50 Sene Sonra Üniversite Olacak Mı? E-öğrenme Üstüne Serbest Bir Diyalog

0
FZ
Acaba sizce gelecek 50 sene içinde üniversiteler başta olmak üzere eğitim kurumları ve e-öğrenme nasıl şekillenecek? Bilgiye bakış açımız nasıl dönüşecek?

Bilgi biriktirme ve bunu sunmanın ötesine geçeceğimiz kesin. Günümüzde okul soru sormayı öğretmekten ziyade cevapları öğrenmeyi sağlayıcı bir rejime dönüşmüş durumda. Orta vadeli gelecek tahminlerimize göre, bilgi artık edinilmeye değer bir meta olarak görülmeyecek. Kolay elde edilen her şey toplumun gözünde değer yitirir ve aynı durum bilginin de başına gelecektir. Değer verilen şey güzel sorular olacak.

Unutmayın ki cevapların değeri düştükçe soruların değeri artar. Dolayısı ile insanları soru sormaya yöneltmek ve bunu sağlayacak türden soru sorabilme tekniklerini geliştirmek önemli olacaktır.

Yazının devamı buradan okunabilir.

Görüşler

0
gnnaahh
Turbanlilar ile mini etekliler 'login' olabilecek degil mi?
0
Zebani
"Laiklik/Din elden gider!"
0
FZ
Sorunun muhatabı ben miyim? :)

Bunu soruyorum çünkü halihazırda memleketteki pek çok kritik kararın verilmesinde benim, yakın çevremin ve hatta uzak çevremin, sokaktaki çoğu vatandaşın fikrinin kaale alınmadığını düşünüyorum.

Diğer yandan yazdığım yazının dincilik, laiklik ve bir arkadaşımın esprili şekilde dile getirdiği şekilde ('E-öğrenmeyi boşver E-Tekke'ye bak sen') değerlendirilmesini de ülkemin nerede ise 100 yıldır bir tür kriz ülkesi olarak yaşamasından kaynaklandığını düşünüyorum.
0
Zebani
laiklik --> "laikçilik"

ya da

dincilik ---> "din"

daha uygun olurdu sanırım.
0
yetgin2
Kim nereden cebini dolduruyor, ona bakmak lazım.
0
Zebani
bence de ama "şucu" "bucu" deniyorsa tutarlı olmak lazım!

acayip gıcık olduğum kelimeler var! mesela "islamcı", sanki "pazarlamacı" der gibi...

siz hiç "hristiyanlıkçı", "yahudilikçi", "ateistlikçi" duydunuz mu? (ben duymadım! - en azından türkçe'de!)

pekala islam dinine inanmayanların arasından da aşırılar çıkabilir (bence).

(bu kelimeleri burada kulanırken, kimseyi kastetmiyorum! sadece aklımdan sıkça geçen düşüncelerden bazıları!)
0
FZ
En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Ünlemi bu kadar sık kullanmakla yavaş yavaş onun etkisini azalltığınızı düşündüğünüz oluyor mu hiç!

Sözcüklere gelince, bu topraklarda hıristiyanlıçı tabiri kendine pek yaşam alanı bulamazdı çünkü birincisi koyu muhafazakar Katolik tarzı insanlar burada çok yok (ama koyu muhafazakar Müslüman durumunda olan insan sayısı mevcut gerçeğimiz), ikincisi zaten 'misyoner' diye bir lafımız var Hıristiyanlığı yaymaya çalışanlar için. Yahudi inancında olanlara gelince onlar için de bu tür sözcüğe yol açabilecek bir çaba dahilinde olduklarını söylemek zor görünüyor bana.

Aşırılık elbette her coğrafyada çıkabilir. Bizim coğrafyamız ve mevcut politikamızda ise 150-200 yıla yakın bir süredir çok farklı boyutları içinde barındırmakla birlikte bir kültürel-sosyolojik-felsefi gerilim yaşanıyor. Memleketin bir numaralı adamı yurtdışına gidecek olan yük. lis. vs. öğrencilerine "batının ahlaksızlığını aldık, bilimini değil, siz gidin bilimini alın, ahlaksızlığını değil" gibisinden - artık kahve muhabbeti seviyesinde bile bayat kaçan, söylenmeyen - laflar etmekte beis görmüyor. Haliyle bunu duyan insanlar da o politikacının ilk gençlik günlerinde, politik hayatının ilk dönemlerinde ne tür ideolojik rahlelerden geçtiğini düşünmeden edemiyor, mesela yani.

