Yanınızda oturan arkadaşınız uyuklamasından uyanıp şaşırmış bir şekilde bakışlarını size çeviriyor. O sırada radyo sesi azalıp bir yolun devamındaki trafik hakkında bir yorum duyuluyor. Şaşırmış yolcu bir şey diyemeden aynı ses yerini yumuşatıcı bir bayan sesine bırakıyor ve elektronik mektuplarınızı okumaya başlıyor. Bu arada arka plandaki radyo da değişmiş, en sevdiğiniz kanallardan birini geçivermiş durumda.
Bütün bunları gerçekleştirebilmek için, yeterli paranız varsa onları Sam Amcaya verip bir Clarion AutoPC ısmarlıyosunuz, sonra daha fazla para verip AutoPC´nin aksesuarlarını alıyorsunuz. Türkiyede parçalarını çalmadan bunları arabanıza monte edicek bir usta buluyorsunuz ve yaptığınız bu kadar yatırım boşa gitmesin diye arabanızı çeşit çeşit alarmlarla donatıp bahçesinde 5-10 tane köpek olan bir garajda bırakıyorsunuz. Eee, gülü seven dikenine katlanırmış.
Clarion'un geliştirmiş olduğu AutoPC adı verilen bir ürün, otomobil müzik sistemleri piyasasında yeni bir soluk getirerek ileri düzeyde bir müzik sistemi ile gelişmiş bir kişisel bilgi yöneticisini birleştiriyor. Bu işi de o kadar hakkını vererek yapıyor ki piyasadaki "car multimedia" denen kavramı en iyi yansıtan ürün oluveriyor.
AutoPC´nin özelliklerine gelince, temelde yapabildiğiniz şeyler son model bir Palm ya da Cassiopedia avuçiçi bilgisayarla son model bir Pioneer ya da Clarion otomobil teybinin yapabildiklerinin tümü, ve biraz daha fazlası.
- AutoPC "Windows CE AUTO PC" işletim sistemi ile çalışıyor. Hitachi SH-3 RISC mikroişlemcisi var ve 16MB DRAM, 8 MB Flash ROM belleği var. Type II bir Flash kart yuvası, bir USB bağlantısı ve GPS bağlantısı için de seri port´u var. Cep telefonları ve avuçiçi bilgisayarlarla bağlantı yapabilmek için Infrared haberleşmeyi de destekliyor. - AutoPC ile vermek istediğiniz her komutu istediğiniz dilde (tabi önceden epey bir uğraşıp kayıtlarını yapmanız gerekiyor) sesli olarak verebiliyorsunuz. Dahası AutoPC´nize istediğiniz ismi verip onunla bir Michael Knight-KITT çifti oluşturabiliyorsunuz.
- AutoPC cep telefonunuzla çok iyi anlaşıyor. Hazır USB bağlantısı ile ya da cep telefonu yuvası ile cep telefonunuzun kontrolünü AutoPC´ye bırakıyorsunuz. Aramak istediğiniz insanın ismini söylüyorsunuz, AutoPC telefonu çeviriyor, ellerini bırakmadan konuşmaya başlıyorsunuz, konuşma bitince AutoPC´ye telefonu kapatmasını söylüyorsunuz o da emirlerinize uyuyor.
- AutoPC'nin normal bütün Kişisel Yöneticilerde olduğu gibi bir adres defteri de var. Fazla bişey söylemeye gerek yok, bildiğimiz adres defteri işte. Güzel olan, bu adres defterinin Palm´ınızla Cassiopedia´nızla ya da evinizdeki bilgisayarınızdaki Outlook´la senkronize olabiliyor olması.
- AutoPC´yi kullanarak cep telefonunuzun data hattı üzerineden mail sunucunuza bağlanıp mektuplarınızı indirebiliyor, bunları okumasını sağlayabiliyor, hatta mail´lere karşı daha sonra size hatırlatılmak üzere ses mesajları kaydedebiliyorsunuz. - AutoPC sayesinde yol kenarındaki kuruyemişçide iki dakika durup, "Abi kaleye nasıl çıkarım burdan" muhabbetinden de kurtulabiliyorsunuz. Gitmek istediğiniz yeri söylüyorsunuz AutoPC´ye, önce GPS ile (Global Positioning System) yerinizi belirleyip daha sonra gideceğiniz yeri veritabanından çıkartıyor. Bunun üzerine size talimatlar vererek sizi hedefinize ulaştırıyor. Tabi kuruyemişçinin "Postanenin yanından tam sağa dönüp aşağıya kaptırıyosun, bir, iki üçüncü ışıklardan bi daha sağa dönüyosun, Solunda cami kalıcak onun tam karşısındaki sokağa giriyosun, tam karşında. Aman dikkat et Caminin yanında ekipler hep kemer kontrolü yaparlar enselenme ha!" yaklaşımının yerini tutmuyor ama..
