Büyük Usta Dijkstra`yı Kaybettik (1930 - 2002)

0
FZ
Bilgisayar bilimlerine ve endüstriye yaptığı katkılarla tanınan Professor Edsger Wybe Dijkstra, uzun süredir sürdürdüğü kanser mücadelesine yenik düşerek 6 Ağustos 2002'de, Hollanda'daki evinde aramızdan ayrıldı.

1930 yılında Rotterdam'da doğan Dijkstra kimyager bir babanın ve matematikçi bir annenin oğlu idi. Üniversitede matematik ve teorik fizik okuyan bilimadamı daha sonra Amsterdam Üniversitesinde bilgisayar bilimleri üzerine doktora yaptı. 1952-1962 yılları arasında Mathematisch Centrum, Amsterdam'da programcı olarak çalışan Dijkstra, daha sonra Eindhoven Teknoloji Üniversitesi'nde matematik profesörü ve 1973-1984 yılları arasında da Burroughs Corporation'da araştırmacı olarak çalıştı. 1984-1999 yılları arasında Texas Üniversitesi'nde Bilgisayar Bilimleri bölümünde görev alan bilimadamı 1999 yılında Emeritus Profesör olarak emekli oldu.....
Dijkstra 1972 yılında ACM Turing Ödülünü kazandı (bilgisayar bilimlerinin Nobel'i). Hollanda Kraliyet Bilimler ve Sanatlar Akademisi, Amerikan Bilimler ve Sanatlar Akademisi ve İngiliz Bilişim Derneği üyesi idi. 1974 yılında AFIPS Harry Goode Ödülünü ve 1982 yılında da IEEE Bilgisayar Öncüsü Ödülünü kazandı. 1989 yılında ise Bilgisayar Bilimleri Eğitimine Katkılarından Ötürü ACM SIGCSE Ödülünü kazandı. Atina Ekonomi Üniversitesi kendisine 2001 yılında onursal doktora ünvanı verdi. 2002'de, C&C Foundation of Japan Dijkstra'yı "temel yazılım teorisi, algoritma teorisi, yapısal programlama ve semaforlarla ilgili yaratıcı araştırmaları ile bilgisayar yazılımlarının bilimsel olarak temellendirilmesine büyük katkıları olan bilimadamlarından biri" olarak kabul etti.

Dijkstra'nın en önemli öngörüsü anlamlı bilgisayar programlarının inşasının temelinde matematik mantık yattığı fikri ve bununla ilgili geliştirdiği metodolojilerdi. İşletim sistemlerinin açık olarak senkronize edilmiş sıralı proseslerle inşa edilmesi, bilgisayar programlarının formel olarak geliştirilmesi ve belirsizliğin disiplinli olarak kontrol edilmesinin entelektüel temellerine dair fikirler bu bilimadamına aittir. Şaşırtıcı derecede etkin en kısa yol algoritması ve ilk Algol 60 derleyicisini tasarlayıp kodlamış olması belki de Dijkstra'nın ününün bu kadar yaygın olmasını açıklayabilir. Programlamadan GOTO komutunun çıkarılması konusunda da öncülük etmiş insanlardan biridir.

Dijkstra aynı zamanda olağanüstü bir yazardı. 130'dan fazla sayıda makalesi tarayıcıdan geçirilmiş ve http://www.cs.utexas.edu/users/EWD adresinde herkesin kullanımına açılmıştır. Büyük usta yıllar boyunca arkadaşları ve meslektaşları ile iletişimi sürdürmüştür, e-posta ile değil normal posta ile. Kendisi, makalelerini yazarken de dolmakalemi bilgisayara ısrarla tercih etmiştir.

