Türk Şirketleri Açık Koda Destek Veriyor: AresWall Açık Kaynak Kodlu Oldu

0
FZ
FZ, memleketin-yazılım-dünyasındaki-son-gelişmeler departmanından bildiriyor:

ProG firmasından güncel bir duyur, hemen paylaşalım (vurgular bana ait).

"Bir süredir hazırlıklarını sürdürdüğümüz bir açılma projesini yeni yıl ile birlikte duyurmaya karar verdik. 2003 yılında geliştirmeye başladığımız ve yıllar içerisinde oldukça etkin bir firewall ürünü haline gelen Ares-Wall‘u bu yılın ilk çeyreğinde özgür yazılım camiasına bağışlayacağız.
Halen pek çok kamu ve özel sektör kuruluşu tarafından da kullanılan Ares-Wall’u bir özgür yazılım haline getirerek Türk özgür yazılım camiasına önemli bir katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. Umarız bu hareketimiz hem özgür yazılım camiası hem de Pro-G açısından faydalı şekilde sonuçlanır; hem bizi daha fazlasını açmak için yüreklendirir hem de başka firmalara da örnek olur.

Ares-Wall, OpenBSD çekirdeği üzerine kurgulanmış bir güvenlik duvarı sistemidir. Ürünün özelliklerini tek tek listelemek yerine aşağıdaki ekran görüntülerine (anlamlı bir sıralaması yoktur) göz atmanızı öneririm.

Ares-Wall’un özgür yazılım hali çevresinde bir iş modelini de geliştirdik bile. Buna göre Pro-G olarak biz ürünün ticari satışından değil teknik destek, eğitim, özel uygulamalar için özelleştirme ve ek özellik geliştirme gibi alanlardan ticari kazanç elde etmeyi planlıyoruz. Dolaylı olarak da firmanın bilinirliğini / tanınırlığını arttırmayı öngörüyoruz. Umarız konu özgür yazılım camiasından beklediğimiz düzeyde ilgi görür.

Görüşler

0
FZ
Ürünün kendisini satmak yerine ürüne dair teknik destek, teknik danışmanlık, kurulum ve ayar danışmanlığı, çeşitli eğitimler, kitaplar, vs. satmak şeklindeki açık kaynak modelinin Türkiye'de ne kadar tutacağını epey merak ediyorum. Bu aralar incelediğim ürünlerden biri olan Zenoss da (Commercial Open Source Application, Systems & Network Monitoring) çok benzer bir model üzerinden gidiyor ve bence akıllıca bir strateji izliyor.

Akıllıca olduğunu düşünüyorum çünkü şu anda sistemi Bilgi Üniversitesi'ndeki IBM CAS (Center for Advanced Studies) laboratuvarını uzaktan izleyip yönetebilmek, elimdeki bilgisayar envanterine dair hızlıca rapor alabilmek için kullanıyorum ve şimdilik başlangıç seviyesi sunulan ürünün özelliklerini keşfetmeye çalışıyoruz buradaki diğer bilgisayarcılarla birlikte. Bu neye yol açıyor, ürünü inceleyen arkadaşlardan biri kısa süre sonra şu tepkiyi vermeye başlıyor: Yahu bu güzel bir şeye benziyor, okuldaki diğer lab.ları izlemek için bunu kurmayı düşünebiliriz. Sonra bir başka tepki geliyor: "Hmm, geçen filanca şirketin birkaç sunucusunu gözetleyebilmek için Zenoss'u kurdum, şimdilik epey iyi görünüyor!". Bundan sonra olacakları tahmin etmek çok zor olmasa gerek, Zenoss'un görünürlüğü artmakla kalmayacak, onu kullanmış insanlar yarın öbürgün daha büyük çaplı sistemleri yönetmek isterlerse Zenoss'un belki paralı sürümleri için ya da teknik danışmanlık satın almak için çaba sarf edecek, yöneticilerini zorlayacaklar, vs. Teknik insanların hayatlarını kolaylaştırmak teknik ürünler üreten şirketlerin her zaman hayrınadır diye düşünüyorum. Yani teknik personelin kalbini ne kadar fethederseniz, dolaylı yoldan şirketlerin satın alma departmanlarını da fethetmeye başlarsınız.

Zenoss ile ilgili bir başka dikkati çeken özellik: Ürünleri ile ilgili bir camia oluşturma stratejisi izliyorlar, Python ile ürünlerine özellik katılmasına ve söz konusu eklentilerin sitede duyurulmasına izin veriyor, bunu teşvik ediyorlar. Bu da yine teknik camiada çok olumlu karşılanan bir özellik, bu ürünün teknik personele nüfuz etme imkanını artırıyor (üstelik artık Firefox sayesinde teknik olmayan kullanıcılar dahi "bir ürün kullan ve bunun üstüne birçok eklenti takarak ürünü çok daha güçlü hale getir yönteminin farkında").
0
FZ
Yukarıda gündeme gelen iş modellerinin Türkiye'de tutup tutmayacağını ve kaç firmaya, ne denli yayılacağını görmek belki teknoloji ve teknoloji ile bağlantılı ekonomik yapılar açısından Türkiye ve ABD'yi kıyaslamak için de iyi bir fırsat olacaktır diye düşünüyorum.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Yeni Din `Jedi Knights´ resmileşti(mi?)

butch

Mart ayının başlarında Yeni Zelanda'da nüfus sayımı yapılacağı sıralarda ortalıkta dolanan bir e-posta hakkında Slashdot'da yayınlanan bir haber oldukça ilgimizi çekmişti. Mesaj Star Wars fanatiklerinin kurdukları yeni dine üye olmaları için insanlara bir çağrı niteliğindeydi. Yeni dinin adı "Jedi Knights" yani Jedi Şövalyeleri.
Yeni Zelanda'da neler oldu bilmiyorum ama İngiltere'de 2001 yılı nüfus sayımı formları ve getirdiği sonuçlar oldukça ilginç...