- Bütün bu haritaları ve verileri tutucak yeri yok tabi AutoPC´nin, ama içerisindeki CD Player aynı zamanda bir CD-ROM. Böylece gittiğiniz ülkenin CD'sini takıyorsunuz, her şey hazır oluveriyor. (Tabi her zaman olduğu gibi tahmin ediyorum Türkiye için böyle bişey henüz yok. :-( ) Bu CD-ROM'u kullanarak etrafınızda gitmek istediğiniz yerleri de kategorilerden seçebiliyorsunuz, mesala en yakındaki milli parkı ya da kumarhaneyi ya da internet cafe'yi öğrenebiliyorsunuz. Şehir veritabanlarının bu konuda henüz pek kuvvetli olabileceklerini sanmıyorum ama yakın bir gelecekte her türlü mekan bilgisi bu CD-ROM'lara girmiş olabilir.
- AutoPC bir çağrı cihazı, bir cep telefonu ve bir dijital uydu bağlantısını birleştiriyor. Bunlar sayesinde sesli mesaj kaydedip mail olarak gönderebiliyor, hisse senedi kodlarını AutoPC´nin sizin için takip etmesini ve istediğiniz kriterlerle sizi bilgilendirmesini, e-mail ya da kısa mesaj geldiği zaman sizi uyarmasını, arabanızın tüm özelliklerini (motor durumu, yağ durumu hızınız, vs.) devamlı kontrol etmesini sağlayabiliyorsunuz.
- AutoPC´nin bütünleşik otomobil CD/radyo´sunun bütün fonksiyonlarını da sesle kontrol edebiliyorsunuz. Böylece radyo kanalı arıycam derken karşı bankete düşen şöförlerden biri olma riskinden kurtuluyorsunuz.
- Bir de dezavantajlarından sözedelim, bir kere çok pahalı bir ürün. Saydığımız özelliklerin hemen hemen hiçbiri standart pakette bulunmuyor, her türlü ek özellik için bir sürü para verip ekstra donanım ve yazılım almak zorunda kalıyorsunuz. Ayrıca bu kadar fazla özelliği olması arabasında yaşamayan insanlar için biraz lüks olur bence.
Hiçbir zaman satın almayı düşünmeyeceğim bir ürün olmasına rağmen bu kadar çok fonksiyonu içeren bir arabamın olması fikri, herkesin kendi Kara Şimşeği olabileceği günlerin geldiğini gösteriyor. Sonuçta satın almasam bile bir kere karşıma alıp adamakıllı kurcalamak isterdim doğrusu...
Bütün bunları gerçekleştirebilmek için, yeterli paranız varsa onları Sam Amcaya verip bir Clarion AutoPC ısmarlıyosunuz, sonra daha fazla para verip AutoPC´nin aksesuarlarını alıyorsunuz. Türkiyede parçalarını çalmadan bunları arabanıza monte edicek bir usta buluyorsunuz ve yaptığınız bu kadar yatırım boşa gitmesin diye arabanızı çeşit çeşit alarmlarla donatıp bahçesinde 5-10 tane köpek olan bir garajda bırakıyorsunuz. Eee, gülü seven dikenine katlanırmış.
Clarion'un geliştirmiş olduğu AutoPC adı verilen bir ürün, otomobil müzik sistemleri piyasasında yeni bir soluk getirerek ileri düzeyde bir müzik sistemi ile gelişmiş bir kişisel bilgi yöneticisini birleştiriyor. Bu işi de o kadar hakkını vererek yapıyor ki piyasadaki "car multimedia" denen kavramı en iyi yansıtan ürün oluveriyor.
AutoPC´nin özelliklerine gelince, temelde yapabildiğiniz şeyler son model bir Palm ya da Cassiopedia avuçiçi bilgisayarla son model bir Pioneer ya da Clarion otomobil teybinin yapabildiklerinin tümü, ve biraz daha fazlası.
- AutoPC "Windows CE AUTO PC" işletim sistemi ile çalışıyor. Hitachi SH-3 RISC mikroişlemcisi var ve 16MB DRAM, 8 MB Flash ROM belleği var. Type II bir Flash kart yuvası, bir USB bağlantısı ve GPS bağlantısı için de seri port´u var. Cep telefonları ve avuçiçi bilgisayarlarla bağlantı yapabilmek için Infrared haberleşmeyi de destekliyor. - AutoPC ile vermek istediğiniz her komutu istediğiniz dilde (tabi önceden epey bir uğraşıp kayıtlarını yapmanız gerekiyor) sesli olarak verebiliyorsunuz. Dahası AutoPC´nize istediğiniz ismi verip onunla bir Michael Knight-KITT çifti oluşturabiliyorsunuz.