Bir de tabii mesela AB ülkelerinden birinde yahut ABD'de filan bir kilise papazı saçmalasa da, yahut ne bileyim pek çok aşırı tutucu ve eskiye özlemci Hıristiyan gruplar çıkıp saçmalasalar da bunlar ciddi biçimde "azınlık" olarak kalıyorlar. Ne bileyim işte yaratılışçılar, onların daha jan janlı görünen hali olan ve yine o tür gruplar tarafından fonlanan 'zeki tasarım'cılar vs. Bu tür sözcüklerimiz var ve gerektiği yerde, coğrafyaya uygun şekilde kullanılıyor.

Bir insan ya da bir insan grubu hayatlarını, mevzularını, söylemlerini, vs. birtakım kendilerince kutsal, değerli, vs. kaynaklara dogmatik şekilde dayandırıp buna göre başka şeyleri de şekillendirmeye kalktıklarında o insanlara ....cı gibi bir şey demek her ne kadar gerçeği %100 yansıtmasa da belli bir bilgi veriyor gibi geliyor bana. İlla abuk bir örnek isterseniz ben bazı insanlar için Taocu lafını da kullanıyorum (kendilerinin de kullandığını biliyorum), bu laf o insanların hayat akışlarına dair belli bir bilgi veriyor çünkü (dışarıya yansıması çok farklı ölçüde olabilir, o bir derece meselesi çoğu kez).

Not: Gene e-öğrenme mevzusunu tartışamıyoruz ya, ona yanıyorum. Neyse ki henüz bazı bakımlardan Usenet kadar kopup gitmedik :)
0
Zebani
"En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Ünlemi bu kadar sık kullanmakla yavaş yavaş onun etkisini azalltığınızı düşündüğünüz oluyor mu hiç!"

Evet düşündüğüm oldu! Ama genelde çabuk heyecanlanan bir yapım var!

Diğer yazdıklarınız muhatabı başbakan! (Bir de kendisi 2 numara olmaktadırlar.)

"...cı" yı kullanmak ne kadar kolay. "İslamcı terörist", "İslamcılar", "İslamcı Yazar" vs. gibi tanımlamalar kişi ayırmaksızın hemen her hassas kişi için kullanılıyor. Tabii bu genelde bu tabiri kullananların bakış açısıyla ilgili.

Ama pekala ülkemizde de aşırı hristiyanlar, yahudiler, budistler, garip tarikatler vs. var ve bunlar için ben "..cı" kullanıldığına pek rastlamadım! (misyonerler apayrı bir durum. iyi niyetlisine zaten bişey denemez bence.)

Ben bir müslüman olarak çok rahatsız oluyorum. Başkalarına yapılsın demiyorum ama bize de yapılmasın. (biz derken herhangi bir zümreyi kastetmiyorum, kendine müslümanım diyen herkes bu "bize" dahildir! )

İlla ki "İslamı kötü emellerine alet etmek isteyenler" için bir tabir gerekiyorsa başka bir terim bulunsun "İslamcı" yerine. Mümkünse içinde "İslam" kelimesi geçmeyen. Mesela "Zübük"...

Burada aslında sorun "İslamcı" kelimesinden çok bu kelimeye bazen "İslam'a inanlar hep kötülerdir" gibi bir anlam yüklenmesi ki bu da çok zoruma gidiyor!

Sanki tü ka ka bişeymiş gibi...

Ya da herkes çok iyi niyetli de zavallı ben öyle hissediyorum!

Üzgünüm ama yukarıda verdiğiniz örneklerin hemen hiç biri "İslamcı" nın kullanışına denk düşmüyor...

Not: Gerçek öğrenmeyi halledemedik ki, e'sini nasıl yapacağız? Belki de böylesi daha iyi olabilir, insan(cık)lar birbirlerini görmezlerse birbirlerine daha tahammül edebilir seviyeye gelebilirler.
0
GtG
Ben de bu kullanıma gıcık oluyorum :)
İslamın yanına 'cı' koyma rahatsız edici, illa bir yere konacaksa mesela 'istismar' kelimesi tercih edilebilir :)
0
Zebani
bu coğrafyada bir çok "ateistlikçi" var ama onlar genelde modern ve ileri görüşlü kabul ediliyor nedense? sanki onların dogmaları yok? :) ne diyim ilginç bir gezegen bu dünya! (:

Not: verebileceğim en iyi örnek olduğunu düşündüğüm için "ateistlikçi" yi yazdım. yoksa onlarla bir problemim yok! yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için bu açıklama boynumun borcudur.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

21 Günde Değil 10 Yılda Programlama Öğrenin

FZ

Herhangi bir kitapçıya gittiğinizde Teach Yourself Java in 7 Days (7 Günde Java Öğrenin) benzeri, size birkaç günde veya birkaç saatte Visual Basic, Windows, Internet (vs.) öğretmeyi vadeden kitaplarla karşılaşırsınız...

... Birkaç günde, Beethoven, kuantum fiziği ya da köpek eğitimi öğreten kitaplar yok. Bu sonuçlara bakılırsa, ya insanlar bilgisayar hakkında yeni şeyler öğrenmek için çok hevesli ve aceleci ya da bu iş bir şekilde inanılmaz derecede kolay.

... Araştırmacıların da (Hayes, Bloom) ortaya koyduğu üzere, satranç oynamaktan beste yapmaya, resimden piyanoya, yüzmeden tenise ya da nöropiskoloji ve topoloji alanlarında araştırma yapmaya kadar bir çok alanda uzman olmak, on yıl civarında bir zaman alıyor ve bunun bir kısayolu var gibi gözükmüyor.

Peter Norvig'in "Teach Yourself Programming in Ten Years" başlıklı makalesinin çevirisini On Yılda Programlama Öğrenin adresinde okuyabilirsiniz.

Türkiye´nin İlk FreeBSD İşletim Sistemi Kitabı Çıktı

honal

Türkiye'nin ilk FreeBSD İşletim Sistemi kitabı çıktı. Son yıllarda gittikçe artan bir ilgi ile karşılaşan FreeBSD hakkında hemen herşeyi bu kitapta bulabileceksiniz.

FreeBSD işletim sistemine olan ilgi son yıllarda oldukça artmıştır. Köklü bir işletim sistemi olmasına rağmen son yıllara kadar tanınmayan BSD ailesi, kararlı ve güvenli işletim sistemi sunmaktadır. Uzun yıllar FreeBSD üzerine yoğunlaşmış uzman bir yazar kadrosu tarafından yazılan kitap, Türkiye'nin ilk ve tek FreeBSD işletim sistemi kitabıdır. Kitap, FreeBSD'yi Türkiye'ye tanıtmak misyonunu üstlenmiştir. Bu nedenle kullanıcıların kurup deneyebilecekleri bir adet FreeBSD 4.9 CD'si ile birlikte gelmektedir.

Ayrıntılı bilgi için: Açıkkod Yayınevi

Yazılımbilim - 1. Bölüm

malkocoglu

Teorik yazılımbilim, günümüzdeki bilgisayarların soyut temelini oluştuyor. Bu alanda isimleri tanıdık gelen Turing, Church gibi kimseler olduğu gibi, diğer alanlardan bilim adamları mevcuttur, mesela Kurt Gödel. Tarihçesi belki de ünlü matematikçi Hilbert'in 1900 yılında bir beyan ettiği "açık problemler"'den 10'cusuna kadar giden yazılımbilim, bir problemin çözülebilirliğini ispat etmek için algoritmanın ne olduğundan başlayarak, bazı algoritmaların çözülemeyeceğini bulmak ile devam etti, ve nihai olarak günümuz donanımının altyapısını hazırlayarak önemli bir alan olarak kendini ispat etti.

Debian ile Mantıksal Hacim Yönetimi (LVM)

FZ

Türk Debian kullanıcıları camiasının çalışkan ve üretken bireylerinden Serdar Aytekin Debian GNU/Linux kullanarak mantıksal hacim yönetimi (LVM - Logical Volume Management) gerçekleştirmeye dair güzel bir yazı hazırlamış.

İçerik ve seviye olarak orta ve üst düzey sistem yöneticilerine hitap eden bu yazı, "7-8 adet 200 GB'lik SCSI diski bilgisayarıma bağlayıp bunları tek bir disk gibi görmek ya da 3'e bölüp 3 üç farklı disk gibi görmek, sonra istersem kolayca yeni disk takıp hacmi ve dosya sistemini büyütmek istiyorum" gibi cümleler kuran kişilerin işine yarayacak türden.

Bu tür cümlelerin çok değil 4-5 yıl öncesine dek ancak onbinlerce, yüzbinlerce dolarlık makinalar ve ticari UNIX türevi işletim sistemleri barındıran bilgi işlem merkezlerinde kurulduğu ve özel, pahalı yazılımlar gerektirdiği düşünülecek olursa bilgisayarla profesyonel olarak uğraşan bilgi işlemciler için GNU/Linux'un, Debian'ın kıymeti bir kez daha anlaşılır diye düşünüyorum. Bu kadar laftan sonra hadi artık makale adresini versene diyenler için, buyrun: Debian ile Mantıksal Hacim Yönetimi (LVM).

Projelerde Hata Takip Düzeni - ITracker

malkocoglu

Yazılım projelerinin test safhasında ortaya çıkan hataları, bir iş akışı altında kontrol etmek programcılara ve idarecilere rahatlık sağlıyor. Şu anda içinde bulunduğumuz projemiz için ITracker adlı J2EE bazlı serbest yazılımı seçtik (projemiz tarafından Türkçeleştirilmiştir). Hata takip için gereken düzeni, ITracker üzerinde anlattığımız bu yazının yararlı olacağını umarız.

Projelerde Hata Takip Düzeni

ITracker