Yazılımbilim - 1. Bölüm

0
malkocoglu
Teorik yazılımbilim, günümüzdeki bilgisayarların soyut temelini oluştuyor. Bu alanda isimleri tanıdık gelen Turing, Church gibi kimseler olduğu gibi, diğer alanlardan bilim adamları mevcuttur, mesela Kurt Gödel. Tarihçesi belki de ünlü matematikçi Hilbert'in 1900 yılında bir beyan ettiği "açık problemler"'den 10'cusuna kadar giden yazılımbilim, bir problemin çözülebilirliğini ispat etmek için algoritmanın ne olduğundan başlayarak, bazı algoritmaların çözülemeyeceğini bulmak ile devam etti, ve nihai olarak günümuz donanımının altyapısını hazırlayarak önemli bir alan olarak kendini ispat etti.
Yazılımbilim'in alt bölümü olan hesapsal yük teorisi (computational complexity) altında algoritmaların üzerindeki yükü, ne kadar hızlı işleyeceklerini ölçmeye ve bu bağlamda onları kategorileştirmeye uğraşmaktadır.

Ekteki yazılar, hesapsal yük teorisine devam etmek üzere yapılan bir giriştir. İlk önce Turing makinalarını tanımla başlamıştık, fakat bunun sayılar kuramına girmeden yapılmayacağını farkettik, ve ekteki yazılar çıktı. NP-tam'lığa geleceğiz! Seyretmeye devam edin.

Hesapsal Yük Teorisi

Sonsuza Giden İkili Sayıların Kümesi

Sonsuzluklar Arasındaki Farklar

Durmayan Turing Makinalar? Var mıdır?

Görüşler

0
sametc
helal olsun super makaleler yazılmıs ve cevrilmiş:)
0
malkocoglu
tesekkurler!
0
FZ
Wilde mı yoksa Shaw mu demişti hatırlamıyorum, klasik eserler için şöyle bir laf vardı: Herkesin bildiği ama hiç kimsenin okumadığı kitaplar. :) Doğruluk payı yok değil ;-)

Bu güzel bilgisayar bilimleri ve matematik makaleleri için teşekkürler. Bazı kavramlar gerçekten zordur. Sonsuzluk türleri, yakınsaklık vs. gibi kavramlar başlangıçta basit gibi görünmekle birlikte insan beynini alışılmış kalıpların dışına çıkmaya zorladıkları için garip ruh hallerine yol açabilirler. Cantor ve Gödel gibi aşırı yoğun ve derinlemesine düşünüp, genç yaşta çok acayip eserler veren adamların hayatı incelendiğinde bu durum daha iyi anlaşılabilir.

Bu makaleler bana yazımın başındaki sözü hatırlattı. Yani matematik ve bilgisayar bölümü öğrencileri bunları öğrenirler sonra bunların %99´u gider (en azından Türkiye´deki durum böyle :) programcı olur, genellikle de web programcısı (ITU kitaplığında son birkaç yıl içinde gerçekleştirilen kütüphane kitap alım istatistiklerine göre, mühendislik öğrencileri kendi dersleri ile ilgili kitaplardan ziyade deliler gibi PHP, MySQL ve Apache kitabı almaktadırlar, insanların kafasında olan net düşünce görüldüğü gibi veritabanına bağlı, bir miktar kullanıcı güncelleme izni olan ve hemen hepsi öyle ya da böyle birbirine benzeyen binlerce web sitesi yapmaktır, evet insanlarımız gerçekten de yaratıcıdır :). Ve o beyinler acayip rutin olan kod yazma ve saç ağartan bir iş olan hata ayıklama sürecinde büyük bir değirmende öğütülen buğday taneleri gibi öğütülür. Binlerce sayfalık dokümantasyon sürekli okunur, parametreler ezberlenmeye, API çağrıları netleştirilmeye çalışılır. Artık kimsenin Turing´di, Gödel´di, Cantor´du, vs. düşünecek hali yoktur. Özellikle de banka ortamında yazılım geliştiriyorsanız sizden kafayı gömmenizi ve çek, senet, hesap, SQL, ORACLE, gene SQL, Java, sınıflar, binlerce sınıf, metod, özellik, gene SQL, hadi deadline geldi, aaa kodda hata çıkmış, bu nasıl programcı, evet daha çok çalışmalıyız, sistemler daha ucuza gelmeli, her zaman beklenenden daha çabuk bitirilmeli, evet yeni versiyon çıkmış yeni dokümantasyon beyne kazınmalı... Bu delirtici döngü böyle sürer gider.