Zekâsı ile göz kamaştıran Dijkstra aynı zamanda enteresan sözleri ile de epey ün kazanmıştır: "Bilgisayarların düşünüp düşünemeyeceği sorusu denizaltıların yüzüp yüzemeyeceği gibi bir sorudur." Araştırma konusu seçmeye çalışan zeki bir öğretmene ise şöyle bir tavsiyede bulunmuştur: "Sadece senin beceribeleceğin bir iş becer." Turing Ödül töreni konuşmasında ise şöyle demiştir: "Bilgisayarlara bir araç olarak bakılırsa onlar bizim kültürümüzün sadece yüzeyinde küçücük bir dalgadır, ancak bilgisayarlara entelektüel bir meydan okuma olarak bakılırsa insanlığın kültür tarihinde şimdiye dek bu çapta bir şey inşa edilmedi."

Dijkstra bilgisayar programlamaya yeni terimler sokmuştur: yapısal programlama, ilgilerin ayrılması, senkronizasyon, ölümcül kucaklama, yemek yiyen filozoflar, en zayıf önşart, korunan komut ve tabii ki en meşhurlarında biri olan ve bilgisayar proseslerini kontrol etmek için kullanılan "semaforlar". Oxford İngilizce Sözlüğü "vektör" ve "yığıt" sözcüklerinin bilgi işlem bağlamında kullanılmasını ona atfeder.

Arkadaşlarını eğlendirmek için piyanoda Mozart çalan Dijkstra'nın en büyük hobisi Volkswagen otobüsünde karısı ile birlikte ulusal parkları gezmek ve bu arada teknik makalelerini yazmaktı.

Kariyeri boyunca en yüksek akademik idealleri, en katı bilimsel prensipleri takip etti ve bunlara ticari, yönetimsel ya da politik kaygıları karıştırmadı. Basitlik, güzellik ve zarafet onun göstergeleri idi ve programlama ile matematikteki şıklık ısrarı binlerce araştırmacıya ilham kaynağı oldu. En yüksek standartları takip etti ve arkadaşlarını da buna zorlayarak onlara sürekli bir meydan okuma sundu. Geriye kalanlar için ise Sokrat rolünü üstlendi ve gelip geçici, günü kurtarmaya yönelik, yanlış fikirlere karşı mücadele etti. Tıpkı Sokrat gibi en önemli mirasını kendisi ile yeni formüle edilen fikirleri ve keşifleri tartışan insanlara bıraktı.

Dijkstra'nın ölümünün ardından Phaedo'nun Sokrat için söylediklerini hatırlayalım: "Diyebiliriz ki zamanımızda yaşamış ve tanımış olduğumuz tüm adamlar arasında, o, en bilgesi, en adaletlisi ve en iyisi idi."

Görüşler

0
FZ
Kimisi için bir isim, kimisi için bir insan, kimisi için çok daha fazlası. Sevenlerinin başı sağolsun.
0
anonim
0
sundance
Valla canavar gibi adammis. Bir seylerin temelinin hep eksik kaldigi, gunu kurtaracak kadar Internet, gunu kurtaracak kadar bilgisayar bilmenin yeterli oldugu gunumuzde bu tur saglam adamlari bilmek takip etmek lazim... Eline saglik
0
FZ
Hologram plakaya kaydedilmiş resmi alırsın, çekiçle geçirirsin bir tane, tuzla buz olur sonra her bir parçasına bakarsın ve bütünü yansıttığını görürsün gene de. Toplumlar da böyle. Parçalar bütünü yansıtıyor. Politika dünyası bilgi işlem dünyasını, spor dünyası iş dünyasını yansıtıyor.

Yıllar önce MINIX adlı işletim sistemi ile ilgili kitabı okurken Tanenbaum'un Dijkstra'ya sık sık atıfta bulunduğunu görmüştüm, benzer şeyi D.E.Knuth da yapıyordu.

