İnsanlar konuşur. Konuşmalarımız, davranışlarımız sonuçlar doğurur ve bu sonuçlar yaşamımızı yönlendirir, gelişmelere zemin hazırlar.
Bilgi güvenliği gibi bir konu her ne kadar teknik gibi gözükse de içerisinde insan ögesi bulunan sosyal yansımaları içeren bir konu. Bilgi güvenliği insanlardan ve onların ürünü olan zararlı kodlardan korunmayı içerdiği bir gerçek. Konu böyle olunca sistemlerini korumak için uğraşan sistem yöneticileri ve diğer yanda yeni zayıflıklar keşfedip yöntemler bulan hackerlar, bir çarkın dişlileri gibi bu endüstrinin gelişimine on ayak oluyorlar. Fakat bazen insanlardan birşeyler öğrenmenin en iyi yolu sistemlerine sizip kritik bilgilerine ulaşmaktan öte bir hal alabiliyor. Onlarla birebir iletişime geçmek ya da zaten göz önünde olan şeyleri incelemek risksiz, saf bilgi akışını kolaylaştiriyor. Bu yönteme ise kısaca Sosyal Mühendislik adı veriliyor.