Belki de Programlamanın Tao´sunda dendiği gibi ( http://www.fazlamesai.net/modules.php?name=News&file=article&sid=976 ) C ile çekirdek kodlayan programcıların işi bu bakımdan daha kolaydır :)

Neyse, ben susayım artık :)
0
malkocoglu
Vallahi bizim de doktora planlari olmasa herhalde bu konulara pek ilgimiz olmayacakti; uzun zamandir biz de bilgi islemde Java siniflari, SQL kodlari ile ugrasmaktayiz, herhalde bir sure de ugrasmaya devam edecegiz. Aslinda, bilgi islem sektorune sahsima ilk altin bilezigi sagladigi icin mutesekkirim. Proje idaresi, teknik liderlik, vs. konularinda cok sey ogrenmemize vesile oldu. Hatalar, dokumantasyon gibi cok hammaliyesi oldugu dogru ama! Aah su yazilim muhendisligi bir matematiksel tabana oturtulsa. Hangi tasarimin daha iyi olacagini karar vermek icin Mortal Kombat yapmaya gerek kalmamali. Sektor su anda agirlikli tecrube (heuristics) temelli gitmektedir. Bu yuzden tecubelerin paylasilmasi hayati onem tasiyor. Sizin de sitenizden, bizim de yapmaya calistigimiz bu zaten...


Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Visualizing Data: Bir Kitap Eleştirisi ve Görselleştirme Örneği

FZ

Bu yazıda son zamanlarda gittikçe önem kazanmaya başlayan veri görselleştirme konusuna kısa bir giriş yaptıktan sonra Processing programlama ortamının geliştiricisi Ben Fry'ın bu sene çıkardığı 'Visualizing Data: Exploring and Explaining Data with the Processing Environment' kitabının tanıtımı ve eleştirisini gerçekleştireceğim.

Başka bir deyişle, görselleştirme konusuna ve önemine kısaca değindikten sonra kitabın bu konuda neler söylediği aktaracak ve kitaptan aldığım ilham ile iş dünyasına dair basit bir görselleştirme uygulaması örneği vereceğim: Bilgi Üniversitesi'nin eMBA programına gerçekleşen başvuruların yıllara ve coğrafyaya göre dağılımının animasyonu.

İleti Kuyrukları İle Daha Etkin ve Performanslı Programlama

malkocoglu

Programlararası bilgi göndermeğe yardımcı olan ileti kuyrukları (message queue) bilgi işlemcilerin elindeki önemli silahlardan biridir. Özellikle bilgi alışverişi yapan sistemler farklı amaçlarla, zamanlarda, ve programcılar tarafından kurulmuş sistemler olunca, bağlantıyı kurmak için ileti kuyrukları daha uygun oluyor. IBM MQ Series üzerinden anlattığımız bu konunun yararlı olacağını umuyoruz.

MQ Series - İleti Kuyruğu

MQ Series Nasıl Kurulur

Kitap Eleştirisi: Süper Hesap Uzmanları

FZ

Makine öğrenmesi konusu ile ilgilendiğim için askere gitmeden önce Ian Ayres'in 'Süper Hesap Uzmanları : Sayılarla Düşünmek Neden Zeki Olmanın Yeni Bir Yoludur' kitabını okumuştum. 2008 yılının Mart ayında Türkçesi yayımlanmış kitabın makine öğrenmesi, veri madenciliği ve genel anlamda istatistiğin gücü ile ilgilenen herkesin okuması gereken türden bir kitap olduğuna inanıyorum. Yani işadamları da bilgisayar yazılımcıları da çözmeye çalıştıkları problemleri daha iyi anlamak ve daha akıllıca çözümler geliştirmek için bu kitaptan feyz alabilirler.

Her ne kadar söz konusu kitap (Freakonomics'in yazarlarıdan) Steven D. Levitt gibi yazarların övgüsüne nail olmuşsa da hem içerik hem de çeviri konusunda bazı eleştirileri hak ediyor. Kitabı okurken not ettiğim bazı noktaları aşağıda listeledim:

e-Bergi Ekim 2008 Sayısı Çıktı!

anonim

Ekim ayında da, doyurucu içeriği ve ilgi gören programlama sorusu ile e-bergi sizlerle.

Sıradışılıkla Kazanmak - Bir Common Lisp Başarı Öyküsü

FZ

1990'lı yılların ortasında Lisp ile geliştirdiği e-ticaret sistemini Yahoo şirketine 40.000.000$'a satan Paul Graham'ın Beating The Averages başlıklı makalesini FM üyeleri ile paylaşıyor ve faydalı olmasını, olabildiğince geribesleme üretmesini ümit ediyoruz. Çeviriye önayak olan, sponsorluğu üstlenen değerli FM üyesi bm'ye ve çevirinin ilk halini gerçekleştiren İstanbul Bilgi Üniversitesi, Bilgisayar Bilimleri Bölümü öğrencilerinden Çağıl Uluşahin'e teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu belgenin orjinal adresine buradan erişebilirsiniz.