Kitap Eleştirisi: Süper Hesap Uzmanları

0
FZ
Makine öğrenmesi konusu ile ilgilendiğim için askere gitmeden önce Ian Ayres'in 'Süper Hesap Uzmanları : Sayılarla Düşünmek Neden Zeki Olmanın Yeni Bir Yoludur' kitabını okumuştum. 2008 yılının Mart ayında Türkçesi yayımlanmış kitabın makine öğrenmesi, veri madenciliği ve genel anlamda istatistiğin gücü ile ilgilenen herkesin okuması gereken türden bir kitap olduğuna inanıyorum. Yani işadamları da bilgisayar yazılımcıları da çözmeye çalıştıkları problemleri daha iyi anlamak ve daha akıllıca çözümler geliştirmek için bu kitaptan feyz alabilirler.

Her ne kadar söz konusu kitap (Freakonomics'in yazarlarıdan) Steven D. Levitt gibi yazarların övgüsüne nail olmuşsa da hem içerik hem de çeviri konusunda bazı eleştirileri hak ediyor. Kitabı okurken not ettiğim bazı noktaları aşağıda listeledim:
Süper Hesap Uzmanları - Kitaptaki 'neural network' terimi "ağ bağlantısı" olarak çevrilmiş, doğrusu 'yapay sinir ağı'dır. Korkunç bir çeviri.

- 'Reverand Thomas Bayes' olarak yazılmış! Papaz demek istiyor yani! Doğrusu 'Papaz Tohamas Bayes' yahut 'Rahip Thomas Bayes' olmalı.

- Kurbağalar içinde bulundukları su yavaş yavaş ısıtıldığı zaman bekleyip ölmezler. Yok öyle bir şey.

- 'Overfitting'e 'taşma' demek yanlış. Taşma denen şey 'overflow' sözcüğünün karşılığı olabilir belki, 'overfitting' başka bir şey. Ayrıca teknik açıklaması da daha iyi yapilabilirdi. Yani bu hem çeviri hem de özgün eser problemi. Maalesef şu anda 'overfitting'e önerebileceğim bir karşılık yok.

- Kitap sürekli 'regresyon' ile veri analizinden ve tahmin yapmaktan bahsediyor. Regresyon çok önemli ve değerli bir teknik, bu doğru, ancak sayılarla düşünüp, 'süper hesap uzmanı' ve daha zeki olmaya çalışırken kullanabileceğimiz başka teknik kalmadı mı?

- Kitaptaki Bayes teoremi çok daha iyi anlatılabilirdi. Bir örnek için bkz. 'An Intuitive Explanation of Bayes’ Theorem'

- Yazar kitabın sonlarına doğru "sondaki notlardan daha detaylı olarak bazı bilgileri ögrenebilirsiniz," diyor ancak kitabın sonunda ben bir notlar bölümü göremedim, sadece teşekkürler bölümü vardı. Acaba yazar mı unuttu, Türkçeye çevirip basan mı, bilemiyorum. Bu epey rahatsız edici bir durum.

- Anekdot okumak keyifli olabilir ama bazı şeyleri temcit pilavi gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek, sadece bir koleksiyonu okura boca etmek... Belki hedef kitle açısından uygun bir tarzdır ama (ya da acaba yazar aslen hukukçu olduğu için filan mi bu şekilde yazmaya alışkın?) temel fikirleri vermek o kadar da zor ve korkutucu olmasa gerek. 250 sayfalık kitap aslında 120 sayfa olarak yazılabilirdi.

- Kitabın sonlarına doğru bahsedilen 'Desk Set' filmi beni benden aldı, çocukken izlediğim çok eğlenceli bir film :) Filmdeki EMERAC bilgisayarı gerçekteki ENIAC'a gönderme olsa gerek. Çok eğlendim tekrar okurken :) (Her eleştiri olumsuz eleştiri olacak diye bir kural yok, değil mi? ;-))

- Kitapla ilgili beni memnun eden birkaç nokta daha: 'doğrudan ögrenme' gibi daha önce haberdar olmadığım bir öğrenme teorisinden haberdar oldum, tıp alanı ve bazı Internet araştırma şirketleriyle de ilgili birkaç şey öğrendim.