My-SQL VS Oracle

ganzo66

My-SQL, anlatmaya ne gerek, Oracle, bunuda anlatmaya gerek yok herhalde. Linux ve open source herdem güzel ortamlar. Biliyor muydunuz ki Oracle'ın şu sıralar en çok çekindiği veritabanı My-SQL... Oracle 8i'den başlayarak Linux ortamına kendini yerleştirmeye çalışıyor. Ama daha dün dünyaya gelmiş olan My-SQL Oracle'ın dizlerini titretiyor.
Bir yandan Caldera ile anlaşma yaparak, bir yandan da 9i ile ortamın sıcaklığını arttırarak ve son olarak development açısından Oracle bedava dağıtarak My-SQL'i sıkıştırmaya çalışıyor. Bence nafile; My-SQL'in hitap ettiği ortam, PHP ile bütünleşmesi, kullanım kolaylıkları ve tabiiki daha az bug'ı ile herhangi bir şey olması mümkün değil.
Aslında burada amaç, "open source ruhunu" open source ruhuna yakın görünerek yıkmaya çalışmaktır. Yapılmaya çalışan işin tek bir adı vardır, "Rabbena hep bana"...

Dizüstü bilgisayarlar cinsel sağlığı olumsuz etkileyebilir mi?

mos

Araştırmalara göre, dizüstü bilgisayar kullanımı uzun vadede erkeklerin çocuk sahibi olabilme şansını tehlikeye atabiliyormuş.

Haberde ; önümüzdeki sene dünya çapında dizüstü bilgisayar kullanımının 150milyonu bulacağı, gelişen teknoloji neticesinde fiyat ve boyutların küçülmesinin de bir sonucu olarak genç nüfus arasında dizüstü bilgisayar kullanım oranının artacağı kaydediliyor.

Tüm zamanların en kopuk UNIX iş ilanlarından biri

FZ

Microsoft Word´ün ‘Unix’i hala ‘UNIX’ olarak düzeltmeye çalıtığını biliyor muydunuz? Aman allahım ne kadar da 80´ler kokuyor değil mi?

Unix ile ilgili asıl problem şu: Kimse tam olarak ne olduğunu bilmiyor. Evet yani birileri `bash´, `grep´ falan diyor da nedir ki yani bunlar? Ben söyleyeyim: bash, Bourne Again Shell demek ve aslında bu bir arayüz. İnsanları bir Unix makinası üzerinde bash yazarken pek görmezsiniz. Windows kullananlar windows yazar mı, yazmaz. `exit´ yazarlar ve sonra da `format c:´ yazarlar.

“grep” ise biraz daha detaylı bir konu. Ancak burada uzun uzadıya bahsetmek istemiyorum. İşte tam da bu yüzden Unix uzmanlarına ihtiyacımız var. Benden size bir tavsiye, eğer Linux ile ilgili bir probleme takılırsanız forumlara gidip acaba bunu nasıl yapabilirim diye sormayın sakın, yapmanız gereken forumlardan birine gidip: `Bu salak Linux mudur nedir çok aptal bir şey, falanca işi yapmayı bilmiyor´ demek. Çok çok kısa süre içinde insanlar size aksini ispatlamak ve milyon farklı alternatif göstermek için yalvarıyor olacaklar. Hey, bu kıyağımı unutmayın!

Neyse, lafı uzatmayalım, aradığımız özellikler kısaca: Solaris 2.6 – 9 yönetim deneyimi, Red Hat 7 – AS 3.0 yönetim deneyimi, Jumpstart, Sun Cluster, TomCat, SunOne Application Server/Web Server, Kickstart, Veritas VM 3.5 ve Solstice Disk Suite ile disk yönetimi deneyimi. Eğer bunlara sahipseniz o zaman size yaptıracak işimiz var. 6 aylık bir iş. Günde 500$ da diyebiliriz.

Bize telefon edin ya da e-posta yazın. `bash´te `pine´ yazabilirsiniz. Ya da her neyse. Çılgınsınız! Başvurular buraya.

Not: Sundance´e soruyorum, yahu bu Unix adminleri harbiden züppe mi ya? :)

Google'dan Kadın Bilgisayar Bilimcilere Anita Borg Bursu

FZ

Google Anita Borg Bursu Kazanan Bir Araştırmacı: Sara Adams Google, kısa ömrünü teknoloji hakkındaki düşüncelerimizi dönüştürmeye ve kadınlar ile azınlıkların teknolojiye erişmelerindeki engelleri kaldırmaya adamış Dr. Anita Borg (1949-2003) adına bir burs veriyor.

Google'ın Anita Borg bursu Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki öğrencilere yönelik. Google, bu burs ile bilgi işlem ve teknoloji geliştirmede kadın araştırmacıların mükemmelleşmesini ve kendilerinden sonra geleceklere örnek olmalarını hedefliyor.

Bursa başvuranlar arasından seçilecek başarılı lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri 2009 - 2010 akademik yılı için kişi başına 5000€ alacaklar.

2009 Haziran ayında tüm finalistler Google'ın Zürich'teki Mühendislik Merkezine davet edilecekler ve oradaki atölye çalışmalarına, panellere, sosyal aktivitelere katılma ve birbirleri ile tanışıp fikir alışverişinde bulunma imkanına kavuşacaklar.

Adayların sağlaması gereken özellikler: