Zirvedeki çalışma grubu toplantısı

0
gencbeyin
Bilişimde Linux`cular da buluştu. Burada toplantının resmi olmayan özetini !! gönderiyorum.

-Görkem Çetin:
Serbest yazılım 1970 lerde başlayan bir harekettir. En önemli kişisi Richard Stallman'dır. MIT labarotuvarında çalışırken kapalı yazılımların gelişime mani olduğunu keşfetmiş ve GNU Vakfını kurmuş. Linux free softwaredir, freeware veya shareware ile alakası yoktur.

-Alper Yılmaz:
Bilgi eşittir güç + iktidar + para denklemini doğrulayan kapalı yazılımlar aslında insanların çok büyük özgürlüklerini ellerinden alırlar. Halbuki açık yazılımlar insanları araştırmaya yöneltiyorlar ve bu yüzden her türlü entelektuel mecralarda tartışılıp tanıtılmaları gerekir. Windows'un pencereleri 575 Milyar Dolarlık bir mega şirketin $ hanelerini göstermektedir. Microsoft'un eski başkanı Bill Gates bir konuşmasında kullanıcılardan aldıkları feedbackleri nasıl değerlendiklerini anlatırken, işletim sisteminde oluşan hataların veya beğenilmeyen özelliklerin yeni sürümler hazırlanırken dikkate alınmadığını itiraf etmiştir. Buna karşın open source yazılımlar sürekli yenilenirken bulunan buglara çözümler ve ilave özellikler eklenerek bir önceki sürüme göre daha hatasız ve daha kullanışlı olmalarına dikkat edilmektedir.

Open Source bilgiyi paylaşmak ve aktarmak üzerine kurulduğu için belli bir sosyal disiplini gerektirmekte ve özendirmekte. Belli bir eskiyi keşfet, eklemelerini yap, başkalarına sun sistematiğini içermektedir. MS'in dünyasında ise liderlik, sulta ve hegemonya kurma düşleri vardır. Linux "ücretsiz" olmasının yanı sıra bu hegemonyaya kafadan karşı çıkmaktadır. Microsoft yaptığı araştırmalarda ??? kullanıcıların sadece % 1 sağlam çökmeyen bir işletim sistemi düşlediğini bulmuş. Microsoft'un bir diğer incisi de Linuxcuları sanayi devrimi öncesinde yaşamış ve makinelere karşı çıkmış goody'lere benzetmesi. MS 'in agresifliği artabilir, mesela Amerika'da Linus Torvalds ailesi ile birlikte büyük bir baskı görüyormuş. MS her şeyi yasaları bile etkileyebilecek güçte, yarın öbürgün serbest yazılıma kısıtlamalar getiren kanunlar çıkmasına ön ayak olabilir.
Kısacası Linux bir değerler sistemidir ve sadece teknik olarak ele alınmamalıdır.

-Akademisyen Bülent Bolat:
Bir akademisyenin görüşünden üniversitenin amacı öğrencilerden kalifiye elemanlar yaratmak ve böylelikle ülkeye katma değer kazandırmak. Benzer bir şekilde bilimsel araştırmalar da karşılık beklemeksizin ülkeye daha büyük faydalar getrmesi bakımından ancak devlet gibi kuruluşlardan desteklenebilir. Malum kriz dolayısiyle ise fonlar da kısıntıya gidilmek zorunda kalmış. Halbuki yazılım ağırlıklı ( bilgisayarlı tasarım ) araştırmalarda sıkca gerek duyulan upgradeler ve yüksek lisans ücretleri mevcut. Acaba bunların yerine open source alternatifler bulunsa nasıl olur? Bir akademisyenin görüşünden üniversitenin kitaplıklarında bulunan yayınlanmamış tezler nasıl kullanıma açıksa, serbest yazılım felsefesi de buna uyuyor. Fakat üniversite yönetimine açık kod'un güvenilirliğe konusunda ikna etmek biraz güç olabiliyor. Üniversitenin bir derleyiciye 2500.-$ verdiği düşünülürse bu bürokratik engeller bilimsel araştırmalara engel olacağı benziyor.