Kaynak: http://ileriseviye.org/blog/?p=1258

İlgili Yazılar

D. E. Knuth´tan Özel Dersler

malkocoglu

Dr. Bilgisayar Bilimi'nin kendisinden özel ders almak ister miydiniz? Donald Knuth'un bilgisayar bilim derslerini buradan izleyebilirsiniz.

Dr. Cem Say´la Yapay Zekâ ve Doğal Dil İşleme Üstüne

FZ

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim görevlilerinden Dr. Cem Say ile bilgisayar dünyasının popüler ve bir o kadar da zorlu konuları olan yapay zekâ, doğal dil işleme ve kuantum bilgi işlem üzerine söyleştik.

FZ: Hocam, yapay zekânın hangi alanlarında, ne kadar süredir çalışıyorsunuz?

CS: Doktora zamanından beri yapay zekâ (YZ) ile ilgileniyorum. Doktora konum, İngilizcesi "Qualitative Reasoning" olan ve "Nitel Uslamlama" olarak Türkçeye çevirebileceğimiz konu idi, ne olduğunu birazdan açıklayacağım. Demek ki, işte 1980'lerin sonlarından bu yana YZ ile ilgileniyormuşum. Ayrıca yukarıda bahsi geçen konuya ek olarak Doğal Dil İşleme özellikle Türkçe dil işleme ile bir süredir ilgileniyorum. YZ konusunda ilgilendiğim temel iki alan bu ikisi.

HTML, JavaScript ve PHP ile E-Posta Takibi

FZ

Düşünün ki eski bir dostunuza ya da eski sevgilinize e-posta atıyorsunuz ama onun bu iletiyi okuyup okumadığından emin olamıyorsunuz! :)

Ne yapacaksınız? Oturup merak içinde bekleyecek misiniz? Tabii ki hayır! ;)

Peki ne yapmalı?

Önce derdimize çare olacak bir sistem taslağı çizmeli tabii ki...

Değerli FM üyelerinden Gökhan "Crematorium" Olgun´un "gönderdiğiniz e-postanın okunup okunmadığını kolayca takip etme" amaçlı makalesinin devamını bu adreste okuyabilirsiniz.

Dünya ile Rekabet Edecek Zehir Gibi Bir Bilgisayar Şirketi Kurmak

FZ

30 yıl maaşla çalışıp didinmek yerine zehir gibi bir bilgisayar şirketi kurup birkaç yıl geceli gündüzlü çalışıp çok zengin olmak... Herkese parmak ısırtacak çözümler sunmak... Rakipleri çatlatmak... İyi güzel ama nereden başlanır, nasıl başlanır? Ne gibi tehlikeler, tuzaklar vardır? Herkes o tür bir bilgisayar şirketi kurabilir mi? Bu işlere kaç yaşında başlanır? Şirketinize nasıl "hacker" seçersiniz? Peki ya parayı nereden bulacaksınız? Kısa sürede gelir elde etmeye nasıl başlarsınız? 100.000$ yeter mi? Ne kadar süreliğine? Geliştirdiği Viaweb'i birkaç yıl sonra Yahoo'ya 40.000.000$'a satan usta bir "hacker"ın deneyimlerini merak ediyor musunuz? O halde buyrun:

Bu belge Paul Graham'ın 2005 yılının Mart ayında yayınladığı "How To Start A Startup" başlıklı makalesinin çevirisidir. Çeviri Gülsün Arıkan tarafından gerçekleştirilmiş, son düzeltmeler Emre Sevinç ve Bülent Murtezaoğlu tarafından yapılmıştır. Paul Graham'a yazısının Türkçe çevirisini yayınlamamıza izin verdiği için teşekkür ederiz. Belgenin özgün adresi burasıdır.

Var mı yazmak isteyen?

sundance

Internet'in viral etkisi ile yayılması sonucu forum ve blog yazarlarının artmasının, yazan ve düşünen insan sayısını arttırdığını düşünüyorum.

Arkadaşlarla olan sohbetlerde her geçen gün biraz daha fazla kişinin "yahu bir fırsat bulsam da şu kafamdakileri bir yazıya döksem" dediğini, hatta birçoğunun bunu "derli toplu düşünme aracı" olarak gördüğünü farkettim.

Böyle düşünenler için, bir süredir devam eden bir kampanya var, herne kadar Amerika'da olsa da, (Internet her yerde değil mi?) Milli Roman Yazma Ayı, insanları bir aylık bir süre içinde bir roman yazmaya teşvik ediyor.