BurningMan.com

0
sundance
Bir arkadaşımın tavsiyesi ile girdiğim ve gözlerime inanamadığım bir site BurningMan.com

BurningMan 1986`da Larry Harvey tarafından Baker Beach`de başlatılan bir installasyon. 2,5 metre yüksekliğinde tahtadan bir adam yapıp onun yakılması, yaklaşık 20 kadar insanın etrafta toplanması, o an çıkan bir synerjik kıvılcımla bunun senelik bir toplantı haline gelmesi ve en sonunda 2000 yılında 12 metre yüksekliğinde bir burningman ve 25,400 katılımcı ile muazzam bir birliktelik halini alması...

Internet yönü de önemli olan bu etkinliği diğerlerinden ayıran bazı yanları var...

-Herşeyden önce kamp içinde motorlu taşıt kullanmak yasak.

-Herhangibir mal alıp satmak (yiyecek içecek dahil) yasak.

-Herkes kendi çöpünden sorumlu

İlk 5 buluşmadan sonra şehir sakinlerinin tepkileri yüzünden BlackRock çölüne sürülen buluşma aslında çok da kolay bir birliktelik değil. Katılımcılar 100Fahreneit`a ulaşan çöl sıcağı ve 75mile ulaşabilen rüzgarlar konusunda uyarılıyor.

Yine aynı şekilde hayatta kalmak için yanlarında getirmeleri gereken şeylerin listelendiği bir survival kitapçığı oluşturulmuş. Neler mi var getirilmesi tavsiye edilen şeyler arasında;

-Çadır

-Uyku tulumu

-Yangın söndürücü (eğer sanat eserinizi yakacaksanız)

-Kulak tıkaçları (herkes uyumak istemiyebilir :)

-Bisiklet

-Sağduyulu ve yeniliklere açık, pozitif bir yaklaşım :)) (en önemlisi)

Bütün kamp ve sanatsal etkinlikleri kamp yapılan yere minimum etkide bulunmak (çadır kazıkları için kürek kullanılmasına bile izin yok) esasına dayalı olan bu etkinlik çevreyi tüketmeden bir şeyler yapılabileceğine dair bir meydan okuma sanki.

Söz konusu etkinliğin sitesi olan ve 1994`ten beri yayında olan Burningman.com`da bu etkinlik hakkında birçok bilgi bulabilirsiniz.

İlgili Yazılar

Müjde! Bilişimin arsa derdi çözülüyor...

bm

Biz burada Larry Wall'un davranışından felsefi manalar çıkartmaya, hem Malkoçoğlu rumuzu kullanıp hem beynelmilel seviyede kaliteli yazılar yazarak Türk'ün Türk kalarak sadece batılının sanılan oyunu oynabileceğini göstermeye ve bu nevi pek çok faydalı iş yapmaya çalışırken öbür taraftan birileri devletimizin aklına bilişimle ilgili birşeyler sokuyor. Buradaki habere göre Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun "Uygun yerde bedelsiz arsa tahsis etmeye ve Bakanlar Kurulu kararıyla enerji ve vergi muafiyeti gibi teşvikleri vermeye söz veriyoruz" demiş. Vergi muafiyetini anladım ama arsa ve enerji nereden çıktı? "Bilişim şirketlerinin toplanarak bir sanayi bölgesi kurmaları" teşvik edilecekmiş. Bana mı öyle geliyor yoksa "sanayi bölgeciliği" diye bir rant işi mi var Türkiye'de?

Internet yavaş, pahalı ve kesiliyor; ilginç donanım buraya getirilmiyor, iyi teknik kitap bulamıyoruz filan diye şikayet edildiğini duydum ama doğru dürüst iş yaptığını düşündüğüm bilişimcilerden "ah ah keşke bütün şirketler yanyana olsa" diye bir şey hiç duymadım. Pardon düzeltiyorum, hiçbir bilişimciden duymadım bunu. "Ne güzel ofis bilmemne maliyeti olmadan evimizden çalışabiliyoruz" yahut "net sağolsun bir sürü bilgili insanla dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar etkileşebiliyoruz" diyen çok bilişimci tanıyorum tabii. Bunun sebebi galiba benimle konuşan bilişimcilerle devletimizin aklına bu fikirleri sokan bilişimcilerin farklı olmaları.