-Faruk ... :
Yeditepe Üniversitesinde e-business dersi vermekte ayrıca Turkey high tech'de editörlük yapmakta. Türkiye'nin Dış Ticaret açığını gündeme getirdi ve yabancı firmaların sunduğu hazır çözümlere akıtılan paranın bizim için bir kan kaybı olduğunu ifade etti. Yurtdışında 1 Milyar $ piyasa değerinin üstündeki şirketler için düşünülmüş ve değeri 1 milyon $ bulan ERP çözümlerinin Türkiye'de bankalara falan pazarlandığı, durumun vehameti bilişim sektörünün ithalat/ihracat oranına bakılınca anlaşılacağı belirtildi. Acaba dövizkısırlığı ülkeyi serbest yazılımlar kullanmaya itebilir ve hatta kendi yazılımlarımızı üreterek, mesela güvenlik açısından da daha doğru olacak bir şekilde askeriyenin açık kodlu yazılımları tercih etmesi sağlanabilinirmi? Dünyada MS ile rekabet edebilecek Sony Playstation gibi çok az rakibin kaldığı , MS vergi toplamayı düşünecek kadar ileri gittiği de gündeme getirildi.

Amerika'nın en önemli sektörünün en önemli şirketinin Amerika'nın çıkarlarını bir open source'e nazaran daha hassas bir şekilde etkilediği tahmin edilmekte. Bu teknolojileri kendimizin hakim olmamız milli güvenliğimiz açısından daha hayırlıdır. ( Almanya ve Fransa örnekleri verildi ) Bu arada dışardan alınan yüksek teknoloji silahların yazılımları kaynak kodları ile birlikte alınması durumunda daha yüksek bir bedel ödenmesi gerekebileceği hatırlatıldı. Microsoft email programlarının ne olup ne olmadığı, gönderilen emaillerin birer kopyasının sağa sola gönderilip gönderilmediğinden emin olunamadığının, e-devlet gibi uygulamaların bu açıdan mutlaka açık kod ile yazılması gerektiği vurgulandı.

-Gantek'den Oguz Yılmaz : Eğitim konusunda Linux'un Lise ve dengi okullarda kullanımını artırmak ve insanları bilinçlendirmek üzere çeşitli çalışmaların yürütüldüğünü iddia etti. Bunu yurtdışındaki kullanım ile karşılaştırınca: Dışarda insanlar Linux'un
-ne olduğunu biliyorlar
-çekinmeden kullanıyorlar
-artı ve eksilerini biliyorlar
-serbest yazılım geliştiriyorlar
-serbest yazılım ile para kazanmak üzere değişik iş modelleri denenmekte.

Türkiyede yazılım ile ilgli yeni yeni kanunlar çıkmaktadır. Serbest yazılımın eğitimde kullanılan ülkelere ise Meksika ve Yunanistan'dan örnekler verildi. Türkiye'de bilgisayarlı işlerin çoğunda Office ürünlerinin bunların da lisansız kullanıldığına dikkat çekildi. Açık kod lisansların kabaca ikiye ayrıldığı, daha katı olan GPL'in yanında BSD-style lisansların da mevcut olduğu vurgulandı. Bu yüzden Mac OS X de ve Windows'da BSD programlarının değiştirilmilş versiyonlarının bulunduğu tahmin edilmekte. Türkiye'den de serbest yazılıma katkıda bulunanlar olduğu bunların genellikle boş vakitlerinde bu işle ilgilendiği ve open source'un paylaşımcılığından etkilendiğini veya ihtiyaçtan, yani gerek duydukları bir programı geliştirerek serbest yazılıma katkıda bulundukları görülmektedir.

Eğitim ile ilgili egitimdelinux.org kurulmuş ve Türkiye'de K12LTSP uygulanırlığı ölçülmektedir. Ilk deneme Kemerköy Ilköğretim okulunda yapılmış. Ilkokulun Linux bazlı portalı bile varmış. TBD'nin de merkez gençlik kolu temel eğitim ile ilgili çalışmalar yürütüyormış. ( Hem Windows Office hem Linux Staroffice ) Yaşadıkları sorunlar ise türkçe döküman ve eğitmen eksikliği. Mart ayında ödüllü Serbest Yazılım yarışması düzenlenmiş ???, aynı etkinlikler kapsamında Bjourn Strousup gibi otoriteler tarafından seminerler verilmiş. 7-8 Aralık'ta da ODTÜ'de Linux konferansı düzenlenecekmiş.

-Volkan Gazioğlu:
Ilk defa 1994 de ... Eylül Üniversitesinde 16 parallel ALPHA'ya minilaynax kurmuş. Şimdilerde ufak işletmelere yönelik Netshop isimli bir set top box üretmiş.
Pek fazla konuşmadı Volkan Bey.

-Melih Bulu :
CAT müdürü ( Caterpillar ) Melih Bey ise milletvekillerine Linux öğretmeyi teklif etti. Bu vesile ile herkesi yahoogroups daki Turkey high tech mailingliste üye olmaya davet etti.

Not: Ben İçişlerinde çalışan bir komşumuza Linux'u anlatmaya çalışmıştım. Ilk önce çok beğendi, sonra "kaynağı açık olan nasıl güvenilir olabilirki?" sorusunu sorunca pes ettim. Berkem

Görüşler

0
anonim
Alper Yılmaz onemli bir noktaya parmagini basmis.

Sanirim Pclife ta okudum?
Linus Torvalds in babasi komunist mis.

Etrafiniza bakin linux a sempatik bakanlarin cogunun siyasi cizgisi ne.

M. Foucult'un bir tezi var. Direnis ve mucadele hayatin her alaninda vardir seklinde. Windows kapitalizm in yaklasimi ise Linux neyin yaklasimidir.
0
anonim
ben linux kullanıyorum, sempatim var ama gayet liberal bi adamım, serbest piyasa ekonomisini savunurum ve LDP'ye yakın bir çizgideyim.
insanları hemen gruplaştırmayalım, herkes linux kullanır koministlerde MS kullanabilirler...
mühim olan sevgi,saygı,linux...
JE
0
anonim
Komunistligini birakin, hatta ve hatta gavur icadi..

Sokmayin bu mendebur matbaa benzeri icadi memlekete.. Carpiliriz maazallah..

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Uzun Yaşamak İsteyen Okula Gitsin

FZ

Başlık, ARITeknokent grubundan Memduh Karakullukçu'nun bir e-postasına ait. Konu kısaca uzun ömür ile eğitim süresi arasındaki ilişki:

Karakullukçu'nun alıntıladığı habere göre "ortalama ömür analizlerine bakıldığında, ülkeler arasında en tutarlı pozitif etki yapan faktörun eğitim olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Okulda daha çok zaman geçiren insanların ömürleri daha uzun oluyor ve bu çok sağlam bir ampirik sonuç. Başka hiçbir faktör bu kadar tutarlı pozitif etki göstermiyor.

Büyük Usta Dijkstra`yı Kaybettik (1930 - 2002)

FZ

Bilgisayar bilimlerine ve endüstriye yaptığı katkılarla tanınan Professor Edsger Wybe Dijkstra, uzun süredir sürdürdüğü kanser mücadelesine yenik düşerek 6 Ağustos 2002'de, Hollanda'daki evinde aramızdan ayrıldı.

1930 yılında Rotterdam'da doğan Dijkstra kimyager bir babanın ve matematikçi bir annenin oğlu idi. Üniversitede matematik ve teorik fizik okuyan bilimadamı daha sonra Amsterdam Üniversitesinde bilgisayar bilimleri üzerine doktora yaptı. 1952-1962 yılları arasında Mathematisch Centrum, Amsterdam'da programcı olarak çalışan Dijkstra, daha sonra Eindhoven Teknoloji Üniversitesi'nde matematik profesörü ve 1973-1984 yılları arasında da Burroughs Corporation'da araştırmacı olarak çalıştı. 1984-1999 yılları arasında Texas Üniversitesi'nde Bilgisayar Bilimleri bölümünde görev alan bilimadamı 1999 yılında Emeritus Profesör olarak emekli oldu.....

OpenOffice.org için Türkçe Dilbilgisi Denetleyici Gelecek Mi?

FZ

Microsoft Word'ün İngilizce için yaptığı (ve benim de zamanında bazı işler için epey faydalandığım) dilbilgisi denetleme işini OpenOffice.org üzerinden Türkçe için yapmak mümkün mü? Bu seneki Google Summer of Code'da böyle bir proje açılmış görünüyor ve işi üstlenen de Ezgi Çiçek:

The aim of this project to add grammar support for Turkish language, and write an Office Suite for Open Office. The suggested language checker, Language Tool is a corpus level rule-based language checker that will find errors for which a rule is defined in its XML configuration files. Rules for more complicated errors will be written in Java.

SCiB, Li-Ion'a Karşı!

parsifal

Toshiba geçen sene duyurduğu ve bu sene başında piyasaya sürdüğü SCiB pillerin dizüstü bilgisayarlara uyarlanmış modellerini (1, 2) tanıttı. Bu pilleri klasik Li-Ion pillerden ayıran en önemli özellikler ise %90'ının 10 dakika içinde dolması ve 5000 ila 6000 kere tekrar doldurulabilmesi.

Müjde! Bilişimin arsa derdi çözülüyor...

bm

Biz burada Larry Wall'un davranışından felsefi manalar çıkartmaya, hem Malkoçoğlu rumuzu kullanıp hem beynelmilel seviyede kaliteli yazılar yazarak Türk'ün Türk kalarak sadece batılının sanılan oyunu oynabileceğini göstermeye ve bu nevi pek çok faydalı iş yapmaya çalışırken öbür taraftan birileri devletimizin aklına bilişimle ilgili birşeyler sokuyor. Buradaki habere göre Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun "Uygun yerde bedelsiz arsa tahsis etmeye ve Bakanlar Kurulu kararıyla enerji ve vergi muafiyeti gibi teşvikleri vermeye söz veriyoruz" demiş. Vergi muafiyetini anladım ama arsa ve enerji nereden çıktı? "Bilişim şirketlerinin toplanarak bir sanayi bölgesi kurmaları" teşvik edilecekmiş. Bana mı öyle geliyor yoksa "sanayi bölgeciliği" diye bir rant işi mi var Türkiye'de?

Internet yavaş, pahalı ve kesiliyor; ilginç donanım buraya getirilmiyor, iyi teknik kitap bulamıyoruz filan diye şikayet edildiğini duydum ama doğru dürüst iş yaptığını düşündüğüm bilişimcilerden "ah ah keşke bütün şirketler yanyana olsa" diye bir şey hiç duymadım. Pardon düzeltiyorum, hiçbir bilişimciden duymadım bunu. "Ne güzel ofis bilmemne maliyeti olmadan evimizden çalışabiliyoruz" yahut "net sağolsun bir sürü bilgili insanla dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar etkileşebiliyoruz" diyen çok bilişimci tanıyorum tabii. Bunun sebebi galiba benimle konuşan bilişimcilerle devletimizin aklına bu fikirleri sokan bilişimcilerin farklı olmaları.

Sizin aklınız eriyor mu "ithal veya yerli bilişim profesöründen gelir vergisi almayacağım", "telekom işini dehal halledeceğim", "bilişimde şirketleşmek artık 5 dakika", "Türk gençleri evde oturup annelerine çay yaptırıken ABD'nın yüksek katma değerli bilişim sektörününde yer almalı" gibi şeyler demek varken, "arsa tahsis edeceğim", "teşviği insana değil bölgeye vereceğim, siz bölgeye gelin", yani bir yerde efektif olarak "Türkler Türkler'le yakın durup hep Türkler'le konuşsunlar ki Türkiye dışında hiçbir yerde doğru olmayan doğrular üretelim" denmesine? Kimler bu insanların aklına bunları sokuyorlar Allah aşkına? Ben mi çok huysuz veya cahilim yoksa hakikaten ters bir perspektif mi bu?