Dünyanın ilk kahve makinası webcam´i yayından kalkıyor

0
larweda
Cambridge Üniversitesin Bilim Bölümü Trojan Sınıfındaki 1993'ten beri Internet'te naklen yayında olan ünlü webcam kahve makinası, üniversitedeki bölümün yeni bir binaya taşınması ile naklen yayınına son veriyor.
Olayın hikayesi şu şekilde: 1991'de bilgisayar bölümündeki araştırmacılar ortak kahve makinalarının karşısına bir Webcam bağlayıp, yazdıkları XCoffee programını kullanarak masalarından kalkmadan kahve makinasının boş olup olmadığını anlayabilmeye başlamışlar. (Tam bir Dilbert hikayesi aslında) Böylece eğer makinada kahve yoksa gidip eli boş dönme riskini ortadan kaldırmışlar. Daha sonra 1993'te bunu internet'ten yayınlamaya karar vermişler ve kamera'nın aldığı goruntuleri belirli araliklarla web sitesine update etmeye başlamışlar, ve bir bakıma tarih yazmışlar. Bu görüntü o zamandan beri bir kült haline gelmiş ve tüm dünyada milyonlarca insan tarafından görüntülenmiş. Eğer ilgilenirseniz hemen gidip bir göz atmayı deneyin ancak çok yüksek performanslı bir sunucuları olmadığı için sayfa gelemeyebiliyor.

İlgili Yazılar

80 yıllık yasa Internet'e yasak getirdi

urxalit

Vatan gazetesi muhabirlerinden Ercan İnan, geçtiğimiz haftasonu kahvaltı yapmak ve biraz da dolaşmak üzere Beyoğlu'na geldi. Yanında dizüstü bilgisayarı vardı ve İstiklal Caddesi'ndeki kablosuz internet lüksünden yararlanacağı için mutluydu. Ancak hiç te öyle olmadı...

RTUK işi bitiriyor mu?

anonim

Belki bitiriyor, belki de biraz daha bekleyecek.Belki gene rafa kaldırıp seneye bir dönem ısıtıp önümüze koyacak.En azından şimdilik bu yasaya karşı çıkanlar; Tepkiler için belki okumak belki de katılmak isterler...

Proje Yönetiminde Türkçe Paylaşım Merkezi

anonim

Proje Yönetimini konusunda Türkçe kaynak sıkıntısının önüne geçmek, öğrencisinden uzmanına dek bir paylaşım ortamı hazırlamak amacı ile açılan yeni bir site: PMboard.org

Google´da Nasıl Tepeye Oturursunuz

FZ

Efsanevi arama sitesi Google bilindiği üzere PageRank(tm) diye bir teknoloji kullanıyor ve "A sayfası B sayfasına linkli ise A, B'ye oy vermiştir dolayısı ile B'nin arandığında tepede çıkma şansı artmıştır" şeklinde özetlenebilecek bir mantaliteye göre işliyor. Google firması bunun "demokratik" bir mekanizma olduğunu söylüyor.

Peki ya bir site, bir sürü site oluşturup buralardan kendine link verirse ne olur? İşte bir örnek vakanın network diyagramları ile de desteklenmiş analizi bu konuda epey aydınlatıcı olabilir. Söz konusu durum, kendini üst sıralara yerleştirmeye çalışan organizasyona epey pahalı patlamış olsa gerek (onca sitenin domain isimleri için ödenen paralar falan) ancak "demokratik" olarak sunulan bir algoritmanın nasıl kötüye kullanılabileceğine (taciz etmek de diyebilirsiniz ;-) iyi bir örnek.

Yahoo`nun başına sinema adamı geçti

FZ

1995 yılından beri Yahoo! şirketinin yöneticiliğini yapmakta olan Tim Koogle gitti ve yerine Terry Semel geldi.

58 yaşındaki Bay Semel 24 yıl boyunca ortağı Robert Daly ile birlikte Warner Bros şirketinde çalıştı. Bu süre boyunca iki ortak Hollywood'daki en sağlam ve risk almayı seven yönetici ekip olarak nam saldılar.

Bay Semel'in yeni yönetici olarak, medya dünyasının diğer kulvarları ile çok ilgili olmayan Yahoo! şirketini nasıl yönlendireceği merakla bekleniyor.