İleti Kuyrukları İle Daha Etkin ve Performanslı Programlama

0
malkocoglu
Programlararası bilgi göndermeğe yardımcı olan ileti kuyrukları (message queue) bilgi işlemcilerin elindeki önemli silahlardan biridir. Özellikle bilgi alışverişi yapan sistemler farklı amaçlarla, zamanlarda, ve programcılar tarafından kurulmuş sistemler olunca, bağlantıyı kurmak için ileti kuyrukları daha uygun oluyor. IBM MQ Series üzerinden anlattığımız bu konunun yararlı olacağını umuyoruz.

MQ Series - İleti Kuyruğu

MQ Series Nasıl Kurulur

Görüşler

0
mturker
Bu tür araçlardan birkaç tane kullandım, çalıştığım şirkette farklı gruplarda MQ Series in de kullanıldığını gördüm. Bunlardaki en büyük eksik process management olmaması. Yani siz satın aldığınız queue sağlayıcı toolun size verdiği kütüphaneleri kullanarak processlerinizi oluşturuyorsunuz , ayrıca processlerinizin kullanacağı queue ları tanımlıyorsunuz. Bir process ötekine mesaj gönderirken toolun main processi 1. programın out kuyruğundan alıp 2. programın in kuyruğuna yazıyor (veya benzer şeyler) Ama karşı taraftaki program ayaktamı , mesajımı aldımı falan yok. (Tabi bunu kendiniz mesajları timeout a düşürerek yapabilirsiniz). Ayrıca toolun kendi kuyruklarını kullanan programlardan haberi yok, bunları kendisi start/stop edemiyor (Normalde edebilmeli) veya bir süreliğine frozen yapabilmeli. Bir çoğunun (ben olanı hiç görmedim) standart bir hata gözlemleme toolu yok, hatalardan sadece kuyruğu kullanan programların haberi oluyor. Reply mantığı yok , yani A kuyruğunu kullanan programlardan biri başka bir programa mesaj yolladığında , eğer hedef program bir reply mesajı dönerse A kuyruğunu o an okuyan programlardan herhangi biri bu reply mesajını okuyabilir. (bunu da kendiniz mesajlara key koyarak yapabilirsiniz ama kendisi yapmalıydı). Aynı zamanda mesala aynı process serisinden birçok instance çalıştırabilmeli (bunu hiçbiri yapmıyor-zaten process management yok demiştim). Mesaj yoğunluğuna göre dynamic process yaratabilmeli ve yoğunluk azaldığında bunları kapatabilmeli.
Neyse daha bir sürü şey var ama bunların hepsini ve daha fazlasını yapan birtek pathway var. O da bildiğimiz işletim sistemlerinde çalışmıyor. Kendisi Tandem Himalaya Server'lar üzerinde NSK (Non Stop Kernel) işletim sisteminde çalışıyor. Aynısından unixlerde olsaydı muhteşem olurdu. Benzer birşey için kendi kişisel çabalarım var ama fazla yol alamadım. Bu söylediğim özellikleri birileri bu toollara kazandırsa iyi olurdu.

Mehmet Türker
http://www.turker.name.tr
0
malkocoglu
Biz MQ Series'i web sayfalarindan gelen tiklama verilerini arka plan servislere ulastirmak icin kullandik. Ihtiyacimiz olan e$zamansiz bir sekilde bu veriyi gondermekti ve MQ Series isimizi gordu. Otomatik cevap verme (reply) gibi ozellikler MQ 'da var. Eger bir kuyruk uzerinde yuk fazla ise, her uygulama servisi basina bir kuyruk, vs gibi mimari duzenlemeler yapabilirsiniz. Ileti kuyruklari ile satin aldiginiz, e$zamansiz mesaj yollamak ve bu mesajin _kaybolmamasidir_. Bu baz uzerine envai araclar yazilabilir, siz galiba biraz daha gorsel, tiklamali drag-drop bir arac istiyorsunuz.
0
mturker
Yo hayır, ben daha görsel, drag-drop bir araç istemiyordum yanlış anlattım heralde. Daha işlevsel birşey diyordum, daha çok uygulama sunucusu ve ileti kuyruklarının birleşimi gibi. Otomatik cevap vermeden kastım da o değildi aslında. A program serisinin herhangi bir kopyası B programına mesaj gönderirse ve B programı da mesaja reply yaparsa MS Series veya BEA Message Q bu reply mesajını A program serisinin o processine vermiyor, o anda kuyruğu kim okuyorsa ona veriyor. Siz de gerçek hedefe ulaşmasını sağlamak için o processing pid + sid gibi değerleriyle filtreleme yapmak zorundasınız. Eğer yük fazla binerse deyişimden kastım da aslında uygulama sunucularının yaptığı gibi aynı kuyruğun ihtiyaç duyduğu processlerden bir tane daha ayağa kaldırmaktı.


