İnternet cafe mi ? oyun cafe mi?

0
mambo
Ülkemizde her şeyin olduğu gibi sonun da internet cafelerin de suyu çıktı. Zaten çoktan internet cafelerinde suyu çıkmıştı diyeceksiniz ama bu herhalde olayın son noktası. Artık hepimiz mahalle aralarında dahi açılan internet cafelere alıştık. Ama artık bu mahalle aralarında açılan internet cafeler gitgide kimliğini yitirip oyun cafelere yani ataricilere dönüşmeye başladı.
Açılan internet cafelerde internet bağlantısı yok bilgisayarlarda sadece oyun yüklü. Benim oturduğum semtte yani Çapa'da bunlardan 5 tane var. Geçen aylarda televizyonlarda bir haber dikkatimi çekmişti. Amerika'da 1000 bilgisayarlık bir internet cafe açılmış ve sadece internet üzerine kurulu bir mekan yani makinelerde oyun yok. O haberin üstüne İstanbul´da üst üste açılan cafeleri gördükçe internet kavramının bizde sadece oyun oynamak üzerine kurulu olduğunu görüyorum. Avrupa ve Amerika'daki gibi değil. Sanırım hepimizin zamanında çok vakit geçirdiğimiz atariler daha değişik bir kimlikte geri dönüyor.

Görüşler

0
anonim
Sen de bilirsin, zamanında Beşiktaş`ta Internet Cafe''ler Porno Cafeler olduğunda, bazıları mastürbasyon kabinleri yaptırmaya başladığında bu işin çivisi çıkmıştı zaten.

Öte yandan hiçbir şekilde oyun oynanmayan E-mania`nın o hayalini kurduğumuz Internet kafelerden olduğunu düşünsek, oraya da harcanmış olan 1 Milyon dolar inanılmaz bir para geliyor.

İkisinin ortası bir yerler olmalı bence. Şöyle Abi benim kalecim fazla açılıyor Fifa''da ne yapsak ki ? tadını da çok kaçırmamak lazım :)
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Google: Bir kez daha...

sundance

Google bir kez daha yapacağını yaptı. Yaklaşık 700 milyon mesajdan oluşan, 20 yıllık Usenet Arşivini kullanıma açtı

1981`den bu güne gelen bu dev arşiv bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir dev tarih belgesi. Bizi izlemeye devam edin, sanırım önümüzdeki haftalarda bu arşivden eşelenmiş onlarca önemli olayın haberiyle karşınızda olacağız ;)

Türkiye`de toplam 2000 ADSL portu varken...

sundance

Evet yanlış duymadınız, Türkiye`de toplam 2000 DSL portu var. Hem de Belçika`nın işletimden kaldırdığı santraller üzerinden çalışan 2000 port varken Avrupa SHDSL Symetrical High Density Subscriber Line, teknolojisine geçmeye hazırlanıyor. Telefon hatları üzerinden her iki yönlü 4.6Mbit iletişim sağlayacak olan SHDSL, şu anki SDSL başta olmak üzere bütün DSL teknolojisini etkileyeceğe benziyor.

Not: Bu arada farkında mısınız bilmiyorum ama geçen aydan itibaren ev telefonları %23`lük lüks tüketim malları kdv dilimine girdi :) Gülümseyin, ihtiyacımız var

Amerika`da merak ettiklerinizden haber alın!

larweda

New-York, Washington veya Pittsburgh'da haber alamadığınız ve merak ettiğiniz yakınlarınız varsa onları internet üzerinden araştırabilirsiniz. Bu tarz hizmet veren sitelerden bir tanesi "I'm Okay" Message Center, yani okay.prodigy.net. Kazalardan sağlam çıkan insanların isimlerini bildirdikleri ilan panosu tarzı bir yer burası. Ne kadar çok insan bunu kullanır, o şoktan çıktıktan sonra buraya ismini gönderir bilmiyorum ama, merak ettikleriniz varsa mutlaka her yol denemeye değer.

Bilmediğiniz Dosya Uzantıları

FZ

".A3K hangi yazılımın dosya uzantısıydı? .ABA Palm Adress Book formatı mıydı? .ELL ATI ile mi ilgiliydi? Peki linki neydi? Yahu bu .EZC dosyasını ne ile açacağız peki?" gibi sorularla meşgul oldu iseniz ya da olma ihtimaliniz varsa o zaman size ciddi ve detaylı olarak yardımcı olacak Internet sitesi FILExt. Fazla söze gerek yok, site kendi kendini gayet güzel anlatıyor ;-)

Üniversitelerimiz kurtuluyor mu ?

sundance

Hatırlarım da 1992`de Internet yaygınlaşmaya başladığı günden beri `Üniversiteler Internet üzerinden kayıt yapacak` geyiği sürer gider.

Hatta bu konuda bir çok ensesi kalın şirkete ihaleler yaptırılıp binlerce dolar para sokağa atılmıştır. Sonunda önce ODTÜ sonra Boğaziçi ve İTU derken üniversitelerimiz kör topal da olsa bu sisteme geçmeye başlamıştır. Tabi ki uygulanmamış birsürü projeye dökülen paralar da cabası.

Sonunda bir Sourceforge projesi bu işe de el attı. Universite Öğrenci Bilgiişlem Sistemi böyle bir yapıyı, hem de Türk öğrenciler tarafından hazırlanmış %100 serbest yazılımlarıyla sunuyor.
`Türkiye de yazılmış program istemeyiz, bizim üniversitemiz yurt dışında yazılmış programları hakeder` diyerek söz konusu ihaleleri öğrencilerine bile açmayı düşünemeyen eğitim dünyamızın bütün SAĞLAM ER`lerine selam olsun ;)