Öncelikle trenin yemekli vagonundaki personele güleryüzlü servisleri ve patateslerin tazeliğinden dolayı teşekkür etmemiz gerekmekte. Gönül isterdi ki bu teşekkürü seminerin altyapısını düzenleyenlere ve katılımda bulunanlara edelim (yine de katılımda bulunan az sayıda kişiye bizi yalnız bırakıp tamamen hüzne boğulmaktan kurtadıkları için teşekkür etmemiz gerekir.)
Öncelikle seminerlerin düzenlendiği ODTÜ gardiyan güvenlik görevlileri ve kapıdaki sorgulamaları nedeniyle bence yanlış bir yer seçimiydi. Dahası seminerin bir üniversite de yapılmasının vermesi gereken en önemli avantaj olan dinamizm ve üniversite öğrencilerinin seminere katılımını sağlamak konusunda gerçekten üzücü bir başarısızlık sözkonusuydu. Zira (salaklığımdan) seminer merkezini ararken dolaştığım Mühendislik Ana Bölümü, Kimya Bölümü, Mimarlık Bölümü, kantinleri ve diğer binalarda seminere dair en ufak bir iz bile bulamadım. Dahası ilk gün seminerle ilgili yegane yazı pek de yolüstü sayılmayan bir yerde bulunan Kongre Merkezi'nin yoldan gözükmeyen kapısının üstünde asılıydı. Otostopçunun Galaksi Rehberinde konu ile ilgili bir paragraf vardır, tarif için oraya bakınız.
Bunun dışında seminere katılım konusunda yine üzücü bir hazırsızlık ve deneyimsizlik izledik. Zira neredeyse boş salonlara yapılan sunumlara rağmen sunumların saatlerinde kısıntıya gidilmiş olması hoş değildi. Burada bahsettiğimiz de kesinlikle kendi sunumumuz değil, zira Basit ve Fazlamesai konusunda anlatabileceğimiz temel mevzular zaten bir saat onbeş dakikaya rahat rahat sığacaktı, sığdı da. Fakat gerek Fatih Özavcı'nın GPL Güvenlik araçları sunumu, gerekse Serdar Hocanın PPP sunucu kurulumu seminerleri oldukça güzel heyecen verici sunumlardı ve gördükleri ilgiye rağmen zaman sıkışması yüzünden hevesimizi kursağımızda bırakmıştı. Hangi zaman sıkışması, kimin neye acelesi var, zaten ortalıkta toplam taş çatlasa elli kişi vardı gibi detayları sıralamama gerek yok sanırım.
Öte yandan seminerdeki sayılı Türk GPL yazılımından ikisi olan Basit ve Efsane'nin Cumartesi günü aynı saatte iki ayrı salonda sunulması, sanki çok GPL yazılımımız var da gelen 40-50 kişi seçim yapmak zorunda bırakılıyor düşüncesini oluşturdu.
Bütün bunlar kimin suçuydu, neden kaynaklandı ? Bence bunlar çok cevap aranması gereken sorular değil. Zira kimsenin iyi niyetinden veya heyecanından çok şüphe duymuyorum kesinlikle. Fakat ortada bir beceriksizlik olduğu da malesef bir gerçek.
Herşeyi bir yana koyduğumuzda ise, bende 'Eve gideyim de bilgisayarla uğraşayım' dan çok 'Eve gideyim de Linux'la uğraşayım' hevesini oluşturan bu seminerin oluşmasında emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum.
Eminim çok daha güzellerini beraberce yapacağız. Bu arada Kaya Oğuz'un Windows XP konulu 'We suck better' WindowMaker desktopına bayıldığımı ve 570 FM üyesinden TonguçYumruk dışında bir tek kişinin bile gelmemesinden dolayı hüzünlendiğimi de belirtmek isterim.
Kalın sağlıcakla...
KIVILCIM Hindistan
a.k.a. Sundance
Eveeet, gittik dönüyoruz. Fazlamesai ekibi olarak bilfiil katıldığımız 1. Türkiye'de Linux ve Serbest Yazılım Konferansı dönüşünde trende, patates bira eşliğinde semineri değerlendirip yorumlarımızı toparlıyoruz.