Mehmet Türker
http://www.turker.name.tr
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Linux´da Bellek Yönetimi Başlangıcı

FZ

Bora Şahin arkadaşımızın Linux'da Bellek Yönetimi Başlangıcı başlıklı detaylı ve özgün makalesi "kernel hacking" ve genel olarak sistem programlama ile ilgilenen okuyucularımızın hizmetine sunulmuştur.

Bilişsel Bilimlere İlişkin Bir Roman: `Düşünce Balonları'

anonim

Bu gün öğlen saatlerinde Yahoo Coglist'e bilişsel bilimler konusunda yazılmış ilginç bir kitabın eleştirisi düştü. Ben de FM camiası ile paylaşmak gerektiğine karar verdim.

Daha birkaç hafta önce çıkan, David Lodge’un yazdığı, Meram Erdoğan’ın ustaca çevirisiyle Türkçe’ye kazandırdığı ‘Düşünce Balonları’ adlı kitap, Türkçe’de, bilişsel bilimlere ilişkin ilk roman oldu.

Dil Üstadları ile Araç Ustaları: IDE Ayrımı

FZ

Geliştirici dünyası iki kampa ayrılmıştır. Bir kampta dil üstadları vardır, bu yazılımcılar yüksek seviyeli programlamadan -- birinci-sınıf fonksiyonlar, aşamalı programlama, AOP, MOP, kendi kendini sorgulama -- bahsederler. Araç ustaları ise tümleşik geliştirme ve hata ayıklama araçlarında ustadırlar, kod tamamlama, "refactoring", vs. Dil üstadları Emacs ya da VIM kullanır, bu tür editörler yeni dilleri denemek için daha uygundur. Araç ustaları ise Visual Studio, Eclipse, IntelliJ gibi IDE'leri kullanırlar.

Laszlo ve Groovy gibi yeni diller ya da AOP (Aspect Oriented Programming) gibi dil uzantıları genellikle öncelikli olarak metin-editörü tabanlı yazılım geliştirme ortamlarında ortaya çıkarlar ve ancak ondan bir süre sonra IDE dünyası bu tür desteklere kavuşur. Eğer dil ya da uzantı gerçekten başarılı ise araçlar da bunu desteklemeye başlar. Bu ayrımın tek sebebi araç geliştirmenin dil geliştirmekten zor olması değildir. Asıl mesele bir dile hakim olmak ile bir araç setine hakim olmanın çok farklı iki mantalite olmasıdır, belli bir ölçüye dek bunlar birbirlerini dışlayan alternatiflerdir. Acaba neden? İşte sebepleri...

Oliver Steele'nin The IDE Divide başlıklı makalesini tüm yazılım geliştiricilerin okumasında fayda var. (Not: Şöyle sağlam bir FM üyesi çıksa da bahsi geçen makaleyi Türk diline kazandırsa... hani yani küçük bir olasılık olsa da, belki diyorum, belki biri üstlenir, FM'ye bir katkıda bulunur...)

Bilim ve Gelecek: 2. Sayı Çıktı

FZ

Bilim felsefesinde büyük bir dönüşümü başlatan Thomas Kuhn´un gözünden Kopernik Devrimini okumak ister misiniz? Anadolu´da binlerce yıl önce yaşamış insanlara dair araştırmaların yapıldığı Hacettepe Üniversitesi Biyolojik Antropoloji Laboratuvarı´nda bir gezintiye çıkmaya ne dersiniz? Doğurgan sihirli kareler ilginizi çeker mi? Klingsor´un İzinde isimli bir kuantum roman başucu kitabınız olabilir mi? Psikiyatristlere başvuran hasta sayısına baktığınızda gördükleriniz size psikiyatrinin ilerlediğini mi yoksa insanların delirdiğini mi düşündürtüyor?

Yukarıdaki cümlelerin işaret ettikleri ilginizi çekiyorsa bir gazete bayisine uğrayıp Bilim ve Gelecek dergisinin ikinci sayısını alabilir, bu konuda kendini ispatlamış bir kadronun çıkardığı dolu dolu bir dergiyle vakit geçirmenin hazzını yaşayabilirsiniz.

OpenGL ve GLUT İle Oyun Programcılığına Giriş

FZ

Bu ay çıkan ve Şerif Gözcü tarafından yazılmış "OpenGL ve GLUT İle Oyun Programcılığına Giriş" isimli eser, Türkçe bilgisayar kitapları dünyasında eksikliği hissedilen bir alanı doldurma iddiasında.