Dr. Güzeldere ile robotlar, yapay zekâ, bilişsel bilimler üstüne bir sohbet

0
FZ
Milliyet'ten Derya Sazak, Dr. Güven Güzeldere ile bir röportaj gerçekleştirmiş. Röportajda ele alınan konular arasında yapay zekâ, bilişsel bilimler, beyin ve zihin araştırmaları, Türkiye'deki akademik durumun dünyadaki yeri gibi konular var. Röportajdan birkaç çarpıcı kısmı alıntılamak gerekirse:

"Felsefi meseleleri ya da bilimle teknolojiyle ilgili şeyleri toplumdan, siyasetten bağımsız düşünmek imkânsız. Ama birinden ötekine giden yol uzun ve karmaşık olabiliyor. Duke Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversitesi'ndeki değişim programı çerçevesinde bu yaz İstanbul'a gelerek bilişsel bilimler üstüne ders verdim. Dersimizin adı 'Tanrı üzerine düşünmek'ti. ABD'li ve Türk öğrencilerle zor ve karmaşık bir alanı, 'inanç dünyası konusunda nasıl düşünülebilir' sorusunu tartışmaya açtık. Eğer yolumuzu bulacaksak bazı varsayımlardan başlayıp sonuçlara ulaşacaksak, doğru düşünebilmeyi öğrenmemiz lazım. Bu bilimsel düşünmenin yöntemidir ama inanç dünyasına da uygulanabilir."
"En büyük atılım biyolojide ve bilişsel bilimlerde oluyor. Biyolojide genetikle ilgili çalışmalar, bilişsel bilimlerde beyin zihin ilişkisinin ortaya çıkarılması ön planda. Türkiye bunu tamamen ıskalamış denemez; iki alanda da çalışmalar var fakat bir atılım yapılacaksa şu ara tam zamanıdır. Çapa Tıp Fakültesi hayli ileri, Boğaziçi ve Çapa arasında ortak bir konsorsiyum oluşturup beyin zihin araştırmaları merkezi kurmak istiyoruz AB desteğiyle."

"İnsanlar niye savaşır? Mesela Hitler'in, Usame bin Ladin'in, Bush'un zihinsel fonksiyonlarından hareketle bir çözümleme, modelleme yapmak mümkün müdür?

Modelleme çabası aslında bir ayna tutmak gibi oluyor. İnsan zihnini anladığınızı sanıyorsunuz anladıysak bunu bir makinede yapalım diyorsunuz. Fakat yaptığınız şeye bakıyorsunuz, başarılı olmuyor, demek ki aslında bir şeyi tam anlamamışız.

Yeniden o modellemeyi değiştirmeye çalışırken bir yandan da insan zihninin kendisine ayna tutmuş gibi oluyor bu çalışmalar. Binlerce yıl sonra dünyada bugün ortada gözüken insan türü ortada kalmamış olabilir. Beyinle ilgili çalışmalarda pek çok şeyi bilmiyoruz dolayısıyla zihinle ilgili de bilmiyoruz. Ama bana şöyle geliyor: Dünya egemenliğine oynayan güçler, insanların korkularını endişelerini manipüle ederek ve insanları sorgulamayacakları bir takım şeylere inandırarak bunu gerçekleştiriyor. Beynin algılaması korkulara daha açık. Bilişsel bilimcilerden çok önce siyasetçiler bunu anlamış. ABD'de 11 Eylül'den sonra ciddi bir transformasyon oldu 'korku çağı'na girdik. ABD'nin 5 senede bu hale geleceğini düşünemezdim."

"Türkiye'de gençliğin dünyaya bakışı nasıl?

Türkiye'deki üniversite gençliğini Amerika'dakine göre daha az manipüle edilmiş olarak görüyorum. Bu çok önemli, geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlayan bir şey. Felsefeyi, bilimi merak ediyorlar. Dallarında ilerlemek istiyorlar.

Bu gençliğe haksızlık etmeyelim. Hepsi Lailacı, Reinacı değil. Kendilerinin ötesinde dünyayı anlamaya çalışan, ülkeleri için bir şeyler yapmak ateşiyle yanıp tutuşan bir üniversite gençliği var. Türkiye'de 'new age' dediğimiz çağı yaşayan, sorgulayan bir çıkış arayan gençliğin bulunması toplumu dinamik kılıyor."