Havasından mıdır suyunda mıdır bilemem ama bu İskandinav ülkelerinden çıkan bilgisayarcılar epey sağlam oluyor.
0
anonim
Anladigim kadariyla paylasmayi bilen , isini seven en onemlisi insanligi bilen bir dahiyi kaybettik.Basimiz sagolsun!!!
0
conan
Dunya onemli bir bilim adamini kaybetti :( 4 sene boyunca okudugum yuksek matematik derslerinde sayisiz teoremini ogrenirken ``abi bu Dijkstra olmasaymis math olmayacakmis`` dedirten insanin kaybini ogrenmekten oldukca uzuntu duyuyorum :(
0
FZ
Gönül ister ki dünyanın her yerinde bilgisayarla ciddi olarak uğraşan insanlar bu gibi evrensel ölçüde iş çıkarmış araştırmacaların hayatlarından ve eserlerinden feyz alsınlar ve onları aşmaya çalışsınlar. Aynı zamanda bilgisayarla ilgili ders veren hocalarımız bu gibi araştırmacılardan hem eserleri hem de hayatları ve kişilikleri bağlamında bahsetsinler.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Doktora Tezi Başa Bela Oldu!

FZ

Sean Gorman isimli doktora öğrencisinin tezine bakan profesör "basit ve önemsiz" bir çalışma demişti. Gorman´ın kendisi de çıktığı kızlara tezinden pek bahsetmiyordu çünkü "o kadar sıkıcı idi ki genellikle gözlerini tavana dikip ıslık çalmaya başlıyorlardı."

Ancak 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra Gorman´ın tezi öyle bir önem kazandı ki şirketler onu ele geçirmek, hükümet parça parça etmek, El Kaide ise kullanmak istedi.

Gorman doktora tezinde ne yapmıştı?

Uzun Yaşamak İsteyen Okula Gitsin

FZ

Başlık, ARITeknokent grubundan Memduh Karakullukçu'nun bir e-postasına ait. Konu kısaca uzun ömür ile eğitim süresi arasındaki ilişki:

Karakullukçu'nun alıntıladığı habere göre "ortalama ömür analizlerine bakıldığında, ülkeler arasında en tutarlı pozitif etki yapan faktörun eğitim olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Okulda daha çok zaman geçiren insanların ömürleri daha uzun oluyor ve bu çok sağlam bir ampirik sonuç. Başka hiçbir faktör bu kadar tutarlı pozitif etki göstermiyor.

Tanrının eli Korsan Kültür bakanına değerse...

sefalet

İsveç 2005 yılında çıkardığı kanunla hakları saklı eserlerin genelağdan indirilmesi ve paylaşılmasına yasak getirdi. Kanuna karşı gelenleri para ve iki yıla kadar hapis cezası bekliyor. Fakat İsveç'te herkes aynı fikirde görünmüyor özellikle kültür bakanı ve Tanrı.

Askerliği Gelenlere Duyurulur...

musshani

Türkiye’nin YÖK tarafından onaylanan ilk sanal üniversitesi bu yıl öğrenci alacak. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç ve programa destek veren Microsoft Türkiye’nin Genel Müdürü Haluk Maga İstanbul Ceylan Inter Continental Otel’de düzenlenen basın toplantısında Türkiye’nin ilk sanal üniversitesi hakkında bilgi verdiler.

Bilgi Yönetimi’ne programına Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) ile 500 öğrenci alınması planlanıyor. Öğrencilerin 2001-2002 öğretim yılında kayıt yaptırabilmek için Eşit Ağırlıklı ÖSS Puan türünde en az 105 puan almaları gerekecek.

Türkiye'deki Bilişim Şirketleri

ahmetozdemir

Pardus Proje Yöneticisi Doç. Dr. Erkan Tekman, İnternet Haftası kapsamında 13 Nisan’da Ankara’da düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'deki bilişim şirketlerinin kendi ürün ve çözümleri yerine tamamen ithal ürün ve çözümler kullandıklarını, bunun da yerli bilişim şirketlerinin gelişmesine ket vurduğunu söyledi. Haberin ayrıntıları burada.