- AutoPC cep telefonunuzla çok iyi anlaşıyor. Hazır USB bağlantısı ile ya da cep telefonu yuvası ile cep telefonunuzun kontrolünü AutoPC´ye bırakıyorsunuz. Aramak istediğiniz insanın ismini söylüyorsunuz, AutoPC telefonu çeviriyor, ellerini bırakmadan konuşmaya başlıyorsunuz, konuşma bitince AutoPC´ye telefonu kapatmasını söylüyorsunuz o da emirlerinize uyuyor.
- AutoPC'nin normal bütün Kişisel Yöneticilerde olduğu gibi bir adres defteri de var. Fazla bişey söylemeye gerek yok, bildiğimiz adres defteri işte. Güzel olan, bu adres defterinin Palm´ınızla Cassiopedia´nızla ya da evinizdeki bilgisayarınızdaki Outlook´la senkronize olabiliyor olması.
- AutoPC´yi kullanarak cep telefonunuzun data hattı üzerineden mail sunucunuza bağlanıp mektuplarınızı indirebiliyor, bunları okumasını sağlayabiliyor, hatta mail´lere karşı daha sonra size hatırlatılmak üzere ses mesajları kaydedebiliyorsunuz. - AutoPC sayesinde yol kenarındaki kuruyemişçide iki dakika durup, "Abi kaleye nasıl çıkarım burdan" muhabbetinden de kurtulabiliyorsunuz. Gitmek istediğiniz yeri söylüyorsunuz AutoPC´ye, önce GPS ile (Global Positioning System) yerinizi belirleyip daha sonra gideceğiniz yeri veritabanından çıkartıyor. Bunun üzerine size talimatlar vererek sizi hedefinize ulaştırıyor. Tabi kuruyemişçinin "Postanenin yanından tam sağa dönüp aşağıya kaptırıyosun, bir, iki üçüncü ışıklardan bi daha sağa dönüyosun, Solunda cami kalıcak onun tam karşısındaki sokağa giriyosun, tam karşında. Aman dikkat et Caminin yanında ekipler hep kemer kontrolü yaparlar enselenme ha!" yaklaşımının yerini tutmuyor ama..
- Bütün bu haritaları ve verileri tutucak yeri yok tabi AutoPC´nin, ama içerisindeki CD Player aynı zamanda bir CD-ROM. Böylece gittiğiniz ülkenin CD'sini takıyorsunuz, her şey hazır oluveriyor. (Tabi her zaman olduğu gibi tahmin ediyorum Türkiye için böyle bişey henüz yok. :-( ) Bu CD-ROM'u kullanarak etrafınızda gitmek istediğiniz yerleri de kategorilerden seçebiliyorsunuz, mesala en yakındaki milli parkı ya da kumarhaneyi ya da internet cafe'yi öğrenebiliyorsunuz. Şehir veritabanlarının bu konuda henüz pek kuvvetli olabileceklerini sanmıyorum ama yakın bir gelecekte her türlü mekan bilgisi bu CD-ROM'lara girmiş olabilir.
- AutoPC bir çağrı cihazı, bir cep telefonu ve bir dijital uydu bağlantısını birleştiriyor. Bunlar sayesinde sesli mesaj kaydedip mail olarak gönderebiliyor, hisse senedi kodlarını AutoPC´nin sizin için takip etmesini ve istediğiniz kriterlerle sizi bilgilendirmesini, e-mail ya da kısa mesaj geldiği zaman sizi uyarmasını, arabanızın tüm özelliklerini (motor durumu, yağ durumu hızınız, vs.) devamlı kontrol etmesini sağlayabiliyorsunuz.
- AutoPC´nin bütünleşik otomobil CD/radyo´sunun bütün fonksiyonlarını da sesle kontrol edebiliyorsunuz. Böylece radyo kanalı arıycam derken karşı bankete düşen şöförlerden biri olma riskinden kurtuluyorsunuz.
- Bir de dezavantajlarından sözedelim, bir kere çok pahalı bir ürün. Saydığımız özelliklerin hemen hemen hiçbiri standart pakette bulunmuyor, her türlü ek özellik için bir sürü para verip ekstra donanım ve yazılım almak zorunda kalıyorsunuz. Ayrıca bu kadar fazla özelliği olması arabasında yaşamayan insanlar için biraz lüks olur bence.
Hiçbir zaman satın almayı düşünmeyeceğim bir ürün olmasına rağmen bu kadar çok fonksiyonu içeren bir arabamın olması fikri, herkesin kendi Kara Şimşeği olabileceği günlerin geldiğini gösteriyor. Sonuçta satın almasam bile bir kere karşıma alıp adamakıllı kurcalamak isterdim doğrusu...
yuksek teknolojili otomobil müzik sistemleri