Görüşler

0
koraypeksayar
Amanın Cylonlar :)
Geri mi dönüyorlar yoksa ;)
0
FZ
Gördüğüm kadarı ile uzun boylu, parlak ciltli, gayet zeki ve sarışın "kadın" modeli Cylonlar üretmeye başlamışlar. Soru şu: Bile bile öyle bir "varlık" ile beraber olur musunuz? ;-) (Soru, biraz da bu tartışma ile ilgili.)
0
Guardian
Türkiye'deki üniversite gençliğini Amerika'dakine göre daha az manipüle edilmiş olarak görüyorum. Bu çok önemli, geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlayan bir şey. Felsefeyi, bilimi merak ediyorlar. Dallarında ilerlemek istiyorlar. Bu gençliğe haksızlık etmeyelim. Hepsi Lailacı, Reinacı değil. Kendilerinin ötesinde dünyayı anlamaya çalışan, ülkeleri için bir şeyler yapmak ateşiyle yanıp tutuşan bir üniversite gençliği var. Türkiye'de 'new age' dediğimiz çağı yaşayan, sorgulayan bir çıkış arayan gençliğin bulunması toplumu dinamik kılıyor."
hangi üniversiteleri gezmiş acaba? yoksa belli başlılarımı? Aynı sözleri keşke kıendi okuduğum üniversite gençliği için söyleyebilsem! umarım çoğunluk yukarıda tanımlanan gibidir. Umudumuz büyük ! Umarım çoğunluk bahsedildiği gibidir.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Playstation 3'ler Tıp İçin Birleşiyor

darkhunter

Bilim insanları, dünyadaki 10 bin Sony Playstation 3’ü internet üzerinden bağlayarak, Alzheimer araştırmasında değerlendirecek. Küresel PS3 ağı, dünyanın en güçlü bilgisayarı olacak.

Işık Hızı Geçildi Görünüyor.

anonim

Pek asparagasa benzemeyen bir çalışmanın sonucu ışık hızı geçildi görünüyor. Detay için: CBC

Yüzyılın Fizik Deneyi

FZ

Merkezi İsviçre'de bulunan Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN) 36 ülke ve 2 binden fazla fizikçinin katılımıyla tarihin en büyük fizik deneyini gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yerin 100 metre altında gerçekleştirilecek olan zamanın en büyük fizik deneyinde Türkiye de üç ayrı ekiple yer alıyor. Bilim dünyasının 10 yıldan fazla bir süredir hazırlandığı ve yarım milyar İsviçre Frangı'na (580 milyon YTL) mal olan deneyin temel amacı maddeyi oluşturan parçacıkları inceleyerek, evrenin işleyişi hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak. Türk bilim insanları Compact Muon Solenoid (CMS) isimli projenin, doğanın şifresini deşifre edeceği yorumunu yapıyor. İnsanlık adına, evrenin oluşumu, işleyişi ve geleceği adına büyük keşifler yapacak olan deneye Türkiye'den Çukurova Üniversitesi, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi fizik bölümlerinden öğretim görevlileri ve doktora öğrencileri katılıyor.

İlk Programlanabilir Robot

sefalet

İlk programlanabilir robotu tarihte ilk kim yapmıştı? Leonardo Da Vinci (demir adam, codex atlanticus vs.) hemen akla gelen seçeneklerden biri, fakat çok daha eskiye giden pek çok örnek var. Örneğin 12. yüzyılda yaşamış Türk bilim adamı El Cezeri'yi unutmamak gerekiyor.

Sonsuz Enerji?!

Zebani

"Erke Araştırmaları ve Mühendislik A.Ş adlı şirket tarafından “yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesi” icat edildiği bildirildi. Swissotel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Şirketin Yönetim Kurulu Danışmanı emekli Tümgeneral Çetin Uğural, bir süredir gazetelerde yer alan “Erke Bilimsel Düşüncenin Gücü” başlıklı ilanların nedeninin bir buluş olduğunu açıkladı."

Bu haber hemen her gazete ve yayın organında var. İlgimi çekti, sizlerle paylaşayım dedim. Bir fizikçi olarak ben de mümkün olamayacağını düşünüyorum ama varsa ellerinde bir kanıt göreceğiz. Yoksa ne yapalım. Dünyada şarlatanlıkta sınır mı var? :) Bir de bunların yabancı versiyounu "Steorn" var. Bakalım ne çıkacak bu yumurtadan?