Teşekkürler Elendil.......

0
mambo
Hani hep derler ya en iyi okul hayat okuludur diye sanırım bunu en yoğun ve en güzel yaşayanlardan biri de benim.
Bilgisayarla tanışmam yaklaşık 1.5 - 2 yıl oluyor ondan önce bilgisayara şeytan icadı diye bakardım çünkü hiç bir şey anlamıyordum arkadaşımın bilgisayarı vardı onlara gider Fifa97 oynardık ve vay anasını nasıl oyun yapmışlar diye ağzımın suyu akardı. Daha sonraları mahalleden bir abi ve 3 arkadaşı Beşiktaş'ta internet cafe açtılar Serdar abi Allah rahmet eylesin benim cafe de işe başlamamı istedi. Bende böylelikle DNF (Duke Nukem Forever)internet cafe camiasına katılmış oldum işte hayat okulu o anda başlamış oldu benim için. işteki ilk günümü hatırlıyorumda sabah gidip bilgisayarları açıyordum bastım power tuşuna açılırken dos sesinden korkup bilgisayarı kapamıştım :)) DNF de gördüğüm insanların birbirlerine olan saygı sevgileri gerçekten beni çok etkilemişti.DNF kapanalı yaklaşık 1 yıl oldu ben ise hala onlarlayım hepsi bana kardeşleri gibi davranır çoğu zamanımızı birlikte geçiririz. Sanırım hayatımın son 3 yılındaki en güzel olay bu insanlarla tanışmaktı. Şu anda bilgisayar konusunda bir şeyler biliyorsam bu onlar sayesindedir belki bildiklerim şu an devede kulak ama bir iki yıl öncesine göre bayağı bişeyler öğrendiğim kesin. Öğrendiklerimi bu kişilere yani Kıvılcım , Boran ,Ahmet ve Emre'ye borçluyum. Bu yazıyı sadece onlara teşekkür etmek için yazdım Tabiki en büyük teşşekürü Serdar abi nam-ı diyar Elendil hak ediyor. Teşekkürler Elendil Nur içinde yat :(

Görüşler

0
anonim
sanırım aynıı yollardan bende geçtim zaten seniide yakından tanıryorum ve sana katılıyorum
fatih
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

En büyük alan adı yolsuzluğu!

sundance

Sansürlenmiş reklamlarıyla meşhur GoDaddy.com'un kurucusu ve sahibi Bob Parsons blogunda, son zamanlarda Internet'in en sinir bozucu fenomenlerinden birine Domain Kiting'e değiniyor.

Sanırım hepimiz birara, belli bir konuda arama yaparken, saçmasapan doldurulmuş, tek amacı hit almak olan, arama siteleri görüntüsünde sitelerle karşılaşmaşmış, nerden düştüm ben buraya diye düşünmüşüzdür.

Bob Parsons blogunda bir nevi Web spami olan bu fenomeni anlatıyor ve bunun Internet'e nasıl zarar verdiğinden bahsediyor.

''Tsunami''zedeler için neler yapabiliriz?

parsifal

Dün msn client kullanan bir arkadaşımın ekranına baktığımda bir çok ismin yanında kalp işareti olduğunu gördüm. Bu ne diye sorduğumda geçen pazar günü meydana gelen tsunamide hayatını kaybedenlere ve etkilenenlere destek olmak için yapılan bir "şey" olduğunu öğrendim.
Sadece bir simge ile birilerini anmak mı yoksa "gerçek anlamda" yardımcı olmak mı?
uzun lafın kısası google...

Internet ve Etik ?

Rorqual

Internetin günümüz standartlarını koyan Jon Portel'in etik değerleri... (ed: Sizce de biraz Fazlamesaice değil mi ? )"During the transition from ARPA, through the NSF, to the commercial world there was a point in which the trivial funding required for the smooth operation of editing and distributing the RFCs was in doubt. At that time the prospect of not having funds to run this operation was very real. Finally the problem was solved and the process suffered no interruption.What most of the involved agencies and managers did not know is that there was never a danger of any interruption. Jon would have done it even with no external funding. If they did not pay him to do it, he would have paid them to let him do it. For him it was not a job, it was labor of love. " devamı

Elektronik Edep ve Edebiyat

FZ

Radikal Gazetesi yazarlarından ve Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden Hasan Bülent Kahraman´ın son yazısı elektronik iletişimin ne kadar kalıcı olduğu ya da olabileceği üstüne:

... Artık telefonu bıraktık. Bir anlamda yazıya geri döndük. Herkes ötekiyle, yan yana iki odada bile olsalar, elektronik posta aracılığıyla haberleşiyor. Bu yazının geri dönüşü demek.Ama acaba öyle mi?

Bir kere bu yazının hiçbir kalıcılığı yok. Bugün artık hemen hiç kimse her haberleşmeyi kağıda dökmüyor. İkincisi, bu yazıların herhangi bir yazı değeri yok. Hiçbir yazı özenine sahip değiller. Ne imla, ne bir şey. Tamamen 'can kurtarma' amacıyla çırpıştırılmış şeyler. Bana öğrencilerden gelen mesajları anlamak bir sorun. Kısacası, elektronik yazışmanın 'edebi' oluşmadı, edebiyatı nasıl doğacak bilmiyorum.

Türküm, doğruyum, parasıylaysa savaşırım!

sundance

Dün akşam TV kanallarından birindeki bir haber çok ilginçti. Amerikan Ordusu'nun her milletten her ırktan insanı askere aldığı web sitesinden bahsediyordu. Durum şu an savaşan askerlerin çoğunun latin kökenli olması üzerine ortaya çıkmış. Körfezdeki Amerikan askerlerinin 15,000 kadarı, Amerika'da çalışma izni olan fakat vatandaş olamamış Latin kökenlilermiş. Dahası yukardaki politika gereği Amerikan Ordusu, dünyanın her yanından paralı asker kabul ediyormuş. $1500 aylık maaşla başlamak ve ilerde Amerikan vatandaşı yapılmak üzere.

Buraya kadar kapitalist düzen, tabi düzecekler diyebilirsiniz, ama haberin bundan sonrası enteresan. Gece haberlerinde bunu sunan spiker Bir dipnot geçmek istiyorum, bu haberi akşam bülteninde verdiğimizde telefonlarımız kilitlendi, nasıl başvurabiliriz, şartları nedir diye arayanlar yüzünden... dedi.

Hadi hep beraber, 'Ne mutlu Türküm diyene'