de sundum. Oradaki insanların da olumlu tepkisiyle birlikte bu fikrin projeye dönüşmesi fikri hız kazandı.