Sizin aklınız eriyor mu "ithal veya yerli bilişim profesöründen gelir vergisi almayacağım", "telekom işini dehal halledeceğim", "bilişimde şirketleşmek artık 5 dakika", "Türk gençleri evde oturup annelerine çay yaptırıken ABD'nın yüksek katma değerli bilişim sektörününde yer almalı" gibi şeyler demek varken, "arsa tahsis edeceğim", "teşviği insana değil bölgeye vereceğim, siz bölgeye gelin", yani bir yerde efektif olarak "Türkler Türkler'le yakın durup hep Türkler'le konuşsunlar ki Türkiye dışında hiçbir yerde doğru olmayan doğrular üretelim" denmesine? Kimler bu insanların aklına bunları sokuyorlar Allah aşkına? Ben mi çok huysuz veya cahilim yoksa hakikaten ters bir perspektif mi bu?

Yerli malı böcek robot hazır

FZ

Türk araştırmacılar, zor arazi koşullarında böceklerdeki gibi yüksek hareket kabiliyeti ve hayatta kalma becerisine sahip altı bacaklı robot "SensoRHex"in tasarım ve üretimini tamamladı. TÜBİTAK desteğiyle ODTܒlü ve Bilkent’li araştırmacılar tarafından Türkiye’de ilk kez üretimi gerçekleştirilen robot, böceklerdeki gibi merdivene tırmanma, seri şekilde zıplama, çok hızlı koşma ve takla atma gibi hareketleri yapabiliyor. Uzmanlar, robotun bu özellikleri ile mayın arama ve afet durumlarında başarıyla kullanılabileceğini belirtiyor.

Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Uluç Saranlı, ODTÜ öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Afşar Saranlı ve Yrd. Doç. Dr. Yiğit Yazıcıoğlu’nun ortaklığında geliştirilen çok bacaklı robot "SensoRHex"in temel tasarımını ve prototip üretimini tamamladıklarını bildirdi.

Kaynak: Radikal

Bir Megamarketi Çıldırtmak

anonim

GNU/Linux, Microsoft, virüsler, kodlar, yeni donanımlar, C++.... Bütün bu karmaşanın arasında insan dinlenmek için de okumak istiyor. Mehmet Emin Arı´nın yeni öyküsü "Bir Megamarketi çıldırtmak..." Umberto Eco´nun Denemelerinden yapılan “Bütün büyük sistemler çıldırmaya çok yatkındır” alıntısıyla başlıyor.

Yaptığınız iş her neyse biraz ara verin ve bir göz atın dinlenmek için. Ayrıca hazır başlamışken sitedeki diğer bilimkurgu öyküleride ilginizi çekebilir. Ama dinlenme işini de fazla abartmayın :)

2005 DARPA Robot Araç Yarışı

gunebakan

Amerika Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri bölümünün açmış olduğu yarışmanın ana koşulu robot araçların dışarıdan herhangi bir komut almadan 132.2 millik yarışı bitirebilmeleri idi. Araçların amacı GPS gibi araçları kullanarak, edindiği görsel ve diğer verilerden faydalanmak, kendi karar sistemleri ile doğal ve yarışma için konulmuş bazı insan yapımı engelleri geçerek yarışmayı ilk olarak tamamlamaktı. Yarışmanın amacı ise ileride Amerika'nın savaş sanayinde kullanabileceği insansız araçları geliştirme yönünde ilerleme kaydetmekti.

Büyük Usta Dijkstra`yı Kaybettik (1930 - 2002)

FZ

Bilgisayar bilimlerine ve endüstriye yaptığı katkılarla tanınan Professor Edsger Wybe Dijkstra, uzun süredir sürdürdüğü kanser mücadelesine yenik düşerek 6 Ağustos 2002'de, Hollanda'daki evinde aramızdan ayrıldı.

1930 yılında Rotterdam'da doğan Dijkstra kimyager bir babanın ve matematikçi bir annenin oğlu idi. Üniversitede matematik ve teorik fizik okuyan bilimadamı daha sonra Amsterdam Üniversitesinde bilgisayar bilimleri üzerine doktora yaptı. 1952-1962 yılları arasında Mathematisch Centrum, Amsterdam'da programcı olarak çalışan Dijkstra, daha sonra Eindhoven Teknoloji Üniversitesi'nde matematik profesörü ve 1973-1984 yılları arasında da Burroughs Corporation'da araştırmacı olarak çalıştı. 1984-1999 yılları arasında Texas Üniversitesi'nde Bilgisayar Bilimleri bölümünde görev alan bilimadamı 1999 yılında Emeritus Profesör olarak emekli oldu.....